Tıp, Bilim’de en başta değer taşıyan bir alandır ve kendi içinde insan yapısına ve sağlığına dair birçok ana bilim dallarına sahiptir. Bu bilimin bir özelliği de zamanla gelişmesi, daha etkili tedavi yolları bulmasıdır. Bunlar değeri hiçbir şeyle ölçülemez insani hizmetlerdir. Ve Modern tıp, her zaman için o zamanın modern tıbbı olacaktır. Her zaman ilerlemiş, gelişmiş, değişmiş olarak.
Bilim’in usulüne göre titizlikle devam ettirilen çalışmalar, ilgili üniversiteler ve enstitüler var. Hepsi birbirine bağlı. Bu güvenli yolu bırakıp eski tip şifacılığa ve alternatif tıbba daha fazla saygı duyan insanların yaptığı sadece kapkara cahilliktir.
Aşılara karşı çıkanlar var
Kimler niçin karşı çıkıyor, Türkiye’den ne örnek versem fena halde siyasi algılanır. Onun için örneklere değinmeyeceğim. Sadece bu yazımın sebebi, dün işittiğimiz bir bebek haberi olayıdır. Modern tıp karşıtı bir vatandaşımız, hastanelerde yeni doğan bebeklere yapılan K vitamini aşısını reddetmiş. Ve sonra bebek beyin kanaması geçirmiş. Yani bakınız o K vitamini boş yere verilmiyor. Bebeklerde olması kuvvetli ihtiman çeşitli kanamalara önlem için veriliyor. Ama gel de bu insanlara anlat. Bilim’e güvensizlik sonucu yaşanan bir talihsizlik. Burada ülkemizdeki cahilliklere değil bütün dünyada kasıtlı yayılan Covid-19 aşılarına dair iftiralara değinmek istiyorum.
“Aşı oldum bende şöyle şöyle problemler oldu” iddiaları hakkında
Ben, o kadar saygı duymama rağmen ve herkese mutlaka aşı olun diye ısrar etmeme rağmen nedense bir türlü gidip aşı olmadım. Her niyetlenişimde bir engel çıktı. Nasılsa yarın hallederim diye diye zaman nasıl geçti anlamadım. Tam salgın ortadan kalktığı zaman, 2022 temmuz ayında, burada 40C derece sıcaklar hüküm sürüyorken fena halde hasta oldum. Covid19’un bir varyasyonu idi.
Yalnız olduğum için beni hastaneye götüren ya da ambulans çağıran olmadı. Felaket sıcak havada ben üşüyordum. Üç gün, o her günün çoğunluk saatlerinde can çekişircesine hastalık ağrılarıyla, sıkıntılarıyla yatmışımdır.
3 gün geçince yavaş yavaş iyileşmeye başladım. Fakat artık her gün başka bir biçimde rahatsızlıklar oluyordu. Bir gün nezle, bir gün öksürük, bir gün başka bir dert. Bir on gün de böyle geçti. Sonra, haftalarca devam eden başka bir sıkıntı: Her ne yesem peşinden ağzımda çirkin bir tat hissediyordum.
Dahası, psikolojik yapım değişti. Başka bir insan oldum adeta. Sisli beyin sendromu gibi bir şey. Bu da galiba iki ay kadar yoğun devam etmişti.
Aşı olsaydım ve bunları yaşasaydım aşıdan bilecektim. İyi ki aşı olmamışım! Kimse bana inanmayabilir ama en azından ben eminim ki bu covid 19 bambaşka bir şey. Çeşit çeşit halleri var ve insanın yakasını kolay kolay bırakmıyor. Mesela bende akciğer sıkıntılarına yol açmadı (geç dönem bir varyasyonunun özelliği itibarıyla). Ama diğer tüm komplikasyonları fazlasıyla ve en ağır şekilde yaşadım.
“Bana aşı kötü etki yaptı” diyenler:
Aşağıdaki meseleleri düşünün derim.
1- Biliyoruz ki covid19 salgını döneminde çoğu kişi virüsleri taşıyordu ama hastanelik olmuyordu. O halde, o virüslerden dolayı sizde hastalığın bazı etkileri olmuş olabilir. Ve siz aşı olduğunuz için o problemleri aşıdan bildiniz.
2- Her ilacın her bünyeye etkisi aynı olmayabilir. Mesela aşı olan komşularımdan (aynı çeşit covid19 aşısından aynı günlerde olmuşlardı) her biri aşı sonrası iyi yönde, kötü yönde farklı farklı şeyler iddia ettiler. İyi yöndeki en ilginç iki vaka şu idi: “Aşı olur olmaz romatizma ağrılarım şıp diye kesildi!”.. Ve sonra her kim kötü yönde ne iddia etti ise, zamanla hiç kimsenin hiçbir şikayeti kalmadı.
3- Bütün hastalık aşıları için genel bir durum: Aşılar genelde ilgili hastalığın virüsleriyle imal ediliyor. Muhtemeldir ki aşılama ile bünyeye geçen ölü virüslere bünyenin gösterdiği tepki sonucu o hastalığın semptomlarından bazılarını yaşayabiliriz.
Yani bütün bunları düşünmek lazım. İnsanlığın iyiliği için didinip duran bilim insanları niçin kötü niyetlerle ve halka yalan söyleyerek insanları mahvedecek ilaç icat etsinler? Zaten eğer öyle olsaydı aşılananlardan yüzde 99’unun ölmeleri gerekirdi.
Covid19 virüsleri için deseler ki “kötü niyetli olarak üretilmiş, insan icadı bir virüs”.. Buna inanabilirim. Ama ciddi bir hastalık salgınında değerli bilim insanlarının derin çalışmalarla oluşturdukları aşılar hakkındaki kötü söylentilere asla inanmadım ve inanmam.
Modern tıp değerlidir. Değerini bilelim. Başka yerlerden çare aramayalım. Alternatif tıp belki herhangi bir hastalığı olmayıp da daha sağlıklı olma yolları arayanlara ışık tutabilir. Fakat bunun dışında, her türlü hastalık durumlarından gerçek tıbbı tercih etmek zorundayız. Çocuklarınızın aşılarını engellemeyin. Kendi cahilliğiniz kendi çocuğunuzun katili etmesin sizi.
Peki hastanelerde hiç mi hata yok?
Elbette bazı konularda hatalar oluyor. Kasıtlı kötülükler bile oluyor ki bunların en basiti, ilaç şirketleriyle yaptıkları prim anlaşmaları dolayısıyla bazı doktorların bazı ilaç şirketlerine ait ilaçları sürekli bol bol bazı hastalara yazması. Bu gibi çirkinlikleri her duyarlı vatandaşın dile getirmesi gerekir. Sağlık bakanlığından üniversitelere, her ilgili kurum en etkili önlemleri almalıdır. Diğer bir hata, özellikle acil servislerde ve özellikle de yaşlı hastalara.. Bakıyorlar tansiyonu mu yüksek? Hiçbir şeye bakmadan, araştırmadan ve hasta yakınına hiçbir şey sormadan dayıyorlar şiddetli idrar söktürücü iğneleri! Rahmetli annem kaç defa bu sebeple günlerce bilinç kaybı yaşamıştı. Bakınız bu tip ugulamalar bile belirli bir ilaç şirketinin idrar söktürücü ilaçlarının satışını arttırmak amaçlı idi herhalde. 2008-2010 arası çok defa şahit olmuştum.
* * *
Modern tıp değerlidir ve bizim de sahip çıkmamız gerekir. Hiçbir şeye gözümüz kapalı teslim olmayıp bilgimizi arttırmalıyız.