Üzüm meyvesi asma bitkisi

Üzüm çeşitleri çok fazladır. Burada en önemlilerine bile değinmeden, sadece genel anlamda tanıtımına ve daha çok da, ama yine genel açıdan yetiştirme-bakım bilgilerine yer verdim.

Halk arasında en çok asma, bazen de bağ adı verilen üzüm bitkisi insanların tarihte ilk defa Ortadoğu’da şehir medeniyetleri geliştirmeye başlamasıyla birlikte şimdiye kadar sürekli insanların yanından eksik olmamıştır. Elbette daha önce de insanların değer verdiği bir bitki idi. İnsanlık tarihinde beslenme açısından buğday ve pirinç kadar önemli ve değerlidir. Hatta üzüm bitkisi bir asalet timsalidir.

Asma (üzüm meyvesi) bitkisi meyveli yapraklı dalları. Vitis vinifera bitki türü.

Viticulture (vitikültür) – Bağcılık

Viticulture üzüm yetiştiriciliği üzerine hem bir bilim dalı hem de bir endüstri koludur. Oenology: Şarapçılık bilimidir ve viticulture’ün kapsamındadır. Viticulture ise Horticulture‘ün bir alt bilim dalıdır. Türkiye’nin bir tarım ülkesi olmasına rağmen bu gibi bilim alanlarında geride kalması üzücü. Üzüm üretiminde dünya genelinde 6. sıradayız. Şaraplık üzüm üreticiliğinde ise şaşırtıcı bir şekilde dünyada 3. veya 4. sırada olarak İtalya ile baş başa gidiyoruz. Diğer tarım ürünlerimizi de düşünürsek Türkiye gerçek bir tarım ülkesidir. Ama hiçbir şekilde gereken seviyeye ulaşamadık.

Vitis vinifera

Bildiğimiz çeşit çeşit üzüm meyvesi veren bitkiler Vitaceae (Asmagiller) familyasının Vitis (Asma) cinsinin çoğunlukla Vitis vinifera türüne aittir. Vitis cinsinin 79 kabul edilmiş türü var (Wikipedia). Bunlardan Vitis vinifera cinsi pekçok doğal varyeteleriyle binlerce yıldır insanların faydalandığı bitkilerdir. Bu varyeteler binlercedir ve doğal üzüm çeşitleridir. İnsanların oluşturduğu özel hibritler başkadır ve bunların arasında çekirdeksiz üzümler de var. Vitis vinifera’dan başka, meyvecilikte önem verilen bir iki üzüm türü daha var. Kış soğuklarına daha fazla dayanıklıdırlar. Bunlardan yapılan hibritlerle kışın ağır don olayları olan yerlerde de üzün yetiştiriciliği yapılabilmektedir. Ayrıca bu türlerle hibritlemelerle şaraplık üzüm çeşitleri arttırılmıştır.

Genel özellikleri

Asmalar kışın yaprağını döken, tırmanıcı sarmaşık tarzında gelişen bitkilerdir. Ana gövde zamanla odunsu yapı kazanır (liana). Fakat ağaçlar gibi çok fazla kalınlaşmaz. Genç fidanların gövdesi yıldan yıla odunsulaşsa bile desteksiz dik duramaz. Dik durabilmeleri için gövde çapı en azından 5cm kalınlaşmış olması gerekiyor. Ama yine de eğer ana gövde çok uzun tutulacaksa üst kısmın ağırlığından dolayı eğilir. Yani bu durumda 2m uzunluğunda kalın bir demir direk ile desteklemek ya da bir duvara yaslandırıp sabitlemek gerekir.

Üzüm dalları uzarken her bir yaprak ile beraber uzunca bir ipliksi tutmaç uzatır. Tutmaç Y şeklinde gelişip her iki uzantısıyla değdiği dallara sıkıca sarılır. Bu şekilde üzüm dalları diğer bitkilere tutunarak daha yükseklere ulaşma çabasındadır.

Vitis venifera türünün yabani üzüm denen pek az varyetesi dişi ve erkek ayrı bireyler halinde yaşarlar. Yani bu tip üzüm bitkilerinin dişi bir fidanının yakınında erkek bir fidan yoksa asla meyve vermez. Neyse ki makbul üzüm çeşitlerinin hiç birinde bu problem yok.

Çiçeklerde polenleşme arıların yardımıyla değil, rüzgarın etkisiyle olur. İlkbahar ortasına doğru çiçek açar ve meyvelerini büyütmeye başlarlar. Yediveren üzümler ise meyve hasatıyla beraber budarsanız yeni uzatacağı dalları yaz ortasından sonra tekrar çiçek açarlar. Bunlar kışlık meyve verecektir.

Yaşam süresi

Asmalar çok uzun süre yaşamaz. 100 yılı aşmış üzüm bitkileri nadirdir. Ömürleri genelde 30-40 yaşına kadardır. En verimli çağı ise 12 yaşına kadar olup 30 yaşına kadar verimlilik, meyve kalitesi ve meyve sağlığı azala azala devam eder. Ama bilinçli ve çok iyi bir bakımla verimliliği 25-30 yıla kadar iyi bir şekilde devam ettirebilirsiniz.

Meyve ve yaprak farkları

Neredeyse sayılamayacak kadar çok üzüm çeşitleri var. İklim uyumları da fark eden çeşitler var. Meyvelerinin renk, şekil ve lezzet farklılıkları say say bitmez. Ticari üretimi yapılanlar orta tatlı ve çok tatlı olanlardır. Halbuki tatsız (daha doğrusu çok az şekerli) ama hoş lezzetli, adeta üzüm değil de güzel bir orman meyvesi gibi üzüm çeşitleri bile var ama bunları üretip satan yok. Kuruyemiş amaçlı ve pekmez/pestil amaçlı üzümler çok tatlı meyve verenlerdir.

Yaprakları çeşitlerine göre farklı şekillerdedir. Klasik üzüm yaprağı biçimini bilirsiniz. Uçları sivrice olup çok köşelidir. Parçalı yapraklı olan çeşitleri de var. Bazılarının yaprakları ise yine çok köşeli olmakla birlikte köşeleri az uzundur ve böylece yuvarlak şekle yakındır. Yaprakları parçalı olan çeşitlerin yaprak görünümleri daha zariftir ve daha asil his uyandırır.

Meyve olgunlaşma zamanı

Üzüm çeşidine göre ve bölgenin iklim şartlarına göre meyvelerin hasat zamanı farklı zamanlarda olur. Genel olarak, çeşidine göre, meyvelerin olgunlaşma zamanları temmuz ortası ile ekim ayı ortası arasında değişir. Yediveren üzümler genelde erkencidir. Temmuz içinde meyveler hasat edilirken budanırsa yeni uzayan dallar tekrar çiçek açar, tekrar meyve verirler.

İklim uyumu

Kış soğukları -25C dereceyi aşmayan her yerde üzüm asmaları yetişir. Daha şiddetli ağır soğuklara uygun üzüm çeşitleri de var. Buradaki bilgileri çok genel ölçülerde verdim. Yörenizde ağır kış soğukları oluyorsa bilin ki Türkiye’ni her yerine uygun üzüm çeşitleri var. Yeter ki doğru kaynaklara danışıp uygun çeşitleri bulun. Doğru bilgiye ulaşacağınız en güvenli yerler bölge ziraat ofisleridir. Tam deniz etkisinde olup bir de yaz boyu şiddetli sıcak olan yerlerde (Bodrum, Alanya, Didim vs) her türlü mantar hastalıklarına karşı üzüm fidanları savunmasızdır ve mutlaka ilaçlama gerektirir. Ancak, bu uygunsuz yerlerde hava akımlarına tam açık cephelerde ilaçlama pek gerekmez. Yerine göre değişir. Buralarda fazla rüzgarlı olmayan yere dikili asmaları ilaçlamazsanız birkaç yıl hiçbir sorun yokken bir gün gelir yaz mevsiminde dalları bile hastalıklara yenik düşer ve bitki tamamıyla ölür. Ayrıca üzüm çeşitlerine göre şiddetli sıcak iklime uyum ve mantar hastalıklarına direnç özellikleri değişir.

Kullanım

Üzüm meyvesi hem taze hem kurutulmuş halde yenir. Meyvesinden şarap, sirke, şıra gibi içecekler, pestil gibi tatlı yiyecekler yapılır. Yoğun tatlı üzüm çeşitlerini kaynatarak pekmez ve bu pekmezden pestil yaparlar.

– Yaprak sarması

Asma yapraklarından sarma dolma yapılması Türkiye, Yunanistan ve Ermenistan ülkelerinde çok yaygındır. Her asma yaprağı sarma yapmaya elverişli değildir. En iyisi çekirdeksiz beyaz üzüm yapraklarıdır. Diğerlerinin yaprakları ancak çok körpe, yumuşak iken işe yarar. Yani yaprakları olması gereken büyüklüğe henüz ulaşırken toplayıp değerlendirmeniz gerekiyor. Yaprak sarması yemeği etli olacaksa dolmalar küçük ve ince yapılıp sıcak halde, yoğurt eşliğinde yenir. Eğer zeytinyağlı olacaksa büyük ve kalın halde yapılıp soğuk halde yenir. Zeytinyağlı yaprak sarması aynı zamanda meze türü yemeklerdendir.

– Çardak

Asmaların diğer bir kullanımı gölgeleyici çardak amaçlıdır. Üzümle aynı familyadan olan Amerikan sarmaşığı da yine bir asma türü olarak, ağır kış soğuklarına uygun olduğundan yurdumuzun her yerinde yaygınca yetiştirilir. Mini meyveleri yenmez. Yaprakları ise biraz zehirlidir. Sadece çardak vb amaçlarla kullanılır. İklimi uygun yerlerde onun yerine üzüm asması daha iyidir. Çünkü o da kışın yapraklarını döker bu da. Çardak amaçlı olarak aralarında bir fark yok desek de gerçi üzüm yaprakları mantar hastalıklarına karşı dirençsizdir. Ve üzümler -30C, -40C derece gibi ağır kış şartlarına dayanamaz. Pek az çeşitleri hariç.

– Şarap, sirke

Üzüm meyvelerinin kabuklarının dışında oluşan buğu gibi mumsu tabaka maya içerir. Bu maya sayesinde şarap ve sirke yapmak çok kolay olur. Üzüm suyu kapağı açık kapta bekletilirse sirke, kapağı sıkıca kapalı bekletilirse şarap olur. Fakat bu amaçlarla meyve üretiminde ilaçlamalara dikkat etmek gerekiyor. Çünkü asmalara neredeyse her yerde her zaman gereken ilaçlama yapraklarda oluşan külleme ve pas gibi mantar hastalıklarına karşı olan ilaçlamadır. Ve bu yüzden yani ilaçlamanın zamanına göre meyvelerde maya gelişimi olmaz. Zamanlamaya dikkat ederseniz maya oluşumu sekteye uğramaz. Ayrıntılar aşağıda ilaçlama konusunda.

Üzüm yetiştirme

Asma o kadar uyumlu bir bitkidir ki hiç olmayacak yerlerde bile güzelce yetişir. Hiçbir gübre istemez (meyve verimini arttırmak haricinde). Toprak seçmez. Sadece ilk fidan dikiminde özel bir şeyler yapmak gerekir. Çünkü ilk gelişim önemlidir. Yerine alışmasını garantilemek lazım. İlk 4 yılı atlattıktan sonra artık toprakla ilgili bir sıkıntısı kalmayacaktır.

Konum

Meyve veriminde fidanların her yönden rüzgarlara tam açık olması çok büyük önem taşır. Mantar hastalıklarına karşı en iyi önlemlerin başta geleni rüzgarlara açık arazi seçimidir. Güneş ise elbette önemlidir. Fakat gördüğüm kadarıyla binalar arasında kalan, bütün gün tam güneşli olmayan yerlerde de yetişiyor. Öte yandan hem güneşsiz hem hava akımlarından yoksun binalar arası kuytu yerler uygun değildir. Üzüm bağlarına dikkat ederseniz tamamıyla açıklık ve arada hiçbir başka bitki olmayan, bütün gün güneş alan yerlerdir.

Toprak isteği

Gelişiminde değil ama veriminde toprağın pH derecesi önemlidir. Fazla asitli (pH 5.6 ve aşağısı) ya da fazla kireçli, yüksek alkalinli (pH 8 ve yukarısı) topraklar asmaların üzüm meyve verimini düşürür. Toprağı fazla asitli yerlerde toprağa ince taneli mıcır karıştırarak toprak terbiye edilir. Fazla kireçli topraklar ise leonardit + bitkisel çürüntüler veya saman + sığır gübresi hepsinin karışımı ile toprak terbiye edilmelidir. Bu karışım topraktaki fazla kireci etkisiz hale getiren etkili bir toprak düzenleyicisidir (⇒ayrıntılı bilgi). Toprağın pH durumundan başka taşlı, kumlu, süzek ve orta dereceden biraz az humuslu olması iyidir.

Fidan ekimi

İlk gelişimin güçlü, hızlı ve sağlıklı olması: Uzun yıllar yaşaması ve gerektiği gibi verimli olması için çok büyük önem taşır. Bundan dolayı fidan ekerken her şeyi en iyi şekilde yapın. En önemli şey fidanın orada ilkin hızlı ve bolca köklenme yapmasıdır. Bunun için ise en başta oldukça süzek bir toprak ister. Fidanı dikeceğiniz yerde derinlik ve genişlik ölçüleri en az 40cm olacak bir çukur açın. Çıkardığınız toprağın beşte birini alın. Mesela bu beşte biri çeyrek kova ölçüsünde ise, bu toprağı her biri çeyrek kova ölçülerinde olmak üzere torf, ponza taşı, dere kumu ve yanmış koyun gübresi ile karıştırın. Sonra bu karışım ile çukuru doldurarak fidanı ekin. Peşinden can suyu verin. İlk yıl boyunca toprak üst yüzeyi kupkuru oldukça bolca su ile sulayın.

Fazla sayıda fidan ekecekseniz fidanların birbirleriyle ve diğer bitkilerle aralarında en az 2m mesafe olmasına dikkat edin. Daha sık olmasınlar.

Gübreleme

Sadece 3 yılda bir koyun veya keçi gübresi ile gübrelemeniz yeterli olur. Genç, küçük fidanların 40cm uzağından, daha büyük fidanların 70 cm ila 1m uzağından çepeçevre toprağı çapalayıp toprağa gübre karıştırın. Zamanı sonbahardan kış sonuna kadar herhangi bir zaman uygundur.

Yediveren üzümlerini eğer ilk meyve hasatından sonra budayıp tekrar bol bol meyve verdiriyorsanız o takdirde gübrelemeyi üç yılda bir değil her yıl yapmalısınız. Ve ilk hasat sonrasından itibaren sulamaları çok az miktar eşit ağırlıklı yapay gübre karışımıyla yapmanız iyi olur. Takviyeye sadece meyveler orta iriliğe ulaşıncaya kadar devam edin.

Sulama

Yerine 4 yıl kadar iyice yerleşmiş asmalar hiçbir şekilde sulanmasa bile fark etmez. Kuraklığa dayanıklılığı tamdır. Ancak iyi bir meyve verimi için sulama her halükarda gereklidir. İlkbahardan meyvelerin olması gereken iriliğe gelmesine kadar dibi ve dip çevresi 10cm derinliğe kadar tamamıyla kupkuru oldukça bol bol su dökerek sulayın. Daha sonrasında artık hiçbir sulama istemez.

Yediveren üzümlerinde ayrıca şöyle:

Hasat zamanından iki üç hafta önce sulamayı bırakın. Hasatla beraber gerektiği gibi tam bir budama yapın. Sonrasında sulamalara devam edin ki hızlıca yeni dallar uzatıp çiçek açsın ve meyve versin.

Meyve hasatı

Üzüm meyvelerinin üzerleri tamamıyla, bazen de yer yer mumsu tabaka ile kaplıdır. Meyvelerinin olgunlaştığını bu tabakanın yok olmasından değil, iriliklerinden değil, tadına bakarak anlarsınız. Bunun bir diğer ölçüsü de serçelerin meyveleri yemeye başlamasıdır. Serçeler meyveleri yemeye başladılarsa hasat zamanı geldi demektir. Şaraplık üzümleri üzerlerindeki mumsu tabaka kaybolmadan önce acilen hasat etmek gerekiyor. Mumsu tabaka kalkmasa bile hasatı ne kadar geciktirirseniz şeker ve asit düzeyi o nispette değişir. Asitlilik azalır, şekerlilik artar.

İlaçlamalar

7 yıllık tecrübeme göre diyebilirim ki üzüm bitkilerine gerekli ilaçlamalar her yıl yapraklarda olan mantar hastalıklarına karşı ilaçlamalar, ve ayrıca her yıl veya en geç üç yılda bir defa ana gövdeye ve ana dallara uygulanacak bordo bulamacı ilacıdır. Her yıl birkaç defa gereken yaprak ilaçlaması her yörede gerekmez. Havası nemli olan bölgelerde, özellikle rüzgarlara tam açık olmayan, sık sık sulama yapılan bahçelerde kesin gereklidir.

– Yapraklara ve meyvelere ne gibi mantar ilaçları?

1- İlaçlama topas adlı ilaçla yapılabilir. 1 litre suya 1ml (hatta biraz daha az) ilaç karıştırmak yeterli. Bu su ile sisleme şeklinde püskürtme yapacaksınız.
2- Diğer etkili ilaç ise toz kükürt. Kükürdü çorap gibi seyrek dokulu bir bez torba içine koyun. Dalların yukarısından beze vura vura toz zerrelerinin çevreye saçılmasını sağlayın.
3- Bordo bulamacı: Sıvı haldedir. Genelde çeşitli maddelerden karışım halinde insanlar kendileri yapıyor. Ancak bizim için zor. En iyisi şişelerde sıvı halde hazır satılandan almak ve tarif edildiği gibi kullanmak. Bu ilacı yaprak mantar hastalıklarına karşı püskürterek, serperek kullanacaksınız. Ve bir de bizim için daha önemli bir kullanım alanını daha aşağıda açıkladım.

– En önemli iki ilaçlama zamanı

Birinci ilaçlama ilk filizlenmeler biraz gelişince, çiçek tomurcukları henüz hiç ortaya çıkmadan öncedir. Mutlaka ilaçlama yapın. İkinci ilaçlama zamanı: Salkım salkım çiçek tomurcukları biraz gelişince ama mini çiçekler henüz hiç açılmadan önce mutlaka ilaçlama yapmalısınız. Yoksa salkımlardaki minicik hassas çiçek sapları mantar hastalıklarından zarar görür ve salkımın tamamı zarar görmese bile bir kısım çiçekler bozulup gider. Salkımda tane sayısı az olur.

– Diğer zamanlarda ilaçlama

Pek gerekmiyor. Ancak mantar hastalıkları orada kaçınılmaz ise ilaçlamak lazım. Yeni yaprak gelişimi olmasa bile ama orada hava nemliliği çok yüksek ise meyve taneleri biraz gelişince sadece bir defa ilaçlama yapmak yeterli.

– Şaraplık üzümleri ilaçlamaya dikkat

Şarap amacıyla üzüm yetiştiriyorsanız yukarıda yazdığım ilk iki zaman dışında artık yapraklara mantar ilaçları uygulamayın. Yoksa üzüm tanelerinde gelişmesi gereken “maya” oluşumları olmaz. Maya meyvelerin dışındaki buğu benzeri mumsu tabakada oluyor. Ayrıca, şarap yapacağınız üzümleri hasat edince yıkamayın. Yıkayacaksanız sadece şöyle bir suya tutun ki sadece kaba tozu gitsin, mumsu tabaka bozulmasın. Hasat etmeyi de üzümler tam olgunlaşınca, üzerindeki mumsu tabaka bozulmadan, gitmeden önce yapmalısınız.

– Bordo bulamacı

Üzüm bitkilerinin ana gövdelerine ve diğer kalın ana dallarına tavsiye ederim. Her yıl gerekmese bile en geç üç yılda bir mutlaka yapın. Faydası gövdede ve dallarda olabilecek, üzüm bitkisini öldürecek kadar tehlikeli hastalıklara tam bir çözüm olmasıdır. Bahçenizdeki diğer ağaçlara da bu ilaçlamayı yapın. Her yıl yapmak gerekmez ama zararı da olmaz. Zamanı ise budamanın peşinden veya yaz sonu ile kış sonu arasında herhangi bir zamanda.

Budamalar

Asmalarda budama genelde bir defa esas budama.. Ve ilkbahar ve yaz içinde ufak tefek ikincil budamalardır.

– Esas budama

Zamanı kış soğuklarına göre yöreden yöreye değişir. Kış soğukları -15C dereceyi aşmıyorsa sonbaharda yapraklar dökülünce veya yapraklar dökülmezse en geç ocak ayının ilk haftasına kadar yapmalısınız. Kışın daha ağır soğuklar olan yerlerde ise budamayı kış sonunda, artık ağır don olayları riski geçtiği zaman yapın.

Budamalarda meyve verimini göz önünde bulundurun

Üzüm bitkisi bir yıllık dallarından ilkbaharda vereceği yeni yan dallarından meyve erir. İşte bu dallar önemlidir. Sayısını fazla azaltmayın. Yani mesela bu yıl meyveli dallar sıfırdan gelişmiş olan dallardır. Bunların üzerinden sonraki baharda çıkacak olan yan dallar meyve verecek. Ayrıca, yine sıfırdan gelişmiş yeni dallar meyve vermemiş olsalar bile bunlar da gelecek yılın meyve verimi için önemlidir.

Meyve verecek dalların kısaltılması

Upuzun halde bırakmanız gerekmiyor. Çünkü iyi bakılan bir asma fidanı az sayıda ve üstelik kısaltılmış dallarından bile koca koca salkımlarla haddinden fazla meyve verecektir. Dallar upuzun kalırsa salkım sayısı çok olur ama salkımlar az taneli ve/veya küçük taneli kalacaklardır. Onun için budamalardan korkmayın. Sonbaharda, bu yıl sıfırdan gelişmiş olan dalları, üzerlerinde 4 kadar filizlenme gözü kalacak şekilde kısaltın. Genel olarak böyle tavsiye edilmesi yaygındır ama kesin bir gereklilik değil. Daha uzun bırakabilirsiniz. Önemli olan şey, ilkbaharda filizlenmeler başlayınca, çiçek açmak üzere yan dallar gelişince, çiçek salkımları veren dallardan sadece üç tanesini bırakıp diğerlerini kesmektir. Ayrıca, yeni bir dalda gelişen çiçek salkım sayısı en fazla 2 tane olmalıdır. Daha fazla sakım gelişirse en uç kısımdaki çiçek salkımını kesip atın.

Sonuçta, bir yaşındaki dal ilkbaharda yan dallar vermiş ve onların üzerinde salkımlar gelişmiştir. Siz bir yaşındaki dalın üzerinde en fazla üç tane meyveli yan dala izin vermiş, ayrıca bir taze dalda sadece en fazla iki salkıma izin vermişsinizdir. Böylece salkımlarda tane sayısı ve tane iriliği çok iyi olur.

Budamada dal seçimi

Yeni dallar meyve verimi için nasıl kısaltılacak, anlattım. Ama her genç dal aynı verimlilikte olmaz. En güçlülerini bırakın. Cılız, ince kalanları esas budama zamanında (sonbahar-kış) tam dipten keserek yok edin. Güçlü, kalın gelişmiş genç dallar ise çok fazla iseler, ya da fazla bitişik iseler aralarında azaltmalar yapın.

– İkincil budamalar

İlkbahardan itibaren meyveler gereken iriliğe erişinceye kadar yapılan budamalardır. Mesela meyve veren dallar uzamaya devam eder. Ağaç meyve salkımlarını yeterince beslemek yerine gücünü yeni uzamalara verir. Bunun önüne geçmek iyi olur. Böylece salkımlar iri ve bol taneli olacaktır. Her bir salkım başına en az 10 tane sağlıklı yaprak olması lazım. Aslında yapraklar çok iri ve çok sağlıklı ise salkım başına 6 tanesi yeterli olur. Buna göre, uzayıp giden dalları belirli bir uzamadan sonra kesin. Yan filizleri de anında köreltin (koltuk alma budaması). Ayrıca, meyvesiz yeni dallardan bir kısımını da dipten keserek, hatta yeni filiz iken körelterek yok etmek iyi olur. Özellikle kısa boylu tutulan asmalar çok fazla sayıda yeni dal geliştirmeye çalışır. Dallanmaların aşırıya kaçmasını engelleyin.

– Dip filizlere dikkat

Asmalarda pek olmaz ama olursa görür görmez onları yok etmelisiniz. Bağınızı gençleştirmek, toprak altından çıkıp sıfırdan gelişmiş yeni bir gövde oluşmasını sağlamak isterseniz bir tanesine izin verebilirsiniz. Yalnız aşılı asmalarda sakın yapmayın. Zira bunların dip sürgünleri üst kısımla aynı değil, tamamıyla farklı bir üzüm çeşidine aittir. Yani aşılı asmalarda dipten çıkan hiçbir filize izin vermeyin, görür görmez yok edin.

Yönlendirme ve gençleştirme budamaları

Yukarıdaki fotoğrafa bakın. Dallar tellerle çevreye uzatılmış. Meyve veren ve uzamaya devam eden dallar ise yukarı yönlendirilmiş. Bu sayede meyveler tam öğle saatlerinin dimdik gelen çok yakıcı güneşinden korunmuş oluyor. Ayrıca dallar birbirlerinin üzerine gölge yapmadığı için her yaprak en iyi şekilde fotosentez yapabiliyor.

Üzüm bağlarına kış sonunda dikkat ederseniz asmalar kısa boylu ve çok fazla budanmış kütükler halindedir. Niçin uzun uzun dallanmasına, uzun boylu olmasına fırsat vermemişler diye düşünürsünüz. Niçin öyle yapıyorlar? Çünkü üzüm bitkilerinin meyve verimleri koca ağaçlar halinde olmalarına bağlı değildir. Doğru budamalara bağlıdır. Kısa boylu kalmalarını ise meyveleri kolayca hasat etmek için yapıyorlar.

Ana kütük gövdede belirli bir yükseklikten sağa veya sola ya da çeşitli yönlere en fazla üç ana dal, en fazla 2m uzunluğunda olması iyi bir verim almak için yeterli. Tek dal bile yeterlidir. Bu ana dalları birkaç yılda bir gençleştirmek iyi olur.

Gençleştirme budamaları sayesinde yıllarca sürekli iyi bir meyve verimi sağlarsınız. Ana kütük gövdeden ayrılan kalın dallar 5-6 yıllık olunca dipten budamayla yok ederek ana gövdeden uzamış diğer genç dalların onların yerini almalarını sağlamak lazım. Ve bunun için, esas ana gövde üzerinde olan filizlerin tümünü daima yok edin ama birkaç yılda bir, bir ikisinin gelişimine izin verin ki asmanızı gençleştirmeniz mümkün olsun. Bu sayede asmanızın verimlilik ömürünü 30 yıla kadar uzatmanız mümkündür. Duruma göre daha uzun yıllarca sürebilir.

– Yaprak azaltma,  uç alma

Yaprakları azaltmak bilinçsizce yapıldığında verimi düşürür. Çünkü yapraklar meyveleri besler. Salkımlı her bir dalda yaprak sayısı 10’un altında kalmasın (çok iri yaprak durumunda 6 adet yeterli). Dal daha fazla uzamışsa ucunu koparın ve yan filizleri anında yok edin ki meyveler güzelce beslenip irileşsin. Yoğun yapraklanma olmuşsa özellikle altta, gölgede kalan yaprakları gidermelisiniz. Zira bunlar hem hastalıklara yatkındır hem de parazit böceklerin barınmasını kolaylaştırır. Üzüm salkımlarını tamamıyla kapatan yaprakları giderin. Üstten meyvelere gölge yapan yaprakların kalması faydalıdır. Yaprak azaltma budamalarında aşırıya kaçmayın.

– Yüzük alma

Genelde yapılmayan bir uygulama. Yüzük almada amaç yapraklarda fotosentezle üretilen besinlerin köklere gitmeyip meyvelere gitmesidir. Böylece meyveler normalinden daha fazla iri gelişir. Tavsiye etmiyorum. Merak edenler üzümlerde yüzük alma işinin nasıl yapılacağını başka kaynaklardan öğrenebilir. Kısaca şudur: Dalın bir noktasında dış kabuğu çepeçevre kesip çıkarmak. Kalın dallarda değil, meyveli ince dallarda, meyveden biraz aşağı kısımdan yapmak gerekiyor. Bunu yapınca yapraklarda üretilen besinler aşağılara, köklere gidecek yol bulamıyor. Tümü meyvelere gidiyor.

– Budamalarda son tavsiyem

Yukarıda açıkladığım tüm budama tavsiyelerini okuyup anlayarak daima bir yıl sonraki meyve verimi için olacak dalların sayısına ve yönlerine dikkat edin. Üzüm yetiştiriyorsanız her an gözünüz üzerinde olsun. Gerçi hiç ilgilenmeseniz bile meyve verir. Ama az sayıda dallarıyla, kısa boylu, derli toplu olarak da gayet verimli bir şekilde meyve vermesi bütün bu doğru bilgilerle mümkündür. Asmanızı metrelerce uzatmanız hiç gerekmiyor.

Şaraplık üzümler hakkında

Yeme amaçlı üzümlere göre biraz farklı lezzetleri ve gayet belirli aromaları vardır. Şaraplık üzüm meyveleri hem tatlı, hem asitlidir ve aromaları belirlidir. Yani özel, tek tip bir şaraplık üzüm çeşidi olması gerekmiyor. Hangi çeşitlerin meyvelerinde tatlılık, asitlilik ve zengin aromalılık belirli bir düzeyde dengede ise, ki bunlara arazinin toprak özelliğinin ve güneş ışınlarına olan eğiminin de etkisi vardır, işte bu üzümler şarap olmaya elverişlidir. Dolayısıyla şaraplık üzüm yetiştiriciliğinde üzüm çeşidinin uygun nitelikte olmasının yanı sıra fidanların yetiştiği arazinin toprak ve konum özelliği de çok ciddi önem taşıyor.

Meyve asitliliğini biz meyveyi yerken ekşilik olarak algılarız. Mesela olgun vişnelerde şekerlilik ve asitlilik neredeyse eşit, asitlilik biraz yüksektir. Can erik yeşilken asitli, kırmızılaşıp olgunlaşınca şekerlidir ve asitliliği yok denecek kadar azalmıştır. Olgun kızılcıklarda ise asitlilik çok yüksek, şekerlilik azdır.

Şaraplık üzüm yetiştiriciliği

Taban suyu iyi olan yerlerde hiçbir sulama yapmadan yetiştirmek mümkün ise bu daha iyidir. Zira meyvelerin aroması, tadı, asitliliği ancak bu sayede mükemmelen yerinde olur. Bunları gübreleme ise çok az, varla yok arası, dengeli bir şekilde tavsiye edilir. Mesela gübreleme her iki yılda bir, çok az miktar gübre ile sonbahar sonunda yapılmalıdır.

Şaraplık üzüm yetiştiriciliği amacında olanlar arazi yapısına göre hareket etmelidir. Mesela Güney Ege’de poyraz rüzgarlarına tam açık yerler tercih edilmelidir. Çünkü buralarda üzümleri sağlıklı kılan kuru hava akımları sadece kuzeydoğu yönünden geliyor. Ve buralarda güneye eğimli yerlerde ilkbahar ve yaz aylarında asmalarda hem de meyvelerini etkileyecek çeşitli hastalıklar olur. İlaçlama kısmında anlattığım gibi ilaçlamalardan mümkün mertebe kaçınmak gerekiyor. Onun için bölgenizin coğrafi yapısını ve iklim özelliklerini çok iyi bilmeli, en elverişli yerleri seçmelisiniz.

Şarap kalitesi meyve kalitesine bağlıdır

Bilin ki şaraplık üzüm yetiştiriciliğinde yüksek verim değil, yüksek kalite hedeflenir. Yüksek kalitede gereken şey meyvelerin şeker ve asitlilik derecelerinin eşit olması ve aromalarının yerinde olmasıdır. Bir de meyvelerin çürüksüz, küfsüz, hastalıksız olması en başta gelen şartlardan.

Yılın hava şartlarına göre meyve kalitesi (asitlilik, tatlılık, aromalılık özellikleri açısından) yıldan yıla değişir. Buna göre, şaraplık üzüm yetiştiriciliğinde uzman, yüksek tecrübeli Fransızlar en iyi yılların hasadından yaptıkları şarapları özel kabul eder ve ona göre sınıflarlar. Bu şarapların fiyatlarını daha yüksek tutarlar. Yani oluşturulmasında kullanılan üzüm meyvelerinin yetiştiği araziye ve yıla göre üstün nitelikli olan şaraplar var.

Ve fidanların yaşı

Şaraplık üzüm asmalarının meyve kalitesi yaşlandıkça artar. Bir asma ne kadar yaşlı ise onun meyvelerinin şaraplık kalitesi o denli yüksektir. Şarabın yıllanmışı makbul olduğu gibi şaraplık meyve veren asmaların da yaşlıları makbuldür. Peki kal yıl yaşlanmışlık gerekiyor? Asmalar bir yere ekildikten sonra 8 yılı geride bıraktığında artık yaşlı sayılır. Sonraki yıllarda meyvelerin şaraplık kalitesi daha yüksek olur.

Saksıda asma bakımı

Üzüm bitkisi mümkün mertebe büyük saksı ister. Kökler sanki toprak zeminde olduğu gibi serinde kalmalıdır. Fidan küçük olsa bile 40cm×40cm çap-derinlik ebatlarında büyük saksı kullanın. Her 4 yılın sonunda, saksı boyutunu değiştirmeden sadece toprak değişimi yapın. Detaylar aşağıda.

Yeri

Evlerde olmayacağı gibi kapalı camekanlı balkonlarda da olmaz. Tamamıyla açık hava ister. Günde en az 4 saat kesintisiz direkt güneş ışınları ister. Saksıda yetiştirdiğiniz üzüm bitkinizi buna göre bahçede veya balkonda uygun bir yerde konumlandırın.

Toprak ve sulama

Büyük saksıya şöyle bir toprak karışımı tavsiye ediyorum: 1 ölçü torf + 2 ölçü ölçü orta killi veya hafif killi, az humuslu temiz bir arazi toprağı + 1 ölçü 1mm ve daha küçük taneli dere kumu + 1 ölçü iri taneli dere kumu + 1 ölçü ponza taşı + 1,5 ölçü yanmış koyun veya keçi gübresi. Hepsini karıştırıp çiğ köfte yoğurur gibi güzelce harmanlayın. Asmanız 4 yıl aynı saksıda aynı toprakta kalacak. Sulamaları toprak üst yüzeyi 6cm derine kadar adam akıllı kurudukça, saksı alt deliklerinden dışarı su çıkana kadar su dökerek yapın. Bütün yıl sulamalara aynı şekilde devam edin.

Bitki besini verme

İlk yıl değil, sonraki üç yılda sadece ilkbahardan yaz sonuna kadar genel amaçlı bitki besini, çeyrek dozaj uygulayarak her sulama suyuna karıştırın.

Toprak değiştirme ve kök budaması

Saksıda yetiştirdiğiniz asmanız aynı toprakta 4 yılı geride bırakınca, 5. yıla girerken, sonbahar sonunda veya kış sonunda saksıdan çıkarın. Önceden ya da topraktan çıkarınca iyi bir budama yapmış olmanız şart. Çünkü kök budaması yapınca, metrelerce uzunluğunda dalların olması hiç iyi olmaz. Zaten üzümleri metrelerce uzatmak gereksiz bir şey. Topraktan çıkarınca kökleri topraktan tamamıyla arındırmaya çalışmayın. Biraz silkeleyin ki döküleceği kadar toprak dökülsün. Köklerin beşte birini en dış katmandan keserek budayın. Sonra tavsiye ettiğim gibi yeni bir toprak karışımına yeniden saksısına ekin ve sulayın.

Saksıda asma bakımının esas inceliklerini yazdım. Diğer budama biçimleri, ilaçlamalar vesaire işleri bahçelerde yetiştirilen üzümlerle aynıdır.

Üzüm (asma) fidanı üretimi

Tohumdan yetiştirmek mümkündür ve hızlıca büyürler. Ama ana bitki ile aynı kalitede meyve vermeyebilir. Ayrıca meyve verimi olgunluğuna gelmesi için bir hayli gelişmiş, ana dallarının oluşmuş ve ayrıca yan dallar vermiş olması gerekiyor. Bu ise en iyi bakımla üçüncü yılda mümkündür. Genelde 5 yıldan önce olmaz. Çelikle üretimde ise fidan ilk yılında yaz boyu yeterince gelişip güçlü yan dallar verirse ikinci yıl meyve verir. Yoksa (aslında genelde) 3. yıl meyve verir. Tabii bilinçli bakım sayesinde.

Ticari amaçla bağcılık yapılacaksa makbul üzümleri kökleri parazitlere dirençli bazı özel asma çeşitleri üzerlerine aşılayarak üretirler. Hatta dayanıklı anaç asmanın önceden köklenmiş bir fidan olmasına gerek bile yok. Onlardan alınan çeliklerin üzerlerine makbul üzümleri aşılar, sonra köklendirirler. Sonuçta bu fidanlar dip ve kök kısmı başka, üst gelişen kısmı ise iyi bir üzüm çeşidi olarak hayatına devam eder. Ben burada sadece çelikle üretim konusunu ele aldım.

Çelikle üretim yolu

Meyve kalitesini beğendiğiniz üzümlerin en kolay üretim yolu çelikle üretimdir. Üzüm çelikleri kolayca köklenir. Üstelik sıcak yaz ayları dışında yılın her zamanında yapabilirsiniz. İzmir, İstanbul gibi kışları ağır soğukların olmadığı yerlerde en iyi zaman şubat ayının başıdır. Genelde sonbahardan kış sonuna kadar çelikle üretime başlangıç zamanıdır.

– Çeliğin niteliği

Hem çok genç hem de tam olgunlaşmış, biraz olsun odunlaşmış genç dalları kullanın. Bunlar genelde kurşun kalem kalınlığındadır. 25cm’den uzun olmayacak şekilde çelikleri hazırlayın. Daha kısa da olur ama daha kısa dalların mutlaka en az 4 tane boğum (filiz gözü) sahibi olması lazım.

– Çeliklerin toprağa ekimi

Direkt kalıcı yerine ekebilirsiniz. Ama bu usulde hem tutması garanti değil hem de hızlı gelişimi şansa kalmıştır. Asma çeliklerini ilkin ortalama 3 litre hacimli, derinliği genişliğinden fazla olan saksılarda köklendirmeniz daha iyi olur. 3-4 adet çeliği biraz daha büyük bir saksıda bir arada ama aralarında en az 8cm mesafe olacak şekilde de dikebilirsiniz.

Toprak karışımını aynen yukarıda saksıda üzüm yetiştirme konusunda anlattığım gibi ama tamamıyla gübresiz hazırlayın. Çeliğin alt iki veya üç boğum yeri toprak altında kalacağı şekilde toprağa yerleştirin. Peşinden sulayın. Sonraki sulamaları yapmak için her defasında toprağın ciddi bir kuruma göstermesine kadar bekleyin. Gereksiz yere sık sık sulamak zararlıdır. Bir yıl aynı saksıda aynı toprakta yeterince köklenmesi gerekiyor. Sonra bahçeye mi yoksa saksıya mı dikeceksiniz, yukarıda ilgili bölümlerde tarif ettiğim şekilde, köklerini toprağından hiç ayırmadan saksıdan çıkarıp ekin ve sulayın.

Basit daldırma ile üretim

En geç yaz ortasına kadar yapmalısınız. Uzun bir dalı eğip kısa bir kısmını toprağa gömeceksiniz. Önce toprağa eğip dalın en uygun yeri neresi tespit edin. Sonra orayı hafifçe yaralayın. O kısım toprak altında kalacak. Dalın uç kısmı toprak dışında kalacak. Dal yerinden çıkmasın diye toprakla örttükten sonra üzerine ağır bir taş koyun. Böylece ana bitki ile ilişkisi devam eden dal hayatına devam ederken toprak altında kalan kısmı kök salmaya başlar. Kış sonunda köklü kısmı kesip alın ve uygun bir yere ekin.

Asma zararlıları

Asma, üzüm ve bağ adlarını verdiğimiz bitkinin en büyük zararlısı asma biti adı verilen filoksera zararlısıdır. Bu parazitin bilimsel adı Daktulosphaira vitifoliae’dir. Larvaları asma köklerine öldürücü zarar verirken kanatlı erginleri topraktan çıkarak asmaların filizlerine ve yapraklarına zarar verirler. Esas büyük zarar kökleredir ve ne yazık ki köklerdeki parazitlerin ilacı, tedavisi yoktur. Bu sebeple, özellikle 5 yaşını geçmemiş genç üzüm bitkileri kötüleşe kötüleşe iki üç yılda ölür giderler.

Fikoksera parazitlerine karşı kesin çözüm yolu, bu parazitlerin ilişmediği üzüm türlerini aşılama anaç bitkisi olarak kullanmaktır. Yani en garantili üzüm fidanı üretimi bu şekilde aşılama iledir.

Asmaların diğer feci zararlıları yazı içinde değindiğim gibi yaprak ve ana gövde mantar hastalıklarıdır. Mücadele yollarını ilgili paragraflarda açıkladım.

İkinci derecede üzüm bitkisi zararlıları ise çeşitli yaprak bitleridir. Ayrıca yaprakları yiyen çekirgeler ve kök yiyen kurtların ergin kanatlıları var. Ancak bunların yaprakları ısıra ısıra yemeleri önemli zararlara sebep olmuyor. Yaprak bitleri daha tehlikelidir ve duruma göre ilaçlama gerekebilir.

Yazar: Erdal Yüksel

Kategori: Ağaçlar

Etiketler:

'Üzüm meyvesi asma bitkisi' hakkında sorular, açıklamalar

  1. Nuray, Sakarya dedi ki:

    Ben pek anlamıyorum, ama öğrenmek yetiştirmek istiyorum. Biz yeni bahçe aldık ama üzümün yeri güzel değil. Ağaçların arasında ve yaprakları sürekli ağaçlara uzanıyor. Yani yerinden mutlu değilim. Kendisi de bilek kalınlığında gövdesi var. benim için önemli olan yaprakları. Şimdi ben bunu kış sonu daha açık alana dalların sarılma imkanı olan bir yere taşısam çok sıkıntı olur mu?
    ***
    Evet elbette sıkıntı olur. Yerini değiştirmek yerine dallarından kesip alarak istediğiniz yere ekin. Dal parçası ortalama 30cm olsun. Şubat en iyi zaman. Yaz boyunca hızlıca uzarlar.

  2. Uğur, izmir dedi ki:

    Evimin terasında, 60 litrelik plastik varillerde asma yetiştirmeyi düşünüyorum. Toprağın 4 yılda bir değiştirilmesi gerektiğini belirtmişsiniz. 60 litrelik varilden çıkarmak bitki kök sağlığı açısından sorun olmaz mı? Bu uygulama en basit şekilde nasıl yapılabilir?
    ***
    Öyleyse toprağını hiç değiştirmeyin. Kış sonuna doğru iki yılda bir en kenarlardan gübre verirsiniz. Benim tavsiyem genişliği-derinliği en fazla 40’ar santim ebatlarında olan saksılar. Ayrıca, saksılar çok büyük olsa bile, teras bütün gün direk güneş alıyorsa saksıların içi fazlaca ısınır ve bu da asmaların sağlığını bozar. Bu arada, terasta birkaç dev saksı gibi fazlaca ağırlık bulundurmak depremlerde teras zemininin çökmesine sebep olabilir ve bu da en üst katta yaşayanların hayatlarına mal olabilir.

  3. Ayşe, Bursa dedi ki:

    Bahçemdeki asma verimden düştü. Yerine başka bir şey dikmek istiyorum. Asmayı nasıl köreltebilirim?
    ***
    Yaşlı asmalar dipten kesilirse hemen ölür. Eğer yine de filiz vermeye çalışırsa onları yok edersiniz. Yaşamak için inat etmez.

  4. Ferah, İstanbul dedi ki:

    Saksıda asma yetiştirmek için 1 ölçü 1mm veya daha küçük dere kumu 1 ölçü iri dere kumu gerektiğini yazmışsınız bunun yerine 2 ölçü 3.6mm dere kumu koysam sıkıntı olur mu? Daha önceki yazılarınızdan; dere kumunun 2mm den küçük olmaması gerektiğini okumuştum.
    ***
    Bazen öyle çok titiz hesaplamalarla ölçüler veriyorum. Bu karışımda arazi toprağını killi veya az killi diye tavsiye ettiğimden dolayı, kilin yoğunluğunun bir hayli hafiflemesi amacıyla incecik dere kumu tavsiye etmişim. Gerekmez. Ancak bulduğunuz arazi toprağı fazla ağır killi ise o kadar titiz ölçüler gerekir. Rahat olun.


Sorunuzu / Yorumunuzu Aşağıya Yazabilirsiniz.

Lütfen sorunuzu konu ile ilgili sayfaya yazmaya gayret edin.

Ön Adınızı ve şehrinizi yazın:

Sorunuzu/Yorumunuzu yazın: