Eminönü çiçek pazarı eskiden beri en dar gelirliden en zenginine kadar her kesimden çiçek ve bahçe meraklılarına en iyi şekilde hizmet vermeye çalışan esnafların küçük dükkanlarının olduğu bir alışveriş yeridir. İstanbul Belediyesi Eminönü çiçek pazarı esnaflarına çok daha iyi imkânlar sağlamalı ve onları desteklemelidir. Hayvan satıcıları için aynı yerde ama başka bir bölüm oluştursalar çok iyi olur. Temizlik, düzen sağlamalılar. İstanbul’un tarihi ve nostaljik özelliklerini yansıtıcı özellik kazanmasına büyük önem vermeliler.
Eminönü çiçek pazarında neler satılır?
Her türlü süs bitkisinin mevsimine göre tohumları, fideleri, yumru ve soğanları, çeşitli ağaç ve çalı fidanları, zirai mücadele ilaçları, çeşitli organik veya inorganik gübreler ve bitki besinlerini burada bulursunuz. Fiyatlar makuldür. Başka bir yerde 40 lira olan bir süs bitkisinin fiyatı Eminönü çiçek pazarında 15 – 20 lira civarındadır.
Ne yazık ki eski cazibesini kaybetti
Koçtaş ve Bauhaus gibi yerler buradan daha ucuz olmaya başladı. Ayrıca artık çeşitli yerlerde yeni yeni fidanlıklar var ve fiyatları gerçekten oldukça makul düzeyde tutuyorlar. Dolayısıyla böyle yerler varken kimse artık Eminönü çiçek pazarını cazip bulmuyor maalesef.
Süs Bitkileri
Bakımı zor hassas tropikal bitkilerden en basit mevsimlik bahçe çiçeklerine ve ofis bitkilerine kadar çok zengin çeşitlilikte süs bitkileri satarlar. Bazen modası geçmiş, çocukluk anılarımızda kalmış salon ve eski tip bahçe süs bitkilerine de rastlamak mümkün (devetabanı, ıtır vb). Fakat maalesef her zaman her istediğimiz bitkiyi bulamayız. Onun için birkaç hafta aralıklarla gidip dolaşmak iyi olur. “Türkiye’de yoktur” diye düşündüğüm pekçok tropikal süs bitkilerine ve “artık demode olan, çiçekçilerde hiç olmayan” klasik ev çiçeklerine zaman zaman Eminönü çiçek pazarında rastladığım oluyor.
Bitki besinleri, gübreler ve vesaire
Ortada göreceklerimizden ibaret değil, çok bol çeşitler var. Sadece dükkanlara aradığınız maddeyi sormanız gerekiyor. Birisinde olmayan bir diğerinde muhakkak bulunuyor. Orada olmadığını düşündüğünüz herhangi bir organik bitki besini, özel bir köklendirme hormonu bile dükkanların birinde mutlaka vardır.
Sebze fideleri
Bahçeye dikilecek kadar büyümüş fideler burada genelde demetler halinde satılır.
Şifalı bitkiler
En sık rastladıklarım kudret narı ve ada soğanı.
Eminönü çiçek pazarında evcil hayvan satış
Kedi köpekten süs tavuklarına, fareden tropikal sürüngenlere, kanaryadan kekliğe, akvaryum balıklarından ördeklere kadar neredeyse her çeşit evcil hayvan var. Su dolu kavanozlar içinde sülük bile satıyorlar.
İstanbul gitmeyi çok istiyordum gidebilirsen muhakkak uğrayacağım şimdi her markette a101 bim migros. çiçek satışı çok var uygun fiyatlarda ama bakımsızlık havasizlik yüzünden dayanamiyorlar. keşke Eminönü pazarı gibi yerler daha fazla olsa. Ankara’da Kızılay çiçekçiler çarşısı var. ulusta halde var sanırım semt pazarları gibi çiçek pazarları kurulsa çok iyi olurdu marketlerde çiçek satışı olmamalı.
***
Maalesef artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Eminönü Çiçek Pazarı’nın efsanevi ayrıcalığı 80’li yıllarda yavaş yavaş tükenmeye başlamıştı. Ben istanbul’dan ayrılacağım zaman (en son 2014) artık orası diğer fidanlıklara göre ve Koçtaş, Bauhaus vs yerlere göre kazık bir yer haline gelmiş idi. Eski tip doğal usullerle süs bitkileri üreticiliği zaten artık hiçbir yerde yok, bu da ayrı bir problemimiz. Size daha çirkin bir şey yazayım: Didim, Bodrum gibi yerlerde halk için olan semt pazarlarındaki çiçekçiler hepsinden beter kötü. İlk geldiğim yıl şaşırmıştım. Eminönü Çiçek pazarında bir demet domates fidesi (10 veya 20 fide bir arada) kaç lira idiyse Didim’deki semt pazarı çiçekçilerinde sadece tek dal fide o fiyata idi. Buna çok şaşırmıştım (ve hala alışamadım). Daha ucuza olmasını beklerdim. Hep böyle devam ediyor. Hatta burada pazar esnafları fideleri ne kadar fahiş fiyattan satıyorlarsa, anlaşılan söz birliği etmişler, çevredeki ziraat malzemeleri satışı yapan dükkanlarda da fiyatlar aynı. Garip ama gerçek, iğrenç bir çirkinlik. İstanbul’da ortalama 15 fidenin bedeli ne ise, burada tek bir fidenin fiyatı o kadar. Benim onlardan alışveriş yapacak gücüm tamamen sıfır. Domates biber fidelerimi kendim tohumdan yetiştiriyorum. Tohumları ise satın almayıp yemeklik olarak kullandıklarımın içindeki tohumları saklayarak kullanıyorum.
Sanırım eski İstanbul u bulamiyacam ama yinede insan görmek istiyor tabi eski tip süs bitkisi yetiştiriciliği nedir bizim şuanda evlerde baktığımız çiçekler eski usul olmuyormu taşini falan kendimiz karistiriyoruz ( ponza iri kum. ..) benim bı toprak saksim eksik.. Fiyatlar herşeyde çok yüksek Didim de uygun olması lazım İstanbul a kıyasla ama demekki daha çok para kazanmak için ..Aslında en iyisini sizin yaptığınız daha doğal..
***
Eski usul dediğim, günümüzde mümkün değil. Bende 60’lı yıllara ait bir kitap vardı. Orman kenarı çalılıklarının toprağı, yanmış gübre, dere kumu.. Saksı bitkileri için sadece bunları kullandıklarını yazıyordu. Şimdiki ormanlar bile farklı. Yok edilen ormanların yerine yeni yapılan orman alanlarının toprağı aynı şey değil. Eski gübreler ise günümüzde maalesef yok. Çünkü eskiden hayvan yemleri bile gayet farklı idi. Bir de eski insanların yanmış gübre oluşturma çalışmaları, hele amaç hassas saksı bitkileri ise, gayet dikkatlice hazırlanırdı. Çocukluğumda aldığım bir saksı bitkisinin toprağının neredeyse yarısının koyun gübresi olduğunu hatırlıyorum. Ama gübreyi öyle güzel işlemişlerdi ki bitki zarar görmek şöyle dursun gayet sağlıklı gelişmişti. Şimdiki gübreleri az bile kullansak feci zararları olabiliyor. Her şey şansa kalmış artık. Eskiden, muhtemelen benim yetişemediğim kadar eskiden esnaflıkta çevre halkına hizmet esas imiş. Sonra benim çocukluk yıllarımdaki esnaflar (eski Kemal Sunal filmleri o zamanda çekilmiş) o filmlerde görüldüğü gibi idi. İşleri güçleri dalavere. Zaten o yüzden marketler dönemi başlayınca halk esnafları hemen terk etti.