Köpekler kaç yıl yaşar? Ömrünü uzatmak mümkün mü?

Genel bir ifadeyle, köpeklerin ömrü 9 yıl ile 12 yıl arasında değişir. 14-17 yıl yaşamaları doğru bakımla mümkündür. Peki neler yapmak, nelerden kaçınmak gerekir? Yardımcı bilgiler burada.

Köpekler kaç yıl yaşar konusuna uygun bir fotoğraf. Köpek Defne 2025 yılı itibarıyla 11 yaşında..Araştırmalara ve gözlemlere göre, küçük yapılı köpekler iri cüsselilere göre daha fazla yaşıyor. Fakat elbette doğru bakım sayesinde.. Yani genel bir kural değil, tesadüfi bir şey de değil. Köpekler kaç yıl yaşar diye merak etmekten ziyade, “ben köpeğime doğru bakıyor muyum?” meselesi kafamızda olmalıdır. Şimdi köpek sahiplerinin dikkat etmesi gereken hususlara değinelim.

Bünyenin yıpranması

Doğal hayatta köpeklerin iç organlarının yıpranması, yaşlanması, çeşitli ölümcül sorunlar ortaya çıkması daha çabuktur. Bir de hastalık salgınlarına karşı korunmasızlık gibi etkenler hayvanları her an öldürebilir. İnsan bakımında ise, bakıma göre değişir. Hayvanlarımızın sağlığına dikkat etmeliyiz. Ta ki organları çabuk yıpranmasın, hastalıklara yenik düşmesin, ömürleri uzasın. Aşağıda tüm başlıklar altındaki bilgiler köpek ömrünü uzatmaya yönelik, çok değerli tavsiyeler içerir.

Beslenme

Her köpek sahibi kişi, köpeklerin neler yememesi gerektiğini bir şekilde öğreniyor. Örneğin şeker ve tatlı şeyler, çikolata, alkol, sarımsaklı soğanlı yiyecekler.. Baharatlı yiyecekler.. Bunlar kesin yasak. Küçük yapılı köpeklere tavuk kemikleri yasak. Çünkü bünyeleri uygun değil: Hazmedemezler ve o kemikler bağırsakları deler. Hazır kuru yemler hakkında ise çeşitli negatif söylentiler var. Bu söylentilerde gerçek payı olsa bile aşırı abartılı. Her duyduğunuza inanmayın. Doktorlardan, veterinerlerden işitseniz bile ciddiye almayın. Ama salt kuru yemle bir ömür geçirmelerini de hiç doğru bulmamalısınız.

Köpekler ve kurtlar vahşi doğada her gün beslenemiyor. Günlerce aç kaldıkları zamanlar olur. Yiyecek bulunca ise doymak bilmeden yerler. Bu yüzden, evcil köpek ırklarının bir kısmı obez özelliklidir. Sebep genlerle ilgili. Köpeğiniz obez yapılı bile olsa çok az yiyecek vermelisiniz. Bu konuda ben çareyi obez köpeğime yemeğini üç öğüne bölmekte buldum. Yoksa yemek ister durur, uyumaz, peşimi bırakmaz.

Köpekler günde ne kadar yemelidir?

Kesin bir ölçüden bahsedemeyiz. Hatta kendimizle bile kıyaslayabiliriz (yani nasıl ki genel bir ölçü gözetmiyoruz). Hayvanların günde ne kadar yemek yiyeceğini milimi milimine sabit ölçülerle, belirli gram ölçüleriyle hesaplamaya çalışmak çok yanlış olur. Eğer kuru mamayı hesap edeceksek orta boy bir köpeğe 24 saat içinde sadece bir su bardağı dolusu kuru mama yeterli. Tabii ki bu da kesin değil, ortalama bir ölçüdür. Bundan başka, daha büyük veya daha küçük yapılı köpekler için ölçüyü siz düşünün. Ayrıca: Kuru mamalar tam besleyici diye iddia edilse bile, aşağıdaki yiyeceklerden de vermemiz kesinlikle gerekir.

Öğünler

Kuru mama veriyorsanız, günde tek öğün iyi olmaz. Çünkü kuru mama taneleri midede 4-5 misli şişmekte. Onun için aynı miktarı günde iki veya üç öğüne bölmeniz daha iyi olur. Ama diğer yiyeceklerden veriyorsanız günde tek öğün olabilir. Veya iki öğüne bölün.

Kuru mamanın yanısıra neler yedirelim?

Çeşitli yiyecekler hem vitamin çeşitliliği hem de probiyotik ihtiyacı için gereklidir.

1- Haftada bir iki defa, az tuzlu pişirdiğiniz sebze yemeklerinden az miktarda, biraz kuru maması ile karıştırıp verin. Hafiften sıcak olunca iştahla yerler. Fazla sıcak olmamalı. Mesela bizim için yeterince sıcak değilse, bu sıcaklık çok iyidir. Peki soğanlı pişirilmişse? Pek sakıncası yok çünkü birincisi yemek içindeki soğan/sarımsak oranı az, ikincisi pişmiş, başkalaşmış, üçüncüsü ise sebze yemeklerini köpeklere birkaç günde bir, az miktarda veririz.

2- Haftada bir veya iki yumurta. Çiğ, haşlanmış, yağda pişmiş, fark etmez.

3- Meyveler, yine az miktarda. Meyve ne kadar tatlı ise o derecede az verin (sadece tadımlık). Doğada aç kalan kurtların bulabildikleri meyvelerden, hatta karpuz bile yedikleri gerçektir. Gerçi her evcil köpek meyve yemez. Sizin köpeğiniz meyve yemiyorsa sebze yemeklerinden verseniz de olur. Maksat vitamin çeşitliliği. Pişmiş ve az sıcak olunca seve seve yiyorlar. Hele etli veya tereyağlı olunca mutlaka yerler.

Bu hayvanlar doğal özellikleri icabı avcıdır. Otlarla beslenen hayvanları avladıklarında, hayvanın vücut ısısı henüz soğumamışken, avın bağırsaklarında yarı hazmedilmiş (pişmiş gibi olmuş) otları yemeyi severler. Hatta bazı evcil köpeklerin koyun ve keçi dışkılarını yediklerini görürüz. Bunun çok önemli sebepleri var. Meselâ o köpeğin bünyesinde muhakkak probiyotik eksikliği vardır. Böylelikle probiyotik eksikliği telafi olur.

Su

Bazı köpekler yeterince sık su içmek istemeyebilir. Bu ise sağlıkları için çok kötü bir şey. Çözümü: Soğuk ve temiz suyu mutlaka içerler. Suyunu günde 4 kez soğuk-temiz su ile tazeleyin.  Köpeğinizin yeterince su içmesine karşı bu tip çözümlere başvurun. Soğuk havada bile soğuk su içmeyi severler.

Probiyotiklere de ihtiyaçları var

Bizim gibi köpeklerin de sindirim sistemlerinde probiyotikler olmalıdır. Hayati ihtiyaçlardandır. Onun için salt kuru mama ile yetinmeyip çeşitli yiyeceklerden de yedirmelisiniz. Her gün çok az miktarlarda peynir ve yoğurt iyi olur. Sebze yemeklerinden, en az on günde bir vermelisiniz (pişmiş sebzeler gerçi probiyotik değil prebiyotik amaçlı olur). Bazen yemek artıklarına az miktar ekmek karıştırın ve yedirin. Ekşi mayalı ekmek daha faydalıdır ama yine çok az miktarda.

Antibiyotik ilaç durumunda

Bazen hastalık sebebiyle ya da rutin aşılarla antibiyotik verilir. Bu ilaçlar (iç parazit ilaçları dahil) sindirim sistemindeki probiyotikleri öldürür. Sonuçta B vitaminlerinden mahrumiyet söz konusu olur. Onun için, o dönemlerde birkaç gün boyunca B vitaminleri kompleksi ilaç yiyeceklerine karıştırıp verin. Çocuklara uygun dozajda vermelisiniz.

Dışkılama ihtiyacı, yürüyüş, koşu

Köpekler sabit yaşam alanlarından uzak yerlere dışkılamak isterler. Bunun için köpeklerimizi günde birkaç defa gezdirmemiz lazım. Bazı insanlar köpeklerini günde sadece bir defa dışarı çıkarır. Yani günde bir defa dışkılatıyorlar. Fakat bu sağlık açısından felaket yanlış. Köpeğinizin ömrünü kısaltır. Günde en az iki defa gezintiye çıkarmanız kesin şart. Zaten enerjilerini atmaları için de gezinti yaptırmamız gerekiyor. Günde en az iki defa.. Ne kadar sık, o kadar iyi. Gezdirme süresi: Her bir defasında en az 15 dakika yürütmeliyiz.

Koşturmak tehlikeli olabilir. Köpeğin yaşı ne kadar ileri ise o kadar dikkatli olun. En önemlisi, köpeğinizi sakın tok karnına yürüyüşe çıkarmayın. Bakınız insanların spor amaçlı yürüyüşleri tok karnına, köpeklerin ise aç karnına olmak zorunda. Gezinti sonrasında yemeğini yedirin ve yemek sonrasında oyunlardan bile uzak tutun. Bırakın dinlensin, uyusun.

Kanserler ve kalp krizleri ölümleri

Yanlış bakım, dışkılama ihtiyacını gidermeyi geciktirmek, fazla yiyecek vermek, streslere üzüntülere kapılmaları, ayrıca zararlı yiyecekler köpeklerde çeşitli kanserler doğurabilir. Bu ise köpeği öldürür. Güneş altında kalmaya mahkum etmek, veya tam tersi güneşten tamamıyla mahrum etmek yine ciddi hatalardır. Tok karnına uzun yürüyüş, koşu, oyun gibi yorucu hatalarınız kalp kriziyle ölüme yol açabilir. Bütün bunları yemeklerden önce yaptırmalısınız.

Temizlik

Genelde evde köpek besleyenler hayvanların temizliğine önem verir. Sürekli dışarıda tutanlar ne yazık ki temizlik üzerinde gerektiği gibi duyarlı değiller. Dolayısıyla da bu köpekler genelde en fazla 8-9 yıl yaşarlar.

Dış parazitler

Başlıcaları pire ve kenedir. Kan emerek hayvanları güçten düşürürler. Hastalıklara direnci azaltırlar. Daha kötüsü, hastalık bulaştırırlar. Bazı bahçe köpeklerinde aşırı pirelenme olur. Yakından baksanız, bolca susamlı simit nasıl görünüyorsa köpekcağızın vücudunun bazı yerlerinde o görüntüyü andırır pire tabakası vardır. Minicik pireler kan emerek şişmiş, simitin üzerindeki susam iriliğini, şeklini ve rengini almışlardır. Yüzlercesi bir arada, deriye yapışık durumda olurlar.

Dış parazit ilacı, pire tasması yüzde yüz kesin çözüm değil. Onlara da mutlaka önem verin ama her üç günde bir (veya daha sıkça) sirke-su karışımını köpeğinizin her yerine spreyleyin ve sonra kağıt havlu ile silin. Pire mücadelesinde hem en sağlıklı hem de en ucuz yol budur. Ayrıca uyuz ve benzeri hastalıklardan da köpeğinizi tam korumuş olursunuz.

İç parazitler

Aslında iç parazitler demekle bağırsak kurtları kastedilir. Köpeklerden eksik olmaz. Her üç ayda bir, en geç beş ayda bir, bir veterinere giderek köpeğinize iç parazit ilacı yaptırmalısınız. Maalesef bu ilaçlar aşırı pahalı. Oysa aynı amaçlı olan, insanlara göre yapılmış ilaçlar çok ucuzdur ve köpeklere de işe yarar. Çocuklara uygun dozajda verebilirsiniz. Yalnız, bu ilaçları insanların iyice çiğneyerek yemeleri gerektiği için, siz köpeğe verirken ilacı önce havanda ufalamalı ve az sıcak köfte veya herhangi az sıcak pişmiş et ile karıştırmalısınız ki köpek yesin.

Yıkamak?

Köpekleri yıkamayı yanlış bulanlar var. Sebep derisinin dış yağ tabakasıyla ilgili. O tabaka giderilemez ve giderilmemelidir. Buna göre, köpeklere özel iyi bir köpek şampuanı ile ve nasıl kullanmak gerekiyorsa ona göre yıkarsınız. Veya hiç yıkamayın daha iyi. Bazı köpekler çürük yumurta benzeri kötü kokuludur. O kokuyu giderici kuru şampuan veya ilgili herhangi bir ilaç kullanılır. Ama bilinçsizce yıkamak iyi değil. Büsbütün daha fazla kötü kokarlar. Yıkamak ya da kötü kokuyu gidermek için uzman veterinerlere danışarak onların tavsiyelerini uygulayın. Benim köpeğim kokusuz olduğu için o tip ilaçlar gerekmiyor. Hiç yıkamıyorum. Kendisi denizde yüzmeyi çok sever. Bunun dışında mesela bahçe suladığımda sudan korkar. Böyle köpeklerin her gün yumuşak bir fırça ile fırçalanması, iki üç günde bir sirkeli suyla hafifçe silinmesi fazlasıyla yeterlidir. Çok da hoşlarına gider.

Köpekler masaj ve benzeri bakımları seviyor. Mesela bebek cildini silmek için yapılmış ıslak mendiller.. Ya da yüz, göz, dudak bölgeleri amaçlı makyaj temizleme ıslak mendilleri ile masaj yaparcasına köpeğinizi silerseniz çok iyi olur. Hem köpeğiniz bundan büyük mutluluk duyacaktır. Yüzlerini ve kulak içlerini de silebilirsiniz. Bu tip (insanlara yönelik ama çok hassas cilt bölgeleri için olan) ıslak mendillerin hiçbir zararı yok.

Diş temizliği gerekir mi?

Bazı kişiler ısrarla köpeklerin dişlerini her gün fırçalamaktan bahseder. Yanlış. Hiç gerekmez. Köpekler için sert deriden yapılmış olan yapay kemikleri kemirmeleri diş temizliği için işe yarar. Siz yeter ki köpeğinize doğasına uygun olmayan şeyler yedirmeyin. Mesela yal denen köpek yemeği, yanlış. Ekmekler ve hamur işleri yanlış. Bunlardan yedirmeyin. Sadece probiyotik amaçlı olarak ekşi mayalı ekmek, çok az miktarda, birkaç günde bir yeterli gelir. Bazen etli yemeklerden yemek artıklarına az miktarda ekmek katabilirsiniz. Ama ekmeği, börekleri, hamur işlerini köpekleri doyurmak amaçlı vermek yanlıştır. Dişlere zararı olacağı gibi her türlü sağlık sorununa neden olurlar. “Koktu, canı çekti” diye vicdanınız rahatsız olursa sadece tadımlık, çok az miktarda verin.

Egzama (mayasıl)

Köpeklerde sık rastladığımız bir problem. Sanıyorum bazı köpek ırklarının beslenme rejiminde çok fazla omega3 gerekiyor ve olmayınca da egzamalar peyda oluyor. En çok ellerde ve ayaklarda olur. Eğer köpeğiniz her gün sık sık ellerini ayaklarını şapur şupur iştahla yalıyorsa mutlaka sebep egzamadır. Böylece kısmi tedavi oluyor. Daha doğrusu tükürük sayesinde iltihaplanmalar oluşmuyor. Ama köpeğin başka yerlerinde, mesela eliyle veya ayağıyla kaşıyabileceği ama yalayamayacağı bir yerinde ise bu çok tehlikeli. Çünkü köpek orasını tırnaklarıyla şiddetle kaşıya kaşıya yara eder. Yara büyür. İltihaplanmalara, kangrene kadar yolu var.

Köpek egzamasına çare nedir?

Kesin ve net çare balık yağı içirmek. Fakat, maalesef balık yağları bazen hem de paketleme veya şişeleme esnasında çabucak oksidasyona uğrar ve bu konuda zerre kadar işe yaramaz. Siz mutlaka “oksidasyona uğramamış garantisini veren” markalardan balık yağı içirin. Koskoca yara olmuş olsa bile sadece birkaç günde hızla iyileşir. Oranın tekrar tüylenmesi elbette zaman alacaktır. Miktarına gelince: Ortaboy cüsseli bir köpeğe sabah-akşam birer tatlı kaşığı. Birkaç gün devam etmek hızlıca iyileşme sağlar.

Egzamalara karşı ömür boyu takviye

Hem egzamalara çözüm, hem güçlü bağışıklık sistemi hem de sağlıklı cilt ve tüyler için tavsiye ederim. Üç ay ara ile, köpeğinize birer haftalık her gün balık yağı içirin. Yani mesela bir hafta her gün devam edin, sonra üç ay ara verin. Her üç ayda bir böyle sürdürün. Buna rağmen egzama yine baş gösteriyorsa ona göre derece derece o sıklığı ayarlarsınız. Örneğin iki ayda bir defa, iki haftalığına gibi.

Aşılar

Yılda bir defa kuduz aşısı, üç ay aralıklarla çeşitli aşılamalar, ilaçlamalar.. Veterinerler dudak uçuklattıran aşırı yüksek para istiyor. Ben köpeğimi alalı 10 yıl oldu ve sadece ilk yıl bir iki aşısını yaptırabildim. Şimdi sonuçta anladım ki çok gerekli değilmiş. Aşı meselesini fazla ciddiye almayın. En önemlisi, ilk yıllarda bir iki defa gençlik hastalığına karşı aşı.. Bu aşıyı ciddiye alın, ihmal etmeyin. Bu aşıyı tek gençlik hastalığına yönelik değil, onun yansıra çeşitli hastalıklara yönelik hazırlayıp yaparlar ve adı “karma aşı”dır. Ben ilk yılda bir iki defa yeterlidir desem de, uzmanlar yavruluk dönemini atlattıktan sonra her yıl yılda bir defa yapılmasını tavsiye ediyor. Kuduz aşısı ise sürekli evde tutulan köpeklere gerekmez. Dışarıda tutulanlara ise, bölgeye göre kaçınılmaz önem taşıyabilir. Bunlardan başka, iç parazit ve dış parazit ilaçları/aşıları var. Daha yukarıda alternatiflerini anlatmıştım.

Aşılar hakkında dikkat: Yasalara göre köpeklere çip taktırma zorunluluğu var. Çipler sayesinde köpeklerin durumu çeşitli merkezlerce takip edilir, aşı kayıtları oralardan görünür. Özellikle kuduz aşısını yaptırmamışsanız ciddi bir para cezası yiyebilirsiniz. Bu mevzuları iyi öğrenin ve tedbirli olun.

Stres, üzüntü, mutsuzluk, endişe

Köpekler bizim en duygusal olanlarımızdan bile daha fazla duygusaldırlar. Maalesef bu yönlerini anlayamayız. Sevimli hale geliyor diye köpeği azarlamak, köpeğin kulaklarını indirmiş utangaç tavırlarına gülmek, eğlenmek.. Oysa köpekte derin ızdıraplar olmakta. Üzüntüden adeta ömürlerinden ömür gidiyor. Sakın böylesi saçmalıklara girişmeyin.

Stresler çeşitlidir ve sağlığa zararlıdır. Yalnızlık sıkıntısı da onlardan biri. Köpeklerin en büyük ihtiyaçlarından biri “işbirlikçilik”tir. Bundan asla mahrum etmemelisiniz. Mesela benim köpeğim yalnız yemek yemeyi bile sevmiyor. Ama mecbur kalınca yiyor. Toplu halde oyun oynamaya bayılırlar. Bir köpek, sahibi her ne iş yapsa merakla ilgilenir, yanında sevinçle durur. Çünkü içgüdüleri icabı sürü yaşamına adapte olmak, hiyerarşideki yerini bilmek, işbirlikçilik gerektiren aktiviteler yapmak onlar için hayati bir ihtiyaçtır. Köpeklerden bireysel yaşam beklemeyin çünkü onlarda öyle bir duygu yok. Yalnız, ilgisiz bırakmamalısınız.

Köpeğinizle kaliteli vakit geçirmeniz gereklidir

Bunun için günde en az bir defa vakit bulmak zorundasınız. Evde tek başına hapislik veya bahçede tek başına kalmak.. Bir yere zincirle bağlı tutulmak.. Sürekli uzun süre tek başına kalmak köpek sağlığı için hiç iyi değil. Yaşam isteği azalır. Hastalıklara direnci azalır. Bağışıklık sistemi çöker. Bizim gibi onlarda da keder ve üzüntüler bağışıklık sistemine zarar veriyor.

Son söz

Köpekler kaç yıl yaşar sorusundan yola çıktım. Fakat yazı adeta sağlıklı köpek bakımı rehberine dönüştü. Yukarıdaki tavsiyelerimi dört dörtlük yerine getirirseniz köpeğinizin en az 13 yıl yaşaması garanti olur. Daha uzun yaşamaları bile mümkündür. 20 yılı bulması ise çok zor ama olabilir. Aslında rekor derecede uzun ömür yaşamış köpekler var. Onları hiç hesaba katmadım. Zira burada konu köpeklere doğru bakım sayesinde iyi bir hayat sunmak ve daha uzun ve sağlıklı yaşamalarını sağlamaktır.

Yazar: Erdal Yüksel

Kategori: Yaşam

Etiketler: |

'Köpekler kaç yıl yaşar? Ömrünü uzatmak mümkün mü?' hakkında sorular, açıklamalar

  1. Zeliha, Gaziantep dedi ki:

    Ellerinize sağlık. bilgilendirici bir yazı. Ben de bu ara anne ve iki yavru kedi ile ilgilenmeye çalışıyorum. Merak ettiğim şey kısırlaştırma. Yapılmalı mı yapılmamalı mı? Gerçi hemen yaptırmalısınız, deseniz bile benim için veteriner masrafları çok yüksek. Kısırlaştırma 3-4 binden başlıyor burada.
    ***
    Bizim burada ise bazı insanlar hayvan barınağındaki tanıdıkları sayesinde bedava kısırlaştırma yaptırıyorlar diye duydum ama çok da emin değilim. İsterseniz bir araştırın sizin orada da belki öyle bir şey mümkün olabilir. Veya belki barınaklarda daha ucuza yaptırabilirsiniz. Dişi kediler yılda en az bir defa hamile kalacakları şekilde bünyeleri zaman zaman yeni yumurta üretiyor. Peşinden feromon kokusu salmaları ve sonuçta peşlerinde erkek kediler.. Ve kedi hamile kalır. Yedikleri hormonlu yiyeceklerin etkisiyle midir bilmiyorum, bazı kediler yavrularını iyice büyütmeden tekrar bünyeleri aynı döngüye giriyor. Bu da bir dişi kedinin yılda en az 3 defa hamile kalması demek. Başa çıkılacak şey değil.


Sorunuzu / Yorumunuzu Aşağıya Yazabilirsiniz.

Lütfen sorunuzu konu ile ilgili sayfaya yazmaya gayret edin.

Ön Adınızı ve şehrinizi yazın:

Sorunuzu/Yorumunuzu yazın: