Odalarınız balkonlarınız birçok bitki ile dolu mu?

Evlerinizin odalarında, balkonlarınızda birçok bitki yetiştiriyorsanız, sayıda aşırıya kaçıyorsanız burayı okuyup düşünün derim.

Evde çiçek yetiştirme meraklılarının çoğu aşırıya kaçıyor. Her odada 20-30 saksı bitki. Balkonlar yüzlerce kısmî bozuk bitkilerden saksılarla kullanım dışı. Oysa evlerimiz bizim rahatça yaşamamız gereken yerlerdir. Balkonlarımız ise evimizden daha farklı bir halde kullanacağımız bir pozitif enerji ortamı, farklı bir yaşam alanı olmalıdır.

Evlerde, oturma odalarında birçok bitki bulundurmanın kötü etkileri hakkında

Az bitkili, ıvır zıvır eşyalarla dolu olmayan, mütevazı döşenmiş sade bir oturma odası.

Az bitki her zaman en iyisidir

Evlerde ferahlık önem taşır. Özel yaşam alanlarımız olan evlerimizde az eşya, bol ışık, ileri derecede temizlik her şeyden önemlidir. Saksı bitkileri de en az sayıda ama gösterişli olmalıdır. Gelen misafirler evin ferahlığını, düzenini, ışığını, temizliğini görerek “oh be dünya varmış ben ne kadar huzur verici bir yere geldim” demeli. Yani başkalarının hissedeceği duygular bizim ölçümüz olmalı. “Ben böyle kalabalık seviyorum” diyerek kendimizi kandırmayalım. Hepimiz aynıyız. Birbirimizden farkımız yok. Onun için herkesin iyi hissedeceği ortam bize de çok iyi gelecektir.

Kalabalık ortam psikolojiye zarar verir

Ben demiyorum bilim insanları diyor. Dağınık, kalabalık eşyalı/fazla bitkili evler özellikle çocukları olumsuz etkiliyor. Yapılan araştırmalarda dağınık evlerin çocuklarının derslerde başarısız olduğu, öğretmeni dinleyemediği, anlatılan dersleri ve okuduğu konuları anlama çabasına girse bile anlayamadığı, odaklanma sorunlarının büyük olduğu görülmüş. Dağınık, düzensiz, ıvır zıvır kalabalıklarla dolu evlerin büyüklere de aynı şekilde zararları kesin bir gerçektir. O halde evinizde her odanızın dekorasyonunu elinizden geldiğince sade, simetri takıntılıların bile gıpta edeceği düzende ve ahenkte tutmak için elinizden geleni yapın. Sonuçta ne kadar rahatladığınızı göreceksiniz.

Kapalı yaşam alanlarında fazla bitkilerin zararları

Bitkilerin hiçbir zararı yok. Tabii eğer insanların gözlerine batıp ciddi zarar verebilecek yaprak uçları sivri ve çelik gibi çok sert olan bazı palmiye türlerini saymazsak. Bir de yaprakları ısıran küçük çocuklar ve ev hayvanları için neredeyse her bitki türü zehirlidir. Bunların dışında, bitkilerin zararı yok. Fakat saksıların ve toprakların zararları olur. Sebep sürekli üreyen mikroorganizmalardan havaya saçılan spor vesaire partiküllerin akciğerlerde ve solunum yollarında alerjik reaksiyonlara sebep olmaları. Astım ve benzeri rahatsızlıkları olan kişilere kesin zararı olur. Ayrıca bünyeleri hassas olan insanlarda öldürücü olabilecek çok tehlikeli akciğer hastalıkları yapabilirler. Evinizin her odasında / ofisinizde sürekli çalışan havalandırma sisteminiz yoksa saksı sayısını çok az tutmanız kesin olarak şarttır. Sağlığınız için.

Oturma odası, misafir odası, yatak odası

Bir odada en fazla 5 saksı olmalı. Her bir bitki en iyi derecede sağlıklı, güzel görünümlü olmak zorunda. Oda küçük ise bitkilerin büyüklüğü de ona göre olmalı. Küçük odada tek saksı bile olsa çok büyük bitki iyi olmaz. Ahengi bozar. Yatak odalarında bitki bulundurmanızın oksijen açısından bir zararı veya faydası yok. Her söylentiye inanmayın.

Evde bitkiler sadece dekorasyonu tamamlayıcı olmalı

Fazlası iyi değil. Çünkü her bir oda kullanım amacına göre döşenmiş olmak zorunda. Odadaki her eşya odanın kullanım amacını yansıtmalı ve adeta “ben burada mutlaka gerekliyim” demeli. Odanın kullanım amacını hiç yansıtmayan, odanın dekorasyonuna mutlak gerekli bir tamamlayıcılık da kazandırmayan, gereksiz, sırıtan, fazlalık gibi duran hiçbir şeye odada yer vermeyin.

Fazladan bir odanız varsa

Diyelim ki kullanım dışı, ihtiyaç fazlası bir odanız var. Orayı bile sadece her birine gerçek anlamda tam olarak en iyi bakımı yapabileceğiniz sayıda bitkilerle doldurun. Ve bitki sayısını az tutarak orayı son derece düzenli bir kitap okuma odası haline getirin. Birçok bitki ile yaşama aşırılığına kaçarsanız kendinize ağır bir yük yüklemişsiniz demektir. Kendimizi her açıdan ferahlatmak zorundayız.

Camekanlı kapalı balkon

Sıkıntılı insanların cehennem köşesi. Genellikle tıka basa ıvır zıvır atılacak işe yaramaz eşyalar ile dolduruyorlar. Hiçbiri işe yaramaz, çöpe atılacak eşyalar. Bu tip cam balkonları çöp ev takıntılı insanlar takıntısını tatmin için kullanıyor gibi bir şey. Bazı insanlar ise orayı bir cennet köşesi gibi güzelleştirmek yerine birçok saksı bitkisi ile doldurur. Saksılardan ötürü orada hareket etmek bile mümkün olmaz. Halbuki küçük bir masa, iki üç sandalye ve az sayıda güzel saksı bitkileri ile orayı evin en güzel yaşam alanı haline getirebilirsiniz. Eşinizle orada kahvaltı yapabilirsiniz. Komşularınızla sabah kahvesi içebilirsiniz. Beş çayı köşesi edebilirsiniz. Ne gerek var saksılarla veya atılacak eşyalarla doldurup güzelim balkonu kullanım dışı bırakmaya?

Küçücük balkonlar

Zevk sahibi insanlar küçük bir balkonu bile oldukça sevimli bir yaşam alanı haline getirebiliyor. Didim’de bunun birçok örneklerini görüp gıpta ediyorum. Ben koskoca iki verandayı değerlendiremiyorken o hanımlar küçük balkonlarında harikalar yaratıyor. Duvara az sayıda deniz yıldızı ve martı motifi, küçük bir masa, iki-üç sandalye ve sadece iki üç tane güzel bitkili saksı. Ve her yer tertemiz. Hepsi bu ama balkon adeta bir maneviyat köşesi, bir pozitif enerji mekanı.

Son söz

Hayat kısa. Zaman hızla akıp gidiyor. “İleride her şey çok güzel olacak” ya da “hiçbir şey değişmeyecek” gibi boş düşüncelerle kendinizi köreltmeyin. Bakınız “sadece şimdiki an var”. Ve şimdi, yarına ulaştığımızdaki o zamanki şimdi, bu satırları okurkenki şimdi.. Demek istediğim şey, “şimdi” özgür ve rahat mıyız? Elbette birçok sorumluluklarımız var. O hayati önem taşıyan sorumluluklarımızı en iyi şekilde yerine getirmeye ve mutlu olmaya gayret etmemiz lazım. Onların haricinde başımıza türlü türlü sorumluluklar çıkarmayalım. Sıkıntılara karşı avunma, kaçış vesaire yolları edinmede hayır yok. Dertleriniz varsa avunacağınız şey yeni yeni sorumlulukları sırtınıza yüklemek olmasın. Anlayış sahibi insanlarla dostluklara önem vermelisiniz.

İlgili konular

⇒ Bitkiler gece odanın oksijenini tüketir mi? -Tüketmez, bu doğru. Ama evlerde, yatak odalarında, ofislerde hava temizleyici veya oksijen sağlayıcı gibi söylentilere kesinlikle inanmayın. Bunlar sadece satışları arttırmak için çıkarılmış kasıtlı yanlış bilgilerdir.

⇒ En iyi ofis bitkileri -Bunlar aynı zamanda en iyi salon bitkileridir. Ayrıca ⇒ Ofis masası mini bitkileri sayfasına da bakabilirsiniz.

⇒ İç mekan çiçek bakımı

Yazar: Erdal Yüksel

Kategori: Salon, iç mekan dekor

Etiketler:

'Odalarınız balkonlarınız birçok bitki ile dolu mu?' hakkında sorular, açıklamalar

  1. Leyla, Mardin dedi ki:

    Ben tam tersi. Bitkileri yetiştirerek dinleniyorum. Terapi gibi geliyor bana.
    ***
    Zaten öyledir. Herkese büyük faydası olur. Ama sayıyı sınırlı tutmak lazım.

  2. Ayşegül, Samsun dedi ki:

    Güzel yazmışsınız size katılıyorum. Bitki bakmak yetiştirmek harika bir şey ama ev ortamında o sayıyı sınırlı tutmanın gerekli olduğunu evimi bitkilerin istila ettiğini görünce anladım. Her şey o ilk bitkiyi almakla başlıyor aslında. Sonra her türü bitkiyi deneyimlemek için heves ediyoruz. Fazla bitki fazla zaman ve emek ister. Bizler seracı değiliz o kadar vakti bulup ilgilenemiyoruz maalesef. Kendim azaltmayı düşünüyorum arkadaşlarıma hediye ederek.
    ***
    Evet böyle demekle anlaşılan siz o takıntılılık haline yuvarlanmayan şanslı kişilerdensiniz. Evde, balkonda bitkilerin az sayıda ama mükemmel bakım yapmaya gücümüzün yettiği sayıda olması gerekir. Dediğiniz gibi seralarda üreticilik yapanlar o işi para kazanmak için yapıyor ve tüm gün mesai ile çalışıyorlar. Başka iş yapmazlar. Evlerine gidince eşleri yemeğini hazırlamıştır. Elbiseleri, yemeği, evi, yatağı her şeyleri tertemiz. İşine gider sadece işiyle uğraşır. Ama bir ev kadını veya bekar bile olsa kadın veya erkek olsun bir insan hem birçok sorumluluklarına hem evde yüzlerce bitkiye aynı derecede zaman ayırabilmesi asla mümkün değil. Sonuçta evleri bitki çöplüğü gibi bir hal alıyor ama kendi gözleri o düzensizliği, o can çekişmeleri, o ölüme gidişleri göremiyor. Obsesif kompulsif bozukluk denen takıntılılık hali böyle bir şey. Kendimize çok dikkat edelim. Kendimizi başkalarının gözüyle de görmeye gayret edelim.

  3. İlkan, Ankara dedi ki:

    Yerimde olsaydınız koleksiyonumdaki hangi türleri çıkarırdınız?
    Çoğunun budanmış hali
    Resim1
    https://resmim.net/cdn/2022/11/20/uNiUo.jpg
    Resim 2
    https://resmim.net/cdn/2022/11/20/uNR8T.jpg
    Resim 3
    https://resmim.net/cdn/2022/11/20/uN5S1.jpg
    ***
    Sarı saksıdaki sedumları biberiyenin saksısına dikersen bir saksıyı ortadan kaldırmış olursun. Mini saksılardaki kaktüsleri dikdörtgen bir saksıya dört parmak ara ile dikersen mini saksı kargaşasından kurtulursun. İlla elden çıkarmak istediğin bir bitki varsa yelpaze palmiyedir. Yani eğer yaprak sapları çelik gibi sert dikenli olan palmiyelerden ise, onları ev ve balkon gibi yaşam alanlarından uzak tutmak lazım. Küçük balkonlarda servi benzeri ağaçlara yer vermemelisin. Zamanla daha büyük saksı isterler. Budanacak bitkilerden değil. Zeytin olabilir çünkü her türlü budamayı gayet iyi tolere edebiliyor. Yuka’nın saksısına büyük kaktüsleri aktarır ve onların saksı kalabalığından ortamı ferahlatırsın. Yuka ile kaktüsler aynı saksıyı paylaşabilir. Balkonda çamaşır sepeti gibi fazlalıklar var. Masanın altında poşetler, ıvır zıvır eşyalar, köşede bir kutu, kutunun üzerinde saksılar, altında bidon.. Ortam dağınık, sıkıntılı ve stres verici görünüyor. Feng-şui çalış diye tavsiye ediyorum. Evlerimizin/balkonlarımızın herhangi bir yerindeki kargaşa bütün hayatımıza negatif etki verebilir. Yaşam alanlarımızın her bir yeri son derece düzenli, son derece iç açıcı, son derece ferah görünümlü olmalıdır. Bitkiler ise yaşam alanlarımızdaki güzelliğe, estetiğe katkıda bulunucu sayıda ve uyumlulukta olmalıdır.
    İki çeşit Crassula ovata (yeşim ağacı) görüyorum. Bunların sayısını arttırma ama elden de çıkarma. Bir saksıda bir yeşim ağacı olmalıdır. Ne kadar büyürse büyüsün kocaman saksı istemezler. Kendilerini taşıyacak özellikte saksıda olmaları yeterli. Bunlar hem uğurlu hem değerli bitkiler.
    Uydu anteninin görüntüsü çok kötü. Onu göz ve baş hizasından daha yüksek bir yere monte etmek iyi olur.

  4. İlkan, Ankara dedi ki:

    Cevabınız için teşekkür ederim.Uydu anten ve mandal sepetine bişey yapamam sanırım fotoğraflarda ölçüler hiç belli olmuyor. Köşede kutu gibi görünen şey ahşap bir sopa :) O saksılar limonun saksıya dayanmışlar alttaki ıvır zıvırlar bitkilerim için olmazsa olmazı sulama pompası ve sulama kabı vb, poşette ise bitki toprağı vb var.Begonvili budadım asmayı bahçeye diktim.Arkadaşımın saksıda meyve ağacı sayfanıza sorduğu hastalıklı avustralya karadut iyileşti şuan bende üzerinde 2 meyvesi var belli olmasada. Sarı bıcaklık olan şeyi sedumlara saksı yaptım en azından demirlere asılıp yer kaplamıyor onla sıkıntı yok baharda demire asıyorum.Zaten çoğunluğu yazın açıkta çöl bitkileri cambalkonda sadece.Şefleranın bile zor dayandığı sıcak yer 50 dereceyi aşıyor.Elvudiyi ise geçenlerde minyatür kalem serviyi andırdığı için satın aldım.Pek büyüceğini sanmıyorum zaten biryere dikerim büyürse .Şuan gözden çıkarmak istediklerimden 3 yıllık zakkum ve ceylangözüm var maalesef sadece baharda çiçekli kalıyor eski tip sanırım yapraklarıda kokulu ve fazla boylanıyor hersene budamışlığım var ceylangözünü.O zeytini normalde dışmekanda bakardım ama cüce çeşit diye camekana aldım.Yelpaze palmiyem ise küçüklükten beri palmiye özlemi çektiğimden en azından baktığım zaman kıyı taraflarını hatırlatıyor palmiyem 2 yaşında.17 balkonda 15 ev 35cambalkon olmak üzere 67 saksı bitkim var. Para ağaçlarına çok değer veririm evde pencere kenarında bir tane daha farklı çeşiti var o bodur ve küçük yapraklı çeşiti. Çok uzun oldu kusura bakmayın :) Kısaca bunu bunları çoğaltmadan önce düşüncektim çok hızlı büyüyorlar :)
    ***
    Sayı çok fazla. Bir öğrenci olarak derslerle, araştırmalarla ve ilgili çalışmalarla yoğun olarak uğraşmak zorunda olduğunu düşünürsek, bunun yanında sosyal faaliyetlere vakit ayıracağını ve diğer temel sorumluluklarını da hesaba katarsak, o kadar çok bitkilerin bakımlarına “gerekiği gibi” vakit ayırmak imkansız gibi bir şey. Yaşam alanlarınızı kısıtlamaları da cabası. Azalt bence. Çünkü hayati öneme sahip sorumluluklarınla birlikte bu kadar ağır yükü üstlenmen kafanı karıştırır. Kafa karışıklığı çok kötü bir şey. Ciddi çalışma anlarında ilgili çalışmalara odaklanma yönünü zayıflatır. İnsan kendisini hiçbir şeye tam veremez. Azaltırsan hem kendine, hem eve, hem bitkilere çok büyük iyilik etmiş olursun. Dost acı, düşman tatlı söyler. :) En sevdiğin bitkiler dışında diğerlerini dağıtman iyi olacak. Hem böylece o en sevdiğin bitkilere çok daha iyi bakarsın.

  5. Damla, Mardin dedi ki:

    Yazınızı okudum. Soruları ve cevapları da. Pileam öldü. Patoslarım yandi. Telgraf çiçeklerim öldü. Üçünden de çok almak istiyorum ama birden her yeri çiçeklerle doldurup farkına varamamaktan korkuyorum. Odamda 8 çiçeğim var. Mutfakta 4 tane. 2 kaktüs de çocuklarımın odasında var (sorumluluk aşılamak icin diyebiliriz). Arkadaşa yazmışsınız ya hani feng şui felsefesini okuyunuz falan.. Size katılıyorum ve uyguluyorum da. Sadelik en güzeli. Sizce benim çiçeklerim fazla mı bir ev için? Bu arada yukka dışında hepsi kucukler. Hatta bazılarını aynı saksılara dikmiştim. Bazılarını da hediye ettim. Küçük saksılarda ve çoktu. Son kalanlar bunlar.
    ***
    Sizin önceki sorularınızdan ben hep sizin yüzlerce bitkiniz olduğunu sanıyordum. Şimdi verdiğiniz sayı karşısında şaşırdım. Fazla az. :) 15-30 arasında tutabilirsiniz. Aşırıya kaçmamak için dikkatli olmanız çok güzel. Çocuklarınızın ev düzeninin güzel, hoş bir disiplin altında tutulduğu bir evde büyümeleri onların psikoloji sağlıkları için çok iyi bir şey. Tebrik ederim. Potos ve telgraf çiçeği (ama pembeli beyazlı olmayan diğer her türü) Mardin gibi yaz ayları felaket şiddetli sıcak olan yerlere tam uygundur. Ölmeleri muhtemelen yanlış toprak yüzündendir. Bir de bunlar sürekli fazla ıslak kalan toprakları sevmez. Sık sık sulamayın. Toprak olarak 3 ölçü torf + 1 ölçü iri taneli dere kumu + 1 ölçü ponza taşı karışımı yaparsanız ev bitkilerine çok sağlıklı bir toprak karışımı yapmış olursunuz.

  6. Damla, Mardin dedi ki:

    Tesekkur ederim…hemen hemen butun yazilarinizi okuyorum…sizin sayenizde bitki bakimi hakkinda cok sey ogrendim,dediklerinizi uyguladim evelallah sonuçlarıni gordum…herşeyiyle sade yasamaya calisan bir memuruz,dediginiz kdr bitkiyi tasimam cok zor olurdu☺️ size fazla soru sordugum icin sanirim öyle düşündünüz…ama sadece 2 yildir bitki bakimina basladim…cogunu da sizin yazilariniza gore bakimini yaptim…arada kaybettiklerimde oldu tabi…istedigim bir iki cicek icin de artik almayi dusunebilirim ama yaza tasinmayi dusunuyoruz…dediginiz gibi artik cicek alma zamani degil…gittigimiz yere nasip🤷
    ***
    Evet nedense sayısız çok fazla saksı bitkileriniz olduğunu sanıyordum. Yeni eviniz şimdiden hayırlı olsun. İnşallah iyi ışık alan ve geniş pencereli bir ev nasip olur.

  7. Mine Ankara dedi ki:

    İyi günler hocam yazınızı okudum herşeyin asirisi zarar olabilir ama huzurluysaniz ve onlarda çiçeklerde huzurluysa diğer tut olumsuzlukların önemi yok diye düşünüyorum ki ben barış cicegime yaptığım yanlış bir uygulama yüzünden hastanelik olan birisiyim ….yinede birakmadim sizden aldığım bilgiler sayesinde daha güvenli ve doğru ilerliyecegim size sonsuz teşekkürler böyle bı site açtığınız icin

  8. Ozge, Ankara dedi ki:

    Bazı bitkilerin (örneğin areka ve barış cicegi) geceleri oksijen salınımı yaptığını duyduğum için yatak odasında bakıyordum. Acaba yanlış mı duymuşum?
    ***
    Evet, yanlış. İlgili sayfaya bakın: Bitkiler gece odanın oksijenini tüketir mi?


Sorunuzu / Yorumunuzu Aşağıya Yazabilirsiniz.

Lütfen sorunuzu konu ile ilgili sayfaya yazmaya gayret edin.

Sorunuzu/Yorumunuzu yazın:

Sorunuz cevabımla birlikte 1 saat veya en geç 24 saat içinde burada görünür olacaktır. Lütfen ara sıra kontrol edin. Hiç görünmüyorsa akıllı telefonunuzda önbellek temizliği yapmalısınız.