Bilimsel adı Chelidonium majus olan kırlangıç otu Gelincikgiller (Papaveraceae) familyasından genelde 2 yıl ömürlü bir bitkidir. Avrupa, Ortadoğu civarları, kuzey Afrika, Sibirya ve Moğolistan’a kadar bölgeler doğal yaşam alanlarıdır. Bir şekilde (muhtemelen insanların götürmesiyle) Amerika kıtalarına da geçmiş. Ve oralarda bazı yerlerde felaket istilacı gelişim göstermiştir.
Özellikleri
Kırlangıç otu alelade yabani bir bitkidir. Şifacılıkta ve alternatif tıpta önemle aranan, büyük değer verilen bir bitki olmuştur. Kanser, siğil ve nasır tedavilerinde kullanıyorlar. Fakat yan etkilerinin ve doz aşımının ciddi, ölümcül tehlikeleri söz konusudur. Ayrıca tavuklar için zehirlidir.
Boyu yerinin şartlarına göre 30cm-60cm aralıklarında değişir. İlkbaharda çiçek açmaya başlar. Nitekim eski çağlarda “Bu bitki kırlangıçların gelme zamanında çiçek açmaya başlar, kırlangıçlar tekrar sıcak memleketlere göç edince kururlar” demişler (w). Yazın kurak ve sıcak olan yerlerde çiçek açması yaz başına kadardır. Sonbahara kadar devam etmesi her yerde mümkün değildir. Yaprakları kereviz yapraklarını andırır biçimde olup birkaç yaprakçık bütünüdür.
Çiçek açması sardunya tarzındadır. Yani ana bir sap ucunda birkaç çiçek kendi kısa saplarının ucunda açar. Her bir çiçek sarı olup sarı taç yaprak sayısı dörttür. Nadiren katmerli çiçeklilerine rastlanır ama bu bir istisnadır. Taç yaprak sayısını (dört) unutmayın ve başka bitkileri kırlangıç otu sanma hatasına düşmeyin. Dallarını kırınca kıvamlı bir koyu sarı veya turuncu sıvı çıkması diğer bir ayırt edici özelliğidir. Ama dikkatli olun çünkü bu sıvı elinize bulaşırsa yıkayınca rengi çıkmaz, kına gibi bir iki hafta boyunca kalıcı olur. Giysilere de çıkmaz leke yapar.
Karıncalar tohumlarını severler. Yuvalarına taşırken olur olmaz yerlerde düşürüp kaybetmeleri ile o tohumlar düştüğü yerlerde, duvar çatlaklarında bile zamanla çimlenir ve oralarda da kırlangıç otları büyür.
Kırlangıç otu özel yetiştirme
Kırlangıç otu karasal iklim bölgelerini sever. Akdeniz iklim bölgelerinde ise, biraz yüksek rakım söz konusu ise yine sorunsuz, iyi bir verimlilike gelişecektir. Bir yerde bir defa yetişince, çevresine döktüğü tohumlarla orada yıldan yıla çoğalır durur. 2, en fazla 3 yıllık ömürlüdür. Fazla taşlı topraklarda 4-5 yıl yaşayabilirler. Yıldan yıla direnci azalıyor. Bu sebeple tohumdan yenilerinin yetişmesi gerekiyor.
Toprak seçmez. Ama fazlaca taşlıklı yerlerde hem daha uzun ömürlü olmaları hem de tohumlarının daha fazla sayıda çimlenip sağlıklıca gelişmeleri daha fazla mümkündür.
Tohumlarını sonbaharda ekmelisiniz. Kışın kar örtüsünün uzun süre etkili olduğu yerlerde kış sonu daha uygun olur. Sonbaharda ekilenler daha güçlü gelişim gösterirler. Bunların fideleri yeterince güçlenince, aralarında 30cm mesafe olacak şekilde seyreltmeler yapmalısınız. Böylece her biri rahatça serpilir ve daha verimli olurlar. Tohumları kış sonu ektiyseniz, fideler biraz büyüyünce bunların aralarındaki seyreltmeleri aralarında 20cm mesafe olacak şekilde yapın.
Kırlangıç otu yapraklarının külleme hastalıklarına fazla yatkın olması şunları işaret eder. 1- Rüzgarlı ve kuru yerleri seviyor. 2- Biraz asitli toprak istiyor. Zira alkalinliği yüksek topraklarda çoğunluk bitkiler topraktan her elementi gerektiği kadar alamaz. Örneğin kireç (kalsiyum karbonat) ve potasyum yüksek oranlarda ise bunlar alkalin sorununu arttırır. Öte yandan bu denge bozukluğu bitkinin topraktan potasyumu bile gerektiği kadar alamamasına neden olur. Yani külleme hastalığının nedenlerin biri de bitkinin bünyesindeki potasyum eksikliğidir. İronik bir şekilde, potasyum zengini toprakta bitki potasyumsuz kalıyor! Çözüm toprağın karbon miktarını arttırmak, bitkisel çürüntülerin miktarını da arttırmakla topraktaki mikroorganizma faaliyetlerinin üst düzeyde gerçekleşmesini sağlamaktır.
Son olarak: Kırlangıç otu yetiştirmek istiyorsanız bilin ki toprağın fazlaca taşlı ve süzek olması başarı şansınızı arttırır. Toprak sıkı ve sert ise bol bol ponza taşı, dere kumu ve saman ile toprağı işleyip terbiye edin.