Köpekler niçin saldırır nasıl korunuruz?

Köpek saldırıları karşısında kendimizi nasıl koruyacağımıza dair tavsiyeler, köpeklerin saldırı sebeplerine uygun olarak..

Köpekler (bilhassa sokak köpekleri) özellikle de grup halinde iken insanlara büyük tehlike olabilirler.

Köpek saldırıları karşısında neler yaparak hiç yaralanmadan kurtulabiliriz? Çok önemli bir mesele, köpeğin saldırma amacını iyi bilmektir. Buna göre etkili yollar var. Peki köpekler niçin saldırır? Sahibinin sizi hedef gösterip komut vermesi dışında, köpekler başlıca iki sebeple saldırır. Birincisi, en yaygını, başa çıkması zor olanı, sizi oyuncak hedef (spor amaçlı av) seçmiştir (genelde yalnız bir köpek tarafından değil, bir köpek grubundan gelir bu tip saldırılar). İkincisi ise sizi tehlikeli düşman bellemiş, bölgesini veya kendisini korumak istemiştir. Bu tip saldırılar çok azdır ve akıllıca dikkat sayesinde başa çıkmak daha kolaydır.

Dikkat: Aşağıda ana başlıklar halinde verdiğim tavsiyeler ana başlıkların kapsamındadır. Birbirleriyle ilgili değildir. Mesela gerçek saldırıcı bir köpek için verdiğim bir tavsiyeyi oyuncu köpeğe uyguladığınızda hiç işe yaramaz, boşa gider ve köpekler oyun amacıyla sizi fena halde hırpalayabilirler. Hatta fena halde yaralayabilir, hatta öldürebilirler bile. Öte yandan, oyuncu köpeklere yapmamız gerekenler diğer durumda ters etki yapabilir.

Öncelikli tavsiyelerim

1- Sahipli veya sahipsiz sokak köpeklerinin olduğu yerlerde yaşıyorsanız tek başınıza ortada dolaşmayın. Çocuklarınız dışarıda oyun oynuyorsa birbirlerinden hiç uzaklaşmadan oynamalarını sıkıca tembih edin. Çünkü köpekler iki veya daha çok sayıda insan bir arada olunca saldırmaktan çekinirler. Ne olursa olsun köpeklere taş atmamak gerektiğini çocuklarınıza öğretin. Çocuklarınızı okula tek başlarına göndermeyin. Okula giderlerken / okuldan dönerlerken yollarda birbirlerine çok yakın yürümelerini tembihleyin.

2- Korktuğunuzu belli etmeyin. Köpeklerin amacı oyun ise, korkmanız onlara hızlıca kaçacağınız anlamına gelir. “avı kaçırıyoruz, yakalayalım, acele edelim” moduna gireceklerdir. Veya eğer sizi düşman bellemiş bir köpekle karşı karşıya iseniz, köpekler için “korkan insan” muhtemelen “daha tehlikeli insan” anlamına geliyor olabilir ve dolayısıyla panikle saldırmalarına sebebiyet verecektir. Zira vahşi doğada biz de köpekler de düşmanlarımızdan korkarız ve düşmanlarımıza saldırırız. Ne kadar korku varsa o kadar tehlike vardır. Gerçekten de, çok korkmuş bir insan, o anda köpeği öldürme imkanı varsa hiç düşünmeden köpeği öldürebilir. Köpekler bunun farkında (içgüdüsel olarak). Bundan dolayı herkesten “korktuğunuzu belli etmeyin ve kaçmaya çalışmayın” tavsiyelerini işitiriz.

En yaygın saldırı sebebi oyun

Gerçekte “avlanma tatbikatı” gibi bir oyundur. Niçin oyun diyorum sebebi: İnsanları avlayıp yiyen köpek vakaları medyamızda hiç yer almadı. Ama çok feci yaralayan, öldüren köpek haberlerini ara sıra duymaktayız. Ve bu vakaların büyük kısmı oyuncu köpelerin vakalarıdır. Sonuç ölüm olsa bile.

Ne yazık ki sokak köpeklerinin oyun anlayışı çok farklıdır. Bizim oyun anlayışımızla ilgisi yoktur. Sizi “spor amaçlı bir av malzemesi” olarak görürler. Hatta siz onların gözünde adeta bir kedisinizdir. Onların anlayışında “oyuncak” hedef, oyuncak hedeftir, oyun arkadaşı değildir. Eğer siz oyuncak hedef iseniz hayatınız tehlike altında demektir. Bu oyunların gerçek saldırılardan kat kat daha kötü sonuçları oluyor. Çünkü gerçekten saldıracak köpek aslında sizden korkuyordur. Önce çeşitli şekillerde uyarılarda bulunur ve genelde saldırıya geçmek istemezler, saldırsalar bile ileri gitmeyi pek istemezler. Çok daha nadir olarak uyarmadan saldıran ve aşırıya kaçan köpekler olabiliyor. Fakat oyun moduna girmiş bir köpek ısrarla ve inatla, hiç çekinmeden, hiç korkmadan, hatta (genelde) hiç havlamadan, hırlamadan tereddütsüz direkt üzerinize yönelir, kolay kolay vazgeçmez. İnsanı bir hayli hırpalar, zarar verirler.

Bunun daha kötü bir yanı: Köpekler çevreden tanıdığı, hatta gereğinde canları pahasına koruyacakları insanlara bile bazen oyun amacıyla saldırıyorlar. Buna şahit olmuşumdur. Oyun modu bazı köpeklerde (sanıyorum) bilinçsiz şekilde etkin oluyor. Özellikle tek başına yürüyenleri hedef alırlar. Sonuçları ise tehlikeli yaralanmalar, ölüme sebep olan yaralanmalar şeklinde karşımıza çıkıyor.

Tehlikeli durumlar

İster sahipli ister sahipsiz, insanlarla her zaman özgürce iç içe, barışçıl bir şekilde yaşamış köpekler, 2 yaşını da aşmışlarsa, “zarar verici oyunlara” kalkışmazlar. Veya çok nadirdir. Çünkü sizi “mensup oldukları sürünün bir bireyi” olarak görürler. Sizi genelde oyuncak hedef değil, oyun arkadaşı olarak oyuna çekmek isterler.

Esas tehlikeli durum: Yine sahipli sahipsiz fark etmez, bilinçsizce oyuna girişmeler yaygın. Sizin onlara oyun arkadaşı olmanız duygusundan ileride, siz oyuncak hedefsinizdir onlara. İnsanları öldürebilirler bile. Özellikle tek başlarına değilseler. Yani oyuncu iki (veya daha fazla sayıda) köpek, oyuncu tek köpekten kat kat tehlikelidir. Zaten tek köpeğin oyun amacı genelde güreş gibi dalaşma oyunundan ibarettir. Yine de can yakıcı oluyorlar.

Oyun amaçlı olduklarını nereden anlarız?

Aşırı meraklı gibi görünürler. Çok hareketli ve neşeli halleri vardır. Köpek(ler) gayet dinç, hareketli, kuyruğunu sevinçle sallamakla meşgul, bedeni gergin, son derece canlı bakışlı, bir şey istercesine meraklı bakışlarla size yaklaşırsa, kıpır kıpır hareketliyse, sürekli kuyruğunu sallıyorsa anlayın ki oyun için gelmiştir. Barışçı olduklarını hiç düşünmeyin. Bakışları çok güzeldir. Oyun moduna girmiş bir köpeğin yüzüne ve gözlerine bir güzellik gelir. Amaçları oyun ise genelde havlamazlar ama havlamaları da pek nadir değildir.

Bazı durumlarda ilkin sizin bir şeyler yapmanızı beklerler. Çeşitli hareketlerde bulunurlar. Siz bir şey yapmazsanız üzerinize gelip ısırmalar, çekiştirmeler, yere düşürüp üzerinize atlama, birkaç metre uzaklaşıp tekrar atlama, ısırma, elbiselerinizi parçalama vesaire hoyrat ve can yakıcı hareketler birbirini takip eder. Esas havlamaları hırlamaları da iyice heyecana geldikleri zaman görülür.

Bu tehlikeyi başta nasıl kontrol altına alabilirsiniz?

Öncelikle şunu bilin: Sahipsiz sokak köpekleri bile olsa, köpekler 15 bin yılı aşkın bir süredir insanlarla yaşadıklarından dolayı, insanlar hakkında genetik hafızalarında çok şeyler kayıtlıdır. Yani bilinçli olarak düşünüp uygulamanız gereken ilk şey, onlara “insan” olduğunuzu hatırlatmak, genetik hafızalarındaki bilgiyi canlandırmaktır. Hem de nasıl bir insan? Köpekleri eğiten, özellikle de avlanmalarda kullanan bir insan.

Dimdik ayakta durun. Eğilmeyin. Kaçmayın. Arkanızı dönmeyin, yüzlerine, gözlerinin içine hiç korkmadan bakın. Aşağıdakilerden aklınıza geleni yapın:

1- Komut verme

Komut vermenizi, dilinizi bilmeseler bile ciddiye alma ihtimalleri yüksektir. Yürümeden dimdik durarak sert sözlerle “çekil git” diyerek veya “orada kedi var koş yakala” gibi komutlar vererek sözünüzü geçirmeye çalışın. Uzak bir yeri göstererek “bak orada ne var” deyin ve o yöne bir şey hızla atmış gibi yapın ki köpek o yöne sevinçle koşsun.

2- Konuşma bazen işe yarar

Güzel tebessümlü yüzle rica edin. Her biriyle tek tek içtenlikle konuşun. Pür dikkat kesilir, oyunu unuturlar. Oyundan vazgeçip uslu uslu oturmaları, büyük bir ilgiyle sizi seyre dalmaları mümkündür, görülmüş vakalardır. Öte yandan, bazen bu tür bir davranışınız, oyun modundaki köpeklerin “sürü halde avlanma” içgüdülerini harekete geçirir ve sizin onlara bir lider olarak yol göstermenizi, av göstermenizi, toplu halde harekete geçmeyi ister hale gelirler. Bu durumda bunu akıllıca kullanmak gerekir ki sizinle oynamaya, sizi hırpalamaya girişmesinler.

3- Oyuna katılın

Canlı, neşeli, yüksek sesli bir ses tonuyla “hadi benimle gelin” diyerek onları peşinize takın. Koşarak onları koşturun, onların üzerine yürüyerek kaçma oyununa yönlendirin ki oyun bile olsa, biraz olsun uzaklaşsınlar ve siz vakit kazanasınız. Ve ilk fırsatta bir binaya, bir dükkâna girin veya diğer insanların arasına karışın. O anda oyun modundan çıkarlar ya da peşinizi bırakırlar. Bunu başaramazsanız köpekleri yormaya devam edin. Çabuk yorulurlar ve sonunda oyun modundan çıkar, peşinizi de bırakırlar.

4- Cisimlerle oyalayın

Çevreden bulacağınız bir sopa, bir paçavra, bir pet şişe.. ya da bir eşyanızı elinizle oyuncu köpeğe uzatıp çekin. Birkaç defa tekrarlayınca yakalamasına izin verin ama bırakmayın. Köpeklerin en sevdiği oyunlardan biri çekiştirme oyunudur. Buna bayılırlar. Biraz inat ederseniz köpek daha fazla inat eder ve eşyayı alıp kaçar. Diğer köpeklerle aralarında çekişirler. Siz de kurtulursunuz. Veya kaçmaz, yere bırakır, sizin o şeyi almanızı sabırsızlıkla beklerler ki kapışmalı bir oyun olsun. O zaman yerdeki eşyaya tekme atıp uzaklaştırın. Hemen peşine düşer, tutup sizin yanınıza getirir. Böylelikle oyalayıp yorun.

5- Azarlayın

Maalesef sizi tanıyan, seven tek başına bir köpek için geçerli. Birkaçı bir arada ise, diğerleri büsbütün saldırganlaşabilir. Veya tüm köpekler tanıdığınız / sizi tanıyan, sizi seven köpekler ise, yine işe yarar. Şöyle: Köpeği veya köpeklerden birini, lider olanı ense derisinden sıkıca tutun. Yüksek sesle azarlayın. Yüzünü vuracak gibi yapın ama vurmayın. Sonra bırakın. Köpek oyun modundan çıkmıştır artık. Ve tehlike sona ermiştir. Yavru ya da 2 yaşından çok genç köpeklerde işe yaramayabilir çünkü onlar aşırı oyuncudur. Bu durumda yukarıdaki 3. ve 4. maddelerdeki yolları köpek(ler) yorulana kadar uzatarak sürdürmeniz gerekebilir. Yorulmaları uzun sürmüyor. Fazla yorucu olun. Sizden daha çabuk yorulur, nefes nefese kalıp oyun modundan çıkarlar.

Nefretli, kızgın, gerçek saldırılar

Saldıracağını nasıl anlarız? Köpek çok tedirgindir. Havlamaktan daha çok hırlar, dişlerini gösterir. Eğer sadece havlıyorsa ve dik duruyorsa genelde mesele başkadır, saldıracak değildir. Ama havlamaları hareketli, eğilmeli doğrulmalı ve sanki biraz ilerisinde bir şeyi yakalamaya ısırmaya çalışıyor gibi sık sık kafa hareketleri eşliğinde ise saldırabilir.

Yukarıda da dediğim gibi, köpeklerin insanları feci şekilde yaralamaları daha çok oyun maksadıyladır. Gerçek saldırılar ise çok daha fazla tehlikeli olsa da nadirdir. Çünkü öncelikle havlar, hırlar, bunları bazen tepinerek yapar, böylelikle “tehlikeli düşman sandıkları” sizi uyararak oradan uzaklaşmanızı isterler. Genellikle ısrarla saldırıcı olmazlar. Ama bir saldırırlarsa o zaman işin sonu çok kötü olur.

Peki saldırırlarsa niçin saldırırlar?

Kendisini veya bölgesini korumak istemiş, sizi uyarmıştır ama siz uyarıyı dikkate almak yerine hatalı davranışta bulunmuşsunuzdur. Taş atmak, yerlerden taş veya sopa almaya girişmek, bazen de hiç umursamamak, onları yok saymak köpekleri deli eder ve hızla saldırıya girişirler. Bu açıdan sağır insanlar tehlike altında. Diğer saldırma sebebi, bölgesine girdiğinizi köpek fark etmemiştir. Gecikmiş olarak fark ettiği anda ise panikle, hiçbir uyarına bulunmadan hızla size saldırırlar. Köpekli yerlerde çok dikkatli olmak lazım.

Havlama, hırlama, diş gösterme uyarılarını asla hafife almayın

Yavaş yavaş yürüyerek oradan uzaklaşın. Başka hiçbir şey kesinlikle yapmayın yoksa bu hatanız yüzünden köpek size saldırabilir. Sadece yavaşça uzaklaşacaksınız o kadar. Hırlayan, dişlerini gösteren köpek en küçük bir hatanızda mutlaka saldırır. Aslında bu hırlamalar sadece çok ciddi tehdittir. “Benden uzak dur, yaklaşma, herhangi bir yanlış harekete sakın kalkışma yoksa seni mahvederim” demek istiyor. Kendisini “hemen fırlayacakmış” gibi bir pozisyonda tutar. Ciddiye almanız kesin gerekli bir şey.

Taş atmayın

Taş atmaya kalkarsanız köpek adeta cinnet geçirir ve size telaşla saldırır. Onun için sakın taş atmayın. Taş atıyormuş gibi dahi yapmayın yoksa pişman olursunuz. Yerde sopa filan görürseniz sakın almaya yeltenmeyin. Taş atmanın işe yaraması genelde köpek kendi sahiplendiği bölgenin dışında ise işe yarayabilir ama yine de riskli.

Kaçmayın, göz temasınızı kesmeyin

Kaçmaya kalkışmayın. Kesinlikle arkanızı dönmeyin. Yavaş adımlarla oradan uzaklaşın. Ama uzaklaşırken köpekle göz temasınızı kesmeyin. Arkanızı döndüğünüz anda hızla size saldırma riski var. Eğer göz temasınızı korursanız size ne kadar öfkeli olursa olsun fazla yaklaşmaktan çekinir. Yeterince uzaklaşana kadar sizi saldırma amacıyla takip edebilir. Genelde öfkeli takip 50 metre bile devam etmez. Aslında genelde 20 metre kadar mesafe, sakinleşmesi için yeterli olur.

Yükseğe çıkın

Uzaklaşacak durumunuz yoksa, eğer mümkünse birkaç santim bile olsa biraz yüksek bir yere (mesela varsa bir taşın üzerine) çıkın. Bu durum nedense köpekleri biraz frenliyor. Araba, bahçe duvarı, çöp bidonu, uygun bir şey varsa üzerine çıkın. Birilerinin yardıma gelmesini bekleyin.

Kendinizi barışçı ifade edin

Bir şeyin üstüne çıkmanız veya uzaklaşabilmeniz mümkün değilse köpeklerin barışçı beden dilini taklit ederek kendinizi biraz kamburlaştırın. Köpeklerin beden dilinde aşağı eğilmeleri, başını hem aşağı eğip hem yana çevirmeleri “benden sana asla kötülük gelmez, ben düşman değilim, teslim oldum” anlamına gelir. Ve öyle bir pozisyon alarak köpeğe yumuşak bir ses tonuyla güzel sözler söyleyin. Bunun bir dostluk göstergesi olduğunu her köpek anlar (eğer oyun modunda değillerse). Hem ayrıca, köpekler binlerce yıldır insanlarla yaşadıkları için, insanların her türlü hallerinin ve hareketlerinin ne anlama geldiği genetik hafızalarında kayıtlıdır. İşte böylece, eğer köpeğe zarar verecek bir hareket yapacak gibi bir tavır alırsanız, onu da derhal anlar ve hiç gecikmeden aceleyle size saldırır. Kaşlarınızı bile çatmamalısınız.

Başarılı olsanız bile henüz hiçbir şey değişmedi

Güzel sözlerinize inanır ve sakinleşirse yavaş yavaş yürüyerek oradan uzaklaşın. Fakat, bu arada, sakinleştiğine inanmayın. O sakinleşme bizim anladığımız anlamda değil. Sadece, bir şekilde, sizin hatalı bir şey yapmadan oradan gideceğinize ikna olmuştur, beklemektedir. Sakinleşti diye başını okşamaya kalkışırsanız fena halde ısırma ihtimali çok yüksek.

Taşıdığınız şeyler için size havlayan köpekler

Köpeklerde çok fazla sıkça görülen bir davranış biçimidir. Bunu sahiplerine ve tanıdık komşulara asla yapmazlar. Yabancı gördüklerine yaparlar. Genelde saldırma amaçları yoktur. Elinizdeki şeyi hiç hareket ettirmeden, hiç sallamadan, dikkatlice oradan uzaklaşın. Eğer önünüzü kesmişlerse onlarla konuşun. Çantayı yavaşça açarak, ama fazla yaklaştırmadan içini gösterin ve “bak, tehlikeli bir şey yok” deyin (bunu mutlaka yapın). Anında sakinleşirler. Çantayı koklamak isterlerse, ki genelde isterler, izin verin ve o sırada güzel şeyler söyleyin. Mesele anında tatlıya bağlanır. Bunun istisnaları olabilir. Kendi deneyimlerimden yola çıkarak böyle yazdım. Çaresiz kalırsanız elinizdeki eşyayı usulca yere bırakıp köpeğin ne yapacağını izleyin. Sakinleşerek gelir, eşyayı koklar, kontrol ederler. Alıp kaçmaları da mümkündür.

Motosiklet, bisiklet düşmanı köpekler

Bu olaylar da çok yaygın. Ama daha çok motorlulara kızarlar. Motorlu iseniz gaza basıp kaçın. Yetişmeleri mümkün değil. Bisiklet kullanıyorsanız köpeklere yaklaşınca bir hayli yavaşlayın. Siz farketmedi iseniz, birden bire bir veya birkaç köpek öfkeyle koşup yanınıza geldiğini görürseniz hemen durun. Hiç hareket etmeyin. Köpekle/köpeklerle sakince konuşun. Eğer mesele sadece bisiklet ise (çoğu zaman öyledir) sakinleşecek ve size ilişmeyeceklerdir. Sakinleşmezlerse, merak etmeyin kolay kolay saldırmazlar. Yeter ki yanlış bir şeyler yapmayın. Siz sakinliğinizi koruyun ve bekleyin. Onlarla konuşmaya devam edin.

Sizin köpeğinize saldırmaya gelenler

Bazıları merakla, bazıları büyük bir kızgınlıkla, süratle koşarak gelir. Hiç korkmayın. Geldikleri anda (çok büyük bir genelleme ile) anında durur, sakinleşir ve köpeğinize bakar, koklarlar. Eğer yapabilirseniz önceden köpeğinizi kucağınıza alıp sıkıca sarılın. Eğer köpeğiniz kısırlaştırılmış ise, kokusunu alınca sakinleşirler. Diğer durumlarda, köpeğiniz erkek ise dişi köpekler, köpeğiniz dişi ise erkek köpekler “genellikle” sakin durur. Bunun da haricinde diğer durumlarda ne yapacakları hiç belli olmaz. Saldırabilirler de. Bu biraz da sizin köpeğinizin onları kızdıracak hareketlerde bulunup bulunmamasına bağlı. Bu sebeple köpeğinizi kucağınıza alıp sıkıca sarılın diyorum. Köpekler aşırı sinirli hareketler gösteriyorsa bağırarak çevreden yardım isteyin. Hiç susmayın. Bundan utanmayın, çekinmeyin. Yoksa sonuçları çok kötü olabilir. Veya çok yakınınızda dükkanlar, iş yerleri varsa acilen köpeğinizle birlikte birinin kapısından içeri dalın.

Köpekler hakkında diğer sayfalar

1- Annesiz kalan kedi köpek yavrularını yaşatmak
2- Ev hayvanları (kedi, köpek) ve bitkiler aynı evde olunca

Yazar: Erdal Yüksel

Kategori: Yaşam

Etiketler:

'Köpekler niçin saldırır nasıl korunuruz?' hakkında sorular, açıklamalar

  1. Zeliha, Gaziantep dedi ki:

    Öncelikle sizi tebrik ederim bu konuda yazdığınız için. Eskiden her gün okula giderken harabe tarihi bir binayı koruyan bekçi kulübesi ve köpek olan bir sokaktan geçmek zorunda kaliyordum. Karşı kaldırımı kullanır olabildiğince uzak durur temkinli adımlarla köpeği korkutmadan tedirgin etmeden geçerdim. Bir keresinde köpek sakince yatıyordu yine ben dikkat ederek oradan geçtim epey uzaklaşmış ama daha o sokaktan çıkmamıştım. Tam tehlikeli alandan uzaklaştım diye rahatlayip yavaş adımlara geçerken birden köpeğin arkamdan gelip elimdeki poşeti kokladigini, benim tempomla yürüdüğünü, çok yakınımda olduğunu farkettim. Firlayıp kaçmaya çalıştim. Bir yandan da bagiriyorum. Yapılacak en yanlış şeydi kaçmak ama işte içgüdu. Sonra bekçi ıslık çaldı, köpeği çağırdı da peşimi bıraktı. Hayvan dilinden anlamak lazım. Maalesef çoğumuz bilmiyoruz.
    ***
    O köpekten size zarar gelmezdi. Orada tek başınaymış. Bekçinin köpeği. Böyle köpekler orada saat kaçta kim geçiyor, ne amaçla geçiyor her şeyi bilir herkesi tanırlar. Ancak hiç tanımadıkları insanlara karşı tehlikeli olabilirler. Böylesi “tek başına” bekçi köpeklerden korkmamak lazım. Eğer her gün oradan geçiyorsanız artık sizden tehlike gelmeyeceğini bilir. Ancak tek başına değil fazla sayıda iseler ne yapacakları hiç belli olmaz.


Sorunuzu / Yorumunuzu Aşağıya Yazabilirsiniz.

Lütfen sorunuzu konu ile ilgili sayfaya yazmaya gayret edin.

Sorunuzu/Yorumunuzu yazın:

Sorunuz cevabımla birlikte 1 saat veya en geç 24 saat içinde burada görünür olacaktır. Lütfen ara sıra kontrol edin. Hiç görünmüyorsa akıllı telefonunuzda önbellek temizliği yapmalısınız.