Basur, hemoroid

Basur nasıl bir hastalıktır?

Hemoroit hastalığına halk dilinde basur diyoruz. Hatta hemoroid dışında makatta ağrı, kanama, yırtılma ve yaralanma gibi her hastalığa yanlış da olsa genel anlamda basur deriz. Katlanması zor ağrı ve sancı yapıyor. Hele tuvalete büyük ihtiyaç için gitmek tam bir işkence. O acılara katlanmak çok zor. Büyük ızdırap.

Basur nedir sorusunun kısa cevabı tuvalette büyük ihtiyacı giderirken (katı dışkı çıkarırken) tahammül edilemeyecek şekilde acımalar ve sancılar olması durumudur. Makatta (anüste) kanama da olur. Basur veya hemoroid hakkında öncelikle söylemek gereken ve hatta daha önemli bir konu şudur: Probleminiz sadece basur ise şanslısınız. Yani makattan ara sıra kan gelmesi kolon kanseri kaynaklı da olabilir. Hiç vakit kaybetmeden hastaneye gidip gereken tahlilleri yaptırmalısınız. Esas problem basur değil de kolon kanseri ise ve vaktinde yani henüz başlangıç aşamasında tedavi olmazsanız ölene kadar karnınızdan çıkan bir hortum ve karnınıza bağlı olup her gün boşaltmak gereken bir dışkılama torbası ile yaşamaya mahkum olursunuz.

Basur ağrı ve sancılarından kurtulmak

Acılar çok eziyet verici, çok can yakıcı. Tedaviyi hiç düşünmeden önce öncelikle acıdan kurtulmanın çaresini ararız. Bu gayet basit ve kolay. Bir eczaneye gidip basur kremi alın. Kullanır kullanmaz acılarınız son bulur. Günde iki defa kullanmak yeter. Pek etkisi olmazsa canınızı sıkmayın. Daha aşağıdaki tavsiyelerimle birkaç günde kurtulursunuz. Yani bu hastalığın yüksek azaplı devresi sadece birkaç basit şeyi yerine getirmekle iki, üç veya en fazla dört gün sürer.

Birkaç günde hemoroit iyileşme süreci

Birkaç gün içinde acılardan kurtulmanın ve bir daha tekrarlamamasının yolları aşağıda. Dikkatle okuyup gerekeni yapın. Neler yazmışsam hepsi önemlidir.

Hemoroit acılarını çabuk atlatmanız için ilk gün hedefiniz bağırsakları aktifleştirmek olmalı. Tam iyileşene kadar her 12 saat içinde en az 1 defa büyük tuvalete çıkmanız şart. Böylece hem katı dışkılama esnasında acılar daha az olur. Çünkü katı dışkı yumuşak ve ince gelecektir. Yine de acı fazla oluyorsa basur kremi kullanın. Tuvalet ihtiyacınız geldiğinde vakit kaybetmeden tuvalete gideceksiniz. Basur merhemi kullanmıyorsanız: Sıcak su ile ıslattığınız tuvalet kağıdını makat anüs bölgesine pansuman yapıyor gibi hafifçe bastırın. Belki yarım dakika sıcak su ile pansumana devam etmek basur sorunu olan bölgede kasların ve damarların gevşemesini sağlar. Böylece dışkı daha acısız dışarı çıkar.

İlk günlerde yapılacaklar

Dayanılmaz basur acıları içinde iken sulu, sütlü şeyler yemelisiniz. Sebze yemeklerine büyük ağırlık verin. Meyve ve sebze yemeyi elinizden geldiğince arttırın. Bugünlerde ekmek, bisküvi ve kurabiye yemeyi en aza indirin (kepekli bile olsalar).

İlk günlerde iç yağı (hayvan yağı veya kuyruk yağı) kullanılmış yemeklerden yemeyin. Kahve beyazlatıcısı kesinlikle kullanmayın. Bu ikisi bağırsak hareketlerini yavaşlatır. Neredeyse durdurur.

Basur sancıları çektiğiniz ilk günlerde kuru incir, kuru kayısı ve kuru üzüm dışında hiçbir kuruyemiş yememelisiniz.

Günde bir yemek kaşığı saf balıkyağı içmek basurlu hastalarda tahrip olmuş olan dokuların müthiş bir hızla yenileşmesini, onarılmasını sağlar. Yaraları kısa bir sürede iyileştirir. Tüm organların çalışmasını aktifleştirir ve güçlendirir.

Elinizden geldiğince farklı hareketlerde bulunun. Bol bol yürüş yapmaya çalışın. Masa başı işte çalışıyorsanız sık sık kalkıp dolaşın. İşinizi bazen ayakta yapın.

Kalıcı basur iyileşmesi bağırsakların canlanıp sürekli hareket etmesine bağlıdır

Sağlıksız bağırsaklar içerisi dolu bile olsa onları gerektiği zaman dışarı atmaz. Geciktirir. Dışkının yol alıp dışarı atılması yavaş gider. Bu sırada içeride fazla birikmeler olur. Bu gizli kabızlıktır. Kabızlığı illa günlerce büyük tuvalet ihtiyacı gidermemek gibi düşünmeyin ve yanılmayın. Daima günde bir defa büyük tuvalet ihtiyacı gideriyorsanız bu bile tam sağlıklı değil. İki defa, bazen günde üç defa olması gerekir ki sağlıklı durum budur. Haftalık bir ortalama ile, günde bir defadan aşağı inmiyorsa bağırsakların çalışma sağlığı yerindedir. Haftalık ortalaması günde birin altında ise kabızlık sorununuz var ver sağlığınız çok ciddi tehlike altında demektir. Bu sebeplerden dolayı başınıza gelecek hastalıkların en masumu basurdur (hemoroid). Basur olmasanız bile kolon kanserine yakalanma riski altındasınız.

Basur kesin tedavisi

Bakınız basur olan bir insan tedavi olup iyileştikten sonra (hatta basur memelerini aldırma ameliyatı tedavisinden sonra).. Birkaç hafta veya birkaç ay sonra tekrar aynı sorunu yaşayacaktır. Sebep olarak bünye yatkın diyebilirsiniz, veya bağırsaklar iyice tembelleşmiş diyebilirsiniz. Hayır, yanılıyorsunuz. Esas problem sizin alışkanlıklarınızda.

Yeme içme alışkanlığınızı tamamen değiştirin

Basurdan çektiğimiz sıkıntılardan alacağımız ders sindirim sistemimizi nasıl mahvettiğimizi idrak etmemize ve bundan sonra sağlığımızı hiçbir şekilde riske atmamak için ne gibi tedbirler alacağımıza yönelik olmalıdır. İşte gerçek basur tedavisi budur. Aksi takdirde sürekli bir kısır döngüde kalacak, birkaç ayda bir basur acılarıyla kıvranacaksınız.

1- Sabah kalktığınızda ilk işiniz iki bardak su içmek olsun.

Sadece basura karşı değil her şeye iyi gelir. Mesela bütün gün hiç başınız ağrımaz. Ama gün içinde ara sıra bir bardak su içmeyi de ayrıca alışkanlık edinmek zorundasınız.

2- sebze meyve yeme alışkanlığınız olsun

Gün içinde yediğiniz sebze yemekleri, meyveler ve salatalar kesinlikle hamur işi yiyeceklerden ve etli yemeklerden fazla olmalı. Artık bunu ömür boyunca hayati önem taşıyan bir alışkanlık haline getirin. Bunu yapmadığınız sürece ekmeği azaltmak, kepekli ekmek yemek, lifli bisküviler yemek basur olmanızı engelleyemez.

3- Ekmek yemeyi elinizden geldiğince en az miktarda tutun

Yemeklerin yanısıra ekmekten daha fazla çiğ sebze yemeyi alışkanlık haline getirmelisiniz. Bu zaten özellikle Balkanlar ve Ege Türklerinde yaygın bir adetti. Böyle sağlıklı adetlerimizi sürdürmeliyiz. Yemeğin yanı sıra çiğ olarak yeşil soğan, marul, pırasa, lahana, brokoli gibi şeyler yenebilir. Kaynar suda yumuşatılıp sirke, tuz ve baharatlarla lezzetlendirilmiş lahana-brokoli ve benzeri sebzeler yenebilir. Turşu yenebilir. Yeter ki bunlardan bol bol yeyin. Yemeklerin yanında ekmekten daha fazla bunlardan yemek zorundayız ki sağlığımız tehlikeye düşmesin.

4- Zeytinyağı olmazsa olmaz ciddi ihtiyaçlarımızdandır

Yemeklerinizde ve salatalarınızda saf sızma zeytinyağı kullanın. Bünyemizin önemli ihtiyacıdır. Sadece ana stünde olan maddeleri bile içeriyor.

5- Çay ve kahveyi azaltın

Bunlar yüzünden meyvelere sebzelere istek kalmıyor. Evinizde ya da işyerinizde meysim meyveleri, hatta domates ve hıyar gibi çiğ yenecek sebzeler bulundurup ikide birde çaya kahveye saldırmaktansa bunlardan atıştırın. Çayı da kahveyi de gün içinde en aza indirin. Özellikle çayı kahveyi şekersiz içemeyen kişiler aslında şeker bağımlısı olmuştur. Sağlıkları büsbütün tehlike altındadır. Meyveler sayesinde hem şekeri doğal şeklinde alırsınız hem de meyvelerin içerdiği lifler sindirim sisteminizi aktifleştirir. Tekrar basur olma riskini en aza indirirsiniz hatta sıfırlarsınız.

6- Hazır kahveyi hayatınızdan çıkarın

Nefcafe ve benzeri hazır kahveleri kesinlikle ebediyen hayatınızdan çıkarmak zorundasınız. Hazır kahveler ( çok sevilip sık sık içilmesiyle) damar sistemlerine zararı verir. Dolayısıyla basur yani hemoroid tetikleyicilerindendir. Kahve beyazlatıcıların zararları ise saymakla bitmez. Bunların yerine kahve ihtiyacınızı sadece Türk kahvesi ile sınırlandırın. Her gün düzenli içerseniz (sabah ve ikindide) kabızlık sorununuzdan ebediyen kurtulmanızda büyük yardımı olur. Türk kahvesinin sindirim sistemimize faydası, kahve çekirdeklerinin sadece öğütülmesindendir, yani liflerinden arındırılmamış olmasından kaynaklanır. Yoğun liflidir (telvesinden anlaşıldığı gibi).

Basurun değeri ve önemi

Basur veya hemoroid hastalığı kimsenin ciddiye almadığı hatta farkına bile varmadığı sindirim sistemi bozukluklarının giderilmesi için insanlara verilen bir ödüldür aslında. Çünkü sindirim sistemi sağlıklı olursa bütün vücut sağlıklı olur. İşte basur böyle bir ödüldür. Bu ödüle değer vermemek, gerekenleri yapmamak başta kanser olmak üzere birbirinden kötü hastalıkları çağırmak anlamına gelir.