Didim’de boş arazilerde kış sonundan itibaren görüyorum. Tomurcukları tam çiçeğe dönüşürken tatlı bir tonda koyu pembedir. Ama çiçek açar açmaz mor renk alıyor. Sonra günden güne mor renk koyu mavi renge doğru değişiyor. Rengi, görünümü çok güzel. Fakat külleme hastalığına fazla yatkın. Belki bu yüzden olsa gerek, bahçe süs bitkisi olarak kullanımı yoktur.
Aynı cinsten farklı bir tür Echium vulgare ile hemen hemen aynı şekilde çiçek açarlar. Aradaki fark kırkbatıran otunun çiçek dalları birkaç dala ayrılır: düzensiz, dağınık, çelimsiz dallarından çiçek açar. Echium vulgare ise daha kalın bir çiçek sapıyla sağlam ve dik uzar ve muntazam bir şekilde tek sap üzerinde çiçeklerini açar. Echium vulgare birçok güzel kültivarıyla bahçe süs bitkilerindendir.
Kırkbatıran otu Echium plantagineum iki farklı gelişim gösterir:
1- Eğer tohumları sonbahar ortası ile kış ortası arasında çimlenirse dallanmadan yapraklar geliştirir. Yani yaprakları rozet gibi çevreye dağılır. Bu haliyle sinir otu‘na benzer. Zaten bilimsel adındaki plantagineum bu sebepledir. Git gide güç kazanır. Zamanla yaprakları daha büyük olur. Kış sonunda birkaç güçlü dal dik yukarı değil her yöne uzatır ve o dallar kendi yan dallarını vererek çiçek açarlar.
2- Tohumları eğer kış sonunda çimlenirse rozet yapraklar geliştirmeden direkt tek dal uzatır. Daldaki yapraklar küçüktür. Tek dal az sayıda yan dallar verir, daha kısa boylu ve daha cılız yapılı dallarında çiçek açar.
Wikipedia bilgisine göre kırbatıran otu (Echium plantagineum) otlayan hayvanlar için toksik özelliklidir. Zararı geviş getiren koyun, sığır vs. hayvanlara daha az olup esasen geviş getirmeyen atlara ve eşeklere çok tehlikelidir. Biraz fazla yeseler ölürler. Koyunlarınızı keçilerinizi otlatırken bu ottan yiyorlar mı, gözünüz üzerlerinde olsun.
Küçükken papatya, gelincik ve bu çiçekten yaptığımız mini demetler aklıma geldi.. sarı hardal çiçeği de var :)