Duygusal Zekâ

Duygusal zekâ çerçevesinde ele aldığım özsaygı, özgüven ve sosyal zekâ konuları anne-baba adaylarını, küçük çocuk sahibi ebeveynleri ilgilendirecek kapsamdadır. Düşündürmeye, araştırtmaya yöneliktir. Bu sebeple konuları derinlemesine olmadan ve bilimsel kaynaklara referanslar sunmadan ele aldım.

Duygusal zeka hakkında çeşitli konular. Ve duygusallıkla ilgili bir fotoğraf olsun diye küstüm otu fotoğrafı.Duygusal zekâ nedir, önemi nedir anlamak için önce özsaygı kavramını biliyor olmak gerekiyor. Bir de sosyal zekâ var ki faziletleri pek gerektirmez: İyi yönde de kötü yönde de genel bir gerçektir. Bütün bunları elimden geldiğince açıklamaya çalıştım. Anne-baba adayları ve küçük çocuk sahibi kişiler bu konuları iyi bilmeli ve sapasağlam zihinli evlatlar yetiştirmek için neler yapmaları gerektiğini düşünmeliler.

Bireyin ‘maya’sı: sevgi ve onay

Çocuklar çok küçük yaşlardan itibaren aile güzelliğini yaşamaları gerekir. “Sevilmiş-onaylanmış” olma faktörü aile içinde bir çocuğun “maya”sıdır. Hayatın güzellikleri buna bağlıdır. Bir erkek çocuk babası tarafında sevilmiş, onaylanmış, bir kız çocuk ise annesi tarafından sevilmiş, onaylanmış olmalıdır. Ayrıca her çocuk hem anneden hem babadan sevgi, güven ve otorite görmelidir. Aksi takdirde bu çocuklar ileriki yaşlarında rüzgarların önünde kuru bir yaprak gibi hayatta savrulup dururlar. Aklı başında, bilinçli hiçbir anne/baba işi şansa bırakmaz, çocuğunu yetiştirirken sürekli çocuk psikologlarının rehberliğini alır. Mecbursunuz. Maddi durumunuzu sonuna kadar zorlayın.

Ve açıklık

Yine sosyal zekâ mesellerine girmeden önce annelere, babalara çok değerli bir tavsiyem. Çocuklarınızı şu üç değere açık yetiştirin: Yeni bilgiler edinmek, yeni deneyimler yaşamak, yeni kişilerle tanışmak.. Hayatı boyunca, ama her üçünü de dosdoğru çerçevelerde, doğru çevrelerde, kendisini yıpratmadan yapacak. Bu üç değerle insan sürekli gelişim halinde olur. Yerinde saymaz, körelmez.

Duygusal zeka (EQ) bildiğimiz zekadan (IQ) daha önemli mi?

Zekâ meselelerindeki bilim insanları arasında bu soru üzerinde evet veya hayır anlamında fikir birliği yok. Ama, bazı insanlar duygusal zeka çok daha önemlidir diye ısrarla vurgulamakta. Ben de bu görüşteyim. Her konuda mı, bilmem, ama “birçok konularda” duygusal zeka ağırlıklı olarak daha önemlidir. Bunlar basit soyut mevzular değil. Sosyal hayatta, ticari hayatta, evlilikte, her alanda “saygın ve gerektiği gibi sürdürülebilir başarı” duygusal zekânın yeterliliğine bağlıdır. Bilirsiniz “zekâ değil akıl önemlidir” diye doğru bir söz var. Yani bir bakıma duygusal zekâ aklın önemli bir parçasıdır.

Özsaygı ve Özgüven

Burada konu esasen duygusal zekâdır. Özsaygı başka bir konudur. Fakat duygusal zekâyı tanımlarken onun ne olduğunun da bilinmesi gerekir. Bilmeyenler için burada özsaygının tanımını yapmak gerekiyor. Ayrıca özgüven tanımını da..

Özsaygı: İnternetten araştırırsanız bu terimin tanımı yanlış ve çirkin yapılmış. Adeta narsizm’e yakın tanımlar yapmışlar. Oysa özsaygı bambaşka bir fazilettir. Bireyin evrensel ahlâk çerçevesinde dosdoğru bir kişiliğe, yaşam biçimine ve davranışlara sahip olmasıdır. Bu açılardan tavizsiz olması durumudur. Erdemlerini çok sever, asla terk etmez ve bu yönüyle mutludur. Özsaygı sahibi bir insan kimseyi aldatmaz, kimsenin sırtından geçinmez, insanları çıkarı için kullanmaz, kendi ayakları üzerinde sapasağlam durur, parayı değil dürüstçe emek vererek çalışmayı sever. Ayrıca, kendisini ezdirmez. Öylesi durumlara düşmemeyi çok iyi bilir ve başarır. Güvenilir, sağlam karakterli bir insandır. En başta kendisine hayırlıdır. Çünkü bilir ki başkalarına hayırlı olmak için kendisinin sapasağlam ayakta olması şarttır. Her konuda.

Özgüven: Bu terim de maalesef çok yerde gerçek dışı açıklanmış! Adeta insanları ayağını yere basmadan, hayallerle, uçuk kaçık psikozlarla uçurmaya çalışmışlar! Halkımız arasında “zannedilen” özsaygı ise, o da başka bir yanlış: Psikopatlıklar, ukalalıklar, bilinçsizce yapılan hazır cevaplılıklar, afedersiniz terbiyesizce fırlamalıklar vesaire davranış biçimleri özgüven değildir. Bunlar olsa olsa cahil cesaretidir. Özgüven doğru bilgilenmelerle, doğru çalışmalarla oluşur. Yani kişi atacağı adımın ne olduğunu, o işteki kendi yeterliliğini, hareketinin nasıl sonuçlar getireceğini çok iyi bilir. Ve ona göre adımını güvenli halde atar. Bu durumda deriz ki o kişinin özgüveni tam. Çünkü önceden gereken çalışmaları yapmıştır, veya gereken bilgileri ve tecrübeleri kazanmıştır. Yaş tahtaya basmaz. Adımlarını sapasağlam atar. Kuru kuruya özgüven olmaz. Cahil cesareti olur, deli cesareti olur. Düşünün ki bir insanın cesaretsizlikten değil, bilinçli bir şekilde “ben bunu yapamam, başaramam” demesi de kesinlikle bir özgüven göstergesidir. Çünkü aşağılık kompleksine düşmeden gerçeği söylüyor. Bir insanın genel yaşamında özgüven sahibi olması: yüksek bilinçli, etraflıca bilgili, donanımlı, çalışkan olmasıyla mümkündür.

Sosyal zekâ (SQ)

Bireyin toplum içinde saygınlığını, çıkarlarını, sosyal ilişkilerini, iletişim halinde olduğu kişilerin hallerini, hatta onlar arasındaki iyi/kötü halleri başarıyla yönetim biçimi, gerektiği gibi ele alış biçimi. Bütün bunlar kişinin edindiği doğru bilgileri içselleştirmesiyle gelişir, deneyimlerle pekişir. Pek az insanda “mucizevi bir şekilde” sosyal zeka kendiliğinden mükemmeldir. Sebep ruhanidir veya genetik hafıza ile ilgilidir diye düşünüyorum. Ama çoğunlukla çocukluktaki doğru eğitim sayesinde olmaktadır.

Duygusal zekası yeterli olmayan insanlar sosyal zekâda belki biraz iyi olabilir ama mükemmel olamaz. Sosyal zekanın mükemmelliği duygusal zekânın yeterliliğine bağlıdır.

Duygusal zekâ tanımı

Kişinin kendi duygusallıklarının farkında olması, kendisini bu yönleriyle anlaması, duygularını gerektiği gibi kontrol altında tutabilmesi, diğer insanların duygularını anlaması, hakkıyla empati yapabilmesi gibi tanımlar var ama bunlar duygusal zekâ kavramını açıklamakta son derece yetersiz kalıyor. En başta kişinin kendi duygularını anlamada, dizginlemede, denetleyip yönlendirmede başarılı olma / olamama durumları söz konusudur. Mesela batı toplumlarında gençler duygusal zekada iyi olmasa bile çok da kötü değiller. Ortadoğulu gençlerde ise duygusal zekâ (genelde) felaket kötüdür. Mesela aşık olur kendini kaybeder, adeta darmadağın olur, öfkelense şiddete başvurur, elini kana bulayabilir. Tabii ki bunlar genel haller. “Genel” yani toplumların normları bu şekilde.

Duygusal zekâ doğuştan mı gelir?

Hayır. Aile ve çevre etkisiyle gelişir veya hatalı gelişir ya da neredeyse hiç gelişmez. Evrensel etik değerlere, duyguları gerektiği gibi dizginleyip yönetmeye, özsaygıya ve mantığa bir arada sahipse o duygusal zekâ mükemmeldir. Saydığım faktörlerin tümünde, mantık ve ‘mantık kapsamında yüksek bilinç’ mükemmelen denge kurarak duygusal zekâyı tamamlar.

Dengelerin yerinde olması gerekiyor

Örneğin etik anlayışı iyi, erdemli yönü iyi.. Diyelim ki yardımsever, merhametli, özverili, cömert ve bir o kadar da onurlu bir insan. Ama bu vasıflar bu kişinin duygusal zekâsının yeterli olduğunu asla göstermez. Çünkü kendi hayatını ve çevresiyle ilişkilerini akıl-mantık yörüngesinde dengede tutmada da usta olmalıdır. Yani merhamet çok güzel ama neye, nereye kadar? Cömertlik ne ölçüde? Hangi durumlarda? Onur dengeli, güzel bir onur mu yoksa kibirli bir gururluluk mu? Kişinin bütün bunları çözümlemiş, evrensel etik anlayışı ve mantık çerçevelerinde dengeleri kurmuş, kişiliğini bu çerçevede rayına sokmuş olması gereklidir.

Sonuç

En başta da dediğim gibi, duygusal zeka kapsamında özsaygı, özgüven ve sosyal zeka konularını çocuk yetiştiren ebeveynler için ele aldım. Ve kendilerine tekrar tavsiye ediyorum ki mutlaka çocuk psikologlarını rehber edinin. Çok okuyun, kendinizi sürekli geliştirin ki adeta yıldan yıla sürekli çağ atladığımız bu hız çağında yeniliklere çocuklarınızdan önce uyanın ki evlatlarınızı kaybetmeyesiniz.
Son tavsiye: Ebeveynler duygusal zeka hakkında yukarıdaki bilgilerden başka ayrıca şu konularda kitaplar okuyarak kendilerini geliştirmeli, çocuklarına daha iyi örnek ana-baba olabilmeliler: Özyönetim, özfarkındalık, sosyal farkındalık, ilişki yönetimi, motivasyon.. Hepsi sosyal zekâ kapsamındadır.

Diğer ilgili sayfalar

⇒ Zeka nedir üzerine yanlış bilgilerimiz

Yazar: Erdal Yüksel

Kategori: Yaşam

Etiketler: |


Sorunuzu / Yorumunuzu Aşağıya Yazabilirsiniz.

Lütfen sorunuzu konu ile ilgili sayfaya yazmaya gayret edin.

Ön Adınızı ve şehrinizi yazın:

Sorunuzu/Yorumunuzu yazın: