Bazı ülkelerde ıspanak gibi özel yetiştirilen bir sebzedir. Rahmetli teyzem de yemeğini yaparmış bir zamanlar. Zaten Ispanakgiller (Amaranthaceae) familyasındandır. Türkçe isimleri deli sirken, kaza ayağı, ak kazayağı ve akpazıdır. Kısa ömürlüdür. Yaz ortasından sonra kışa kadar herhangi bir zamanda ölür. Her yıl tohumlarından yeniden gelişir.
Niçin sirken değil de deli sirken derler? Çünkü sirken türleri yemeklik olarak makbuldür. Bu türün yemeklik olması açısından iyi olmadığını belirtmek için başına deli sıfatını eklerler. Pekçok ıslah bitkilerin yabani çeşitlerine deli denmesi yaygındır.
Toprağın özelliğine, aldığı güneşe ve suya göre deli sirken çok farklı şekillerde gelişir. Bazen 10 – 15cm küçük bir ot. Bazen çok daha büyük bir çalı şeklindedir. Yani duruma göre boyu 2 metreyi geçer. Bu türün birkaç çeşidi var. fakat birbirinden ayırt etmek çok zordur. Kuvvetli asitli topraklardan alkalinli topraklara kadar her toprağa uyum sağlar. Nitekim tarım arazilerinde istilacıdır. Rengi genellikle mavimsi yeşil, karanfil yaprağı yeşili, lahana yeşili vb tonlarda olur. Bir çeşidinin yaprakları yeşil ile açık vişne rengi karışıktır.
Chenopodium album hızlı gelişim gösterirken taze körpe dallarını yemek için kesip alırlar. Dipten yeni dallar büyür. Okzalit asidince zengin olduğu için sık sık yememelisiniz. Aslında hiç yememek daha iyi olur. Hayvan yemi olarak kullanılması da tavsiye edilmez. Ama protein, çeşitli vitaminler ve elementler içeren tohumları çok besleyicidir. Hindistan’da deli sirken tohumlarını tavuk yemi olarak da kullanırlar.
İstanbulda çok uzun yıllardır görmedim. Çocukluğumdan hatırladığım kadarıyla bahçedeki yerine göre bazen parmak kadar kalıyor, fazla gelişemiyorlardı. Bazen en fazla yarım metre büyüyorlardı. Bizim bahçedekilerin rengi maviye daha yakındı. Biz yemezdik.