8 Mart Kadınlar günü artık her yıl daha bir ciddiyetle ele alınır oldu. Cinsiyet ayrımcılığı meselelerine girmek istemiyorum. Çünkü, gerçi bilinçsizce yapılan ayrımcılıklar kötü, ama kadın-erkek arasındaki biyolojik, içgüdüsel, hormonal ve zihinsel farklar gerçektir. Bu arada Freud’un söylediği iddia edilen “kadın ne ister” sözü üzerine düşüncelerimi yazmak istedim. Öncelikle kadınlar gününüz kutlu olsun.
Freud’un söylediği iddia edilen kadın ne ister sözü:
“Asla cevap bulamamış bir soru var. Ben de, 30 yıllık araştırmalarıma rağmen cevabını bulamadım. Soru şu: Kadın ne ister”.. demiş. Peki acaba Freud gerçekten öyle mi dedi? Eğer öyle dedi ise şaka mı yapmıştı? Bilmiyorum ama bana inandırıcı ve mantıklı gelmedi. Çünkü cevap gayet basit:
Kadın yaşatmak ister. Geliştirmek ve beslemek ister. Hayat vermek, canlı tutmak ister. Sahip olduklarını tertemiz korumak ister. Çevresini güvenli hale getirmek ister. Keşfedilmek isterken bunun yanısıra titizlikle seçmek ister. Aklı başında her bir kadın tek başına bir devlettir adeta.
Peki erkek ne ister, kadın ne ister?
Erkek sürekli yeni şeyler keşfetmek, sahip olmak, sahip olduklarının hem değerini bilmemek hem kimseye kaptırmamak ve başkalarının varlıklarını ele geçirmek için savaşmak ister.. Yani doğadaki erkek veya erkeğin içgüdüsel yönü böyledir. Kadınlara göre biraz ilkel ve eksiktir. Öte yandan erkek canı pahasına ailesini korumak, ailesine barınak, yiyecek ve yaşam alanı sunmak için sürekli çabalar durur. Kadın da böylece sahip olduğu her şeyi en iyi şekilde işe yarar hale getirmek, korumak, düzenlemek, yaşatmak için çok daha üstün özelliklere sahiptir.
Meselenin doğal-içgüdüsel yönlerini yazmaya çalıştım. Şehir hayatları içinde kadın çok fazla değişmiyor ama erkekler bazen fazlaca değişiyor, şaşırıyor, bocalıyor. Bastıramadığı içgüdüleri onu kumara, öften püften sebeplerle kavgalara, yasa dışı işlere ve hırsızlıklara yöneltebiliyor.
Bütün her şeyin çözümü bilimsel çalışmalara ve eğitime titizlikle önem vermeye bağlıdır. Bireyler bebeklik yaşlarından itibaren iyi bir eğitime tabi tutulmalıdır.
Günümüzün değiştirdiği kadınlar
Belki kimsenin düşünemeyeceği bir örnek vereceğim (aşağıda). Basit ve yetersiz bulabilirsiniz. Zaten eski zamanlar için bile böylesi bir genelleme yanlış olur. Ama bu örnek alakasız pek çok konuları aslında içinde barındırıyor:
Çocukluğumda gençliğimde anneler günü ve bayramlar gibi vesilelerle yaşlı kadın akrabalarıma çiçek hediye götürürdüm (saksıda değil, vazoluk çiçekler). O kadınlar o çiçekleri üç hafta kadar sağlıklı tutuyordu. Genç kadınlar ise vazoya koyar, unutur, birkaç gün içinde o çiçekler çöp olurlardı. Bunlar çok defa dikkatimi çekmiştir.
Yani yeni nesillerde, şehir hayatında kadınların derinlerden gelen içgüdüsel özellikleri kısmen gölgeleniyor. Tam açığa çıkamıyor. Belki de Freud aslında bunu kastetmiştir. Yani sonuçta, şehir hayatında kadın neyi niçin ister, anlamak zorlaşır. Tıpkı bazı erkeklerin avcılık içgüdüleri tatmin olmayınca kumara, bilgisayar oyunlarına ve futbol fanatikliğine yönelmeleri gibi.. Bazı kadınlar da yüzbinlerce yıldır kendilerinde oturmuş olan içgüdüsel itişleri işleyecek zeminler bulamayınca, o itişler bambaşka şekillerde yansıyor olabilir.
“Değer tutkusu, güven-garanti arayışı” ve günümüzde tek taş yüzük..
Kadınların erkekleri beğenmesi açısından: Güçlü, güven verici, dinamik, yüzünde bile zorlu yaşamın verdiği izleri yansıtan, “her şeye rağmen güçlü kalabilen erkek” profilinin yerini tek taş elmas yüzük verebilen erkekler almıştır günümüzde. Gücüyle ve fiziksel kuvvete bağlı başarılarıyla güçlü erkek profili gibi milyon yıllık içgüdüler günümüzde bazı çevrelerde kadınlara bir şey ifade edemiyor artık. Sosyal kültürün etkisiyle akıl-mantık araya girip hedef saptırıyor. Paralı, maddi gücü iyi olan erkek güzeldir, çekicidir. Hele bir de biraz romantik olursa.. Her fırsatta hediyeler, pahalı takılar hediye ediyorsa..
Yanıltıcı sevinç unsurları
Binlerce yıl önce av getiren erkek sevindirici idi. Şimdi evine ailesine sadık erkek davranışları yetmiyor. Niçin yetmiyor? Aslında bu biraz da hastalık derecesinde duygu bozucu sosyal etkenlerden kaynaklanır. Mesela kapitalizm, kadınların psikolojisini farklılaştırmak için elinden geleni yapar: Kadın hassastır, zayıftır, sürekli pohpohlanmak ister, şımartılmak ister, sürekli hediye bekler, pahalı yerlere yemeğe, gezilere çıkarılmak ister”.. anlayışı geliştirilmiştir. Amaç “hediye al- para harca ekonomiye can ver”.. Bu uğurda saçma sapan sosyal akımlar çıkarıyorlar. Ama bilelim ki kadın bu değil.
Sonuçta..
İçgüdülerimizin uygun gördüğü her ne varsa, sosyal-kültürel çevre güya “daha iyi tercihler” için kadınlara hedefleri saptırıp duruma göre farklı hedeflere yönlendirir. Yani bin yıl önce fiziken güçlü ve iş bilir erkek güven verici, tercih edilesi olurken, günümüzde paralı ve romantik erkek daha tercih edilesidir (bazı çevrelerde).
Daha iyisi
Bilim’in ve evrensel faziletlerin ışığında sağlıklı kişilik sahibi olacak nesiller yetiştirmek gerekiyor. Kadınlar da erkekler de doğal içgüdüsel itişlerinin dışına çıkmasın, hedef sapmalarına maruz kalmasınlar. Hem de kendilerini büyük başarıyla doğru yollarda sınırlı tutsunlar ve yanlış eğilimlere yönelmesinler.
Her bir kadın sapasağlam özsaygı sahibi olmak zorunda. Kendi ayakları üzerinde duran, kendi emeği ve kabiliyetleriyle kendi hayatını kazanan, kendisine de çocuklarına da, hatta eşine bile yeterli, kimseye maddi açıdan bağımlı olmayan kadınlar. Yeni çağda artık böyle olmak gerekiyor. Ta ki aşklarda, birlikteliklerde, evliliklerde maddiyat hiçbir şekilde tercih sebebi olmasın.
Kadın ne ister? Esasen kadınları anlamak kolay. Çünkü akıl-mantık işidir.
Ama peki erkekler ne ister? Kendileri bile bilmiyor. Ben de bilmiyorum, acaba ne istiyorum? Hep yarınlardaki bilinmez başarıları bekleriz. Ve bilinçli bir aile eğitimi almamışsak bulunduğumuz an içindeki sorumluluklarımızın birçoğunu yapamayız. Erkekler sahip olduklarından daha çok sahip olmak istediklerine değer verir.
İşte tüm bu özellikleri sebebiyle, her başarılı erkeğin arasında mutlaka akıllı bir kadın vardır. Arkasını toplayacak, yolunu açacak, yıkayıp paklayacak, gıdasız kalmaması için iyi yemeklerle beslenmesini sağlayacak, erkeğinin kazandıklarını geliştirmeye, yaşatmaya çalışacak..
Son söz
Kadınlar, erkekler bir arada anlam taşır. Birbirlerini bütünlerler. Ve her zaman esas olan kadındır. Kadın eli değmeyen erkek bir hiçtir.