Bitkiler aleminde en üstten aşağı doğru Bölüm, Sınıf, Takım, Familya, Alt familya, Cins, Tür (ve Tür ile ilgili olarak Varyete, Kültivar, Hibrit) gruplamasında, bizim gibi hobi derecesinde ya da sadece ticari üretim ve satış amacıyla bitkilerle uğraşanlar için fazla ayrıntıya gerek yok. Bizim mutlaka bilmemiz gerekenler özellikle Familya, Cins ve Tür’dür. Önce Tür’den başlayarak yukarı doğru Familya’ya kadar tek tek neyin ne olduğuna bakalım. Tüm bu açıklamalardan sonra Varyete, Kültivar ve Hibrit açıklamaları daha aşağıda.
Tür (Species)
Bir grup bitkinin hemen hemen tıpatıp gibi aynı özellikleri taşımaları, genetik özellikleri birçok bakımdan büyük benzerlik göstermesi, aynı sayıda kromozom sayısına sahip olmaları, dişi – erkek bireylerinin çiftleşmelerinde yine aynı özelliklerde yavrular meydana gelmesi ve böylece nesillerinin aynı özelliklerde devam etmesi şartlarının hepsi tamamsa bu gruba tür denir. Bir “tür” eşsizdir, tektir. İnsan bir türdür. Birkaç ırka ayrılır (beyazlar, zenciler vs). Aynen bunun gibi, herhangi bir bitki türü de ufak tefek farklılıklarla varyetelere ve formlara ayrılır.
Türlere isim verme
Bitkiler aleminde sınıflama çalışmalarında herhangi bir bitki türünün bilimsel adı daima cins adı ile birliktedir. Önce cins adı her durumda baş harfi büyük olarak yazılır. Sonra tür adı baş harfi küçük olarak yazılır. Örneğin Ficus cinsine ait olan incir ağacının “tür” olarak adı şöyledir: Ficus carica..
Cins (Genus)
Türleri içine alan gruplama. Örneğin kauçuk ağacı (Ficus elastica türü) ile incir ağacı (Ficus carica türü) aynı cinsten (Ficus cinsi) iki ayrı türdür. Aynı cinsten olan türler arasında çiçek ve meyve verme özellikleri arasında çok büyük benzerlikler vardır. Benzerlikler dal ve ve yaprak özelliklerinde bazen olur bazen olmaz. Genetik açıdan benzerlikler önemlidir ve bu benzerlikleri genellikle çiçek ve meyve-tohum verme özelliklerinde görürüz.
Familya (Family)
Cinsleri içine alan daha geniş gruplama şekli. Örnek olarak Moraceae (Dutgiller) familyasını ele alalım: Bu familyadan dut ile incir farklı cinslerdendir (dut türleri Morus cinsine, incir türü Ficus cinsine mensuptur). Görünüm açısından aralarından pek bir benzerlik göremeyiz. Ancak genetik açıdan aralarında yakın benzerlik vardır. Çiçek açma ve tohum oluşum şekilleri bize göre alakasız gibi olsa da bir hayli yakın özellikler taşırlar.
Bitkiler aleminde sınıflama çalışmalarında Familya ile Cins sınıflamaları arasında Familya’nın altında, Cins’in üzerinde her tür bitkide adı geçmeyen Alt familya ve Oymak (kabile) sınıflamaları bazen oluyor. Aşağıda alt familya ve oymak hakkında verdiğim örnekler gerçekte olduğu gibi olmayabilir ama niçin bu tip sınıflamalara ihtiyaç olduğunu aydınlatması açısından uygun örneklerdir.
Alt familya
Bir familyanın içerdiği cinslerin arasında fazlaca farklılıklar varsa o farklılıklara sahip cinsleri gruplamak için bir terimdir. Örneğin aynı familyadan birkaç cinse ait türler yumrulu, birkaç cinse ait türler kazık köklü, birkaçı da saçak köklü oluyorsa bu farklılıklarından dolayı o cinsleri ayrı alt familyalardan diye sınıflarlar.
Oymak (kabile)
Alt familyada olduğu gibi aynı familyaya mensup cinsler arasında ayırt edici bir gruplamadır. Oymak grubu genellikle direkt familyaya değil alt familyaya bağlıdır. Yine köklerden bahsedecek olursak: Diyelim ki bir alt familyada o familyanın kazık köklü cinsleri toplanmış.. Ve diyelim ki bu kazık köklü cinslerden bazılarında türler birkaçı bir arada çiçekler açıyor, bazı cinslerden türler ise tek tek çiçekler açıyor… İşte bu her iki grup cinsleri ayrı oymaklardan olarak sınıflarlar.
Alt oymak
Bir familyanın alt familyalara, bir alt familyanın oymaklara ayrıldığı gibi onlara benzer bir gruplamadır ve önemi daha az ayrıntılarla yapılan gruplamalardır.
Diğer sınıflamalar
Yukarıda ana sınıflamalardan Familya, Cins ve tür nedir anladınız. En küçük ana doğal birim Tür’dür. Bunlardan başka, küçük ayrıntı gibi olan ama bizim bilmemiz önemli olan birkaç terimi aşağıda inceleyelim.
1- Tür’ün sadece kendisi ile ilgili olanlar
Alt tür
Bir türün bir tane alt türü olması Bilim’de kabul görmüyor. Birden fazla sayıda alt tür varsa o zaman her birine o türün alt türleri diye ayrı ayrı isim verirler. Botani’de bazen alt tür ile varyete birbirine karıştırılır. Bu biraz da botanistlerin tercihine göre olur. Aslında sadece bir tane ise ona varyete derler. Ama birden fazla ise ve bilimsel açıdan ciddi farklılıkları var ise onları ayrı ayrı alt türler olarak sınıflarlar. Önemsiz farklılıklar alt tür değil ya varyete ya da formdur.
Varyete
Bir türün farklı coğrafyada biraz farklı özelliklere sahip olanları o türün varyeteleridir. Farklılık sadece görünüştedir (fenotip) ama yine de genlerden ileri gelir. Örneğin lahana bitkisinin yabani veya has türü (Brassica oleracea) farklı coğrafyalarda bildiğimiz çeşitli lahanalar ve karnabaharlar gibi farklı özellikler kazanmış yani böylece yabani lahana bitkisinin varyeteleri oluşmuştur. Günümüzde bazıları temel varyeteler olarak kalmışken bazılarını özel melezleme çalışmalarıyla daha da farklılaştırarak onların birçok kültivarlarını türetmişler. Örneğin brokoli ve renkli karnabaharlar varyetelerden ortaya çıkmış kültivarlardır.
Varyetelere bilimsel ad vermede önce tür adı yazılır. Sonra varyete kısaltılmış olarak var. diye yazılıp ardından varyetenin ne olduğunu belirleyen kelime getirilir. Lahana bitkilerinden bir varyete olan karnabaharın bilimsel adı Brassica oleracea var. botrytis şeklinde yazılır.
Form
Bir türün çok az farkla değişik çeşitlerine denir. Çiçek rengi ve yaprak şeklindeki ufak tefek farklılıklar gibi. Fakat Türkçede bitkiler hakkında bilgi verirken form kelimesi alakasız anlamda kullanırız. Örneğin “Asma tarzı yetişen acem borusu, mor salkım ve begonvil türlerine küçük bir ağaç formu verilebilir” derken bu cümlede kullandığımız form sözcüğü sadece elimizle, budamalarla verdiğimiz şekil anlamındadır. Buradaki konu ile ilgili değildir.
Kültivar
Tür’ün genlerinde oluşan küçük farklılaşmalarla o türün kültivarları ortaya çıkar. Farklılıklar doğada kendiliğinden de oluyor. Mutasyonlar, genlerde kendiliğinden olan değişimler vesaire.. Ayrıca türler arası doğal melezleşmelerin birkaç nesil devam etmesi sonucu bir türün farklı bir çeşidi gibi kalıcı özellikli kültivarları oluşabilir. İnsanlar ise özel yöntemlerle türlerden kültivarlar oluşturur. Amaç dayanıklılık, uyum, güzellik ve küçük, kompakt çeşitler oluşturmak vesaire. Endüstri bitkilerinde ise daha verimli ürün veren ve farklı şartlara daha iyi uyum gösteren yeni tipler oluşturmak amacıyla yeni kültivarlar elde etmeye çalışırlar.
Dikkat: Bitkilerle ilgili sektörlerde hibrit yerine kültivar, kültivar yerine hibrit denmesi yaygın hatalardandır. Gerçi bu hatalar sebepsiz değildir. Zira kültivarları da hibritlerı de çok benzer melezleme çalışmalarıyla elde ederler.
Kültivarlara isim verme:
Bilim’e uygun isim vermede bir Tür’ün esas bilimsel adının yanına kültivar adını eklerler. Doğrusu budur. Örnek: Kanarya gülü dediğimiz bitkinin bilimsel adı: Kerria japonica. Bunun katmerli çiçek açan kültivarı: Kerria japonica ‘Pleniflora’..
2- Hibrit
Türkçesi melez demektir. Hayvanlarda aynı cinsin farklı türleri arasında oluşan melez nesiller kısır olur. Çiftleşirlerse dişi hamile kalmaz. Bitkilerde ise melezleşmeden doğan yeni bitkilerin bazıları kısır bazıları değildir. Bu arada, konumuzun hayvanlarla ilgili olmadığını, sadece bitkiler aleminde sınıflama çalışmaları hakkında olduğunu hatırlatayım.
İnsanların özel geliştirdiği hibritler ikiye gruptur:
a) Tek nesillik hibrit
Farklı türlerden oluşmuş yeni hibrit nesil bitkilerin değerli özellikleri vardır. Bu sebeple üzerlerinde çalışmış ve elde etmişlerdir. Yüksek kaliteli özellik sadece bu tek nesilde geçerlidir. Bunlar ya zaten kısırdır tohum vermezler ya da kısır olmasalar bile bunların tohumlarından oluşacak sonraki nesillerde aynı üstün kalite devam etmez. Bu yüzden sürekli yeniden türetirler. Yeniden türetme işleri ilk başta olduğu gibi farklı türler arasında melezleme yolu iledir. Ya da çok daha kolayı, eşeysiz üreme yolu ile çoğaltmaktır. Yani çelikle üretim, aşı ile üretim ve doku kültürü ile üretim yollarından hangisi uygun ise.
b) Kalıcı hibrit
Kısır olmayan bazı hibritlerin verdiği tohumlardan gelişen bitkiler tohumdan tohuma nesilden nesile değişmez. Sonraki nesilllerde hiçbir farklılaşma olmaz. Adeta yepyeni bir tür ortaya çıkmıştır. Nesilden nesile melez özellik aynen devam eder. Bu şekilde ortaya çıkmış bir tür hercai menekşedir. Aslında (bilimsel olarak) tür değil hibrittir. Fakat yine de gerçek doğal türlerden farksızdır. Çünkü doğal bir tür gibi tohum verme yoluyla nesilden nesile bozulmadan özelliklerini devam ettiriyor. Hercai menekşeyi bazı botanistler hibrit olarak kabul etmezler. Zira doğal bir tür gibi sabit olarak özellikler nesilden nesile devam ediyor. Oluşmasında rol oynayan en önemli tür olan Viola tricolor’un bir varyetesi olarak kabul ederler. Bu bağlamda adını Viola tricolor var. hortensis şeklinde yazarlar. Ama hibrit olarak kabul edenler daha çoktur.
Hibrit bitkilere bilimsel isim vermede Tür ismi hiç kullanılmaz. Cins ismi mutlaka kullanılır. Cins isminin yanına yeni bitkinin adı olacak kelime × işaretiyle beraber konur. Hercai menekşenin adı bu hibritin oluşturulmasına katkıda bulunanlardan bir botaniste (Veit Brecher Wittrock) ithaf olması amacıyla Viola × Wittrockiana şeklinde uygun görmüşler. Hibritlere hep bu şekilde isim verirler. Cins adı esastır. Sonra × işareti ve sonra da hibriti temsil edecek diğer kelime..
Hibrit ile ilgili ek bilgi
Hayvanlar aleminde hibritler aynı cinsin farklı türleri arasındaki çiftleşmelerden doğan melez hayvanlardır. Türler farklıdır ama aynı cinstendirler. Bitkilerde ise sınır daha geniştir. Aynı familya içerisinde olmak şartı ile farklı cinsler arasında bile bazı türler birbirleriyle melezleşebiliyor ve böylece farklı cinsler karışımı hibrit bir bitki ortaya çıkabiliyor.
Bitkiler aleminde sınıflama hakkında son söz
Konu biraz karışık gibi görünse de açıklamaları elimden geldiğince kısa tutmaya çalıştım. Ayrıca, başta dediğim gibi konuyu sadece Familya, cins ve tür kapsamında ele aldım. Familyanın yukarısındaki sınıflamaları ele almadım. Çünkü onlar zaten (bence) çok net ve çok kesin sınıflamalar değil ve herkesi ilgilendirmez. Belki çok daha derin evrim meseleleri açısından önemi vardır.
Yabani türler kullanım potansiyeli olan türler olarak kaç sınıfa ayrılır her sınıfı detaylı açıklayınız.
***
Buradaki sınıflandırma meselesi sizin ihtiyacınız olan konu ile alakalı değil. Ayrı bir sayfada detaylı olarak ele alınabilecek değerli bir konu. Şimdilik maalesef vaktim yok. İleri bir tarihte yazmak isterim.
Marketten aldığım karpuzun çekirdeğini eksem meyve alır mıyım? Yani sadece aynı özellikleri mi taşımaz yoksa hiç meyve vermez mi?
***
Belki tamamıyla aynı özellikte olmayabilir ama kesinlikle meyve verir. Kaç defa denemişimdir. Sorunsuz bildiğiniz karpuzlar oluşuyor.
Bitkilerin bilimsel isimlerinin Önemini örnekler vererek nasıl açıklayabiliriz?
***
Önce örneğe değinelim: Dutgiller familyasından Ficus cinsinin pekçok tür var. Çok iyi tanıdığımız iki ayrı tür şunlar: İncir ağacı ve salonlardaki kauçuk bitkisi. Her bir bitki türünün bilimsel adında iki kelime var. İlki genel cins adıdır. İkincisi tür adıdır. İncir ve kauçuk bitkilerinin bilimsel adları bu kurala göre şöyle yazılır: İncir Ficus carica ve kauçuk Ficus elastica. Bilimsel adlar yazılırken ilk isim (cins adı) baş harfi daima büyük harfle, ikinci isim (tür adı) daima baş harfi küçük harfle yazılır. Bu şekilde dünyadaki yüz binlerce bitki türlerinin her biri kesinlikle farklı isimler taşırlar. İnsanların adı ve soyadına benzetirsek: Bitkilerde asla aynı ad-soyada sahip türler yoktur. Her birinin bilimsel adı eşsizdir, tektir. Daima iki kelime birden yazılır. Bir türün dünyanın her yerinde hatta bir ülkenin farklı yerlerinde birçok yöresel adları var. Hatta bir isim alakasız bitkilere dahi verilir. Örneğin koyun gözü çiçeği alakasız üç dört bitkiye ve yabani ota verilir. Ama bilimsel adlar öyle değil. Bilimsel adlar sayesinde bitki türlerini birbirleriyle karıştırmayız, bir bitkinin ne olduğunu kesin ve net anlarız.
Hibrit olan bir bitkiyi başka kök salmış bir gövdeye (aynı bitki veya aynı ırk) aşılasam bu 3-4 tekrarlama içinde bitkinin ağır alan gene geri döner mi?
***
Hayır hiçbir şey değişmez.