Kiraz ve Vişne

Kiraz ve vişne ağaçları hakkında kısaca ama en önemli detaylarıyla, bakımlarında bir iki püf noktalarıyla bilgiler..

Meyveleriyle ve yapraklarıyla bir kiraz ağacının dalları

Kirazın pekçok çeşitleri olduğu gibi, meyvecilik açısından kaliteli çeşitler de kendi aralarında çeşitli gruplara ayrılırlar. Hatta makbul çeşitler arasında bir de beyaz kiraz var. Dünya kiraz üretiminde Türkiye ilk sıradadır.

Genel özellikler

Meyve olarak kiraz ilkbahar sonu, vişne ise yaz meyvelerindendir. Rosaceae (Gülgiller) familyasından olup kışın yaprak döken ağaçlardandır. En iyi meyve verimi karasal iklimlerde olur. Deniz etkisindeki bölgelerde ise yüksek rakım yerlerde verim iyi olur. Daha doğrusu soğuk kışları, şiddetli sıcak olmayan yazları seven ağaçlardır. Akdeniz ikliminde deniz seviyesi alçak yerlerde ancak hobi amacıyla bahçelerde yetiştirilebilirler. Buralarda kiraz ve vişne ağaçları kuzeyli rüzgârlara tam açık cephelere ekilmelidir ki kışın yeterince üşüyebilsinler. Aksi takdirde yıldan yıla zayıf düşüp ölürler (bakınız: soğuklama ihtiyacı).

Toksik etkileri sadece kedilere, köpeklere ve atlaradır. İnsanlara, geviş getiren hayvanlara ve kuşlara herhangi bir zararlı etkileri yoktur.

Uzun süre güneş alan, tam açıklık arazileri severler. Kış soğuklarına genel olarak kirazlar -30C dereceye, vişneler -40C dereceye kadar dayanırlar.

Kiraz ağacı

Oldukça büyük bir ağaçtır. boyu 20 metreyi geçebilir. Küçük bahçelere uygun değildir. Kirazın bilimsel adı Prunus avium’dur ve sayısız pekçok çeşitleri vardır. Bunlardan başka, bir de Prunus cinsinin kiraza benzer türleri var. Yani Prunus cinsine erikler, kayısılar dahil olduğu gibi kiraz benzeri meyve veren türler de var. Ama esas tür Prunus avium, genel olarak pek bakım gerektirmeyen, dayanıklı ve uyumlu ağaçlardır.

Süs ağacı amaçlı türetilmiş melez-kısır kiraz ağacı çeşitleri var. Çeşitlerine göre ilkbaharda çiçek güzelliği, yazın yaprak güzelliği, gölge sağlayıcılık, bazılarında sonbaharda yaprakların dökülmeden önce güzel renklere bürünmeleri gibi özelliklere sahiptirler. Bunlar park-bahçe ağaçları olarak değerlendirilir. Meyve vermezler.

Vişne ağaçları özenli bakım ister

Vişneler küçük ağaçlardır. Hiç dokunmazsanız büyük tip çalı tarzında gelişirler. Budamalarla ağaç biçimi vermek gerekir. Boyları genelde 3-4 metre dolaylarında olup nadiren 10 metreye varırlar. Vişne, Prunus avium ile Prunus fruticosa (cüce ekşi kiraz) türlerinin melezidir. Fakat melez gibi değil, has tür gibi bir özellik kazanmıştır (yani tohumlarını ekince yeni nesil fidanlar farklı atalarından olmaz, yine vişne olurlar). Ve vişne has tür gibi bilimsel ada sahiptir: Prunus cerasus. Vişnenin de birkaç çeşidi vardır. Kiraz taze meyve olarak değer görür ve bu şekilde önemlidir. Vişne ise genellikle reçel, marmelat, şerbet yapılarak değerlendirilir.

Kış sonunda çevresini çapalayıp şeker gübresi veya uygun başka bir azot gübresi toprağına karıştırmalısınız. Çünkü vişne ağacı azot fakiri toprakları hiç sevmez. Ayrıca yaz boyunca fazla susuz bırakmamanız gerekir. Bununla beraber meyve verimi (sorunlar olmaması açısından) kirazlardan daha iyidir.

Problemler

Kirazlar büyük ağaç olurlar ve bakımsızlığı, ihmalleri iyi tolere ederler. Fakat bazı makbul çeşitlerinde çiçeklerinin kendi polenlerinin işe yaramaması problemi görülür. Yani ağacın yakınında başka kiraz ağaçları varsa, sorun çıkmaz. Ama yoksa, ağaç ya az meyve verir de da hiç meyve vermez. Bu problem vişnelerde yoktur.

Vişnelerle ilgili değil, kirazlarla ilgili olarak ilk bir iki yılda meyveleri toplamamak tavsiye edilir. Sanıyorum bunun esas gerekliliği fidanın hızla devleşmesinin önüne geçmektir. Zira meyve ağaçlarının tohum geliştirmesi ve meyve bozuluncaya kadar tohumları beslemeleri ağaçlara güç kaybettiriyor. Dolayısıyla, ilk bir iki yılda meyveleri toplamamak, fidanın yorulmasını ve kendisini yaşlı hissetmesine yol açar. Bunun kirazlar için faydası, hızla devleşmemesi ve sonraki yıl daha fazla meyve vermeye yönelmesi olacaktır. Diğer pekçok ağaçlarda, özellikle meyveleri yaz sonunda/sonbaharda olgunlaşan ağaçlarda “meyveleri hasat etmemek” tam tersi etki yapar. Bunlarda meyveler olgunlaşır olgunlaşmaz acilen hasat yapmak gerekiyor ki sonraki yılda verimsizlik olmasın.

Yaprak bitlerine karşı dikkatli olmak zorundasınız. Daha kötüsü ağaç kabuğuna dadanan parazitlerdir. Ağaçlar bunlarla mücadele etmek için reçine salgılar. Eğer çok fazla reçine salgılarlarsa güçten düşebilirler. Bu yüzden ölmeleri bile mümkündür. Çeşitli parazitler daha çok kışın pek fazla soğuk olmayan yerlerde olur ve bu durumda en geç iki yılda bir kış başında bordo bulamacı uygulamanız gereklidir. Ayrıca ilkbahar ve yaz aylarında yakından kontrol etmek, yaprak bitlerinin yoğunluğuna ve dallarda kümelenmeleri durumlarına göre ilaçlama yapmak zorundasınız.

Budamalarda dikkat: Fidan henüz çok genç iken nihai şekillenmesini sağlayın. Fidanlar eğer fazlaca uzadıktan sonra boyunu kısaltırsanız ağacın ömrü kısalır.

Üretimleri

Kiraz ve vişne, her iki türün fidan üretimleri tohum ile, aşı ile, olgun dal çeliği ve kök çeliği yöntemleriyle olur. Makbul çeşitleri tohumdan değil, çeliklemeyle ya da aşılamayla üretmek gerekiyor. Çünkü tohumdan yetişince yeni nesil fidanların meyve kalitelerinde az çok farklılıklar ortaya çıkabiliyor. Çelik yönteminde ve aşılama yönteminde farklılaşma sorunu olmaz. Fakat, kök çeliği konusundan dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü alacağınız kök eğer aşılı bir ağaçtan ise, o kökten elde edeceğiniz fidanlar üst meyve veren özellikte değil, alt anaç kısımdan olacaktır.

Çelik ile üretim

Kiraz-vişne çelikle üretimde yazın yarı olgun dal çeliği ve kışın tam olgun dal çeliği yöntemleri tavsiye edilir. Yazın çok zor ve riskli. En elverişlisi, en kolayı kışın tam olgun (ama yaşlı olmayan) dallardan çelikler hazırlamakla olur. Ve en garantilisi ise, saksıda değil normal arazide uygulamaktır (bahçede vesaire). Çeliği ekeceğiniz yeri önceden hazırlayın. Örneğin 2 litrelik kola şişesinin rahatça sığacağı bir çukur açın (ne kadar geniş, o kadar iyi). İçini eşit oranlarda toprak + iri taneli dere kumu + ponza taşı karışımı ile doldurun. Aralık ayı içerisinde ortalama 30cm çelikleri, bir çukura bir tane olacak şekilde, dik olarak, yarısı toprak altında kalacak şekilde yerleştirin ve sulayın. İlkbaharda köklenmeye ve filizlenmeye başlarlar. Bir sonraki kışa kadar yerlerinden sökmemelisiniz. Olgun dal çeliği ortalama 30cm uzunlukta olabilir. Kalınlığı ise, klasik kurşun kalemden az ince olması idealdir. Çelik son yıl gelişmiş, genç, dolgun ve olgunlaşması tamamlanmış dallardan olmalıdır.

Tohum ile üretim

Vişne ya da kiraz çekirdeklerini sonbaharda ekmeniz gerekiyor. Zira kışın çok soğuk/ıslak toprakta katlama sürecine ihtiyaçları var. Ancak bu sayede ilkbaharda çimlenirler ve fidanlar büyümeye başlar. Tohumları toprak fazlaca gevşek-süzek yapılı ise 4cm derine, değilse duruma göre 2cm veya 3cm derine gömmelisiniz. Fidanların ana gövdeleri en az kurşun kalem kalınlığına geldikten sonra isterseniz beğendiğiniz bir kiraz veya vişne ile aşılarsınız.

Aşı

Göz aşısı da kalem aşısı da uygundur. Göz aşısını haziran sonu, temmuz başı döneminde yapmalısınız. Kalem aşısı ise kış sonunda uygundur. Bu arada, kiraz ağaçları devleşme eğiliminde olduğundan, vişne fidanlarına aşılamakla devleşmenin önüne geçmek mümkündür. Ayrıca kışın çok şiddetli ve uzun süreli don olayları yaşanan yerlerde kirazlar vişne fidanlarına aşılanmalıdır. Böylece daha dayanıklı olurlar. Aşıyı fidanın 40cm’den daha aşağısına uygulamayın ki köklere kadar doku ilerlemesi olmasın. Ve bu ağaçlarda aşılamayı mümkün mertebe dosdoğru yapmak, ayrıca hijyen kurallarına azami dikkat göstermek gerekiyor. Aksi takdirde anaç fidanın iç kısmı ölür, aşıladığınız kiraz kısmı onun dış yüzeyinde, ağacın kalın dış dokularıyla birlikte hayatta kalır. Bu ise ağacın ömrünü kısaltır. Bonsai sanatında uygulanan yarı ölü ağaç modellerinde gördüğümüz gibi. Boydan boya gövde oyuk, iç merkez kısmı tam ölmüş, dış doku sayesinde ağaç yaşıyor. Ama kaç yıl yaşar, çok değil.

İlgili konular

1- Meyve ağacı fidanı ekimi yetiştirme usulleri
2- Fidan budama usulleri

Yazar: Erdal Yüksel

Kategori: Ağaçlar

Etiketler: | |


Sorunuzu / Yorumunuzu Aşağıya Yazabilirsiniz.

Lütfen sorunuzu konu ile ilgili sayfaya yazmaya gayret edin.

Ön Adınızı ve şehrinizi yazın:

Sorunuzu/Yorumunuzu yazın: