Evrime inanmasanız bile bu tıbbi bilgileri ciddiye almanızı tavsiye ederim. Sağlık önemli. Konumuz özellikle yazın az, kışın daha fazla uyku ihtiyacımız hakkında bilimsel deliller.
Biz insanlar dünyaya Afrika kıtasının tropik kuşak bölgesinden yayılmışız. Ancak bu yayılma çabucak değil, on binlerce yıllık bir süreçte olmuş. En az 70 bin yıl. Tropikal kuşakta kış soğukları yok. Yaz-kış saat farkı yok. Bütün yıl gece ve gündüz eşit olarak 12’şer saattir. Fakat, biz, halen Afrika’nın tropikal kuşak bölgesinde yaşayan insanlarla aynı bünyeye sahip değiliz. Binlerce yıllık süreçlerle yavaş yavaş devam eden evrimsel süreçlerde tropikal kuşak dışı yaşam şartlarına göre biçimlenmişiz.
Ayrıca on binlerce yıl içinde zaman zaman bir iki insanda olan mutasyonlar kalıtsal olarak insanlar arasında yayılmış. Bir de bizim atalarımızdan önce, buzul çağında Avrupa ve Asya kıtalarına dağılmış olan diğer insan türleriyle karşılaşıp onlarla melezleşmişiz. Bu sayede soğuk bölgelere ve yüksek rakım çok soğuk iklim şartlarına göre uyum sağlayabilmişiz. Bu özellikler nesilden nesile bizleri güçlendirerek devam etmiş. Doğal seleksiyon sonucu melez özelliklerimizi bir hayli yitirmişiz. Ama tropikal kuşak dışında yaşamamız için gerekli özelliklerimizi sağlayan melezlik mirası genlerimize halen sahibiz. Her birimizde ortalama olarak %1 civarlarında.
Sonuç olarak
Afrika dışı insanlar olarak bizler farklıyız. Hem fiziksel hem psikolojik sağlığımız için binlerce yıldır Avrupa’da ve Asya’da yaşayan atalarımız gibi yaşamak zorundayız. Yani yazın farklı, kışın farklı. Kışın sıcak ev konforu bizim için çok da iyi bir şey değil. Biraz üşümemiz lazım. Uzun kış gecelerinde saatlerce ışıklı odalarda uyanık kalmak iyi değil. Kış aylarında fazla uyumalıyız. Yazın günde 6-8 saat, bazen 4-5 saat uyku bizlere yeterliyken, kışın yine bizlere göre, 8-10 saat uyku gerekir. Yazın az uyumak belki şart değil ama kışın fazla uyumamız gerekiyor.
Niçin?
Çünkü atalarımız on binlerce yıl böyle yaşamış ve o şekilde bünyemiz var. Son 100 yıllık yaşam şartları farklılığımız on binlerce yıllık evrimsel sürecimizi kesinlikle bozamaz, zerre kadar bile değiştiremez. Sonuçta sağlığımız ve psikolojik dengemiz bozulur. Bu problemler hangi genlerimizin baskın karakterli olduğuna göre, kişiden kişiye değişir. Ama genelde yazın az, kışın fazla uyumak bünyemizin ihtiyacıdır.
Benzer bir bilimsel araştırma
Bazılarımızın sabah çok erken telaşla kalkması, güne çok erken başlaması eğitimle veya çevre alışkanlıklarıyla değil de doğuştan gelen bir özellik ise, bunun sebebi Homo neanderthalensis türünün genlerinin etkisidir. Kışın kısacık günlerde melez atalarımız avcı toplayıcı yaşam etkinliklerini yeterince yapabilmek için kısa gündüz süresini en iyi şekilde değerlendirmek zorundaydı. Kış boyunca sabah gün ışığı başlar başlamaz kalkıp işe koyulmaları şart idi. İşte bunu yapan melez atalarımız hayatta kaldı. Hayatta kalanların nesilleri devam edebildi. Sonuçta bizler varız şimdi.
Ayrıca
Melez atalarımızın genlerinden hangileri hangimizde daha baskın ise ona göre bir yaşam sürdürüyoruz. Bazı hastalıklarımız bile onların mirasıdır. Örneğin tip2 diyabet. Çünkü Homo neanderthalensis türü insanlar çoğunlukla etçildi. Tatlı meyveler yeme şansları pek yoktu. Bir de buzul çağının çok uzun geçen kış mevsimlerini düşünürsek, tatlı meyveler yeme şansları çok az idi. İşte böylece onların bünyesinde insülin hormonuna çok fazla ihtiyaç yoktu.