Bonsai adı altında çok yerde saksıda bitkiler satıldığını görürüz. Küçük ağaç benzeri bitkileri ya da bazı ağaçların mini fidanlarını ticari amaçla saksılara dikerler. Sonra bonsai diye satarlar. Oysa onların bonsai ile uzaktan yakından alakası bile yok. Çünkü “sanat” bu denli ayağa düşecek bir şey değil. Ne kadar pahalı fiyattan satarsa satsınlar, her yerde satılan metalara sanat eseri denmez. Çünkü sanat eserlerinin seri üretimi olmaz.
Bonsai sanatı hakkında olan bu yazımda amacım bonsainin ne olduğunu veya nasıl yapıldığını öğretmek değil. Bonsainin ne olduğunu bilmeyen insanları bu sanatın gerçeği hakkında biraz olsun aydınlatmaktır.
Bonsai nedir?
Yetersiz bir tanımı şudur: “Doğadaki ağaçların canlı minyatürlerini yetiştirme sanatıdır”. Bu tanım çok eksik ama sanat denmesi tam doğru. Evet, başlı başına bir sanat dalıdır. Ve pekçok “olmazsa olmaz” ciddi kuralları vardır. Kuralları ustalardan ders alırken öğrenirsiniz. O konuya girmiyorum. Burada amacım bonsai sanatının herkesi ilgilendiren yönüne karşı burayı okuyanların gözlerini açmaktır.
Bir bonsai sanatçısı canlı eserleri üzerinden bizlere pekçok mesajlar iletir. Gözlemimiz ağaçların doğadaki çeşitli halleridir ama etkilenişimiz kendi arzularımızla, hırslarımızla, acılarımızla ve yaralarımızla ilgilidir. Bir bakıma o eserler bize ayna tutar. Yani bir bonsaiye bakarız ama o minyatür ağaçtan daha çok kendi hallerimizi görürüz. Görmek için bilgiye ve 70 yıllık hayat tecrübesine gerek yok. Bir bonsai sanatçısının eseri genlerimize kayıtlı milyonlarca yıllık hafızamızdan, yüz binlerce defa tekrarlanmış yaşanmışlıklarımızdan anıları açığa çıkarır. Zaten sanat bu değil midir?
Mesela aşağı fotoğraftaki esere bakın. Herkesin zihninde farklı duygular oluşturur. Heybetli bir ağaç mı? İki aşığın dansı mı? İki düşmanın savaşı mı?
Bonsai sanatında minyatür ağaçları ne gibi hallerde şekillendirler?
Sadece üç örnek:
– Doğada ağaçların hayatta kalmak için elverişsiz koşullara karşı nasıl pozisyon aldıkları..
– Aldıklara darbelere, yaralara rağmen sağlıklı genç ağaçlardan daha heyecan verici görünmeleri..
– Tek bir ağacın yarı ölü, yarı hayat dolu bir şekilde nasıl yaşayıp gittiği..
Daha çok satırlar ekleyebilirim ama bu kadar örnek yeterli.
Eğer bonsai ağaçlar yetiştirmek istiyorsanız bizzat ehlinden öğrenmeye çalışın. Bir bonsai sanatçısı bulmak da pek mümkün değil ya, o ayrı mesele. Ayrıca doğayı yakınen bilmek, doğanın güzelliklerini, vahşiliklerini ve ekstrem hallerini ruh ile hissederek gözlemleyen gözlere sahip olmak gerek.
Nasıl yapılır?
Normal yaşlı ağaçların çok küçük ama yine yaşlı görünümüne sahip örneklerini yetiştirmek için ilk adım cüce bir ağaç oluşturmak. Bunun her şeyiyle en kolay ve en elverişli yolu doğal arazilerden neredeyse hazır halde olanları bulma işidir. Yani yamadori: Doğada küçük-güdük kalmış ağaç keşfi gezisi. En uygunları kayalıklı dik yamaçlarda bulunur. Normal bir toprakta on yılda koca bir ağaç olan türler öylesi uygunsuz yerlerde on yılda küçücük kalmış ve normale göre daha fazla yaşlanmış ve yıpranmış görünümlüdürler. İşte bunlar sökerek alır ve saksılara dikerler. Daha sonra bonsai sanatına göre gerekli çalışmalar başlar.
Diğer yollar birkaç yıllık fidanlar üzerinde çalışmak, ağaçların üzerinden uygun kalınlıktaki dalları ağaç üzerindeyken ⇒ havai daldırma yöntemiyle köklendirip sora almak, çelik köklendirmek, hatta tohumdan fidan yetiştirmek.
Çelik yöntemleriyle fidan oluşturmak için ağaçlar hangi türlerdense onların dallarını köklendirme yollarını iyi bilmek gerekir. genellikle özel köklendirme hormonları kullanmak gerekir..
Bunların dışında çok farklı bonsai elde etme yöntemleri de var. Mesela ilginç şekilli kalın kökleri kesip almak, saksıya dikmek, kök parçasının yarısını toprak dışında bırakmak ve üzerine uygun bir ağaç dalından aşı yapmak gibi.
Birkaç bonsai terimi
— Nebari: Ağacın köklerinin bir kısmının toprak dışında görünmesi. Bonsai sanatında nebari isteğe, amaca göre yapılır.
— Ramifikasyon: Kısaca dallanıp budaklanma. Ana gövde, ondan ayrılan ana dallar ve o ana dallardan çıkan yan dallar.. Tümünün uygun bir şekilde oluşması ve hangi ağaç üzerinde çalışıyorlarsa o ağacın doğadaki gerçek görünümüne benzemesi için çalışırlar.
— Wabi-sabi: Fanilik – hayat doluluk.. kusurluluk – mükemmellik.. Sakatlık – sağlıklılık.. yıpranmışlık – tazelik.. İşte bu zıtlıkların bir arada kabullenilmesi gerekliliğine dair görüş.
— Taşiagari: Hafif eğimlilik, bükümlülük. Ağacın yaşlı, yıpranmış görünümünü daha da vurgulamak içindir. Genelde ana gövdede, biraz aşağı kısımda uygularlar. Nebaride taşiagari uygulamak ise doğadaki yaşlı bir ağacın erozyon vb sebeplerle ana gövdeye yakın en kalın ana köklerinin toprak dışında kalmış, yıpranmış ve yaşlanmış gerçek görünümünü yansıtması amacıyla yapılır.
Başlıca bonsai teknik ve stilleri
— Şokkan: Düzgün ve dik duruşlu ağaç görünümü.
— Moyogi: Dik ama ana gövdesi biraz eğri büğrü ağaç görünümü.
— Hokidaşi: Bu terim bonsainin ana gövdesi ile ilgili değil, üst dallı budaklı kısmı ile ilgilidir. Üst kısmın çok fazla dallı budaklı olması hali.
— Şakan: Ana gövde dibe yakın bir yerden 90 derece eğik durumda ve ondan devam eden ana dallar bir yöne doğru yere paralel uzamış şekilde ağaç görünümü.
— Kengai: Aşağı akış. Ağacın gövdesi az bir yükseklikten sonra eğilmiş, dümdüz aşağı akışlı biçim. Bu stilde ya çok yüksek saksı kullanırlar ya da saksıyı bir tabure üzerine koyarlar. Ki aşağı yönelmiş dallar serbestçe boşlukta dursun. Görünümü tüm dallar dimdik aşağı gidiyor izlenimi verir.
— Han kengai: Yarı aşağı akış gibi. Yani aşağı akışın saksı derinliğinden fazla olmaması. Bunda saksı biraz derince olur ve aşağı yönelen dallar saksının dibine 10cm kadar mesafede yere paralel devam eder. Paralellik fazla uzun olmaz ve dallar yukarı yönelerek dallı budaklı tepe oluşturur. Bu tepeli kısım genelde saksı üst yüzeyini geçmez. Ama duruma göre biraz geçmesine izin verirler. Ayrıca bazen aşağı yönelen ana gövde üzerinde kat kat birkaç dal aynı şekilde birkaç santim yere paralel ve sonra yukarı yönelik düzenlerler.
— Sokan: Tek kökten çok gövdeli ağaç görünümü. Genelde ikili ve üçlü yaparlar. Gohon-yose stilinde gövdelerden biri küçük biri büyüktür.
— Bunjin-gi: Tek ve upuzun bir gövde, hafifçe eğik olabilir, moyogi gibi eğri büğrü de olabilir. Ama ayırt edici özelliği uzun ve çıplak gövdenin sadece en üst kısmında dallanmalar olmasıdır.
— Ölü ağaç (deadwood)
Aynı saksıda olarak canlı bonsainin hemen bitişiğinde ya da yakınında tam ölü bonsai.. Ölü ağaçların rengini özellikle açık renkli ederler. Birkaç farklı tekniği var.
Tanuki tekniği: Bir bonsaide, canlı ağacın gövdesinin yapışık gibi yaslanmış vaziyette destek gördüğü benzer bir ölü, kuru gövde.
Jin tekniği: Birkaç dimdik bonsai ağaç belirli mesafelerle aynı saksıda, aralarında iki üç tanesi tamamen ölü ve dalları büyük ölçüde dökülmüş (yan dalları hemen hiç yok), neredeyse sadece gövde halinde. Gövde üzerinde kuruyup kırılan ana yan dallardan geriye kalan şey kısa çıkıntılardır. Kozalaklı türlerde uygularlar.
Uro tekniği: Canlı ağaç, çok yaşlanmış ve gövdesi üzerindeki büyük ana dallardan biri veya birkaçı tamamen ölerek kopup gitmiş. Sonra ana gövdede o gidenlerin yerinde hafif bir girinti (çukurluk) kalmış ve o girinti kısım ölü, kuru halde. Bu teknik gövde yaralanmalarından zarar görmeyen ağaç türlerinde uygulanır. Örnek: ficus bonsai sayfasındaki ilk resim.
Şari tekniği: Bonsaide zor ve tehlikeli bir uygulamadır. Ağacın gövdesinin bir yanının baştan aşağı oyuk olduğunu düşünün. Ağacın ana gövdesini çok belirgin olacak şekilde ya dipten tepeye kadar ya da gövdede ve en büyük yan bir dalında devam edecek şekilde yontar ve biraz da oyarlar. Bazı dayanıklı türlerde çok daha fazla oyarlar. Zamanla o kısım ölü bir hal alır. Böylece bonsai ağacın gövdesi yarı ölü yarı canlı halde kalır. Bu teknikte bazen ana gövdeyi boydan boya öyle oyarlar ki ağaç eğri büğrü oluk benzeri bir hal biçim alır.
Bonsai bakımı
Öncelikle bilmeniz gereken şey bonsai diye bir ağaç türü yoktur. Birbirleriyle alakasız birçok ağaç türlerinden bonsailer vardır. Bunların ihtiyaçları da farklıdır.
Onca para verip bir bonsai almışsanız elbette yaşatmak isteyeceksiniz. Bitkiler çok hassas canlılardır. Kapalı, daha doğrusu hava akımları olmayan ev-ofis ortamlarını hiç sevmezler. Mantar hastalıkları ve yaprak bitlenmeleri de cabası. Aşağıdaki tavsiyelere göre elinizden geldiğince gerekenleri yapmalısınız.
Bonsai sağlığı için ortam şartları
Havadar ortam, uygun güçlü ışık, uygun toprak, uygun sulama.. Yani saksı bitkilerini hayatta tutmak zordur. Onun için satın almak istediğiniz bonsai ağaç hakkında önce doğruluğu yüzde yüz gerçek yetiştirme bilgilerini öğrenmelisiniz. Hangi tür ise ona göre gereken hayatta tutma tavsiyeleri farklı olacaktır. Mesela bazıları güneş ışınları ister. Bazıları direkt güneşten zarar görür. Bazıları 7/24 kesintisiz hava akımları olmayan yerlerde ölürler.
Sanatı koruma
Bir bonsaiyi hayatta tutma şartlarını ve gerekli bakımı başarırsanız gereken dal, yaprak ve kök budamaları da öğrenmeniz gerekiyor. Bunun için uygulanan sanatı bilmeniz lazım. Ona göre budamaları o doğrultuda, o sanatın değişip bozulmasının önüne geçecek şekilde yapmalısınız.
Bonsai toprağı
Toprak değiştirme ayrı bir zor iş. İşin içinde kök budaması da var. Gerçi kök budaması pek zor değil de uygun toprak karışımı sağlamak zor. Titizlikle ve doğru bilgilerle bir karışım yapmak gerekiyor.
Toprağın genel yapısı %80 inorganik maddeler + %20 organik maddeler halinde olmalıdır. Bu maddelerin tümünü birbirleriyle harmanlayacaksınız. Yani iyice karışacaklar.
İnorganik maddeler
Tümü veya hepsi suyu biraz tutucu yapıda olmalıdır. Suyu fazlaca emip tutan perlit iyi değil. Fakat su tutuculuğu sıfır maddeler de olmaz. Mesela kuvars ve silisyum çakıllları gibi su tutuculuğu hiç olmayan maddeleri kullanmayın.
Uygun inorganik maddeler şunlar: Ponza taşı (iri taneli olmasın). Kiremit kırıkları. Çömlek saksı kırıkları.. Ve benzer yapıdaki kayalardan kırpıntılar. İnorganik maddeler iri pirinç-mercimek kadar ve leblebi kadar irili ufaklı olmalıdır. Çeşitlilik ne kadar fazla olursa o kadar iyi. Yani hem ponza, hem kiremit, hem çeşitli kayalar, hepsinin karışımı gibi. Pişmiş kil de uygundur.
Ayrıca, her ne kadar organik olsalar da, mangal kömürü kırpıntılarını ve toz olmayan, kırpıntı haldeki leonarditi inorganik gibi kullanabilirsiniz.
Organik maddeler
Şunlardan herhangi biri: Torf toprak, saf torf, cocopeat..
Gübre, bitki besini
Bonsai toprak karışımında sadece akıllı gübre uygundur. Yani minicik bilyeler halinde olan, toprakta yavaş yavaş çözülen katı bitki besini kullanın.
Karışım oranları
% 65 inorganik maddeler + %20 organik maddeler + %15 akıllı gübre.
* * *
Yukarıda bonsai sanatı nedir, nasıl bakımını yaparsınız açıklamaya çalıştım. Bonsai ile ilgili birkaç terim ve teknik hakkında kısa bilgiler verdim. Bonsai toprağını nasıl yapabileceğinizi anlatmaya çalıştım. Şimdilik sayfa içeriği bunlardan ibaret.
Merhaba. Bonsaileri çok seviyorum ama biraz araştirdikca hevesim kaçiyor. Evimde çekirdekten yetiştirdiğim limonum var. Sizce şekilli budama yaparsam bonsai adayi olabilir mi?
***
Elbette olabilir. Hem hevesiniz kaçmasın. Neredeyse her bitkiden bonsai olur.
Bonsai ye pek özenmemekdeyim fakat yer darlığı sebebiyle saksılarda yetiştirilen meyve ağaçlarına her tür için önerilenden daha kısa boylu tutulsa olabilir mi? Bonsailikde asıl zor olan estetik kısmı mı yoksa boy ile köklerin birbirine olan oranını tutturmak mı zor? Estetiğe önem vermeyecek olursak meyve ağaçlarının tavsiye edilenden daha kısa boyda yetiştirmek için neye dikkat etmek lazım?
***
Bonsaide estetikten ziyade sanat önemlidir. Gerçek bonsai sanatında bu iş kapalı mekanlarda yapılmaz. Zira bitki tam doğal şartlarda olmak ve doğa ile mücadeleye devam ediyor olmak zorunda. Gerisi ustaya kalmış. Ve elbette bulunulan yerin iklimine uygun türler üzerinde çalışılır. Sizin amacınıza göre ayrı bir sayfa var. Lütfen oraya bakın. Başka sorunuz olursa o sayfaya yazın: ⇒ Meyve veren cüce ağaç yetiştirmek
Kısa bir zaman önce bonsai zeytin ağacı hediye geldi. Yayvan, taş, altı delik olmaya bir saksıda. Yaprakları kuruyup dökülmeye başladı. Yeni bir saksıya geçmeli mi? Saksının altını delsem yeterli olur mu? Bu kadar az toprak yeterli mi? Kısaca nasıl bakmalıyım? teşekkür ederim.
***
Küçük fidanlara bonsai demek yanlış. Ayrıca fidan olup olmadığı da şüpheli. Yani köksüz bir zeytin dalını hiçbir şekilde saksı vazifesi görmeyecek bir şeye iliştirip hediyelik eşya diye satmış olabilirler. Anlattığınıza göre ölüyor. Acilen o şeyden kurtarıp normal bir toprakla gerçek bir saksıya dikin ve tamamen dışarıda açık havada tutun. Eğer filizlenirse eylüle kadar dışarıda tutmaya devam edin. Bol bol direkt güneş ve hava akımları alması şartıyla salonlarda yetiştirilebilir. Ama önce yaşamaya başlaması lazım. Şimdilik dışarıda ve yine şimdilik çok az güneşli bir yerde tutun.