Hippophae rhamnoides

Yabani iğde (Hippophae rhamnoides) bitki türü turuncu/sarı meyveli, grimsi açık yeşil yapraklı çalı tipinde olup meyveleri süper gıdalardandır.

Yabani iğde Hippophae rhamnoides bitki türü turuncu/sarı meyveli, mavimsi grimsi açık yeşil yapraklı büyük çalı tipinde olup meyveleri süper gıdalardandır.

Hippophae rhamnoides çalılarının meyveleri süper gıda kalitesine sahiptir. Türkiye’de yabani iğde ve çıçırgan gibi isimleri var. Bazı ülkelerde deniz iğdesi derler. İğdegiller (Elaeagnaceae) familyasındandır.

Önemi

İki ayrı önemi var. Biri meyvelerinin inanılmaz derecede olağanüstü faydalı olması. Bu konuya girmiyorum. Başka kaynaklardan araştırabilirsiniz. Diğer önemine gelince, o ise “günümüzde” mutlaka değerlendirilmesi gereken çok büyük bir fırsattır:

İklim değişikliği, ilim krizleri nedeniyle yeni tarım bitkileri arayışları var. Çok yakın bir gelecekte kuraklığa uyumlu tarım bitkileri fazlasıyla değerli olacak. Bunlardan biri, belki en önemlilerinden biri Hippophae çalılarıdır. Bu sayfada konu ettiğim doğal-yabani türü değil, gerçi meyve şifasında hiçbir eksiklik yok ama, Rusların geliştirdiği bir varyetesi: dikensiz olması, meyvelerinin kolay hasat edilmesi ve daha iri meyveli olması sebebiyle.. ve belki daha da önemlisi kuraklığa uyumlu olmasıyla bazı Akdeniz ülkelerinde, özellikle de yangınlardan ve sellerden mahvolmuş arazilerde büyük bir umutla yetiştiriciliğine başlanmıştır.

Meyveleri çok yönlü şifalı ve sağlığa çok yönlü olarak faydalıdır: Besleyici, iyileştirici, zehirlenme önleyici gibi. Süper gıdalardandır. Hippophae adı Yunancadan gelir (at parlatıcısı demektir). Büyük İskender efsanevi atını bu bitkinin meyveleriyle beslermiş. Ve  atların derisine parlaklık vermesi için de kullanılıyormuş. Hatta ordusu da bu meyvelerden sağlık ve güç kazanırmış ki hiç de mantıksız değil.

Bu bitki her şeyiyle doğa dostudur. Akdeniz bölgesinin ve Ege’nin çöl gibi olan kısımlarında (ama yüksek rakım yerlerde) gayet güzel yetişir ve birçok canlıya hem yuva hem gıda olur. Aşırı yoğunlukta köklenme yaptığı için toprak koruyucu ve erozyon önleyicidir. Dahası, baklagillerden olmadığı halde kökleri onlar gibi toprağa azot elementi kazandırır. Böylece toprağın verimini arttırma özelliği de taşıyor.

Tarım açısından ticari uygunluktaki çeşitleri

Meyve verimi, meyve kalitesi ve ürün toplamada meyvelerin dallara sıkıca yapışık olmaması kolaylığı itibarıyla, Rusların geliştirdiği varyeteler tercih edilirse çok daha iyi olur. Üstelik bunlar dikensizdir. Yunanistan’da eski doğal tipleri değil Rusların geliştirdiği varyeteler, meyve verimi yüksek kalitesi ile birlikte kuzey Yunanistan (Makedonya bölgesi) iklimine tam uyumlu olmaları sebebiyle “bugünlerde” çok büyük umutlarla yetiştiriliyor. Son yıllardaki büyük yangın ve sel felaketlerinde tamamıyla mahvolmuş tarım azarileri için çok büyük bir umut oldu. Bulgaristan’da da gayet verimli yetişiyor. İtalya’nın bazı yerlerinde yetiştiriciliği yapılmaktadır.

İklim uyumu

Ana vatanın Asya ve Avrupa’nın kuzey kesimleridir. Kış soğuklarına neredeyse -45C dereceye kadar dayanır. Çeşitli Hippophae türlerinin yetiştiriciliği Rusya’da, Çin’de ve bazı Asya ülkelerinde yaygındır. Ayrıca ABD’de özellikle iç kesimlerde, Kanada’da, Bulgaristan’da, Yunanistan’ın kuzeyinde ve İtalya’nın bazı yerlerinde ticari yetiştiriciliği yapılır.

Burada konumuz olan Hippophae rhamnoides ise yine aynı derecede soğuğa dayandığı gibi, yaz mevsimi tam kurak geçen Akdeniz iklimine (ama biraz yüksek rakım yerlerine) tam uyumludur. Hiç bakımsız olarak gayet verimli gelişim gösterir. Gerçi diğer türleri de aynı uyumluluğu gösterirler.

Kısaca, Akdeniz iklimine uyumlu olması ancak “yaz boyunca gece serinliği” mümkün olan ve kışın da ona göre kıyı kesimlerinden daha fazla soğuk olan yerlerde olması şartıyladır. Aslında karasal iklim daha elverişlidir. Türkiye’de Marmara bölgesinin hemen hemen tamamı, Ege’nin ve Akdeniz’in sahil kesimlerinden uzak yerleri ve İç Anadolu bölgesinin tamamı gayet uygundur. Yani susuz tarım açısından değerlendirilecek yerleri hesaba katarsak. Yoksa tüm Karadeniz bölgelerinde de gayet iyi, verimli yetişir.

Hippophae rhamnoides  yetiştiriciliği yapacaksanız

Dikenli ve sık dallı çalılardır. Ayrıca sürekli yeni yeni dip sürgünleri verirler. Boyları ortalama 1,5 – 2 metre civarlarında olmasına rağmen yerine göre 6 metre büyümeleri mümkündür. Yani orta boy çalı, büyük çalı ve küçük ağaç biçimlerinde bitkilerdir. Fidanları 3 metre aralıklarla ekmelisiniz. Fidan üretimi tohumla kolaydır. 3 veya 4 yılda çiçek açıp meyve verirler. Fakat ne yazık ki her bir fidan ya dişidir ya da erkektir. Ve çiçek açmadıkça cinsiyetlerini anlayamazsınız. Bu durumda, tohumdan yetiştirdiğiniz mini fidanları ilkin yarım metre veya 1 metre gibi aralıklarla dikersiniz. Sonraki yıllarda aralarında azalmalar yaparsınız.

Dişi fidanları meyve verir. Ama eğer yakınlarında erkek fidanlar varsa meyve verecektir. Çiçekler arasındaki polenleşme sadece rüzgar yardımıyla oluyor. Çiçeklenme döneminde rüzgarların yönü en çok nereden ise, erkek fidanların yerini ona göre belirleyin. Ta ki rüzgar erkek fidanların çiçeklerinin polenlerini başka yerlerde değil, dişi fidanların çiçeklerine taşısın. 7 dişi fidan için 1 erkek fidan yeterlidir. Erkek fidanların sayısının gereğinden çok olmasının ise sakıncası yok. Daha iyi olur. Unutmayın ki bu bitkilerin toprağı koruyucu, erozyonu önleyici faydası da var. Tarıma elverişsiz ve erozyon tehlikesi altındaki arazileri Hippophae rhamnoides  çalıları ile değerlendirin.

Tam gün güneşli, açıklık arazilere uygundur. En kötü topraklarda bile gelişir. Tuzlu topraklara uyumlu orta ile biraz orta üstüdür yani iyidir diyebiliriz. Hatta fırtınalarla deniz suyundan ıslanmalara tam uyumludur. Bununla beraber, ticari üretimde, imkanlar dahilinde biraz yüksek rakım yerleri tercih etmek, toprağı derinden işleyerek süzek değilse süzekliği biraz yerine getirmek ve pH derecesini 6-7 aralığında ayarlamak yüksek verim açısından gereklidir.

Budamalarda dikkatli olacaksınız. Çünkü iki yıllık olmuş dallar meyve verir. Buna göre dikkatli olun ki meyve verimini düşürmeyesiniz.

Üretim yolları

Tohumla ve çelik yöntemleriyle üretimi zahmetsizce yapılır.

Tohumla üretim

Hippophae rhamnoides tohumlarının çimlenmeleri için üç ay boyunca 7C derecenin altında soğuk ve ıslak toprakta katlama muamelesi görmeleri gerekiyor. Sonra, ilkbaharda tohumlar kolayca çimlenir. Katlama için iklim uygun değilse, tohumları ıslak perlit içinde, bir kutuda üç ay buzdolabında tutun (kasım ayının sonundan mart başına kadar). İlkbaharın ılık günleri başlamadan hemen önce, havalar henüz soğuk gidiyorken tohumları buzdolabından çıkarıp açık havada güneşli bir yere ekin ve sulayın. Tohumları derine gömmeyin. Üstlerini çok hafifçe, 5mm (yarım santim) gibi incecik toprak tabakasıyla örtün.

Çelik yöntemleriyle üretim

Tohumla üretimden daha iyidir. Çünkü tohumdan yetiştirecekleriniz dişi-erkek karışıktır. Ve çiçek açana kadar hangileri dişi, hangileri erkek bilemezsiniz. Ayrıca, tohumdan yetişenler dişi bile olsalar (eğer bitkiniz özel varyetelerden ise) bunların tohumlarından yetişen bireyler aynı kalitede verimli olmayabilirler. Ama çelikle üretimde ama bitkinin gerçek kopyalarını elde edeceğiniz gibi, istediğiniz sayıda dişi fidanlardan, istediğiniz sayıda erkek fidanlardan çelikler alarak köklendirirsiniz.

  • Tepe çeliği, ilkbaharda taze dallardan seçin. Ayrıntılı bilgi: Tepe çeliği
  • Olgun dal çeliği kış başında tam olgun ama genç dallardan yapılır. Ayrıntılı bilgi: Olgun dal çeliği
  • Kök çeliği: Bu yöntem pek bilinmiyor ve pek tavsiye edilmiyor. Çünkü aşılı bitkilerde işe yaramaz (yani kök bitki ne ise ondan üretmiş olursunuz) ve ayrıca her bitki kök çeliğiyle üretime uygun değildir ama gayet verimli bir yöntemdir. Hippophae türleri ise zaten aşılama ile üretilmedikleri için.. ve kök çeliğine uygun oldukları için, üretim yollarından biri olarak kök çeliği de tavsiye edilir. Ayrıntılı bilgi: Kök çeliği
  • Dip sürgünlerini ayırmakla: Seri üretimde tavsiye edilmez. Zira ayrılan sürgünlerin tam tutmuş olmaları ciddi özenli bakım ile bir yılı bulur. Çeliklelerle uğraşmak daha mantıklı.

Yazar: Erdal Yüksel

Kategori: Sebze - Bostan - Tarla

Etiketler: | |


Sorunuzu / Yorumunuzu Aşağıya Yazabilirsiniz.

Lütfen sorunuzu konu ile ilgili sayfaya yazmaya gayret edin.

Ön Adınızı ve şehrinizi yazın:

Sorunuzu/Yorumunuzu yazın: