Bilimsel adındaki pseudoacacia kelimesi ‘yalancı akasya’ anlamına geliyor ve Robinia cinsinin hangi türü olduğunu belirtiyor. Baklagiller (Fabaceae) familyasındandır. Ana vatanı Kuzey Amerika kıtasıdır. Avrupa’ya ilkin 1636 yılında İngiltere’ye getirilmiş ve sonra her yere yayılmış. Eski İstanbul’un yaygın, klasik, nostaljik ağaçlarındandır.
Özellikleri
Robinia pseudoacacia kışın yapraklarını döken, dik ve güçlü gelişen ve iyi gölge veren güzel bir ağaçtır. Boyu 10m ile 30m arasında değişir. Genç fidanken dalları dikenlidir. Yaşlandıkça gövde kalınlaşır ve çapı 1m’ye varır. Ama bu kadar kalınlaşması çok uzun yıllar sürer (en az 50 yıl gibi). Gövde parçalı parçalı ölü dış kabuk tabakalarıyla kaplıdır. Çok sert ve sağlamdırlar. Dökülmezler. Gövde yıldan yıla genişledikçe kabuklar da aralardan yeni kabuk oluşumlarıyla yerlerinde kalır.
Yaprakları tek sap üzerinde sağlı sollu sıralanmış pekçok yaprakçıklardan oluşur. Yapraklarının üst yüzeyi iç açıcı güzellikte tatlı bir yeşil tonunda, alt tarafları ise biraz açık yeşil, hafifçe gümüşi yeşil gibi tondadır.
İlkbaharda yeni filiz dallar birkaç santim uzayınca uçlarından tomurcuk verir. Bu şekilde önce dal ve yapraklar iyice gelişir. Sonra tomurcuklar da gelişimini tamamlar ve çiçek açarlar. Akasya çiçekleri salkımlar halde, beyaz ve hoş kokuludur. Fakat sadece ilkbaharda çiçek açar.
Kış soğuklarına en fazla -30C dereceye kadar dayanır.
Kullanım
- Akasya tahtası sert ve dayanıklıdır. Çürümeye karşı dirençlidir. Parke, çit ve küçük tahta bot yapımına elverişlidir. Mobilyacılıkta değerlidir.
- Yakacak odun olarak yüksek kalitelidir.
- Park ve bahçelerde süs ağacı olarak kullanılır.
- Çok iyi bir erozyon önleyici bitkidir.
- Kahve tarımı yapılan yerlerde kahve ağaçlarıyla akasya ağaçları karışık dikilir. Çünkü akasyalar kahveleri güneşin fazlasından korur ve toprağa azot kazandırarak toprağın besleyiciliğini arttırır.
- Çiçeklerinden reçel yaparlar.
Yetiştirme, fidan dikimi
Akasya fidanını mutlaka güneşli yere dikin ve ilk yıl yaz boyunca susuz bırakmayın. İkinci yıl ara sıra sulasanız iyi olur. Daha sonra farketmez. Ama eğer hızlı büyümesini istiyorsanız yaz aylarında sürekli susuz bırakmayın.
Fidanınız uzadıkça yan dallarını budayın. Daima tepede birkaç dal olsun. Yükseldikçe en alt yan dallarını budayın. İstediğiniz boya geldikten sonra bir daha budama istemez. Kendi kendine düzenli bir şekilde gelişmeye devam eder. Artık hiç sulama istemez.
Akasya fidanı üretimi
Tohumdan kolaylıkla yetişir. Ama köklerinin sürgünleriyle veya çelikle de fidan üretimi hiç zor değildir. Mesela yetişkin akasya ağaçlarının herhangi bir etkiyle bir kısım kökleri toprak dışına çıkarsa (ama ağaçla bağlantısı kesilmemiş olarak) mutlaka filizlenirler ve üzerlerinde akasya fidanları hızlıca yükselmeye başlar. Bunları sonbahar sonu ile kış sonu arasında ayırarak yeni fidanlarını elde etmiş olursunuz. Akasya köklerinin bu özelliği kesindir.
Çelikle üretimi ⇒ olgun dallarından, kış başında yapmalısınız.
⇒ kök çeliği yöntemi de gayet uygundur. Zamanı sonbahar sonu ve kış başıdır.
Kardeşimin ve annemin mezarı için çelik aldım tutmadı. Mart başıydı ve yaprak çıkmamıştı daha. Ne zaman çelik alınır?
***
Kasım, aralık aylarında deneyin. Ama düz dallar olmaz. Dalın dip kısmı kalın-şişman olacak. Ağacın dibinden veya dibe yakın yerlerden kökten çıkan dallar daha uygundur. Daha garantili.
Akasya ağacımızın gövde kabuğu soyuluyor. Ne yapabiliriz?
***
Görmeden bilmeden bir şey diyemem. Belki de doğal özelliğidir. Çevremde farklı farklı akasyalar görüyorum. Klasik gerçek akasyalarda dış kabuk parça parça kuru odun gibidir ama burada bazılarının gövdesinde dış kabuk olması gerektiği gibi değil. Sizinki ise, hangi çeşittense belki doğal özelliği dış kabuğunu yeniliyor olabilir.