KONULAR:
- Lale hakkında genel bilgiler
- Ticari lale yetiştiriciliği
- Bahçe ve balkonda lale yetiştirme, bakımı
- Lalelerin gelişimi ve çoğalması
- Hastalıklar, zararlılar, problemler
- Tohumdan lale üretimi
- Hollanda ve laleler
- Siyah lale
- Türkiye’nin yabani laleleri
- Tulipa acuminata, Lale Devri ve kayıp İstanbul lalesi
- Katmerli laleler (şakayık lalesi)
- Lale aşılama ile yeni çeşitler elde edilmesi
Genel bilgiler

Lâle, çiçekleri ve yaprakları
Yaklaşık 75 türü olan lâle cinsi Zambakgiller (Liliaceae) familyasındandır. Tüm türlerinin ortak cins olarak bilimsel adı Tulipa’dır. Anavatanı Akdeniz çevresi ülkeleri, Karadeniz çevresi ülkeleri, sonra İran, Orta Asya, Moğolistan ve Çin’dir. Meşhur Hollanda lalelerinin kökenleri Anadolu’dur. Aslında Osmanlılardan, İstanbul saray çevresinden almışlar. Saray laleleri ise ağırlıklı olarak Anadolu lalelerinden idi. Daha doğrusu o laleler çeşitli diğer türlerle melezleştirilmelerle oluşturulmuş zengin çeşitliliğe sahip idiler.
İsmi
Lâle (لاله) kelimesi Farsça’dan (İran dilinden) geliyor. Eskiden şarap kadehi anlamındaymış. İngilizcesinin tulip olmasının sebebi ise: Osmanlıların başlarındaki sarıklı kavuklara benzetmişler ve sarık anlamında tulip demişler.
Tarihçe
Süs bitkisi olarak yetiştirilmesi tarihte ilkin İran’da başlatılmış. Selçuklular onlardan öğrenmiş. Sonra da Osmanlıların gözde süs bitkilerinden biri olmuş. Lale üzerinde ilk hibrit çalışmalarını Osmanlılar yapmıştır. Anadolu ve Anadolu dışı laleleri hibrit çalışmalarında kullanmışlar. Fakat ağırlıklı olarak Anadolu’ya has türleri tercih etmişler. Hollanda’ya ilk lâle soğanları 1590 yılında İstanbul’dan götürülmüş ve 1600’lü yıllardan itibaren Hollandalılar laleciliğe çok önem vermiş. Günümüzün meşhur Hollanda hibrit, kültivar lalelerinin kökeni 14 kadar Anadolu lale türüne dayanır. Osmanlı Sarayı’nın çok zarif özel laleleri “lale devri”nin sonundan itibaren kaybolmaya başlayıp Cumhuriyetimizin ilanından sonra Türkiye’de tamamen yok olmuştur.
Ticari lale yetiştiriciliği
Gerçi Türkiye’nin her yerinde lale yetiştirmek mümkündür ama ticari lale yetiştiriciliğinde (özellikle lale soğanı üreticiliğinde) uygun iklim özellikleri şarttır. İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerimiz ticari lale yetiştiriciliğinde en uygun yerlerdir. Çünkü lalelerin çiçek açmalarından itibaren, yeşil yapraklarını sağlıklı tutmaya uygun (fazla sıcak olmayan) bahar havasının en az 5 hafta devam etmesi lazım. Bu sayede yeni oluşan soğanlardan mümkün olan en çok sayıda soğanın gelecek yıl için çiçek açma yeterliliğine gelmesi, o kadar gelişim göstermeleri garanti olur. Uygun şartlarda yetişince, toprak da iyi ise, yeni soğanlardan üç tanesi gelecek yıl çiçek açacak kadar gelişmiş olur. Aksi takdirde iki veya bir tanesi yeterli büyüklüğe gelir. Hatta bezen tüm yeni soğanlar küçük kalır ve anca 2-3 yıl sonra çiçek açacaklardır.
Ticari yetiştiricilik tüm gün güneşe tam açık tarlalarda yapılır. Bunlar hem kesme çiçekçilik hem de yeni lale soğanları üretimi içindir. Çiçekler henüz yeni açarlarken toplar ve vazoluk olarak satışa çıkarırlar. Çiçekleri kestikten sonra tarlada yerinde kalan büyük yapraklar yeni gelişen mini soğanları güzelce beslemeye devam ederler.
Bahçede balkonda lale yetiştirme, bakımı
Lale bir ev bitkisi değildir. İç mekân süs bitkilerinden değildir. Evlerde ancak çiçekleri vazolara konabilir. Soğanından yetiştirmek, çiçek açtırmak sadece açık havada mümkündür. Buradaki tüm bilgilere uyarak yetiştirmeniz gerekiyor. Soğanlar yaz sıcaklarını tam uyku halinde geçirir. Bu dönemde yapraklar ve kökler tamamıyla kurur. Soğan toprak altında uyur. Sonbaharda soğuklar başlayınca lale soğanları uyanır ve köklenmeye başlarlar.
Lale yetiştiriyorsanız çoğaltmak için bir şey yapmanıza gerek yok. Çünkü olgun bir soğan çiçek açtığında en az 3 yeni soğana dönüşmüştür (genelde daha fazla). Her yıl birkaç misli çoğalırlar. Bu yüzden lale nasıl çoğaltılır diye ayrı bir başlık açmadım. Buradaki yetiştirme bilgilerini okuyunca onu da öğrenmiş olacaksınız.
Lale soğanı ne zaman ekilir?
Zamanı ekim ve kasım aylarıdır. Lale soğanlarının satışı sonbaharda yapılır (gerçi bütün yıl satanlar var ama yanlış). Alır almaz hemen ekmelisiniz. Bunların taze olmalarına dikkat edin. Yani mesela ekim ayında almışsanız, o soğanların 5 ay önce olgunlaşmış olmaları şart. Daha önceki yıldan beri bekletilen soğanlar belki köklenip yapraklansa bile ilkbahar geldiğinde çiçek açmayacaklardır. Ancak onlardan oluşan yeni soğanlar sonraki yıl çiçek açarlar.
Lale soğanların taze olduklarını nasıl anlarız? Niçin taze olmaları gerekiyor?
Dış sert kabuğun altından bembeyaz et görünmeli. Sağdaki resme bakın. Beyaz, parlak, canlı, pürüzsüzdür. En bilgisiz kişi bile onun canlı, taze bir doku olduğunu anlar. Bayat soğanlarda o bembeyazlık, parlaklık, canlılık olmaz. Sarımsıdır, mattır. Bunların cücükleri zarar gördüğü için köklenip yapraklansalar bile çiçek tomurcuğu ölü doğacaktır. Yani çiçek açmayacaktır.
Güneş ihtiyacı, iklim isteği
Sonbaharda soğanları saksılara ektiğiniz zaman ve kış boyunca güneşsiz soğuk yerde tutmalısınız. Yeri soğuk rüzgarlar almalıdır. Kuzeye bakan duvar dibi ideal bir yerdir. Bu arada hiç korkmayın, laleler kış soğuklarına -40C dereceye kadar dayanır. Üstüne kar yağabilir, birikebilir. Hiçbir sakıncası yok. Şubattan itibaren ise, artık günde en az 4 saat direkt güneş görmeli.
Derinlik, mesafe, saksı
Kışları ağır soğukların olduğu memleketlerde soğanları 20cm derine gömün. Diğer yerlerde soğanları kendi hacimlerinin iki misli derinliğine gömmeniz yeterli olur. Soğanların arasında mutlaka 20cm mesafe olmalı. Saksıda yetiştiriyorsanız, “eğer gereken gübrelemeleri yapacaksanız” mesafeyi 8-10cm gibi daha dar tutmanızda sakınca yok.
Saksıda yetiştirecekseniz en sağlıklısı eski tip kalın kenarlı çömlek saksılardır. Ne kadar geniş ve derin olursa o kadar iyi. Saksı en az 20cm derinlikte olmak zorunda (soğanları bu durumda 10cm derine gömeceksiniz: pek yetmez ama uyar). Plastik saksı kullanacaksanız daha da büyük, derin ve geniş olmalı. Zira lale ilkbahar gelişim döneminde bolca güneş alması gereken bir bitkidir. Kökler küçük plastik saksıda sıcaktan dolayı rahatsız olur, yapraklar vaktinden çok önce sararır, bu da yeni soğanların gelişimini yarıda bırakır.
Lâle için toprak
Suyu iyi geçiren gerçek toprak kullanın. Torf vb hazır poşet topraklar laleler için hiç güvenli değildir. Saksıya lale dikerken hazır poşet toprak kullanmaktansa sokakta kıyı köşede, parklarda bulabileceğiniz arazi topraklarından kullanmanız bile daha güvenlidir. Ama kesinlikle killi olmasın. Toprağı verimli olan bahçelerin, tarlaların toprakları en uygunudur. Killi ise iri taneli dere kumu karıştırmalısınız. Böylece süzekliği yerine gelir. Toprağın süzek olması laleler için çok önemli bir ihtiyaçtır. Dikkat: Toprak çok sert yapılı ise, dere kumu yerine aynı miktarda strafor parçaları kullanın. Niçin? Yeni büyüyecek soğanlar aşırı sert toprakta sıkışmasın, rahatça şişmanlasınlar diye.
Humuslu toprak lalelere iyi midir?
Biraz, az humuslu toprak lalelere iyidir (çok humuslu olmamalı). Zira laleler orman altı bitkisi değildir, açık alanların bitkisidir. Öyle yerlerde topraklar humus bakımından pek zengin olamıyor. Doğal yaşam alanlarında kışın çok soğuk bölgelerde dağlarda bayırlarda yetiştiğini düşünün. Oralarda lalelerin soğanları 30-40cm gibi derinde bulunur ve bu derinlik o arazilerin en humuslu üst incecik tabakasının bir hayli altında kalıyor. Ki zaten en üst kısmı da pek humus zengini değildir. Demek ki humus zengini topraklardan kaçınmak lazım ama biraz humuslu olması iyidir.
Killi ve kumlu toprağı gübreleyin. En iyisi budur.
Beyaz değil kırmızı veya diğer koyu renklerden killi toprağı kumla karıştırarak süzekliğini iyice arttırın. Buna dörtte bir oranında yanmış koyun gübresi karıştırın. Lalelerinize böylece besin filan vermeniz gerekmez. Toprağı zaten yeterince süzek olan bahçelerin toprağına bir şey yapmak gerekmiyor. Sadece gübrelemelisiniz.
Lalelerin gelişimi ve çoğalması
Kuru soğanlar sonbaharda soğuklar başlayınca uyanır, aktifleşir. Hem kök salmaya hem yaprak uzatmaya başlarlar. Kış başında toprak dışına uçları çıkabilir. Bu normaldir. Ocak sonuna doğru, gündüz süresi uzadıkça lalelerin gelişimi soğuğa rağmen biraz hızlanır. Yine de yavaştır yani ancak mart veya nisanda çiçek açacaklardır. Fakat bazen bölgeye ve lale çeşidine göre çiçek açmaları mayısa kalır.
Çiçek açması ve yeni soğanlar vermesi
Sonbaharda ektiğiniz olgun bir soğandaki bütün birikim köklere, yapraklara, çiçek sapına, çiçeğe ve birkaç yeni soğana dönüşmüş ve böylece o soğan yok olmuştur. Lalenizin mevcut yaprakları ve açtığı çiçeği diktiğiniz toprağın beslemesine göre değil, soğanın önceki yıl depoladığı besin ve enerjiye göre olmuştur. Sizin şimdi kullandığınız gübre yeni soğanların büyümeleri içindir yani gelecek yılın çiçek kalitesi için önem taşıyor.
Çiçekler solunca sapların ucundan koparın. Eğer meyveler (tohum kapsülleri) oluşmaya başlarsa yeni gelişmekte olan soğanların beslenmelerine ortak olurlar. Bu iyi bir şey değil.
Yavru lale soğanları nasıl oluşuyor?
Çiçek açacak olgunluktaki soğanlardan yeni soğanlar oluşur. Daha küçük soğanlar ise çiçek açmaz, çoğalmaz, tek yaprak çıkararak sadece büyümeye devam eder. Lalenin hissettiği iklim özelliğine, kış soğuklarına göre yavru soğanlar daha derinde veya daha yüzeye yakın gelişebilir. Sıfırdan oluşan yavru soğanların derinliğine bünye karar veriyor. Ana lale çiçek açarken yavru soğanlardan bazıları yaprak çıkarabilir. Bu daha iyi gelişecekleri anlamına gelir. Çiçek açma olgunluğu ise, ne kadar büyümüş olduklarına bağlı bir şeydir.
Besleme (gübreleme) ve sulama
Çiçek açtıkları zaman lalelerinize gübre şerbeti veya bitki besini verseniz çok iyi olur. Doğal katı gübre verecekseniz kış sonundan önce vermelisiniz. Zira yavaş çözülür, köklere zamanla ulaşır. Eğer sonbaharda soğanları gübrelenmiş toprağa dikmişseniz ilkbaharda ne gübre ne bitki besini hiçbir şey istemez.
Lalelerinizi çiçek açtığı sıralarda ve sonrasında toprak kurudukça sulamalısınız. Amaç yeni soğanların daha iyi beslenebilmeleridir. Yapraklar hafiften bile olsa, en uçlarından bile olsa sararmaya başladığı anda artık sulamayın. Bırakın kurusunlar.
Gübre şerbeti veya bitki besini vermek gerekiyorsa dojajı düşük tutarak çiçek açtıkları gün bir defa verin. 20 gün sonra tekrar verin. Yapraklarda hiç bir sararma olmamışsa bir üçüncü defa daha verin (yine 20 gün aradan sonra). Bu kadar fazlasıyla yeterlidir. Bir 15 gün daha bekleyin ve sulamayı tamamen bırakın. Bu arada, gübre şerbetini fazlaca sulandırmış, doz etkisini bir hayli düşürmüş olmanız gerektiğini belirteyim. Çünkü normal dozaj fayda değil zarar verir. Sulamayı bıraktıktan sonra neler yapılacak, aşağıda okuyabilirsiniz.
Soğanları topraktan sökmek
Yaprakların iyice kurumasını beklemeden toprak biraz kuruyunca laleleri köklerini koparmadan dikkatlice topraktan çıkarın. Yapraklarıyla kökleriyle açık havada gölgede bekletin. Soğanlar iyice kuruyunca: Kurumuş yaprakları, kökleri ayıklayın. Bez bir torba içinde, çok sıcak olmayan bir odada saklayın. Ama sonbahar serinleri başlamadan önce (ya da serinler yeni başladığında) acilen dikmek zorunda olduğunuzu kesinlikle unutmayın. İki paragraf aşağıda detaylar var.
“Çiçekler solar solmaz soğanları sökmek zorundayım!”
Çiçekleri solunca laleleri söküp oraya başka şeyler dikmek vb sebeplerle erkenden, yapraklarda hiçbir sararma başlamadan önce sökmek isteyenler var. Sakıncalı ama eğer toprağını iyi gübrelemişseniz çiçekler solana kadar en azından bir kısmı yeterince gelişmiş olur. Bu durumda, çiçekler solunca köklerini koparmadan ve yapraklarını kesmeden olduğu gibi sökün. Aynen yukarıda yazdığım gibi devam edin.
Kuru lale soğanlarını yaz boyunca nasıl bir yerde saklamalıyım? İlaçlamak gerekir mi?
İlaçlamak pek gerekmez ama yapsanız iyi olur. Zirai mücadele ilaçları satan yerlere danışarak toz sorun. Bahçe sülfürü (toz kükürt) ya da aynı işe yarayan bir toz uygundur. Önemli olan şey havadarlıktır. Bez torbada saklayın. Yeri fazla sıcak olmamalı. Fazla serin de olmamalı. Yoksa soğukta soğanlar vakitsiz uyanırlar ve çürümeye başlarlar. Adana’da bile olsanız yaz boyunca buzdolabında saklamayı sakın düşünmeyin.
Doğada lâle soğanlarının kendiliğinden derinlik değiştirmesi
Çiçek açma olgunluğunda olan bir lale soğanı yok olup irili ufaklı yeni soğanlar oluşuyor. Derinlik değiştirmeyi bu sırada ana soğan yavrularına uygular. Sağdaki resimde gördüğümüz gibi lale iklimi fazla soğuk veya fazla sıcak bulmuş ya da toprağı fazla kuru bulmuş olmalı ki yeni soğanlarının daha güvenli kalmaları için onları daha derinde üretmeye karar vermiş. O yeni soğanlar sonradan yer değiştiremez, hep aynı seviyede kalırlar. Ancak kendileri çiçek açma olgunluğuna geldiklerinde oluşturacakları yeni soğanları farklı bir derinliğe yerleştirebilirler. Lale soğanlarının toprakta derinlik değiştirmesi veya farklı mesafelere ilerlemeleri bu şekilde oluyor.
Lale hastalıkları, zararlıları, problemleri
Türkiye şartlarında açıklık ve bol güneşli yerlerde, doğal hayvan gübresiyle işlenmiş, kimyevi maddeler, ilaçlar kullanılmamış süzek topraklarda hastalık ve zararlılar olmaz. İlkbaharda havaların ısınmasıyla baş gösteren tırtılların, yaprak bitlerinin çoğalıp lalelere zararlı olmaya başlamaları ise genelde çiçek açtıklarında veya sonrasında olur. Bunun da kayda değer bir zararı yok. Nasılsa o yapraklar birkaç hafta sonra kuruyup gidecektir.
Sera ortamlarında lale yetiştiriciliği yapanlar her türlü hastalığa hazır olmalıdır. Lalenin doğasına aykırı. Benim o tür vakitsiz lale çiçek açtırma yetiştiriciliği ve ondan kaynaklanan problemler hakkında bilgim yok.
Bahçelerin rüzgarsız, kuytu, güneşi zayıf, gölgeli yerlerinde laleler sağlıklı gelişemez. Öyle yerlere lale dikmemenizi tavsiye ederim.
Lale meraklılarının sık karşılaştıkları başlıca problem yapraklarının ve çiçek sapının çıkması ama çiçek tomurcuğunun ölü doğmuş olmasıdır. Ölü tomurcuk bir ay çekirdeği kadar ve benzer şekilde, renksiz, beyazımsı, yassı yapılıdır. Yüzeyleri beyaz ölü zar gibidir. Zaten ölüdür. Bunun sebepleri:
1) Bir yıldan fazla bekletilmiş bayat soğanlar. Bayat lale soğanlarında her türlü problem çıkabilir.
2) Soğanın çok geç dikilmiş olmasıdır. Vaktinde dikilmeyip ilkbahara yakın zamanda dikilmiş soğanlarda da olabilir.
3) Yazın bekletirken fazla sıcağın zarar vermesi.
Lalelerdeki diğer gelişim ve çürüme problemleri torf vb hazır topraklardan, ağır killi topraklardan ve saksıyı alıp kapalı mekanlarda tutmaktan kaynaklanır.
Lale kıran virüsü – Tulip breaking virus
Bariz etkisi çiçeklerde ortaya çıkar. Taç yapraklarda aşağıdan yukarı doğru devam eden çizgi çizgi renk farklılığı şeklindedir. Çiçeğe hoş bir görünüm verir. Çizgiler beyaz ya da lalenin renginin açık, soluk tonları rengindedir. Yıldan yıla soğanların çoğalmasında sayı azlığı ve büyüklükte anormallikler, daha küçük olmalar şeklinde devam eder. Birkaç yıl içinde yeni soğan oluşumu durur. Hastalık iyice arttığından artık çoğalamazlar ve çürürler.
Tohumdan lâle üretimi
Laleler soğanlarıyla çoğaltılır. Tohumlarını çimlendirip büyüterek lale üretim yöntemi çok dikkat isteyen zor bir iştir. Başarsanız bile çiçek açacak olgunluğa gelmeleri yıllar sürer. Zaten sadece melezleme yoluyla yeni lâle hibritleri ve kültivarları elde etmek için önemi olan bir yoldur. Eğer yapmada kararlıysanız ayrıntılar aşağıda.
Her lâle çiçeği tohum yapmaz. Tohum oluşmasını garantiye almak için çiçekteki erkek organların polen tozlarının tam ortadaki dişi organın en tepesine bulaşmasını elinizle sağlayın. Eğer tohum verecekse ceviz kadar (bazen daha büyük) bir meyve, daha doğrusu tohum kılıfı oluşturur.
Tohumları toplama ve saklama işleri
Tohumlar olgunlaşınca toprağa düşer ve kolayca gözden kaybolurlar. Bunun olmaması için tohumların olgunlaştığı donemde toprak yüzeyine beyaz kâğıt yayın ki tohumlar siz toplamadan dökülürlerse kaybolmasınlar. Tohumları elde etseniz bile bazıları koftur. Dikkatlice gözlemlerseniz bu minik tohumlardan hangileri gerçekten olgunlaşmış tohumdur anlarsınız. Sonbahara kadar çok serin bir yerde saklamanız gerekiyor. Çünkü lale tohumları çok naziktir. Soğanlar gibi dayanıklı değildir. Çok hafif nemli perlit veya vermikülit arasına karıştırıp temiz bir kavanoza koyun, kapağı sıkıca kapayın. Eylüle kadar buzdolabında saklayın.
Lale tohumlarını ekme ve büyütme
Yaz sonunda ya da sonbaharda, gece ısısının 18C derecenin altında düştüğü zaman gelince hiç vakit kaybetmeden tohumları ekeceksiniz. 1cm kadar derine gömün. Toprak gübresiz, kum ile süzekliği arttırılmış doğal gerçek toprak olacak (iyi bir arazi toprağı). Saksıyı daima dışarıda tutmalısınız. Isının sıfırın altında birkaç dereceye düşmesi zarar vermez. Daha fazla soğuk yeni çimlenmiş mini fidelere ya da çimlenmeye hazırlanan tohumlara zarar verebilir. Dışarıda iken sağanak yağmurlardan koruyun. Tohumların topraktan dışarı çıkıp su ile akıp gitmesine veya toprak dışında kalmasına yol açmasın.
Çimlenme: Toprağın üst yüzeyi asla kupkuru kalmamalı. Hemen çimlenmezlerse ilkbahara kadar bekleyin. İlkbaharda çimlenebilirler. Mini çimen yaprağı gibi incecik yapraklar çıkarırlar.
Minik fidelerin bakımı: Yaza kadar soğanları büyütme şansınız var. Yaprakların yemyeşil kalmasını ne kadar uzun sağlarsanız soğanlar o kadar çok gelişir. Baharın ortalarına gelmeden önce sararıp kurumaya başlayabilirler. Soğanları kurumaz, yaprakları kurur. Ama dediğim gibi yaprakların yeşil kalması süresini uzatmak elinizde. Hem güneşe çok ihtiyaç duyarlar, hem de siz onları yakıcı güneşten ve aşırı sıcaktan koruyacaksınız. Bu ise zor. Her an ilgi istiyor. Havalar iyice ısınmaya başladığında kuzey rüzgarlarını alan bir yerde bulundurmanız iyi olur.
Tohumların çimlendiği ilk dönem: Toprak yüzeyi hafifçe kuruduğunda sulayın. Çimlenen soğanlardan çıkan yapraklar bir aylık olunca ve hâlâ yeşil ve sağlıklı görünüyorlarsa ev bitkileri için olan sıvı besinleri normal tarifinden çok çok daha az miktarda sulandırıp 20 günde bir sulama suyuna katın. Az miktarda olacak. Normal dozun çeyreği bile zarar verir.
Havalar iyice ısınıp yapraklar canlılığını kaybetmeye başlayınca sulamayı azaltın. Yapraklar sararınca sulamayı kesin. Yapraklar tamamen kurusun. Minik soğanlarınız olmuştur. Yapraklar tamamen kupkuru olduktan sonra sökmeyin. Gölgede, çok esintili (kuzey rüzgarları alan) bir köşede, toprak her kupkuru olduğunda sulayarak koruyun.
Sonraki sonbahar – ilkbahar arasında
Sonbahar serinleri başladığında sökün. Lâleler için tavsiye ettiğim toprak karışımına, 5cm derine gömerek dikin ve yetişkin laleler gibi bakımına devam edin.
İlkbahar geldiğinde soğanlar 1 yaşını doldurmuş ve iyice güçlenmiş olur. Artık hiçbir risk kalmamıştır. Bundan sonra bakımına aynen yetişkin laleler gibi devam edin. Yalnız aynı derinlikte olmayacak. Yukarıda mini soğanları ilk sonbaharlarında 5cm derine demiştim. Sonra her sonbaharda yeniden dikerken derinliği 3cm veya daha fazla arttırın. Kusursuz bakımla 4. yaşına geldiklerinde çiçek açarlar. Bakımda hatalı davranmışsanız 5. veya 6. yılda ancak çiçek açacaklardır.
Hollanda lalelerin merkezi
Bütün dünyada Hollanda denince akla lale çiçeği, lale denince akla Hollanda gelir. Hâlbuki lale onlardan önce Osmanlı sarayı ve İstanbul elit tabakasının çok değer verdiği bir bitkiydi. Hollanda’dan önce bizde lalenin binden fazla hibrit ve kültivarı türetilmişti.
Hollanda’ya lâlenin ilk geliş öyküsü
İtalya’da zamanın ünlü bir biyologu Carolus Clusius, 1590 yılında Hollanda’nın Leiden şehrindeki Avrupa’nın en eski botani araştırma merkezinde baş yönetici olarak ve “tıbbi botanist” olarak işe başlamış. O yıllarda onun İstanbul’da büyükelçilik yapan bir arkadaşı varmış. Bu büyükelçi Osmanlı saray bahçelerinde gördüğü lalelerden birkaç soğanı söz konusu biyolog ve botanikçi arkadaşına Hollanda’ya göndermiş.
O botanist kişi Hollanda’nın Leiden şehrindeki bahçesinde soğanları yetiştirmeye başlamış. Hollanda’da lalenin hikâyesi böyle başlıyor. Hollandalılar laleyi çok sevmişler. Lale de Hollanda’nın iklimini çok sevmiş.
Birkaç yıl içinde Hollandalılarda lale sevgisi hiç kimsenin tahmin bile edemeyeceği olağanüstü boyutlara ulaşmış. Zamanla lale Hollanda’nın en birinci dereceden sembolü ve en önemli folklorik unsuru olmuştur.
Hollanda tarihinde Tulipmaniya devri
17. yüzyıl başında (1600’lü yıllar başlarken) Hollanda’da dehşetli bir lale merakı baş göstermiş. Her yıl kat kat artan bir lalecilik furyası.. Lalenin çeşit çeşit melezlerini, hibritlerini türetip duruyorlarmış.
Hollanda tarihinde 1636 yılının sonundan 1637 yılının baharına kadar süren zamana “tulipmania” devri denir. Lale yüzünden işini gücünü, her türlü ticareti bırakanlar olmuş. Bir adet lale soğanı Amsterdam’daki büyük bir evin fiyatına satılıyormuş. Gerçekten tam bir lale manyaklığı devri yaşanmış.
Hollanda Lâle Festivali
Lâle bitkisi Hollanda halk kültürünün neredeyse temel taşı haline gelmiş bir bitkidir. Her yıl düzenledikleri Lale Festivalinde büyük bir önemle birçok sanatsal aktiviteler icra ederler. Festivalde Edebiyattan müziğe her çeşit kültürel ve sanatsal aktiviteler yapar, eğlenceler düzenlerler. Bu etkinlikler çok fazla yabancı turist çeker. Hollanda’da lâle sosyal, folklorik, kültürel ve sanatsal alanlarda çok büyük değer taşıyor. Sadece ekonomik anlamda değil, birçok alanda.
Hollanda’da lale festivalini Nisan sonu ile Mayıs başı döneminde her yıl farklı günlerde yapar ve festivali bir hafta sürdürürler.
Bizde sıradan halkın, sanatçıların, özel ve resmî kuruluşların, firmaların ve hatta çiçekçilik sektörünün “lalenin milli bir unsur olması açısından” dikkate almadığı, sadece son yıllarda birkaç devlet adamının biraz olsun önem vererek göstermelik bir festival düzenlediği, ulusal çiçeğimiz olması gereken lâleye Hollandalılar muazzam bir değer verirler. Her yıl lâle festivali etkinliklerine yüz binlerce turist gider ve Hollandalılar bir hayli yüksek turizm geliri elde ederler.
Lale Köftesi
1944 / 1945 kışı Hollanda tarihinde açlık kışı diye bilinir. Alman işgali zamanında Holanda’nın kuzey halkının birtakım hatalı stratejileri sonucunda her şey onlar için daha kötü olmuş. Açlıktan soğuktan 20 bin civarında insan ölmüş. Yiyecek şeyleri tükenince ellerinde kalan çok az fasulye vb kuru maddeleri idareli kullanmak için lâle soğanları ile karıştırıp yemek zorunda kalmışlar. Hükümet bu fikri desteklemiş, halka lâle soğanlarını yemeleri için birkaç yemek tarifi öğretmişler. Onlardan biri lâle köftesi.
Lâle yenir mi?
Herhalde yenir bir bitkidir ki bir zamanlar Hollandalılar yemiş. Şimdiki lale soğanları kimyevi maddelerle ilaçlanmıştır. Yani yemeye kalkmayın. Kendi yetiştirdiğiniz lalelerden yiyebilirsiniz ama belki zararı olabilir.
Lâle köftesinin hazırlanışı (eski Hollanda tarifine göre)
Bir ölçü kahverengi kuru fasulye ile bir ölçü lale soğanını pişirin. Sonra biraz soğutup birbirleriyle karıştırın. Ezerek püre haline getirin. Şunlardan varsa püreye katın: Yağda kavrulmuş soğan, biraz tuz, biraz mercanköşk (veya kekik). Köfte parçaları gibi şekillendirin. Çok az yağlayarak fırında pişirin.
Siyah Lâle
Aslında siyah çiçek açan lâle yoktur ve türetilmesi biyolojik açıdan imkansızdır. Meraklıları siyah lâle türetme çalışmalarına hâlâ devam ederken bilim adamları bunun boşa çaba olduğunu söylüyor. Koyu kızılımsı kestane renginde, koyu mor ve morumsu kestane rengi çiçekler açan siyaha en yakın birkaç lale kültivarı türetilmiştir. Bu tip lalelere siyah lale derler. Koyu mor – koyu kestane arası renkte olan bir lale kültivarının adı “Queen of the Night” yani “Gecenin Kraliçesi”dir.
Bu siyah lalelerin koyu renk çiçekleri günün bazı saatlerinde (sabah güneş doğmadan önce ve güneş battıktan sonraki alaca karanlığa yakın gün ışığında) siyah görünür. Bakımı ve yetiştirilmesi diğer sıradan laleler gibidir. Çünkü sadece çiçeğinin rengi değişiktir. Başka farkı yoktur. Normal lalelere göre biraz geç çiçek açarlar. Siyah lâlenin farklı bir ekonomik değeri ve önemi yoktur. Pek aranan, beğenilen bir şey değil zaten.
Türkiye’nin yabani lâleleri
Anadolu’nun birçok yerinde yabani laleler vardır. İlkbahar başında dağlarda araştırma yaparsanız çok farklı türlere rastlamanız mümkün. İnternette biraz araştırdım: Fotoğraf meraklılarımız sadece en dikkat çekicilerinin resimlerini çekmiş. Örnek için birkaçını küçülterek buraya aldım.

Soldan sağa Kemah, Dersim ve Kerkük yörelerimizde dağlarımızın yabani lâleleri.
Yeni lale hibrit ve kültivarları oluşturmada gösterişliler değil, en gösterişsiz olanları bambaşka özellikleriyle melezlemelerde çok değerli güzellikte son derece zarif çeşitler ortaya çıkarabilirler. Esas bunları bulmak önemlidir.
Bu 5 resimden üstteki üçü soldan sağa Manisa, Isparta ve Kıbrıs dağlarına ait. Alttaki iki fotoğrafta sarı ve kırmızı laleler Kayseri yakınında Tuz Gölü civarına ait.
Tulipa acuminata, kayıp İstanbul lalesi ve Lale Devri
Kaybolduğu, neslinin tükendiği iddia edilen, Osmanlı gravürlerinde resimlerini gördüğümüz zarif laleler Tulipa acuminata türüdür. Bu doğal bir tür olmayıp Osmanlıların oluşturduğu bir hibrittir. Ve zannedildiği gibi yok olmuş değildir. İngiltere’de ve ABD’de hala yaşıyorlar. Belki Hollanda vb süs bitkilerine büyük önem veren ülkelerde de vardır. Aşağıda fotoğrafta Tulipa acuminata adlı laleleri görüyorsunuz. Yukarıdaki gravürdeki lale resimleriyle karşılaştırırsanız kayıp istanbul lalesi diye aranan lalenin Tulipa acuminata’nın ta kendisi olduğunu anlarsınız.

T. acuminata hibrit lale
Tulipa acuminata’nın hangi doğal türlerden elde edildiği kesin olarak bilinmiyor. Fakat Osmanlılara ait olduğu bilimsel kayıtlarda yazılıdır. Ayrıca ABD’de buna Türk lalesi derler.
Lâle Devri
Osmanlı Sarayı’nda lalelere büyük önem verirlerdi. Şehrin elit tabakası da öyle idi. Lale devrinde laleler daha fazla önem kazandı. Tarihimizin 1718 – 1730 yılları arasına lâle Devri denir. Patrona Halil isyanıyla sona ermiştir.
İsyanın sebebi halk çok büyük maddi sıkıntı çekiyorken Saray ehli kişilerin umursamaz görünmesi ve şehrin elit tabakasının o dönemde halkın sefaletine aldırmadan her fırsatta her yerde büyük zevk sefa sürmeleri, eğlence toplantılarına büyük önem vermeleriydi. İsyanı başlatan birkaç kişinin başka çeşit siyasi amaçları elbette olabilir. Fakat kitleleri isyana katılmaya ikna etmede o zevk sefayı sebep göstermişlerdir. Koskoca imparatorluğun o dönemine lale devri demelerinin sebebi ise isyana katılan kitleleri kızdıran her şeyin İstanbul elitleri arasında olup bitmesi, o elitlerin bahçelere, özellikle lalelere çok önem vermesiydi. Halk kitleleri ağır vergiler altında, büyük sefalet içinde acı çekiyorken o elitler bir lale soğanına bir çuval altın değer biçecek kadar milletten kopuk yaşıyordu.
Lâlelerin kaybolması
Osmanlılar 1000 üzerinde lale hibrit ve kültivarı türetmişti. Bunların Patrona Halil isyanında kaybolduğunun iddia edilmesi çok abartılıdır. Muhtemelen hibritler gerektiği gibi korunamadı. Çünkü insanların yetiştirdiği laleler doğada olduğu gibi yerlerine tam tutunamaz. Her toprak, her iklim uygun değildir. İstanbul ikliminde iyi yetişmeleri İstanbul ikliminin laleler için dört dörtlük olduğu anlamına gelmez. Bir de hibrit ve kültivarlar safkan türler kadar dayanıklı ve uyumlu olmayabilirler. Yetiştirildiği yerlerin uygun olduğu da söylenemez. Her yıl sökülüp soğanların bakımının yapılması ve düzenlice yeniden dikilmeleri gerekiyor. Saray’da özel ve nadir laleler hiçbir zaman eksik olmamıştı. Cumhuriyetimizin ilanı, Saray hanedanının yurt dışına sürülmesi ve Sarayın yerleşim yeri olmaktan çıkarılıp müze edilişi Saray lalelerini bakımsız bıraktı. Her yıl sökülüp bakımları yapılmadığı için birkaç yıl içinde yok oldular.
Katmerli lale, şakayık lalesi
Katmerli laleler Hollandalı lale uzmanlarının icatlarındandır. Tüm lale hibrit ve kültivarları gibi bunlar da bahçelerin parkların süslenmesinde kullanılır ve kesme çiçekçilik için tarlalarda yetiştirilir. Çiçekleri şakayık çiçeklerine benzer. Bu yüzden şakayık lalesi, şakayık tipi çiçek açan lale gibi isimler verilir. Şakayık bitkisi ile bir ilgisi yok. Sadece çiçekleri benziyor.
Katmerli lalelerin hoş kokulu olanları kesme çiçekçilikte diğer lalelerden daha değerlidir. Son yıllarda siyah lale denen koyu mor renkli lalelerin de katmerlileri türetilmiş. Çeşitli renklerde daha birçok katmerli lale çeşitleri var.
Uygun iklim: Katmerli laleler kışın karlı geçen yerleri sever. Kışları en az İstanbul kadar soğuk olmalıdır.
Yetiştirilmesi, bakımı ve çoğaltılması: Aynen diğer lalelerdeki gibidir. Yalnız, çiçekleri ağır olduğu için yanlarına birer değnek dikip büyüdükçe bağlamak gerekiyor. Yoksa çiçek sapı kırılır, en azından yere yatıp çamurlanır.
Katmerli laleler başlıca iki gruptur
Bu iki grup aslında sadece katmerli laleler için geçerli değil. Her çeşit lalenin soğuk hava / sıcak hava hareketleri aynı olmuyor.
1- Geç çiçek açanlar
Angelique Double Tulip
Çiçek açmaları normal lalelerin çiçekleri solduktan sonradır. Çiçekleri çabuk solmaz. Normalden daha uzun zaman dayanır. Boyları 45 – 60 cm arasında değişir. Örnek bir kültivar: Angelique Double Tulip iri çiçekli ve çok popüler bir laledir. Romantizm ve kadınlarla fazlaca ilgili bir lale diye nitelendirirler. Hoş kokulu olması ve uzun vazo ömrü ile kesme çiçekçilikte lalelerin en değerlisi de budur. Saten pembe, yavruağzı, beyaz, açık turuncu ve bu renklerin çeşitli tonlarında çeşitleri var. Bahçelerde çiçek açınca kolay kolay solmazlar.
2- Erken çiçek açanlar:
Bunlar çoğunluk lalelerle aynı zamanda çiçek açar. Boyları 35cm civarında olur. Örnek bir kültivar: Upstar Double Tulip hoş kokuludur (aşağıdaki resim). Vazo ömrü uzundur. Çiçekleri pembedir.
Lale Aşılama ile yeni çeşitler elde etmek mümkün mü?
Bir zamanlar iki ayrı çeşit lale soğanını ortadan kesip farklı yarımları birbirlerine ekleyerek farklı renklerde çiçek açan yeni lale çeşitleri ortaya çıkardıklarını okumuştum. Ancak şimdi o konuda hiçbir bilgi bulamadım. Peki aslı var mı? Birkaç kaynakta lale soğanlarına aşıdan bahsediyorlar ama hiçbirinde ayrıntılı bilgi ve tarif yok. Belki aşı tutsa, kaynaşma olsa bile sonuç kesinlikle şu ikisinden biri olur:
1) Soğanları kaynaştırılan lalelerden sadece birinin özelliği devam eder.
2) Farklı, karışık renkli bir lale ortaya çıkar. Fakat bunun sebebi genlerde kaynaşma olması değildir. Ancak hücrelerde karışım olur (⇒ Kimera).
Lale soğanı aşılamanın tarihçesi
Hollanda’da Tulipmania devrinde çok şey denemişler. Soğan aşılamaları ile yeni lale çeşitleri geliştirmeye Hollanda’da 1637 yılında başlamışlar. Başardıklarını sanmışlar. Fakat sonradan anlaşılmış ki meğer başaramamışlar. Yeni tip lalenin farklılığı meğer lalekıran virüsü‘nden ileri geliyormuş. Mutlaka daha sonra yine denemeler yapmışlardır.
Lale soğanları farklı çeşit lalelerle nasıl aşılanır?
Ne yazık ki buna dair uzman bilgisi bulamadım. Peki yapsaydım ben nasıl yapardım?
Araçlar:
—Jilet. Alkol veya çamaşır suyu ile dezenfekte etmelisiniz.
—Pamuk.
—Hava geçirmeyecek kapaklı kutu.
Soğanlar: Fındık kadar küçük yavru soğanlar lazım. Farklı renkte çiçek açan iki ayrı çeşit lalelerin soğanlarından olacak.
Usul 1: Başlama zamanı, sonbahar. Önce, kapaklı kutunun dibine hafifçe ıslak pamuk yayın. Amaç kutunun içindeki hava bu sayede nemli olsun. Sonra kapağı kapatıp buzdolabına koyun (buzluğa değil, iç raflara). Kutu aşağıdaki işleme başlamadan önce buzdolabında soğumuş olacak.
Üst resimdeki gibi, soğanlara biraz yandan dümdüz kesin. Kesik parçaları birbirleriyle değiş tokuş eder gibi birleştirin. Seloteyp bant ile yapıştırın. Sonra kutuya yerleştirin, kapağı kapatın ve buzdolabına koyun. 15 gün buzdolabında bekletin. Bu sırada uçtan çilleyebilir, köklenebilirler ama önemli değil. 15 günde çürüme olmamışsa aşı tutmuş demektir. Sonra dışarıda soğukta gölgede hazır beklettiğiniz saksıya soğanları yanyana ekin. Sonrasında, normal lale yetiştirir gibi devam edin.
Usul 2: Zamanı ilkbahar başı. Minik lale soğanlarını sonbaharda normal laleleri nasıl ekiyorsanız öyle, ama saksıya ekin – kışı dışarıda soğukta geçirecekler. İlkbaharın en başında soğanların üstündeki toprağı kök kaidesine kadar boşaltın. Kökler toprağa tutunmuş olduğu gibi kalmalı. Aşağısına dokunmayın, sökmeyin. Islak bezle soğanların yanlarını silip temizleyin. Sonra jiletle resimdeki gibi bir yanından kesin.
Her iki laleden de aynı parçaları alın ve parçaları bir diğerine birleştirin. Kaymasın diye bir taş yaslayın. 5-6 saat açık tuttuktan sonra tekrar toprakla kapatın. İkisinden biri tutabilir, her ikisi tutabilir veya hiçbiri tutmaz. Eğer tutarsa yani soğan parçaları birbirleriyle kaynaşırsa havalar iyice ısınıp yapraklar kuruyana kadar soğanlar en az iki misli büyümüş olurlar.
Yukarıdaki lale aşılama usullerinden birini denerseniz, aşı tutarsa başta dediğim gibi iki ihtimalden biri olur. Sonraki yıl veya iki yıl sonra çiçek açtıklarında sonucu varsa görürsünüz. Meraklı kişiler uğraşabilir. Hobi böyle bir şey. Başarı şart değil.
Lale ve sümbül yetiştirdiğim saksılarda onlarla birlikte büyüyen yabancı otlar var. Sizce bunları sökmeli mi, zararlılar mıdır?
***
Yapraklar sararmaya başlamışsa artık sulamayı bırakabilirsiniz. Ama hala sağlıklılarsa otları sökün ve yapraklar sararana kadar iyi bakın.
Bir hafta önce saksıda lale satın aldmı. Açık balkonuma koydum.Lalelerden birisi açtı.Problem şu:Lale çok sağlıklı ve iri görünmesine rağmen gündüz kırmızı yapraklarını anormal açıyor.Neredeyse yere paralel oluyor yaprakları. Akşamları ise kapanarak lale şeklini alıyor. Bu durum normal midir? Şimdi diğerleri de açmak üzere.
***
Evet lalelerin özelliği öyle.
Dün belediye lale dağıttı. Ben de iki adet aldım, eve getirdim. Balkona mı koymalıyım evde mi durmalı? Bunu soruyorum çünkü balkonum çok fazla güneş almıyor. Evin bir cephesi daha güneşli oluyor. İçeri koydum, ama kararsız kaldım. Balkona koymalı mıyım? Saksısı çok küçük. Değiştirmeli miyim?
***
Hemen, alelacele yani hiç geç kalmadan köklerini dağıtmadan daha büyük saksıya aktarın. Sürekli dışarıda durması şart. Günde üç saatten az olmamak kaydıyla güneş alması yeterli olur. Eğer yaz sıcaklarının başlamasına kadar yapraklar sağlıklı kalabilirse şimdi büyütmeye çalıştığı soğanlar yeterince gelişir ve gelecek yıl tekrar çiçek açar.
Kardeşim lale, kardelen, çiğdem soğanları getirmişti. Çok yoğundum hemen dikemedim. Dikmek için açtığımda biraz küflendiklerini gördüm. Belki kurtarabilirim diye hemen diktim ama sulamadım. Toprak küfü kurutur belki diye. Bana ne önerirsiniz?
***
Sulamalısınız. Kapalı paketteki küf toprak altında devam edemez.
İyi akşamlar. Dediğiniz gibi soğanlı çiçeklerimi suladım. Fakat ardından yağmur yağdı üzerlerine. Burada çok yağmur yağar. Sürekli yağmur altında açık balkonda kalmaları bir sorun teşkil eder mi acaba?
***
Hayır hiç sorun olmaz. Yeter ki toprak suyu çabuk süzdürür nitelikte olsun, balçık özellikli olmasın.
Merhabalar. Horizon lale soğanlarım çiçekleri ile birlikte çıktı. Ama üzerlerine kar yağdı ve pörsüdüler. Baygın ve yumuşaklar. Düzelirler mi yoksa ümidi kesmeli miyim? Cam önünde saksıda duruyorlar. Geçen senelerde hiç böyle bir şey yaşamadım.
***
Düzelme olabilir mi bilmiyorum. Bekleyip göreceksiniz. Ama siz bir şeyleri yanlış yapmışsınız. Saksıda yetiştirilen laleler sonbaharda soğanları uç kısımları iki-üç parmak toprak altında kalacak şekilde dikilir, sulanır ve saksı mümkün olan en soğuk bir yerde tutulur. Kuzey cephe duvar dibi uygundur. Şubat ortasında veya sonunda güneşli yere alınmalılar. Siz sanıyorum soğanları uçları toprak yüzünde kalacak şekilde dikip bir de saksıları güneşten ısınacakları yerde tutmuşsunuz. Büyük hata.
Lale, nergis, vb. çiçek soğanlarının küçük çaplı ticareti için uzun raf ömürlü olmaları için nasıl bir ilaç veya sıvı kullanılır?
***
Öyle bir şey yok. Tam sağlıklı kalabilecekleri raf ömrü en fazla 5 aydır. Daha fazla bekletmede soğanların kaliteleri fena halde düşer. Mesela 8-9 ay bekletilen soğanlar kış ortasında, kış sonunda filan ekildiklerinde çoğunun içindeki çiçek tomurcuğu kısmı ölmüş olur ve o baharda çiçek açmazlar. Soğanlar ilkbaharda veya yaz başında yapraklarda bozulma başlayınca sökülmeli, fazla sıcak olmayan ve fazla serin olmayan kuru bir yerde korunmalı, ekim-kasım aylarında fazla gecikmeden toprağa ekilmelidir. Soğanları bekletmede bu usulden daha sağlıklısı yok. Soğanların tohum gibi olmadıklarını ve aylarca saklanamayacağını unutmayın.
Laleler ne kadar süreli çiçekli kalır?
***
Bir çiçeğin açmasıyla solması arasında ortalama bir hafta süre var. Bir soğan yılda sadece bir tane çiçek açar. İlkbahardan ilkbahara tek çiçek için uğraşmaya değmez.
Lalelerim açıyor ama çok kısalar. Cüce cüce oldular. Neden acaba? Mart başındayız, açmayanların çoğu da çok minnak henüz. Oysa Ocak başında diktim saksılara ve soğuk da aldılar.
***
Henüz yeni renklenmiş ve yeni açmak üzere iseler normaldir. bir iki hafta içinde yeterince uzarlar. Aksi takdirde ya hiç sulamayıyorsunuz ya da nasıl bir toprağa diktiyseniz kökleri hep çürüyor demektir. Zamanla tamamen çürürler. Ayrıca sürekli dışarıda soğuk yerde durmaları gerekiyordu. Bir süre soğukta kaldılar diye ev içine aldıysanız bunlar çürür gider.
Saksıya lale soğanları ekeceğim saksıya. Garaj gibi biraz korunaklı bir yere alayım mı yoksa bahçede kalabilir mi? Üzerini kapatmaya gerek var mı?
***
Hayır tamamen açıkta durmaları lazım. Kayseri’den daha soğuk yerlerde bile açıklık arazilerde yetiştiriyorlar. Ama saksıda olunca her ihtimale karşı biraz büyük saksı kullanın. Toprağı ise sırf torf olmasın. Bu şartlara uyarsanız hiç zarar görmezler. El kadar saksılara torf ile ekerseniz donarlar.
Bahçeme 7-8 sene önce diktiğim lale soğanarı ilk yıllar güzel çiçekler verdilerse de belki yüzden fazla yapraklar olmasına karşilik tüm Bahçemde 7-8 lale çıkıyor. Daha çok çiçek açmaları için yapabileceğim ne olabilir?
***
Her sonbaharda soğanları sökmeli, toprağı derinden çapalayıp gübrelemeli ve soğanları büyüklüklerine göre ayrı ayrı yeniden ekmelisiniz. Yoksa zayıf kalırlar ve çiçek açmazlar. Yukarıda ihtiyacınız olan her türlü bakım bilgisi eksiksiz yazılıdır. Okuyup size en uygun usulü de öğrenirsiniz. Lütfen okuyun.
Bir zincir markete lale soğanı gelmiş, sonunda. Aylardır bekliyordum. Artık ekmek için çok geç biliyorum. Aslında seneye saklamak için aldım. Ekersem bu yıl çiçeklenme dönemi sıcaklara kalır açmaz diye düşündüm. Ne dersiniz ekerek mi koruyabilirim yoksa ekmeden mi? Soğanlar baya iri ve sağlıklı, kökleri yok ama civciv gibi burunlamışlar. Yazın Gümüşhaneye götürücem sökerek veya toprakta nasıl kolay olursa artık.
***
Seneye saklamak çok yanlış. Tamamen ölebilirler. Hemen şimdi ekmek zorundasınız. Başka yolu, çaresi yok. Eğer serin ve nemli bir yerde korumuşlarsa merak etmeyin çok geç kalmış sayılmazsınız. İçindeki çiçek tomurcuğu cücüğü muhtemelen henüz hiç zarar görmemiştir ve ilkbaharda gayet güzel çiçek açarlar. Şimdi acilen ekin. Saksıya ekecekseniz, ekip suladıktan sonra dışarıda çok soğuk ve güneşsiz bir yerde mart başına kadar bekletin. Sonra (mart ayı girince) yine dışarıda ama güneşli bir yere saksının yerini değiştirin. Nisanda çiçek açarlar. Yaza doğru, Gümüşhane’ye gideceğinize bir ay kala topraktan söküp yapraklarının ve köklerinin kupkuru hale gelmesi için dışarıda açık havada gölgeli bir yerde bekletin. Kupkuru olunca kuru yaprakları ve kökleri temizleyip soğanları o şekilde gümüşhaneye götürebilirsiniz. Yaz boyu bez torbada havadar bir yerde saklayın. Oranın iklim şartlarına göre eylül sonunda toprağa ekmeniz iyi olur.
Merhaba Üç ay olmuş size yazalı. Ben aynen dediğiniz gibi soğanlarımı hemen ektim. Tesbih boncuğu kadarcık tomurcuklanıp öylece açamadan kurudular. Yeşilleri gayet gür ve sağlıklı.Fakat dikkat ettim üç tanesinin dibinden tekrar burunlayıp filizleme belirtisi gösterdiler. Şimdi bunları bakıp beslememeğe devam mı edeyim çiçek mi açacak yani, yoksa bunlar sonraki senenin soğanları mı, hemen topraktan söküp bir an önce kurumasını mı sağlamalıyım? İlk kez lale ekdiğim için hiç tecrübem yok. Zaten seçim için iki hafta sonra memlekete gidiceğiz ama toprakta götürmekte çok sorun değil. Hangisi gerekiyorsa o yani, öneriniz nedir?
***
Demek ki soğanlar uygunsuz yerde fazla geciktirilmişler ki içlerindeki cücük denen çiçek tomurcuğu kısmı zarar görmüş. Doğru şartlarda korunanlar şubata kadar bile geciktirilseler hiç zarar görmüyor. Ama ne olursa olsun ekim ayında ekmek en iyisi. Şimdi sizin soğanlardan her biri yeni soğanlar üretiyor. Bazıları şimdiden yapraklanır. Zaten dipten yeni çıkanlar onların yaprakları. Bu baharda onlar çiçek açmayacaklar. Yeni yavru soğanlardan bazıları ise hiç yapraklanmadan büyürler. Madem saksıda görütebiliyorsunuz, o halde öylece götürün. Yeni çıkan yapraklar iyice gelişsin. Hazirana kadar yemyeşil kalırlarsa daha iyi. Böylece yavru soğanlar daha fazla büyür. Her bir ana lale birkaç yeni yavru soğan geliştirir, kendisi yok olur. Ve yenilerden en az bir tanesi gelecek yılın ilkbaharı için çiçek açacak kadar gelişirler. Diğer yeni soğanlar sonraki yıllarda çiçek açar. Yani gelecek yıl çiçek sapı çıkarmayıp sadece bir yaprak çıkaracak olan soğanlar kendi yavru soğanlarını üretmeden kendilerini büyütürler ki bir yıl sonra çiçek açabilsinler. Bakımını bu sayfada anlattığım gibi dosdoğru yaparsanız sadece tek bir tane lale soğanı 4 yılda en az 20 tane lale soğanı olur. O kadar bereketli çoğalıyorlar.
lale, nergis, cigdem, allium, sumbul soganlari aldim. en 17,boy50, yuk14.5 saksiya dikip bahcede duvaryani yagmur alan yerde kışı gecirmeleri uygun mu? ilk sene cicek acarlar mi?
***
Çiçek açmaları soğanlarının yeterince gelişmiş olmalarına bağlıdır. Kışı karların altında geçirmeleri lazım. Ekmekte biraz geç kalmışsınız. Acele edin.
laleler yeşerdi. Merdiven altı ışıklı ama güneş almayan yerdeler. Güneş alan yere mi çıkarmalıyım?
***
Bunları sonbaharda ekmeli ve kış boyunca dışarıda çok soğuk bir yerde tutmanız gerekir. Şubat sonunda yine dışarıda ama güneşli yere alacaksınız. Tüm bakım, yetiştirme detayları yazı içinde mevcut.