Burada esas konu meyve verimidir. Konum, toprak niteliği (gübreleme dahil), sulama, fidanların gelişmişlik dereceleri, ağaçların iklim uyumu ve sulama biçimleri meyve ağaçları için gayet titizlikle üzerinde durmamız gereken faktörlerdir.
Narencilerlerden cevizlere, kirazlardan üzümlere aşağıdaki bilgiler Türkiye şartlarına uygun meyve ve yemiş ağaçlarına yönelik olarak genel ve ortaktır.
İlk fidan dikimi, zamanı ve usulü
Meyve ağacı fidanları tüplü fidan olarak ya da kökleri çıplak halde satılır. Fidan dikim şekli ve zamanı da buna göre değişir.
Tüplü fidan ne demek? Yani kökleri tutunmuş olduğu toprak ile beraberdir. Fidan ya saksıdadır ya da saksı gibi iş gören kalın muşamba saksı içindedir. Tüplü fidan alırsanız köklerini toprağından hiç ayırmadan ekeceksiniz. Tüplü fidanların tutması genellikle kesindir. Üstelik yılın her zamanında, yaz ortasında bile alıp istediğiniz yere ekebilirsiniz. Yeter ki köklerini toprağından çözmeden, toprağıyla beraber ekin. Yine de benim tavsiyem tüplü fidanları ilkbaharda satın alıp ekmeniz yönündedir. Çünkü eğer o fidan sizin yerinizden çok farklı iklim şartlarında geliştirilmişse ilkbahar dışındaki zamanlarda fena halde yer yadırgaması sorunu yaşayabilir.
Kökleri açıkta satılan fidanlar biraz risklidir. Bu tip fidanların ekim zamanı sadece sonbahar ortasından en geç ilkbaharın ilk günlerine kadardır. Bu zaman aralığının dışında kökleri açıkta fidan satımı yapmak yanlıştır. Satanlar varsa bile almasanız daha iyi. Uygun zamanlarda almalı ve hemen ekmelisiniz.
Derinliği dikkat edin
Fidanın köklerinin geliştiği yer, ama en üst kısmı.. Yani fidanın alt tarafında ana gövde kazık kök gibi hal aldığı kısımdan kökler çıkmış çevreye uzamıştır. Yukarıdan aşağı.. En üst sıra kökleri esas alın (buraya kök boğazı denir). İşte bu kısım, fidanı diktiğiniz zaman toprak yüzeyinden 10cm veya 12cm kadar derinde kalmalı. Bu derinlik çok iyidir. Daha fazla derinde olmasın. Daha azı da iyi olmaz.
Birçok fidan ekim tavsiyelerinde fidan ekerken kök boğazının fidanın önceki geliştiği yerde topraktaki derinliği ne ise yeni yerinde de aynı olması gerektiğini tembih ederler. Ama o tavsiyeler daha ziyade ağaçlaşmayan çalı tipi süs bitkileri için geçerlidir. Büyüyüp ağaç olacak bitkiler için sakıncalı. Sakıncasını daha aşağıda yazdığım yanlış sulamalar kısmında daha iyi anlayacaksınız.
Kazık/değnek desteği
Bazen geçici olarak gereklidir. Yani dimdik duramayacak nitelikte gövdesi olan fidanlara, ana gövde yeterince kalınlaşıp güçlenene kadar.. Bazen de kalıcı gereklidir. Mesela pasiflora meyve amaçlı yetiştiriciliğinde gerekir. Konumuz değil ama begonvillere ve mor salkımlara, eğer açık bir alanda ağaç biçimi vermek istiyorsanız.. Bu durumlarda uzun yıllarca sapasağlam kalacak, en az 2m boyunda, kalın bir demir direk gerekiyor. Kalıcı olması lazım ve bitkinin ana gövdesi aşağıdan ve yukarıdan değneğe sağlam araçlarla bağlı kalacak. Yoksa bu türlerden özellikle begonvil iyice büyüdükten sonra kuvvetli rüzgarlarda ana gövde kolayca ortadan kırılır, emekleriniz boşa gider.
Değnek, direk, kazık.. Her ne kullanacaksanız, fidanı dikmeden önce toprağa sağlamca sabitlemelisiniz. Sonra fidanı onun yanına ekin.
Fidan dikerken mutlaka ponza taşı kullanın
Niçin gerekir? İki sebeple: Birincisi, fidanı dikince, çukuru toprakla kapatır ve ayaklarla toprağı bastırırlar. Ponza taşı sayesinde kökler sıkışık toprakta kalmayacak, ayrıca sulamalarda ponza taşı sayesinde su köklere kolayca yol bulacaktır. İkincisi: Ponza taşı sayesinde toprak havadar ve süzek olur. Ve bu sayede fidan bol bol kök salar, kökler saçaklanarak çoğalmaya devam eder. Bu ise fidanın daha güçlü gelişmesine sebep olur. Çünkü kökler ne kadar çok olursa fidan topraktan o denli fazla besin maddeleri ve su alır. İşte bu sebeplerle fidan ekiminde ponza taşı kullanmak hayati önem taşır.
Tüplü fidan ekiyorsanız yukarıda dediğim gibi köklerini toprağından ayırmayın. Açtığınız çukurun dibine 15cm kadar yüksekliğinde bol bol ponza taşı karışık toprak yayın. Üzerine tüplü fidanı oturtun. Sonra çukuru ponzalı toprak ile kapayın.
Kökleri açıkta fidan ekerken de, önce dip kısmı aynı şekilde halledin. Fidanı oturtup köklerinin arasına ve çukura bolca ponza taşı karıştırdığınız toprak doldurun.
İlk dikimde gübreleme ve can suyu
En sağlıklısı şöyledir: Açtığınız çukurun dibine 2 ölçü toprak + 1 ölçü gübre karışımı yayın. Onun üzerini 10cm yüksekliğinde gübresiz, ponzalı toprak karışımı ile örtün. Sonra fidanı yerleştirip ponzalı toprak ile çukuru kapayın.
Fidan ekiminden hemen sonra can suyu vermeyi unutmayın. Can suyu ilk sulamaya denir. Özel bir niteliği yok.
Yanlış sulamalar
Meyve ağacı yetiştirme fidan ekimiyle başlar. Sonraki yıllardaki sağlıklı ve yeterli meyve verimi ağacın kök sistemine bağlıdır. Kök sisteminin olması gerektiği gibi gelişimini sekteye uğratan faktörlerden biri sulama hatalarıdır.
Bilin ki meyve ağacı fidanı ektiğiniz ikinci yıldan itibaren ağacın dibinde ve çevresinde toprak yüzeyinin sürekli ıslak ya da yeterince nemli olması hiç iyi değildir. Zira bu hata yüzünden kökler toprak yüzeyine yakın, çevreye dağınık olarak kuvvetlice gelişim gösterir. Sonuçta o köklerin kışın fazla üşümesi, yazın fazla ısınması gibi faktörler meyve verimine zarar verir. Çapalamalar da köklere zarar verir. Bu hatalı kök gelişimi yüzünden bazı ağaçlar hiç meyve vermez. Tesadüfen bazı yıllar bir iki meyve verir o kadar.
Peki sulamaları nasıl yapalım?
Fidanı diktikten sonra, 4-5 yıl boyunca sulamaları çok ciddi kontrollerle yapın. Toprak yüzeyi 15cm derinliğe kadar kupkuru olmadıkça sulamayın. Sulama zamanlarında ise o kadar fazla su dökün ki en az yarım metre derinlere su mutlaka inmiş olsun. Bu sayede fidan köklerini derinlere yayacaktır. Sonuçta, ileriki yıllarda meyve verimi çok iyi olacak.
Fidanların kök yeterliliği
Meyve verimi açısında en belirleyici faktörlerdendir. Ağaçların yaprak geliştirmesi, yaprak sağlığı meyvelerden daha önemlidir. Yani meyve geliştirmesi özellikle genç ağaçlarda acele edilmemesi gereken bir lüks gibidir. Yani ağaç adeta düşünen, akıllı bir canlı gibi ilk yıllarda meyveler için güç harcamak istemez. Genellikle böyledir. Yani “fidanı dikeli 4 yıl oldu, her yıl çiçek açıyor ama meyve olmuyor” diye canınızı sıkmayın. Bu sürekli böyle devam etmeyecek. Eğer yukarıdaki sulama hatalarını yapmıyorsanız sorun yoktur ve zamanı gelince bol bol meyve verecektir.
Kökler yeterli donanıma sahip olmamışsa o meyve ağacı çiçeklerini güzelce açsa bile çiçekleri meyveye dönüşmez. Dönüşseler bile neredeyse hiç büyümeden dökülürler. Çünkü ağaç onları besleyecek gücü olsa bile beslememeyi tercih ediyor. Yaşadığı şartlara göre önceliği ne ise onu yapar. Köklerini daha iyi donanımlı hale getirmesi ve dallarını da iyice geliştirmiş olması gerekiyordur. Bütün bunlar hem sağlıklı yaprak bolluğu sayesinde hem de toprağı gübreleme sayesinde olacaktır. Yaprak bitlerine karşı mücadeleyi asla ihmal etmemelisiniz. Unutmayın ki köklerin güçlenmesi yaprakların sağlıklı ve çok sayıda olmalarına bağlıdır.
Aynı açıdan budama hataları
Halk arasında yaygın yanlış bir inanç budamadan sonra daha güçlü gelişim olması inancıdır. Tam tersine, kökleri çoğalmamış ve güç kazanmamış meyve ağacı fidanlarında budamalar fidanı çok fazla güçten düşürür. Fakat ilk fidan dikimi esnasında budama gerekliliği var. ⇒ Fidan budama usulleri sayfasını mutlaka okuyun.
Saksıda meyve verir iken bahçeye dikince meyve vermemesi
Meyve ağacı fidanlarından oldukça sık görülen bir durumdur. Buna problem demiyorum. Çünkü ağaç aslında problemden kurtulmuştur. Kökler saksı stresinden kurtulunca rahatça serpilirken daha fazla kök ve dal geliştirmeyi bir öncelik sayar. Fidan bahçeye dikildiği ilk yıl çiçek açıp meyve verse bile artık kökler rahatça serpilmeye başlar ve sonraki 2-3 yıl boyunca kendisini normal bir ağaca dönüştürme çabasına gireceğinden dolayı meyve vermeyecektir.
Peki saksıda niçin meyve veriyordu? Sebep kök stresi. Fidan kendisini olgun bir ağaç gibi hissediyordu. Dar alanda kökler özgürce serpilemez. Aynı zamanda kocaman dallar geliştiremez. Böyle olunca o fidan “ben her an ölebilirim bir an önce tohum vermeli, neslimi devam ettirmeliyim” moduna girmiştir. Ve bu sebeple çiçek açar, meyve verir. Elbette meyve sayısı az olur çünkü saksıda mini bir ağaçtır sadece.
Konum, mesafe ve şekillendirme
Meyve ağaçları uzun süre direkt güneş ışınlarına ihtiyaç duyarlar. Ağaçlar birbirlerine gölge etmemelidir. Ayrıca bir ağacın kendi dalları üst üste yoğun bir şekilde karman çorman gelişmemeli, o dallar birbirlerinin güneşini ve rüzgarını engellememelidir.
Meyve ağaçlarını dalları her yöne dağınık gelişecekleri şekilde budamalarla şekillendirin. Bu şekilde yapraklar mükemmel fotosentez yaparak meyvelerin hızlı büyümelerini, güzelce dolgunlaşmalarını sağlarlar. Hem de yaprak bitleri pek fazla barınamaz, tutunamazlar. Çünkü parazitler en çok fazla gölgeli yapraklarda ve dallarda birikir. Hava akımlarının azlığı da parazitlerin çabuk çoğalmalarına yarar. Üstelik o kadar yoğun dal ve yaprak yığınları arasına ilaçlamalar etki etmez.
Alan, çevre genişliği
Bir yere bir fidan dikecekseniz o fidanın 15-20 yıl sonra kaplayacağı alanı düşünmelisiniz. Dar bir alana her istediğiniz ağacı dikmeyin. Basit iki örnek: Bir incir fidanı çapı en az 5 metre olan bir daire alanın tam ortasında olacak. Yani fidanlar arasında 6 metre mesafe olsun. Bir şeftali ise, bunlar çok uzun ömürlü olmayıp çok da büyümeyeğini düşünerek, onun yarısı kadar bir alana ihtiyacı var diyebiliriz. Yani fidanları 2 veya 3 metre mesafe ile dikebiliriz. Diğer meyve ağaçları fidanlarını da bu örneklere göre kıyaslayın. Mesela üzüm bağlarında fidanlar arasında en az 2m mesafe olmalıdır. Goji bery fidanlarına ve bodur elmalara da aynı şekilde. Aslında bodur meyve ağaçlarının bodurlukları ya da dallarının çevreye dağılma uzunlukları türden türe değişir. Ne kadar büyüyeceklerini öğrenmeli ve mesafeyi ona göre ayarlamalısınız. Bazılarına 120cm mesafe bile yeterli olur.
Meyve ağacı fidanları iyice büyüyene kadar boş alanları değerlendirme
Mesela tam ergin boyutlarına gelmeden yıllar önce meyve vermeye başlayan ağaçlar olabiliyor. İncir, zeytin, liçi vesaire. Bunların fidanları daha yakın mesafelerle ekilebilir. Zamanla daha geniş yer kaplayıcı hale geldikçe aralarda bazı ağaçlar sökülür ve ağaçlar arasında sağlıklı mesafe oluşturulmuş olur. Ağaç sayısını azaltmak daha az ürün almak anlamına gelmez. Bilakis, dalları çevreye güzelce serpilmiş bir ağaç tek başına 3-4 ağaç kadar meyve verecektir. Yeter ki bakımlarını doğru yapın.
Niçin o kadar geniş yer gerekir?
Çünkü hava akımları şart. Yoksa sulamaların ve/veya yağmurların etkisiyle özellikle de ilkbahar aylarında hava akımları yetersizliğinden dolayı yoğun bir şekilde yaprak bitleri problemi olur. Bitlenmeleri hemen mantar hastalıkları takip eder. Bazen bitlenmeden önce külleme, pas gibi mantar hastalıkları baş gösterir. Her halükarda gereğinden fazla kimyasal ilaçlama yapmak şart olur. Yine aynı sebeplerden dolayı zeminde yabani otların yoğunlaşmalarına izin vermemek gerekiyor.
Duvarlara mesafe
Ağaçlar binalardan ve bahçe kenarı duvarlarından en az 2 metre uzakta olmalıdır. Ağaç türüne göre mesafe değişir. Mesela incirlerde duvarlara en az 4 metre mesafe iyidir (köklerinin çevreye vereceği zararı da hesap edin). Üzüm (asma) 1 metre, hatta yarım metre bile yeter ama hava akımlarını da düşünerek mesafeyi 2 metreden kısa tutmamak iyi olur (gerçi konuma ve şekillendirmelerinize göre durum değişir).
Meyveli dalların yerden yüksekliği
Dalların yerden yüksekliği pek sözü edilmeyen ama önemli faktörlerdendir. Toprağa yakınlık fazla neme maruz kalmaya, bu da hem bit vb parazitlerin hem de mantar hastalıklarının kolayca türemelerine yol açar. Sonuçta meyve verimi düşer. Veya meyve kalitesi çok kötü olur. Daha fazla ilaçlama yapmak zorunda kalırsınız.
Tek ağaçtan kalitece ve sayıca iyi bir meyve verimi dalların her yöne uzamış ve dallanıp budaklanmış olmasıyla mümkündür. Tabii diğer bakım şartlarını da hesaba katarsak. Ama dalların çevreye dağılmışlığını sağlarken zeminden yüksekliğini iyi ayarlamalıyız. 2 metre yüksekte olmaları çok iyi olur. Toprağa ne kadar yakın olurlarsa o kadar kötüdür. 4 metre ve daha fazla yükseklik ise meyve toplama işini fena halde zorlaştırır. İdeal yüksekliği ağacınızın türüne ve sizin imkanlarınıza göre belirlemelisiniz. Bazı ağaçlar (bodur cevizler bile dahil) o kadar kısa boylu tutulamaz, yaşlandıkça daha fazla uzarlar ve yapacak bir şey yok. Yani en başta nasıl şekillendireceğinizi çok iyi hesaplamak zorundasınız.
Üzüm bağlarının, nar bahçelerinin çoğunda meyvelerin yere çok yakın olduğunu görüyoruz. O tip yetiştiricilik hem bölge/yer özelliğine göre değişiyor hem de ilaçlama imkanlarına göre.. Ev bahçelerinde onları örnek almamak lazım. En iyisi üzümlerin bile meyvelerinin topraktan 2m yüksekte olmalarını sağlamaktır. Bu sayede hastalıklar ve parazitler daha az olacak, ilaçlamaları çok daha az yapmak zorunda kalacaksınız. Veya duruma göre hiçbir hastalık ve parazit olmayabilir. 2m kadar yerden yükseklik daima iyidir.
Derinlik ve eğim açısından toprak
Meyve ağaçları verimi için toprak ne kadar derin yapılı ise o kadar iyidir. Yani 1m derinlik olup daha aşağısı kayalık ise iyi değil. Yine de 1m derinlik hiç fena sayılmaz. Daha azı hiç iyi değil. Ne kadar derin toprak, o kadar iyi gelişen ağaçlar demektir.
Hafif yokuş, yamaç vb eğimli yerlere meyve ağaçları ekilecekse taraçalama yapmak gerekir. Yani merdiven basamakları gibi, meyilli araziyi uygun motorlu araçlarla düzenlettirmek zorundasınız. Bu sayede yağan yağmurlar boş yere akıp gitmeyecek, ağaçların köklerine ulaşacaktır. Sulamalarda ve gübrelemelerde de aynı şekilde fayda olur.
Diğer meseleler
Ağaçları dikeceğiniz yerin deniz seviyesine göre yükseltisi (rakım) nedir bilmeniz ve ona göre meyve ağacı çeşitlerini tercih etmeniz gerekir. Ayrıntılı bilgi için ⇒ Vernalizasyon, meyve ağaçlarının soğuklama ihtiyacı sayfasını mutlaka okuyun.
Ayrıca bilin ki her meyve ağacı her yıl aynı verimlilikte olmayabilir. ⇒ Periyodisite (yıldan yıla farklı meyve verimi) sayfasında gereken bilgi ve alabileceğiniz önlemler ayrıntılarıyla yazılıdır.
Çok teşekkür ediyorum.
Merhaba, zeytin fidanı için de yukarıdaki bilgiler geçerli mi acaba?
***
Evet. Hatta bu bilgileri her meyve ağacı türüne genelleyemesek bile, zeytinler için aynen uygundur.
teşekkürler🌷