Bir türlü kurtulamadığınız ödem sorunlarınız varsa ve obez iseniz bu durumda sizde böbrek hastalığı başladığından emin olun, kesindir! Ve acilen bir nefroloji uzmanı doktora başvurun. Hemen şimdi harekete geçmek zorundasınız.
Ödem sorunu nedir? Vücudumuzun bazı yerlerinde sıvı birikmesi kaynaklı şişkinlikler olmasıdır. Ayaklarda, bileklerde, yüzde vesaire.
Durup dururken kendimde böbrek hastalığı başlangıcından şüphelendim. işte bu sayfa böylece ortaya çıktı. Niçin bu hastalıktan şüphelendim? Çünkü ananem, büyük dayım ve annem (üçü de) böbrek sorunları yüzünden öldüler. Gerçi babamın tarafında hiçbir böbrek hastası yok. Ama bir şekilde bende genetik yatkınlık olabilir diye düşündüm.
Böbrek problemleri üzerine bir hayli araştırma yaptım. Tahminlerimde yüzde yüz isabetli olmam için başlıca semptonlar ve ayrıca tetikleyiciler:
- Ödem sorunu (bende hiç yok)..
- Obezite (bu da bende hiç yok)..
- Cilt sorunları mesela ciltte kızarıklıklar, solgunluk, döküntü, tahriş.. (bu da hiç yok – egzama vardı, 11 yıl önce aniden iyileşti)..
- Yüksek tansiyon (tam tersi bende fazla düşük tansiyon, bünyemin özelliği).. Fakat düşük tansiyon da böbrek sorunlarından kaynaklanıyor olabilirmiş.
- Şeker hastalığı (bende yok ama ona yakın bir şey, insülin direnci sorunum var. Bu ise çocukluğumdan beri kronik. Bünyemin bir hali)..
- Böbrek sorunlarına yönelik kesin gösterge niteliğinde önemli bir semptom: Gıdalardan aldığımız proteinlerin bir kısmını böbreklerin idrara geçirmesi problemi.. Bunu nasıl anlarsınız? Eğer idrarınız kaynamakta olan ayva kompostosu gibi veya bazı bitkisel çaylar gibi veya B vitaminleri ilacı gibi kokuyorsa, kesin gibi.. Aslında, haftalarca hiç değişmiyorsa kesindir.
Tıbbi tavsiyeler
Aşağıda listelediğim tavsiyeler böbreklerinde hasarlar başlamış olan kişiler içindir. Bizde yoksa bile, bu tavsiyelerden yola çıkarak her şeyin aşırısından uzak durmalıyız.
- Günlük proteinli gıdaları azalt. Kırmızı eti bir hayli fazla azalt.
- Meyvelerin çoğu potasyum zenginidir. Bir hayli azalt. Domatesi ve patatesi de çok azalt. C vitamini ihtiyacını yeşil yaprak sebzelerle ve yeşil/kırmızı biberlerle karşıla. Karbonhidrat ihtiyacını da yine yeşil sebzelerden ve diğer gıdalardan karşılayıp ekmeği tamamıyla terk etmemizde yarar var.
- Tahıllı ekmekler ve kepekli ekmekler / kepekli bisküviler kesinlikle terk edilmelidir.
- Yemeklerde domates salçası kullanma. Pul biber kullan.
- Tuzlu yiyecekler.. Örneğin tuzlu krakerler, cipsler, turşular, ayrıca ısıl işlem görmüş hazır gıdalar çok fazla sodyum içerir. Bunları terk et. Ama günde yarım çay kaşığı rafine tuz sağlığımız için olmazsa olmaz gerekli temel bir ihtiyaçtır. Eğer obez değilseniz ve çok az yemek yiyorsanız buna dikkat edin. Ama eğer obez iseniz, ne yaparsanız yapın fazlasıyla sodyum aldığınız kesindir.
- Fosforlu gıdalardan uzak dur.
Böbrek hastalığı korkunç kötü hastalıklardan biridir. Neredeyse kanser kadar kötü. Yukarıda bazı alametlerini saydım. Ödem sorunu da o alametlerden biridir. Eğer böbreklerinizde bir sorun olduğuna dair zerre kadar bile bir şüpheniz varsa, hiç vakit kaybetmeden bir nefroloji uzmanı doktora başvurmalısınız.
Niçin böbrek sorunları bu kadar tehlikeli?
Çünkü böbreklerdeki hasarlar iyileşmez. Kalıcıdır. Ve hasarlar ilerlemeye devam ederse diyaliz makinesine mahkum yaşarsınız. Diyaliz makinesi böbreklerin vazifesini gerektiği gibi başarılı yapamaz. Sağlık için çok kötü. En iyisi böbrek naklidir. Ama bulabilirseniz! Umutsuzca ölmeyi beklemek veya böbrek nakli yapılacak bir umut arayışında çaresiz kalmak istemiyorsanız bütün bu yazdıklarımı dikkate alın.
Doktorların çoğu hastaları bilgilendirmiyor
Son günlerde böbrek hastalıkları üzerine araştırmalar yaparken bu gerçeği öğrendim. Hele bir kadıncağız, neredeyse diyaliz makinesine mahkum yaşamasına ramak kalmış olduğu halde, doktor ona sadece “kanda iltihap var” demiş ve bir iki ilaçla başından savmış. Rahmetli annem de aynı şekilde ölmüştü. Böbreklerindeki iyice ilerlemiş hastalığı ölümünden bir buçuk gün önce hastanede acil servisteki genç bir kadın doktor söyledi. Ama iş işten geçmiş! Böbreklerdeki zararlar son raddeye varmış. Nitekim 35-40 saat sonra idrar çıkması tamamıyla durmuş olarak, her yerinden kanlar gelerek öldü. O günlerde bilgisizdim. Şimdiki aklım olsaydı doktorları mahkemeye verirdim. Zira annem şeker ve tansiyon hastalıkları yüzünden son on yılı boyunca, yılda iki üç defa düzenli kan ve idrar tahlilleri olurdu. Ve hiçbir doktor böbrek sorunundan bahsetmedi! Böyle bir rezalete ne diyebiliriz? Bunlar doktor filan değil şarlatan.
Son söz
Böbrek problemlerine dair en küçük bir alamet, en küçük bir şüpheniz varsa bir devlet hastanesinin nefroloji servisinden randevu alın. Başka doktorlara güvenmeyin. Tahlil sonuçlarının ya tümüne bakmıyor, sadece bir iki noktayı dikkate alıyor, ya da tahlil sonuçlarından hiç bir şey anladıkları yok! Belki de her gün yüzlerce hasta ile ilgilenmek zorunda oldukları için hayatlarından bezmişler. Sağlık sorununuz ne ise tam olarak o konuda uzman doktorlara görünün. Genel iç hastalıkları doktorları pekçok şeyi görmezden geliyor veya bilmiyorlar. Annemi onlar yüzünden kaybettim. Kadıncağız yıllarca boş yere onca kan idrar tahlilleri yaptırmış. Hepsi boşa gitmiş. Anneme bol bol tansiyon, şeker (diyabet), kolestrol ilaçları yazıyorlardı. Sebep, ilaç şirketlerinden primler promosyolar kapmak… Aradan 15 yıl geçti. Şimdi inşallah hastanelerde bazı şeyler değişiyordur. Herkes hem kendisinin hem sevdiklerinin sağlıklarına ciddi dikkat göstersin. Unutmayın hastanelerde her doktor her şeyi umursamıyor. Hipokrat yeminiymiş filan hepsi palavra. Onlar için paradan başka şeyin anlamı yok. Her gün yüzlerce hasta ile uğraşmak kolay değil. Bu gidişat normal erdemli bir insanı bile insanlıktan çıkarır. Artık başka bir şey olmuşsunuzdur.