Crassulaceae familyasından Sempervivum cinsinin 40 kadar ana türü doğada Akdeniz çevresinde her yerde (özellikle dağlarda), ayrıca İran’da, Ermenistan’da ve Kafkaslarda bulunur. Sempervivum meraklıları doğal türlerden yüzlerce çeşit melezlerini, kültivarlarını türetmiş. Bunların tohumlarını ekseniz daima farklı farklı çeşitler oluşur.
Doğal ortamlarında genellikle yavrulayarak çoğalmış, büyüklü küçüklü karışık gruplar halinde bulunurlar. Her grubun içinde birkaç büyük ve çok sayıda yavru sempervivum görülür. İngilizce bunlara ‘Hens and Chicks’ derler. Yani tavuklar ve civcivler anlamına geliyor. Sempervivum ise Latincede ölmez, layemut, hepyaşar anlamındadır.
Özellikleri
Çok sık yapraklar merkezden kenarlara rozet gibi yayılarak gelişir. Bazı türlerinde bu sık yapraklar eskidikçe rengi değişir. Ayrıca yılın değişik zamanlarında değişik renkte ve şekillerde olurlar.
Çiçek açma erginliğine birkaç yılda ulaşırlar. O zamana kadar yukarıya doğru boyları uzamaz, yanlardan yavrulayarak çoğalırlar. Yazın çiçek açacaklarsa o zaman boyları uzar, yükselirler. Bir sap üzerinde yıldız şeklinde çiçekler açarlar. Çiçek açan her bir sempervivum ölür ama yanında birçok yavru oluşturmuştur ve onlar yaşar.
Sempervivum koleksiyonculuğu çok zevkli bir iştir. Hem her birinin farklı renklerde / şekillerde olması, hem mevsimlere göre görünüm değiştirmeleri sempervivumların cazibesini arttırıyor. Esas yetiştirme amacı yaprakları olmasına rağmen çoğunluk çeşitlerinin çiçekleri çok güzel ve gösterişli olur. Gösterişsiz çiçekli çeşitleri azdır.
Yayvan saksılarda sukulent aranjmanları yapmada ve bahçelerde yer örtücü gibi kullanılabilirler.
Soğuğa dayanıklılıkları çoğunluk türlerde (kültivarlar, melezler) -25C civarlarında olup diğerlerinde -10C ile -40C arasında değişir.
Genel olarak, sempervivumlar çetin doğa şartlarına fazlasıyla dayanıklıdır. Doğal yaşam alanlarında en çok kalker ve dolomit taşları arasında yaşarlar.
Sempervivum yetiştirme ve bakım
Günde en az 4 saat direkt güneş ister. Eğer güneş eksikliği olursa yapraklarda canlı renklenmeler gerektiği gibi olmaz. Ayrıca dolgun ve sıkı değil, gevşek, kof ve cılız gelişir. Sağlığı da bozulur.
Bulundukları yerin sürekli hava akımlarına sahip olması gerekiyor. Bu yüzden iç mekanlara pek uygun değildir.
Bahçe zeminine dikmek
Toprağı iyice çapalayıp bol miktarda ponza taşı ve yıkanmış tertemiz iri taneli dere kumu karıştırın. Sempervivum dikeceğiniz bölgenin kenarlarını büyük taşlarla sınırlayın. Bu sınırlı bölge içinde ponzalı ve kumlu toprak bahçe zemininden en az 10cm yüksek olmalıdır. Sonra bastırıp güzelce sulayın. Kuruduğu zaman semperviumları dikin.
Bahçenizde sempervivum yetiştirecekseniz dolu yağışlarından korumak için üstlerine sera tülü gerin. Hem güneşi biraz filtreler. Semperivivum bitkileri dolu yağışlarından zarar görürlerse gerçi ölmezler ama fena yara alırlar. Eski güzelliklerini almaları en az 3 ay sürer. Bu sebeple dolu yağışlarından korumak önemlidir.
Saksıda yetiştirmek
plastik saksı kullanmayın. Kalitesiz, suyu sünger gibi çeken kalitesiz terakota saksı kullanın. Ya da kendiniz yapabileceğiniz hipertufa saksılara dikin. Evde tutacaksanız kuvvetli güneş alan bir pencerenin tam önünde bulundurup pencereyi sık sık açarak iyice havalanmasını sağlayın.
Saksılarda toprak olarak 3 ölçü torf toprak + 1 ölçü iri taneli tertemiz dere kumu + 1 ölçü ponza + çeyrek ölçü mini taneli mıcır karışımı yapın.
Gübre / besin: Sadece saksıda yetiştirdiğiniz sempervivumlar için, ilkbahar sonu ve yaz başında 20 gün ara ile, sonra yaz sonunda ve sonbahar başında yine 20 gün ara ile kaktüslere özel bitki besininden, suya karıştırma oranı ne ise o oranın üçte birini suya karıştırıp sempervivumlarınızı bu şekilde besinli su ile sulayın.
Sempervivum toprağa dikerken püf noktaları
Dikeceğiniz toprak ıslak olmamalı. Ortanın bir hali altındahafif nemlilikte toprağa dikin ve hafifçe bastırın. Diktikten sonra 10 gün kadar süreyle hiç sulamayın.
Sulama
Sulamaları (besinli su ile sulama hariç normal sulamaları) yılın her zamanında her defasında bolca su ile yapın. Sıcak yaz günlerinde sulama tehlikelidir. Bu dönemde sempervivumları ancak susuzluk belirtileri gösterdikleri zaman, ama günün en serin saatlerininde sulayın. Kışın bulundukları yer çok soğuk oluyorsa yine aynı şekilde yapın. Yılın az sıcak veya biraz serin dönemlerinde ise toprakta ciddi kuruma gördükçe sulayın. Çünkü bu dönemleri sempervivumların hızlı gelişim dönemleridir.
Bahçeye açık yerlere dikili olanların kış boyunca bol bol yağmur almalarının ve kar ile örtülü kalmalarının hiçbir zararı olmaz.
Sempervivum üretimi
Yavruları ayırmakla her zaman çoğaltabilirsiniz. Tohumdan yetiştirmek içinse tohumların bir iki ay kış üşümesi geçirmesi gerekiyor. Yani tohumları sonbaharda veya en geç şubat ayının sonunda ekin.
Tohumları toprağa serpip üzerlerine belli belirsiz çok az çok ince toprak serpin. Sonra su fısfıslayarak sulayın. Sempervivum tohumları ışık görünce çimlenir. Bu yüzden gömmemelisiniz. Birkaç hafta üşüdükten sonra nemli toprakta güneşin ışığı ve ısıtıcılığı ile tohumlar çimlenir ve Sempervivum fideleri gelişmeye başlarlar.
Memleketten yaz ayında getirdiğim sempervivum çiçeğim (yabani ama tectorum cinsi) istanbulda saksılara diktim. Hata yaparak hemen suladım ve güneşe koydum. Günden güne büzüştü, pörsümeye başladı. Hemen söktüm. Toprağı ateş gibiydi. Yeniden başka bir yere diktim ve sulamadan gölgeye aldım. Kışın ortasındayız Hepsi dörtte biri kadar küçüldü. Eski haline döndürmek için ne yapabilirim? Bahçeye mi diksem?
***
Bunlar ev bitkisi değil ve olamaz. Belki çok havadar bir pencere kenarı ya da camekan balkonda yaşayabilirler. Geceleri esintisiz ve sıcak olan yerlerde yaşama ihtimalleri çok zayıf.
Zaten bahçede saksılara dikililer. Bunları bahçe toprağına dikmek için en iyi mevsim hangisidir? Bahara doğru nisan gibi uygun olur mu?
***
Evet nisan uygundur ama şunu da bilin: Sukulent türlerden bazıları her ne kadar yağmurlu, karlı ve soğuk kışlara dayanıklı olsalar da kış ortasından sonra yavaş yavaş yapraklar büyük ölçüde tahrip olur. Bundan dolayı benim tavsiyem kışın yine dışarıda tutun ama yağmurdan ve kardan etkilenmemeliler. Isı sıfırın altına düştüğü günlerde üzerlerine karton kutu, leğen, kova gibi şeyler geçirin. Böylece güzellikleri hiç azalmaz. Ama yağmurda açık yerde bırakırsanız kış sonuna doğru neredeyse sıfırlanacaklar ve sonra ilkbaharda her şeye adeta sıfırdan başlayacaklardır.
Sempervivumları yer değiştirirken aynı kaktüsler gibi köklerini yarıdan kessek ve öyle diksek yeni yerlerine daha iyi uyum sağlarlar mı? Ve de illa ki kuzey rüzgarı alan esintili bir yer mi olmalı yaz ayı bakımı için? Benim bahçem güneye bekıyor ve sadece lodos alıyor. Uygun mudur?
***
Kaktüslerle karıştırmamak lazım. Yine de köklerini kısaltmanızın zararı olmaz (faydası da olmaz). Akdeniz ikliminde güney cephe pek uygun değil gibi ama İstanbul şartlarında bence bir sakıncası yok. Fakat dolu yağışlarından ciddi zarar görürler. Bahçede açık havada sukulent türler yetiştirmek riskli. Mesela Didim’de bu yıl ocak ayının sonundaki yoğun dolu yağışı bahçemdeki pekçok sukulentimi mahvetti. Etli yapraklar fena yara aldılar. Bir de bu kış neredeyse kesintisiz gibi yağmurlu geçtiği için kesintisiz ıslaklık da zarar verdi. Gerçi ölen sadece tek bir bitki var. Ölmediler ama güzel görünüm açısından hepsi sıfırlandı.
Bugün internetten sempervivum tohumu elime ulaştı. Yalnız tohumlar o kadar küçük ki az kalsın firmayı arıyordum poşet boş diye. 70 kadar tohum var. Ne kadar aralıklı dikeyim. Yatay geniş menekşe saksıya olur mu. Üzerine streç çekeyim mi? Direkt güneşli bir yere mi koymalıyım. Toprağı nasıl olmalı?
***
Toprağı, tohumların çimlendirilme tekniği ve güneş hakkında yazı içinde ayrıntılı bilgi var. Lütfen oradan okuyun. Mesefaye gelince: son derece küçük olan tohumlar çok ise tek tek uğraşmayın. İncecik taneli kum ile karıştırın ve kabartıp dümdüz ettiğiniz kuru toprağa serpin. Sonra süzgeçli kova ile veya su fısfıslayısıcıyla sulayın. Tek tek ekmeyi düşünüyorsanız en az 3cm mesafe ile aralıkları ayarlayın. Streçle kapatmayın. Tohumlar çimlenene kadar toprak üst yüzeyi hiç kurumayacak şekilde her gün su fısfıslayın. Tohumlar çimlendikten sonra toprak üst yüzeyi kurur kurumaz aynı şekilde sulayın. Biraz büyüdüklerinde toprağın üst yüzeyi kuruduğunda bir iki gün daha bekleyip sonra sulayın.
sempervivumlar yanlardan yavru vererek çoğalır. Bir çeşidi hiç yavru vermeden çiçeklendi. Üzüldüm çünkü ana bitki ölüyor ama son aşamada çiçek sapının üst kısmından 3 adet yavru verdi ve sap kurumasına rağmen yavrular hala sapta gelişiyor. Acaba hangi tür olabilir veya normal midir?
***
Yavru vermesi o şekilde de olabilir. Tür farklılığıyla ilgili olduğunu sanmıyorum. O bitkinin bünyesi biraz zayıf kalmış ve giderayak son aşamada yavru verebilmiş. Normaldir denebilir.
Ben sempervivum koleksiyonculuğu yapıyorum. Doğadan veya satın alınan birçok renkli çeşidim var. Fakat satın aldıklarım dahil ilk renklerini birkaç hafta sonra kaybedip genel olarak yeşil bir renk alıyor ve yaprakları küçülüyor. Sonbaharla alakalı olabilir mi yoksa nedeni ne olabilir?
***
Tam tersi yaz ile ilgilidir. Renklilik gece ısısının 10C veya 15C derece gibi düşük olması sayesinde olur. Şimdilik İstanbul’da hala o kadar serinlik yok. Ama mesela Eskişehir’de olsaydınız yazın bile renklerini pek kaybetmezlerdi. Unutmayın gece fazla serin hava, gündüz ise uzun süre direkt güneş renklendirir.
Elimde 5-6 tür sempervivum çeşidi var. Hibrit olabilir. Bunları köyümüzdeki kayalıklarda doğal yetişen tectorum’ların yanına dikmeyi ve türü oralarda doğal olarak yaymayı düşünüyorum. Nasıl bir yol izlemeliyim? Hibrit olması oralarda tutunmasını engeller mi?
***
Bitkilerde hibritlerin farklı farklı özellikleri var. Bazıları kısırdır ve tohum vermez. Dolayısıyla tohum ile çoğalması, çevreye yayılması imkansız. Bazıları kısır değildir ve tohumlardan oluşan yeni nesillerde önceki atalar tekrar ortaya çıkar. Bazı hibritler ise sabit bir tür gibi kalıcı özelliğe sahip olmuştur. Bunlar nesilden nesile değişmeden aynı devam ederler. Hayata tutunabilecekleri yerler belirleyip oralara dikip bir deneyin isterseniz.
Sempervivum yavrudan aldım. Direkt toprağa mı dikmeliyim yoksa suda köklendirme mi yapmalıyım?
***
Kuru toprağa dikin ve yaz sıcakları dinene kadar hiç sulamayın. Yoksa hemen çürür gider.