Eğreltiler aslında birbirleriyle alakasız birçok familyalardan yüzbinlerce tür çiçeksiz bitkileri içine alır. Süs bitkisi olarak değerlendirilen eğreltilerden en meşhuru aşk merdivenidir. Ama eğrelti otu denince, yurtta ve dünyada en yaygın bilinen tür Dennstaedtiaceae familyasının Pteridium aquilinum türüdür. Bunun İngilizce adı bracken‘dir. Esasen Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika kıtalarına ait bitki iken sonradan sporları ile kutuplar dışında dünyanın her yerine yayılmış. Bu tür eğreltileri genellikle ormanlarda görürüz. İstanbul’un ormanlarında ama özellikle eski ormanlarda çok sık karşılaşırız. Kışın soğukta ortadan kaybolurlar. Toprak altı uzun ömürlü rizomları ilkbaharda yeniden filizlenir ve kısa sürede büyürler.
Eğreti otu yenir mi? Hem insanlara hem hayvanlara kanser türünden çeşitli hastalıklara sebep olduğu görülmüş. Sütünü aldığınız hayvanlar kendisi zehirlenmese bile, bu otlarla beslenen hayvanların sütünün insanlara kanser yaptığı tespit edilmiştir. Böylesi ciddi riskleri var. Ormanlık bölgelerde hayvanlarınızı otlatırken dikkatli olun. Fakat, bütün bu tehlikelere rağmen bazı ülkelerde rizomları (kapkalın toprak altı sürgünleri) ve dip sürgün yaprak filizleri sebze olarak satılır. Güya kaynatmayla, tuz ve diğer baharatlarla toksik etkisi gideriliyormuş. (Wikipedia)
Maden kömürleri: Yüz milyonlarca yıl önce dünyada yoğun yetişen eğreltiler zamanla toprak altında kalmış. Günümüzde işletilen taş kömürü vesaire kömürler çoğunlukla eski tip dev eğreltilerden oluşmuştur.
İklim uyumu: Yazları hem şiddetli sıcak, hem havası şiddetli kuru olan yerlere uygun değil. Bunun dışında, Türkiye’de yetişmeyeceği yer yok gibidir. Şiddetli kış soğuklarına iyi dayanır. Koyu gölge sevmez. Hiç direkt güneş almayan ama yansımalarla gayet güçlü aydınlık olan yerler, yarı gölge yarı güneşli yerler ve tam gün güneşli yerler uygundur. Yazın fazla sıcak olan Akdeniz ikliminde bahçelerde az güneş alan yerlere ekin. Diğer yerlerde farketmiyor (sadece koyu gölge iyi değil).
Eğrelti otu çiçeksiz bitkilerdendir
Çiçek açmaz ve üzerinde çiçeğin yerini tutan hiçbir organ geliştirmez. Dolayısıyla tohum da vermiyor. Bunların eşeyli üremeleri bir hayli aşamalı yollarla olur. İlk aşama: Üreme amacıyla yapraklarının alt yüzeylerinde spor adı verilen tozlar üretir. Sonra o tozlar her şekilde çevreye yayılır. Dünyanın öteki ucuna bile gidebilirler. Eğreltilerin eşeyli üreme aşamalarını ⇒ bitkilerde eşeyli üreme sayfasında 2 numaralı başlık altında atkuyruğu bitkisi üzerinden örnekle bilimsel terimlerle ayrıntılı açıklamıştım. Oradan okuyabilirsiniz. Aşağıda ise basit anlatımı var.
Sporların zorlu maceraları
En hafif rüzgarların bile kolayca uçuracağı kadar hafiftirler. Toz zerrecikleri gibi son derece küçük olan sporlar hayat bulacakları şartlara kavuşunca minicik yeşil yaratıklara dönüşürler. Bunlar biyolojik gerçeklik açısından çiçek değil ama işlevleri çok benziyor. Diğer bir fark, ana bitki üzerinde değil, çok uzaklara gitmiş olarak ve tamamen bağımsız olarak ve tek bir varlık olarak “açıyorlar”. Burada ben onlara çiçek diyeyim daha kolay anlayın. Spor zerrelerinden gelişen her bir mini-yeşil yaratık ya erkek çiçektir ya da dişi çiçektir. Macera daha bitmedi. Bir erkek çiçekte az sayıda, birkaç tane sperm oluşur. Bir dişi çiçekte ise sadece bir tane yumurta hücresi oluşur.
Sonra, erkek çiçekte oluşan spermler çiçekten çıkıp dışarıda yürürler. Hangisinin şansına karşısına bir dişi çiçek çıkarsa, onun içine hareket eder ve içindeki yumurta hücresiyle birleşir. Sonuçta ikisinden tek bir hücre oluşur (zigot). İşte bu yeni tek hücre, o dişi çiçeğin içinde gelişerek yeni bir mini yeşil yaratık olur ve toprağa kök salarak büyümeye başlar. Böylece dünyaya yeni bir eğrelti otu yavru fidesi gelmiş oluyor.
Eğrelti otu yaprak yapısı
Bizim dallı budaklı gördüğümüz, üzerinde binlerce mini yaprakçıklar dizi olan yapı, aslında tek bir yapraktır. Temel, ana, uzun bir yaprak sapı uzarken ayrıca kendi yan saplarını geliştirir. O yan saplar da kedi yan saplarını geliştirir. Ve her incecik sap üzerinde sağlı sollu mini yaprakçıklar dizilidir. Boyu 1 metreyi aşabilme potansiyeli var ama çoğu yerde 30-40cm kalırlar. Enine yan saplarıyla da bir genişliği vardır. Aşağıdan yukarı doğru üçgen şeklini alır. Böylece çoklu sistem oluşturan her bir yaprak, dip rizomdan tek tek çıkar, uzayıp gelişir. Gövde oluşumu yoktur. Gövde yerine toprakta ilerleyen gayet sağlam rizom vardır.
Tül kuşkonmazda da aynı dalımsı yapraklanma sistemi var. Bunlarda gelişimini tamamlamış yaprakların sapları sonradan yeni filizler geliştirebilir. Yani eski yaprak saplarının herhangi yerlerinde yeni tüller üretebiliyor. Eğrelti otlarında böyle bir özellik yok.
Yeni ormanlarda niçin pek görmeyiz?
Yukarıda sporlarıyla üreme maceralarında anlattığım gibi, eğrelti otu bitkilerinin eşeyli üremeleri birçok zorlu tesadüflere ve yoğun nemli zemin imkanlarının sürekliliğine bağlıdır. Yani diğer otların tohumlarıyla kolayca her yere yayılmaları şansına sahip değiller. Sporları her yere haddinden fazla sayıda ulaştığı halde yeni fidelerin oluşmaları çok zor. Fideler oluşsa bile bu sefer kök sisteminin güçleneceği kadar süre elverişli hava şartları her yerde her yıl aynı şekilde mümkün değil.
Eski ormanlarda yaygınca bulunmaları iki özelliği sayesindedir
Birincisi: Sporlardan mucize eseri meydana gelen mini bir fide eğer bir yıl sağ kalabilir de yeterince güçlenirse, rizomlarını çevreye uzatmaya ve kendisinden uzakta kardeşlerini üretmeye başlar. Bu sayede, eşeysiz üreme yoluyla bitki hızlıca kendi kopyalarını üretir. Kopya bireyler de her biri hızlıca güçlenerek ertesi yıldan itibaren kendi kopyalarını üretirler. Böyle devam eder. İkincisi: Bu çoklu sistemler çok uzun ömürlüdür. Orman var oldukça sürekli yeni kardeşlenmelerle varlıklarını sürdürürler.
İstilacı olmaları: Doğu Karadeniz bölgemiz gibi iklim şartlarına sahip yerlerde eğreltiler (bu tür ve diğer türler) ağaçlar üzerinde bile yetişebiliyor. Yukarıda anlattığım sporlarıyla eşeyli üreme gerçekleştirmelerinde başarı ıslaklık ve ısı şartlarına bağlıdır. Yani sık sık yağmurlu, yağmur yağmasa bile geceleri yoğun nem ve serinlik etkisiyle her gece her yerin sırılsıklam ıslandığı yerlerde, bu ıslak şartların ve yeterince sıcak süreçlerin uzun sürdüğü yerlerde eğreltiler her yerde peyda olurlar. Hatta İstanbul’da binalar arası kuytu yerlerde, binaların duvarlarından su sızan yüzeylerinde yosun tabakası arasında çeşitli eğreltilerin yetiştiklerini görürsünüz. Eğrelti otu bir arazide istilacı olmuşsa, orada onları yok etmek çok zor olur. Çünkü rizomlarını toprak altında epeyce geniş çevreye yaymışlardır. Üstelik fazla derinlerde de rizom sürgünler uzatmışlardır.
Torf benzeri toprak yapmada iyidir
Oldukça yüksek kaliteli ⇒ kompost yapabilirsiniz. Karışımda yeşil aksam olarak %70 oranda yeşil eğrelti yaprakları, kuru aksam olarak yine o kuru bitkisel maddelerin %70 gibi oranını kuru eğreltilerden yapabilirsiniz. Yani her durumda, canlı veya kuru nasıl ele geçirebilirseniz o şekilde değerlendirin.
Bahçede eğrelti otu yetişir mi?
Az güneşli yerlerde gübre filan istemeden yetişir. Toprağın özelliği önemlidir. Humuslu ve asitli toprak seviyor. Yani orman toprağı gibi olan topraklarda çok şahane güzellikte gelişecektir. Rizomları toprakta iki üç yıl güçlendikten sonra, kurak yaz aylarında sık sık sulamanız gerekmiyor. Diğer bitkilere göre vasatın altında sulama sıklığı fazlasıyla yeterli. Eğer suyunuz kireçli ise ve toprağınız fazla süzek değilse, o toprak zamanla bozulur. Bozulmanın önüne geçmek için, her üç yılda bir toprağınıza kireç giderici özel toprak düzenleyicisi gübreler katmanız gerekiyor. Aksi takdirde o toprakta asitli toprak isteyen bitkiler yaşayamaz.
Evde yetişir mi? Her evde pek mümkün değil. Gün içinde epey uzun süre hava akımları almaya ihtiyacı var.
Üretim, çoğaltma: Eğrelti otu fide üretimini sporlarıyla yapamayız. Sadece kökten ayırmayla çoğaltabiliriz. Veya doğadan toplarız.