Çeşitli sosyal medya platformlarında sürekli gündeme getiriyorlar ki güya hepimizin ataları Ermeni, Yunan filanmış da zorla Türkleştirilmişler. Ve dolayısıyla (güya DNA analizleri de buna delilmiş) biz hiç birimiz Türk değilmişiz! Meseleleri tamamıyla dışarıdan bakan objektif bir anlayışla irdeleyelim. Yalanların etkisinde kalmayalım:
DNA analizlerini delil gösterenler her yerde
Gençleri inandırmaya çalışıyorlar. DNA analizlerine göre, toplum genelimizde Orta Asya çekik gözlü Türk genleri neredeyse hiç yok gibiymiş. Peki acaba Orta Asya çekik gözlü “tek tip safkan” Türk varlığı diye bir şey tarihin hangi döneminde vardı? Hiçbir zaman yoktu! Yani, Türklük kültürleri ortaya çıkmadan önce, Moğollarla bir bütün iken, hatta Japonlar ve onların ataları Koreliler, Moğollar, Türkler hepsi bir bütün iken, eski bir ortak dili konuşuyorlarken, o bütünlüğe Türk demeyeceksek, ki dememeliyiz, Moğol da diyemeyiz, o halde neyi tartışıyor olduğumuzu iyi bilmeliyiz. Bu ilk kitlenin ataları Sibirya taraflarından doğuya göç edip Moğolistan’ın kuzeydoğu civarlarına yerleşmişler. Hatta onlardan bir kısmı durmayıp daha doğuya devam etmiş ve sonuçta Bering boğazından Kuzey Amerika kıtasına geçmişler. Moğolistan’ın kuzeydoğusu civarlarında kalanlar zaman içinde farklılaşıp Sibiryalılara göre bambaşka bir topluluk olmuşlar.
Bizim Türklük kültürümüzün kökenini oluşturacak insanlar o bütünlükten ayrışıp Orta Asya’da kendi yolunu belirliyorken, ilk başlangıç muhtemelen günümüzden 5 bin yıl kadar öncedir, işte o süreçten sonraki halkları esas almak gerekiyor:
Orta Asya’dan daha batıya
Türklük birçok kavimleri kapsayan kültürel bir olgu idi. Türkler henüz sadece Orta Asya’da iken bile, o zamandaki Türklüğün içinde (çeşitli Türk grupları içinde) Moğollardan, Avrupalılarla aynı ırktan olan sarışın Aryan topluluklardan, İran Aryanlarından, Sibiryalılardan, Çinlilerden, hatta Hintlerlen çeşitli kavimler vardı. Sonra batıya doğru yayılırken bu kültürel Türklük daha farklı kavimlerden kişileri de bünyesine almıştır. Anadolu’dan önce Ukrayna civarlarından Kafkaslar yörelerine kadar olan coğrafyada hüküm sürmüş olan Kuman Türkleri sarışınlıklarıyla bilinir. Bir de bu vardı, üzerinde düşünmek gerekir. Ayrıca günümüzdeki isimleriyle İran, Irak, Suriye, Lübnan, İsrail, Mısır civarları çeşitli Türk devletlerinin hüküm sürdüğü yerlerdi. Buralara hem Doğudan hem Kuzeydoğudan çeşit çeşit Türk toplulukları gelip yerleşiyor, onlar zaten karışık iken bir de buralardaki halklarla karışıyorlardı.
Karışımlardan sonra biz..
Dolayısıyla Anadolu’ya gelinceye kadar “Batı Asyalı Türk toplulukları”nı oluşturan kitlelerde ırksal çeşitlilikler kat kat artmıştı. Anadolu’da bir de yerli halkla karıştılar. Yerli halk zaten az idi ve onların az bir kısmı tam olarak Türkleşti (kültürel olarak).
Ayrıca, son 150 yılda daha da çeşitlendik. Çünkü savaş yıllarında Balkanlardan, Kafkaslardan ve diğer yerlerden bir kısmı oralarda Türkleşmiş olan, bir kısmı zaten Türk olan, bir kısmı da Türk olmayan Müslüman kitleler Anadolu’ya gelmiştir.
Türk düşmanlarının DNA iddiaları hurafedir
Çünkü bu analizler soyların öz kökenlerini değil, ırklarını değil, soyların ait olduğu coğrafyaları gösterir. Her şeyi derinlemesine okuyun, araştırın, öğrenin. DNA analizleriyle Türklük tespiti mümkünmüş gibi tamamıyla yalan bir hurafeye inanmayın.
Söz konusu analizlerde Türkiye halk kitlelerinin kökenleri büyük ağırlıklı olarak Batı Asya çıkmakta. Bu ne demektir? 900 yıl öncesine kadar, Hazar civarlarında, Kafkaslarda, İran dolaylarında, Ukrayna civarlarında ve Suriye-Irak civarlarında hüküm sürmüş olan Türklük tarihini araştırırsanız anlarsınız. İşte bizim genlerimiz ağırlıklı olarak bu Batı Asya (ve biraz da Doğu Avrupa) Türklerine ve oraların çeşitli yerli haklarına dayanıyor. Ağırlıklı olarak Anadolu’ya dayanmıyor. Ağırlıklı olarak Ermenilere, Yunanlara dayanmıyor. Hem ayrıca bizim Türklüğümüzde ırkçılığın yeri olması mümkün değil. Anadolu köktenciliği de kesinlikle mümkün değil (gerçi küçük çapta içine alır). Bizim Türklüğümüz tamamıyla kültüreldir.
Az bir kısmımız Türkleşmiş Yunan veya Ermeni ise..
Şurası kesin bir gerçektir ki Yunanistan’da da Yunanlaşmış, üstelik bize göre daha fazla Orta Asya genleri taşıyan insanlar var! Bunlar Kuzey Ege adalarında filan yaşıyor. Aynı şekilde Ermenistan’da tamamen Ermenileşmiş Türk soyları var. Yani bunları mesele etmek yanlış. Eskilere gittikçe kökenler değişir. Yukarıda bir zamanlar Moğollar, Türkler, Koreliler tek bir milletti demiştim. Onlar ise temelde Sibiryalı idi. O eski Sibiryalıların ataları ise başka bir şeydi. Köken takıntısına girmek yanlış ve saçma. Bazılarımız Kızılderililer Türk diyor. Eğer onlara Türk diyeceksek, Japonları ve Korelileri daha daha ağırlıklı Türk kabul etmemiz gerekir! Ama yanlış olur. Hepsi hata. Ve şimdi, içimizden bazılarının ataları Ermeni.. Veya Ermenilerin bir kısmının ataları Türk desek nereye varırız? Hiçbir yere. Ama güzel bir sohbet olur, o başka. Gerçekte tüm dünya insanlarının ortak ataları Afrika kıtasının Omo Vadisi civarlarının insanlarıdır. Sonuçta da temelde de hepimiz aynı şeyiz. Nihai gerçek bu. Hepimiz aynı insanız.
Haplogroup meseleleri
Haplogrup vesaire sonuçlarını anlamak çok zor ve daima insanları yanlış yönlendirirler. Herkes anlayamaz. Haplogruplar çok çeşitlidir. Örneğin o gruplamalardan birinde Türkiye, Yunanistan, Kıbrıs, Lübnan ve Filistin-İsrail topraklarının halkları aynı gruptan diye gösteriliyor. Fakat ifade yanlış, üstelik aldatıcı. Aslında şu anlama gelir: “Bu filan haplogruptan olan insanlar dünyada sadece bu ülkelerde var.” İşte aynen böyle anlamalısınız çünkü bu ifade gerçektir. Ve bu aynen şuna benzer: Sığla ağaçları dünyada sadece Türkiye’de ve Rodos adasında bulunur. Ama düşünürseniz, Türkiye’de ve Rodos adasında diğer ağaçlar bu spesifik ağaçlara göre olağanüstü büyük çoğunluğu oluşturur! Kısaca, haplogrup meseleleri aynen böylesi sonuçlardır. Kökenimizin “ne” olduğunu belirlemesi anlamında ciddiye alınacak hiçbir bir yönü yok.
Haplogruplar haritada gösterilecek olsa, matematikteki Venn şemalarına benzer (iç içe geçmeler, kesişmeler vesaire). Belirli bir yörenin insanları buna göre çeşitli haplogrup kategorilerinin içinde yer alabiliyorlar. O yöredeki toplumda kaç kişi hangi hoplogruptan, kaç kişi hangisinden, bunlar zor, karmaşık meseleler ve bir milletin bölünmesini gerektirecek hiçbir etkiye sahip değildirler.
Son söz
DNA analizlerinden köken tespiti kesin soy / ırk tespitine dayanmıyor. Sadece coğrafyalara dayanıyor. Ve bizim çoğunluğumuzun kökeni, coğrafi olarak olarak Batı Asya çıkar. DNA köken tespiti testleri sadece bunu ispat edebiliyor.
Ben Ancestry ye dna testi yaptirdim 36,9% Turk, 20,2 Gurcistan, 17,6 Orta Asya, 12,5 Yunan ve Arnavut, 8,7 Pers ve Kurt, ve 1,% Cerkes. Ben nereliyim anlamadim bu testten.
***
Türkiyelisiniz veya Yunanistanlısınız. Herkesin az çok farklı çıkabilir. İki kardeş bile farklı farklı çıkabilir. Bunları çok da ciddiye almamak lazım. Sizin sonuç Türkiye halklarının olası, normal sonuçlarından biri. Ama çok benzer bir sonuç bir Yunanistan vatandaşında da olabilir. Nitekim günümüz Yunanistan halkının tam yarısı Anadolu kökenlidir (1923 mübadele zorunlu göç ve daha önceki savaşlarda Yunanistan’a kaçışlar dolayısıyla). Eskiden temel kimlik ayrımı dinlere ve mezheplere göre idi. Mübadelede de sadece din esas alınmıştı. Kimin hangi soydan geldiğine, kimin hangi dili konuştuğuna bakmadılar. Daha da ilginci, kimin kendisini hangi milletten kabul ettiğine bile hiç saygı göstermediler.