Zararlı ağaçlar (şehirlerde olmaması gereken)

Konumuz şehir yaşamı çerçevesinde zararlı ağaçlar. Kalabalık merkezlerde hangi tip ağaçlara yer vermemeli ve nelere dikkat etmeliyiz?

Zararlı ağaçlar ve çeşitli nedenlerle çevreye zararı olan ağaçlar hakkında

Şimdi burada tek tek ağaç türlerine değinmeyeceğim. Sadece bazı ağaçların ne gibi zararları olacağından bahsedeceğim. Bu iş belediyelerin işi. Şehir yaşamına uygun olmayan zararlı ağaçlar hakkında zaten çok şeye dikkat ediyorlar. Fakat vatandaşlar bilinçsizce yanlış ağaçlardan dikmişse belediye onları acilen kaldırmalıdır. Problemler genelde belediyelerin kendi ağaç seçiminden değil, halkın ağaç seçimlerini denetlememelerinden kaynaklanır. Peki hangi tip ağaçların şehir ortamında çevreye ve insan sağlığına ne gibi zararları olur? Birkaç başlık altında bakalım.

Astım ve alerjiler

Bazı ağaçlar ilkbaharda bir iki hafta, bazıları 2-3 ay, yaz başı dahil, insanlarda şiddetli alerjiye sebep olur. Saman nezlesi ve benzerleri. Gözler kızarır, kaşınır, akıntılar olur. Burun akar durur. Çok sık hapşırmalar olur. Bu her ne kadar ciddi bir problem olsa da, daha kötüsü var: Astım! Evet, alerjilere sebep olan polenler.. sadece polenler değil, aynı zamanda çiçeklerden dökülen, havaya karışan pekçok mini, tüysü partiküller astımlılara fena zarar verir. Ölüme kadar götürür.

Hava kirliliği

Şehirlerde asla olmaması gereken ağaçların başında belki kavaklar gelir. Çünkü her ilkbaharda (genelde 8 hafta boyunca) çevreye yaydıkları pamukçuklar çok yoğundur. Bunlar görebildiklerimizden ibaret değil. O tüysü, pamuksu cisimlerin çok daha küçük parçaları da var. Astımlılara felaket zararlı. Saman nezlesi alerjilerine de sebep oluyor. Bizzat, yıllarca yaşamışımdır. Çok kişi bunun acısını yaşamıştır. Ama birileri çıkıyor “bilimsel ispatı yok” diyor. Sanki kendi iddiasının bilimsel ispatı var mı? İnsan sağlığı şakaya gelmez. Bırakın şehirlerde, ilçe merkezlerinden kavaklar eksik olsun! Ağaç mı yok? Yığın yığın pamukçuklar hem sürekli havada uçuşuyor hem her yerde birikiyor. İnsanların elbiselerine yapışıyor. Saçlarına yapışıyor. Ama en kötüsü astımlılara olan ölümcül zararı. Lütfen herkese karşı duyarlı olmayı bilelim. Kavaklar endüstriyel önemi olan ve sadece şehir dışında uygun arazilerde yetiştiriciliği yapılması gereken değerli ağaçlardır. İnsan sağlığına her ilkbaharda müthiş zararı var.

Devrilme

Köklerinin toprağa sıkıca tutunma özelliği olmayıp çok fazla büyüyen ve fırtınalarda devrilip çevreye zarar verme yönünde zararlı ağaçlar var. Bu ağaçlardan kaçınmak gerektiği gibi, ayrıca fazla büyüyecek olan ağaçların ekileceği yerlerin zemin özelliği de dikkate alınmalıdır. Ağaç kökleri sıkıca tutunur mu yoksa gevşek toprak kitlesi yüzünden ağaçlar devrilir mi? Ayrıca: Büyük ve dayanıklı görülen bazı ağaçların içten veya kök sisteminden çürümeleri söz konusu olunca belediye onları keser. Sonra bilgisiz insanlar belediyelere ateş püskürür. Oysa o hastalıklı ağaçlar kuvvetli fırtınalarda kolayca köklerinden kırılarak devrilebiliyor, büyük felaketlere sebep olabiliyorlar. Belediyeler bu konuda halkı bilgilendirmelidir ki birileri bu tip ağaç kesimlerini siyasete malzeme etmesin. Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz gibi, koca ağacı toprağa bağlayan sapasağlam kapkalın kökleri ölmeye ve çürümeye başlamışsa, rüzgarlarda kolayca kırılabilirler. Bazı köklerin ağacı hâlâ besleyebiliyor olması, o ağacın hâlâ toprağa sıkıca tutunduğu anlamına gelmez.

Üstten dalların kırılıp düşmesi

Gevrek dalların güçlü rüzgarlarda kolayca kırılıp insanların, arabaların üstlerine düşmesi.. bu tip olayları ara sıra haber bültenlerinden işitiriz. Arabalara, evlere zarar verdikleri gibi, ölen kişiler bile oluyor. Şehirlerde dalları gevrek yapıda yani kolayca kırılır yapıda olan ağaçlara yer vermemek lazım. Veya düzenli olarak uygun budamaları belediyelerin yapmaları gerekir.

Kaldırımlara zarar verme

Bu tip ağaçlar köklerini çevreye, toprak yüzeyine çok yakın ve hatta bazen neredeyse toprak yüzeyinde olacak şekilde çok hızlı uzattıkları gibi, köklerini büyük bir hızla kalınlaştırırlar da. Sonuçta ağacın kendisine göre 2-3 metre kadar bir çevrede kaldırım taşlarını yerlerinden yükseltir, zemin beton ise betonu kırar, asfalt ise asfaltı kabartıp yararlar. Hangi ağaçlarda bu özellik varsa, nereye dikip dikmeyeceğini herkesin çok iyi bilmesi gerekiyor.

Öz su akıntıları ve meyve kirliliği

Bazı ağaçlarda yaz boyunca sürekli ve yoğun bir şekilde yaprak bitlenmesi olur. Yaprakları emip kesintisiz sürekli sıvı dışkı çıkaran bitler yüzünden o ağaçların altına mesela bir araba park edilse, her yeri yapış yapış hale gelir. Meyve kirliliğine gelince: En başta dut ağaçları bir ay veya bazıları iki- üç ay boyunca sürekli meyvelerini olgunlaştırıp döker. Ağacın çevresi şekerli katmanlarla siyahi, pis bir hal alır. Bunlara gelen çeşitli böceklerin orada birikmeleri de cabası. Ayrıca mesela yolda yürüyen insanlar kayıp düşebilir. Arabalar orada ani fren yapmak zorunda kalsa tekerlekleri kayar, tehlikeli kazalar olur.

Yanlış konumlandırma

Ağaçlar yaya trafiğini, tekerlekli sandalye trafiğini engelleyecek yerlerde olmamalıdır. Örneğin Aydın’ın Didim ilçesine yolu düşenler görmüştür: Ana caddeler hariç, çoğunluk yerlerde daracık yaya kaldırımlarının ortasına ağaçlar dikilmiş. Ve belediye güya sakatların yoldan kaldırıma çıkışını sağlamak için gereken düzenlemeyi yapmış. Tekerlekli sandalyesi ile giden bir vatandaş, ağaç engeline geliyor ve yapabileceği hiçbir şey yok! Sadece ağaçlar değil sokak lambası direkleri de var. Tekerlekli sandalye ile giden biri, görüyor “ne kadar güzel, kaldırıma çıkabilmemiz için burayı düzleştirmişler!” Ve kaldırıma çıkıyor, bir iki metre sonra ya bir elektrik direği ya da bir ağaç! O zaman başlıyor küfrede küfrede geri dönmeye.. Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin dünyadan haberi yok. İlçe belediyelerine gözü kapalı güveniyor.

Çocuk parkları, gezinti parkları

Dikenli ağaçlar ve çalılar kontrolsüzce koşup oynayan çocuklara zarar verir. Ağır meyvelerini ve kozalaklarını rastgele zamanlarda beklenmedik bir şekilde düşüren ağaçlar da tehlikeli. Meyveleri yenebilir gibi görünen ama zehirleyici olan ağaçların, çalıların da böyle yerlerde olmaması gerekir.

Kolayca ve şiddetle yanıcı ağaçlar

Bunlar şehirlerde açıklık yerlerde olabilir. Parklarda, geniş bahçelerde.. Ancak evlere, işyerlerine ve kamu kuruluşlarına fazla yakın olmaları çok büyük bir tehlikedir. Mesela zeytin ağaçları adeta benzin gibi parlayarak harlı bir şekilde yanar. Reçineli ağaçlar da öyle (mesela halk arasında çam denen türler). Yani bunlara da ama özellikle nerelere dikeceğimiz konusunda dikkatli olmalıyız. Yanlışlıkla çam denen bazı serviler, özellikle kara servi, sağlamlığıyla ve yangına dayanıklı olmasıyla en güvenli ağaçlardandır.

Zararlı ağaçlar konusunda ayrıca

Mesela şehirlerin değerli ağaçlarını boğup öldüren sarmaşık gibi gelişen bitkiler var. Hedera türleri, acem borusu ve mor salkım gibi bitkiler ağaçların yanına ekilmemelidir ki onları tamamıyla kaplayıp boğmasın, öldürmesinler. Bir de polenleriyle insanlara zarar verebilecek bitkiler bazı ağaçlardan ibaret değil: park-bahçe süs çalılarının bazıları da aynı etkiyi yapabilirler.

Son söz

Bütün bunlar düşünülerek tüm şehirlerde ve ilçe merkezlerinde her şeyiyle en uygun ağaç ve çalı türlerine yer vermek gerekiyor. Çünkü şehirlerde yoğun insan nüfusu olunca, o kalabalıkta alerji ve astım gibi her çeşit hastalığı rahatsızlığı olan insanlar da çok fazla. Ve yukarıda birkaç madde altında açıkladığım gibi ağaçların çeşit çeşit zararları olabiliyor. Osmanlı devrinde İstanbul’da her ağaca yer vermezlermiş. Şimdi daha ciddi düşünmek ve tedbirler almak şart. Belediyelerin konuya büyük önem vermesi, sürekli denetimler yapması, halkı bilinçlendirmesi ve gerektiğinde cezai müeyyideler uygulaması ciddi bir ihtiyaçtır. Zararlı ağaçlar konusunda eklemek istediğiniz her ne varsa lütfen aşağıya yazın.

Yazar: Erdal Yüksel

Kategori: Ağaçlar

Etiketler: |


Sorunuzu / Yorumunuzu Aşağıya Yazabilirsiniz.

Lütfen sorunuzu konu ile ilgili sayfaya yazmaya gayret edin.

Ön Adınızı ve şehrinizi yazın:

Sorunuzu/Yorumunuzu yazın: