Bitkilerin çiçek açması için ışık etkisi

Burada konu, başlıkta genel gibi görünse de sadece iç mekân süs bitkilerinin çiçek açması ile ilgilidir. Eğer tomurcuk oluşumu yoksa sebepleri, çiçek açtırmak için yapmamız gerekenler..

Bitkilerin çiçek açması için uzak-kırmızı ışınların etkisi

Her şeye rağmen çiçek açmayan ev süs bitkilerimiz

Salonlarda çiçek açması için yetiştirdiğimiz bitkiler Phalaenopsis orkideleri, antoryum, kohleria, Afrika menekşesi, Guzmania, mum çiçeği ve daha birçok türlerdir.

Önce şunu kabul edin: Çiçek açması için yetiştirdiğiniz salon bitkilerinden Antoryum hariç hiç birinin tüm yıl kesintisiz sürekli çiçek tomurcuğu vermesi mümkün değildir. Her bitkinin çiçek açmasının belirli bir zamanı ya da gerekçesi vardır. Zaman ve gerekçeler türden türe değişir.

O halde: Bitkilerinizi bilimsel adlarıyla tek tek iyi tanımanız lazım. Sonra haklarında bilgiler araştırın. Bu türün çiçek açması nelere bağlıdır? Veya yılın hangi zamanında çiçek açar? Ne kadar süre çiçekli kalır? Mesela ben bir bitki türü hakkında bir sayfa hazırlamışsam o sayfada bütün bu bilgileri yazmışımdır. Her bitkinizi tek tek araştırın. Bilgilenin. Okumaktan üşenmeyin.

Dikkat: Aşağıdaki bilgiler geneldir. Dediğim gibi bitkiniz ne tür ise, çiçek açması zamanını ve şartlarını öğrenmiş olmanız kesinlikle lazım. Aşağıdaki bilgiler ev içinde bitkilerin zamanı geldiğinde tomurcuk vermesine yardımcı şartları oluşturmanız içindir.

Bitkilerin çiçek açmak istemelerinin sebepleri

Türden türe değişir. Bir türe göre tam tersi şartlar isteyen türler var. Yine tekrarlıyorum, bitkilerinizi tür tür çok iyi tanımanız, bunun için doğru kaynaklardan bilgi edinmeniz gerekiyor.

Bazıları yazın, bazıları kışın, bazıları, ilkbaharda, bazıları sonbaharda çiçek açar. Bazıları uzun gündüz süresi etkisiyle, bazıları tam tersi kısacık gündüz süresi etkisiyle tomurcuk vermeye girişir. Çöl kaktüsleri ise genellikle kış boyunca belirli bir süre soğuklama, üşüme süreci ister. Bunun peşinden ilkbahar sonunda veya yazın çiçek açarlar.

Bazı bitkiler güneşte ısınmak ister. Bazıları serin gece esintileri olmadan asla çiçek açmaz.

Peki bitkilerinizi tür tür yukarıda saydığım tüm özellikleriyle yeterince tanıyor musunuz? Bilmiyorsanız mutlaka tek tek araştırıp öğrenin.

Işık ve gündüz süresi faktörleri

Bildiğiniz gibi yıl içinde mevsimlere göre gündüz süresi uzar, kısalır. En kısa gündüz süreleri aralık ayının başından ocak ayının sonuna kadarki dönemde olur. En uzun gündüzler haziran başından temmuz sonuna kadardır. Gece-gündüz süreleri hemen hemen eşit olduğu zamanlar ise mart ortasından nisan ortasına kadar ve bir de eylül ortasından ekim ortasına kadardır.

Işık şiddeti çok güçlü olmalıdır. Buna ilaveten ayrıca hangi bitki çiçek açmak için direkt güneş ışınları istiyorsa onu da bilmeniz ve bitkinize ona göre yer ayarlamanız lazım.

a) Tropikal bitkiler için

Bitkilerin pek azı gündüz süresini önemsemez. Bunlar genellikle ekvator çizgisi üzerindeki bölgelere aittir (yani ekvator kuşağı bitkileri). En kesin örneği antoryum’dur. Gün içinde fotosentez yapmasına yetecek kadar birkaç saat kuvvetli ışık ve bir parça direkt güneş aldığı takdirde yılın her zamanında sürekli, peş peşe çiçek açar. Tam tropikal bölge kökenli mum çiçeği de “uygun sıcaklık ve bir parça güneş” sayesinde evlerde kışın bile çiçek açar. Yıl içinde birkaç kez çiçek açabilir. Mum çiçeği ayrıca gece boyunca sürekli hava hareketleri istiyor. Tomurcuk vermesi için güneş almasından çok daha etkili olanı budur. Mum çiçeğine ve Afrika menekşesine (tomurcuk vermeleri için) direkt güneş şart değil.

Afrika menekşesi de gündüz süresinin kısalığından veya uzunluğundan etkilenmeyen türlerdendir. Yerinin az güneşli (veya hiç güneşsiz) ama çok güçlü aydınlık olması, hafif serince hava, geceleri serin hava akımları gibi şartların tümü yerinde olduğu sürece sürekli tomurcuk verip çiçek açacaktır. Çünkü yüksek dağ sis ormanlarının orman altı bitkisidir. Sıcak ve durağan havada tomurcuk vermez.

b) Subtropikal bitkiler için

Birçok bitki türünde gündüzlerin kısalması ve uzaması çiçeklenme zamanını belirler. Bu gruptan ev bitkilerimiz (yılbaşı kaktüsü, Atatürk çiçeği, Kalanchoe türleri gibi) tropikal kuşak dışından, genelde subtropikal kuşak bitkileridir. Gündüz süresine göre ve mevsimlerin gidişine göre hareket ederler. Kimileri yılda sadece bir defa, yılın belirli bir zamanında, bazıları da iki üç ay boyunca sürekli çiçek açar.

Subtropikal özelliklilerden yumrulu begonyalar gündüz süresinin uzun sürdüğü aylarda sürekli çiçek açarlar. Bunlar gerçi ev bitkisi değil.

Yılbaşı kaktüsleri tam tersi gece süresinin uzun sürdüğü zamanlarda ama sürekli olmadan çiçek açarlar. Gece süresinin uzunluğunda Kalanchoe’ler sürekli tomurcuk verme özelliğine sahiptir. ilkbahardan sonra gündüz süresi uzasa bile verdikleri tomurcuklar bozulmaz, olgunlaşma sıralarına göre, tomurcuklar tükenene kadar çiçeklerini açarlar.

Atatürk çiçeğinin tepe yapraklarının kıpkırmızı olması için günün en az 12 saatini tam karanlıkta geçirmeleri olmazsa olmaz bir gerekliliktir. Gece ışık yakılan odalarda kırmızılaşma mümkün olmaz.

Işığın niteliği

Yukarıda gündüz – gece sürelerine değinmiştim. Burada konu farklı. Işığının süresi değil niteliği söz konusudur. Bir bitkinin çiçek açması için tüm şartlar yerinde olsa bile ama ışığın niteliği doğru değilse o bitki çiçek açmayabilir. Bu etki en çok antoryumlarda kendini gösterir. İlla çok güçlü ışık ve buna ilaveten illa günde 2-3 saat kadar direkt güneş ışınlarını algılamak ister. Bu şartlarda tomurcuk verir. Yoksa genelde tomurcuk vermez, çiçek açmaz.

Kohleria ve benzeri türler sıcak seviyor. Sıcağa ilaveten güneş ışınları da çiçek açmaları için gerekli. Fakat eğer güneş ışınları mümkün değilse çok güçlü ışık ve ayrıca ışın rengi önem kazanır. Güçlü gün ışığı yani fotosentez yapmalarına yeterli şiddette ışık çiçek açmalarına yetmiyorsa ultraviyole (mor ötesi) ışınlarının veya kırmızının tonlarına sahip ışınların süresi günde en az 2 saat olmalıdır.

Uzak-kırmızı ışınların etkisi

İngilizcesi far-red light. Bu ışınlar güneş ışınlarında vardır. Yapraklar uzak-kırmızı diye tanımlanan ışınları absorbe etmez, yansıtır. Mesela pencere yanında güneşi direk alan benjamin, şeflera gibi parlak yapraklı bitkiler varsa, onların yakınlarında güneş ışınlarını almayan Afrika menekşesi gibi bitkiler varsa, o parlak yapraklardan yansıyan uzak kırmızı ışınlar afrika menekşesine çiçek açma etkisi sağlar.

Çiçek açması gereken salon bitkilerine yönelik bilgiler

Pencere tülünün kırmızının tonlarında olması çiçeklenmede iyi etki sağlar.

Resimde pembe tül görüyorsunuz. O şekilde olması şart değil. Bitkinin yakınında kırmızı, pembe, tatlı mor, turuncu gibi renklerden herhangi bir süs eşyası, veya bir koltuk veya bir masa örtüsü bile aynı etkiyi sağlayabilir. Çünkü ışık yansımaları olur. Yeter ki ortamda ışık çok güçlü olsun.

Uzak-kırmızı adlı ışınları veren özel lambalar vardır. Süs bitkisi sektöründe kullanırlar. Bizim gözümüze loş ışık gibi görünür. Ortamda cisimleri kırmızımsı gösterir. Bitkilerin gece karanlığına girmesinden hemen önce 20 dakika çalıştırmak genelde etkilidir.

Sulama ve esinti

Sulama dengelerindeki mevsimsel ayarlamalarımızın çiçeklenmeye etkisi yoktur. Soğukta gelişimi tamamen duran kaktüs ve sukulentleri kış boyunca hemen hiç sulamamak lazım ama bu bir şey değiştirmez. Bazı sukulent türler ise yaz sıcaklarında dinlenir ve yazın susuz kalmaları onların ihtiyacı değildir ama yaz boyunca susuz kalmalarının zararı da olmaz. Suya esasen serin aylarda ihtiyaçları olur. Çünkü serin aylarda gelişim gösterirler. Çöl kaktüsleri ise sıcak yaz aylarında geliştikleri için yaz aylarında suya ihtiyaçları var.

Esinti her halükarda önemlidir. Sağlıklı çiçeklenme sağlıklı gelişim ister. Sağlıklı gelişim ise düzenli hava hareketleri sayesinde mümkündür. Havasız kuytu ev köşelerinde bitkilerde iyi bir gelişim olamayacağı gibi iyi bir çiçeklenme de olmaz. Hatta hiç çiçek açmayabilirler. Çünkü bünyede gereken gelişimler havasız kalmaktan dolayı olamamaktadır. Bitkilerin nefes almaları hava hareketlerinin yardımıyla mümkündür. Onların bizim gibi sürekli kaslarla hareket ettirilen akciğerleri yok. Ayrıca sadece geceleri nefes alan türlere gece boyunca hava hareketleri gerekiyor (sukulentler, orkideler ve mum çiçeği). Bitkileriniz hakkında ciddi bilgi kaynaklarından ayrıntılı bilgiler edinip bitkilerinizi iyi tanımalısınız.

Gece boyunca hafif serin esintiler mum çiçeğinde ve Afrika menekşelerinde çiçek açmaları için iyi işe yarar. Esintinin hafifçe serin olması kesin etkili olur. Esinti, hava hareketleri aslında tüm bitki türleri için büyük önem taşır.

Isı faktörü

Şiddetli sıcak hiçbir bitki türüne iyi gelmez. Sıcağın en zararlısı gece boyu devam edenidir. Gece ısısının 23C derecenin üstünde kalması çok kötü bir faktördür. İstisna birkaç tür hariç, çoğunluk bitkiler besin ve enerji üretim-depolama işleri için gece saatlerinde serinliğe ihtiyaç duyarlar. Gece serin havanın ideal ölçüsü 18C derece ile 22C dereceler aralığıdır. Gündüz ısısı ise genelde en düşük 24C derece ile en fazla 32C dereceler arasında olması idealdir. Gece ısısının ve gündüz ısısının elverişli derecelerde olmaları sayesinde bitkilerde her türlü gelişim faaliyetleri mükemmel devam eder. Bitkilerin çiçek açması için de aynı şekilde çok büyük önem taşıyor.

Bazen bir bitkinin çiçek açması bazı gerekçelere bağlıdır

Yukarıda çöl kaktüslerinin kış soğuklama ihtiyacından bahsetmiştim. Evet bunların çiçek açmasının gerekçesi kış aylarında olması gereken yeterli süre üşümeleridir.

Gece süresinin uzunluğu ya da yapay yolla günün (24 saatin) en az yarısını karanlıkta geçirmelerini sağlamanız bazı bitkileri tomurcuklandırır. Yukarıda örneklerini okudunuz.

Daha yaygın bir gerekçe ise olgunlaşmış olmaktır. İstisnasız her tür için geçerlidir. Salon bitkilerimizden bu konuda en hassasları Guzmania, Aechmea vb Bromelyad türlerdir. Genelde çiçekli halde satın alırsınız. Bunlar hayatlarında sadece bir defa çiçek açıyor. Hemen peşinden dipten yavrularlar. İşte o yavruların çiçek açmaları için 2-3 yıl beklemeniz gerekiyor. Bazı bromelyadlar 1 yaşına geldiğinde çiçek açıyor. Bazıları 3-4 yaşına geldikleri halde hala çiçek açmıyorsa, gelişimde problem yoksa, ışık gücü ve hava akımları konusunda bir hatanız da yoksa, geri kalan engelleyici sebep temiz hava ve sürekli çok olumlu şartlardır. Etilen gazı bunlarda tomurcuklanma girişimi başlatır. Etilen gazı doğada sararan yapraklardan, tam olgun meyvelerden, en çok da çürüme aşamasındaki yapraklardan ve meyvelerden çevreye yayılır. Tam olgunlaşmış bromelyadlarınızın saksı altlığı tabağının kenarında elma kabuğu veya sararmış yapraklar bulundurursanız bir süre sonra tomurcuklanacaklardır.

Yazar: Erdal Yüksel

Kategori: Botani

Etiketler:


Sorunuzu / Yorumunuzu Aşağıya Yazabilirsiniz.

Lütfen sorunuzu konu ile ilgili sayfaya yazmaya gayret edin.

Sorunuzu/Yorumunuzu yazın:

Sorunuz cevabımla birlikte 1 saat veya en geç 24 saat içinde burada görünür olacaktır. Lütfen ara sıra kontrol edin. Hiç görünmüyorsa akıllı telefonunuzda önbellek temizliği yapmalısınız.