Salon çamı, Araucaria heterophylla

Salon çamı Çamgillerin de bağlı olduğu Pinales (iğne yapraklılar) grubundan, Araucariaceae familyasındandır. Bilimsel adı Araucaria heterophylla’dır. Amerikalılar Norfolk Island Pine derler (Norfolk adası çamı). Bizse salon çamı veya salon arokaryası diyoruz. Çam türleriyle bir alakası olmayıp tamamıyla ayrı bir familyadandır.

Salon çamı, Araucaria heterophylla bitki türü

Salon çamı genel özellikleri

Salon çamı doğal ortamında 50-60 metreye kadar uzayan piramit biçimli dev bir ağaçtır.  Ana vatanının haricinde başka yerlerde genellikle 10 metreden fazla uzamaz. Farklı yönlere uzayan yan dallarının karşılıklı olarak birbirlerine simetrik geliştiği dikkati çeker. Dalları yere paralel ve bazen aşağı eğikçe gelişir. Yapraklar açık yeşil olup yumuşak görünümlüdür. Kökleri azdır.

salon çamının yetiştirilmesi ve bakımı

Habitat

Ana vatanı Avustralya kıtasının doğusunda bir hayli açıkta bir okyanus adası olan Norfolk adasıdır. Yani salon çamı dediğimiz Araucaria heterophylla türü Norfolk adasına endemik bir türdür. Deniz seviyesinde ve deniz seviyesine yakın alçak kesimlerde yaşarlar. Subtropikal iklim kuşağına aittir.

Salon çamı kullanım alanları

Dünya çapında iç mekan süs bitkisi, tropikal ve subtropikal iklime sahip memleketlerde aynı zamanda bir bahçe süs ağacıdır. Bir iki önemli püf noktasına dikkat etmekle salon çamı Arokarya salonlarda uzun yıllar yaşar. Yılbaşı çamı gibi hıristiyanlar Noel zamanlarında ağacı süslerler.

Uyumluluk

Kumlu, tuzlu ve ağır asitli topraklarda sorunsuz gelişir. Fakat gölge uyumlu değildir. Dalgaların devamlı ıslattığı yerlerde sorunsuz yaşadığı, geliştiği birçok yerde görülür. Yani hem tuzlu toprak uyumlu hem kumlu deniz kenarlarına uyumlu bitkilerdendir. İklimi uygun yerlerde salon çamını iyi bir plaj süs ağacı olmaya tam uygundur.

Kış soğuklarına dayanıklılığı

En fazla -7C dereceye kısmi kayıplarla dayanır. İstanbul, İzmir, Trabzon illerimizin deniz seviyesi gibi düşük rakım yerlerinde kuzeyli rüzgarları hiç almayan cephelere sorunsuz uyar. Güney Ege’nin ve Akdeniz bölgesinin kıyı kesimleri salon çamı için daha uygun iklime sahiptir. Buralarda da yine kuzeyli rüzgarlara pek fazla açık olmayan yerlere dikmenizde yarar var. -7C dereceye kadar kış soğuklarına dayanıklılığını havanın yoğun nemi ve alçak basınç sağlar. Yoksa gerçekte -4C dereceye bile zor dayanır. Doğu Karadeniz bölgemizin kıyı kesimlerinde kış soğuklarına daha iyi dayanıklılık gösterir. Güney Ege’de poyraz kupkuru estiğinden dolayı sıfır derecede bile çok büyük zarar görme ihtimali var. Dolayısıyla kuzeyli rüzgarları hiç almayan cephelere dikmek daha iyi olur.

Bahçeye salon çamı arokarya dikerken

Yer seçiminde ağacın büyüdüğü zaman çevreye vereceği tehlikeyi hesaba katın. Çünkü salon çamı (Araucaria heterophylla) birkaç metre büyüdüğünde fırtınaların kolay devireceği özelliktedir. Fırtınalı günlerde kimsenin pek yönlenmeyeceği kıyı-köşe duvar diplerini tercih etmelisiniz. Ama eğer 2 metreyi aşmayacağı şekilde düzenli budamalarla kontrol altında tutacaksanız yer seçiminde rahat olun.

En iyi gelişim için toprağın humuslu, pH derecesinin nötr ya da hafif asitli veya asitli olması gerekiyor. Toprağınız bu özelliklere sahip değilse eni boyu en az 50cm ebatlarında bir çukur kazarak içini uygun toprakla doldurun. Torf topraklar uygundur. Bitki çeşitliliği çok zengin olan ormanlardan alacağınız üst yüzey humuslu-çürüntülü toprak da gayet uygun ve besleyicidir. Sonra salon çamınızı dikin ve sulayın. Fırtınalı günlerde kırılmasın diye 1 metreyi aşıp iyice kuvvetlenene kadar bir değneğe bağlamanız ya da fırtına olacağı günler yanına bazı ağır eşyaları dayanak olacak şekilde yerleştirmeniz iyi olur.

Kışın donma zararında ve fırtınalarda gövdesinin kırılması durumunda yaza doğru kökten yeni sürgün çıkarır ve kendisini yeniler. Ayrıca fazla büyüdüğünde fırtınaların devirip kırması riskine karşı dipten kesme budaması yapmak iyi olur. Dipten sürgün çıkararak kendisini yenileyecektir. Yaşına göre, ne kadar güçlenmişse, dipten kestiğiniz zaman dip sürgünler sayısı birkaç tane olur ve bunlar birbirlerine uzak gelişerek çok daha güzel bir görünüm oluştururlar.

Salon çamı iç mekan bakımı

Salon-ofis bitkilerinin hayati ihtiyaçlarının en başında daima hava akımları gelir. Salon çamı için ayrıca günde birkaç saat direkt güneş ve gündüz boyu güçlü aydınlık ortam olmazsa olmaz bir ihtiyaçtır. Hava akımları olmazsa yapraklarını dökecek, güneş ve ışık yetersizliğinde güçten düşecektir. Onun için hem yüksek havadar hem güneşli pencere kenarında tutmalısınız. Pencereyi mümkün olduğunca sık ve mümkün olduğunca uzun süre açık tutmalısınız. Bu takdirde salon çamı ev ortamında gayet güzel gelişip serpilir. Ayda bir iki defa pencereye bakan yönünü değiştirin ki dallar tek yöne yönelik pozisyon almasınlar.

Salon çamının iç mekanlarda yetiştirilmesi

Hava nemi ihtiyacı

Bu konu hep abartılmıştır. Salon çamı ne bir su bitkisidir ne bir yağmur ormanı altı bitkisidir ne de bir yosundur. Sadece yazın hem çok fazla sıcak hem havası kupkuru olan güneydoğu illerimizde hava nemi ihtiyacını göz önünde bulundurmalısınız. Yani ortamın çok sıcak yaz aylarında dışarısı kadar kuru havalı olmamasını sağlayın. Gerekirse havayı nemlendirme yöntemlerini uygulayın. Ayrıca havası fazlasıyla kuru olan memleketlerde çok sıcak ve çok soğuk günlerde ev içi hava cereyanından koruyun.

Toprak, gübre, su ihtiyacı

3 ölçü torf toprak + 1 ölçü ponza taşı karışımı yapın. Salon çamının kökleri az geliştiği için ortalama 4 veya 5 yılda bir saksı değişimi yapmak yeterlidir. Bu sırada sulama suyunun mümkün olduğunca arı olmasına dikkat edin ki zamanla toprağın kimyasal dengesi bozulmasın.

Salon çamını ne sıklıkta sulamak gerekir?

Sulamayı toprağın ıslaklığı gidince ve hafif nem kaybedince yapın. Sulama aralıklarında toprağının tamamıyla kupkuru kurumasına izin vermeyin. Doğasında kupkuru toprağa uyumluluk gibi bir şey yok. Devamlı çok ıslak toprakta kalması da hiç iyi değil.

Çoğaltma – salon çamı üretimi

Salon çamı arokarya ticari olarak tohumla üretilir. Hobi sahiplerinin de tohumla çoğaltmaları gayet kolay. Tohum bulamayanların çelikle çoğaltmaları mümkün ama bu biraz zor.

Çelikle çoğaltma

Ana gövdenin tepe uç dalını 15-20cm uzunlukta keserek alın ve tepe çeliği olarak kullanılır. Yan dallardan da kesip alarak köklendirmek, çoğaltmak mümkün fakat bunlar gelişigüzel bir şekilde hep yanlara doğru dallanırlar.

Her halükarda alacağınız dallar çok ince olmamalı. Çok kalın ve odunlaşmış da olmamalılar. Köklenmeleri için köklendirme hormonu kullanmak gerekiyor. Toprak ise steril olması gerekiyor (yani ⇒ köklendirme toprağı). Salon çamını çelikle üretme konusunda ilk gerekenler bunlar. Sonra nasıl devam edecesiniz, ⇒ yarı olgun dal çeliği sayfasındaki talimatlara göre yapın.

Tohumla salon çamı çoğaltma

Tohumlarını toprağa gömmeyeceksiniz. Sadece toprağın üstüne bırakın ve bastırın. Her gün üstüne su fısfıslayıp iyice ıslatın. Tohumlar çimlendiği zaman 10 cm çapında küçük saksılara dikin. Çok sayıda tohum bulursanız ve amacınız fidanları satarak para kazanmak ise, bir saksıya üç fidan dikip daha zengin bir görünüm almalarını sağlayabilirsiniz. Bu şekilde albenisi daha yüksek olup dolayısıyla hem daha yüksek fiyattan satmanız da daha kolay olur.

Hastalıkları ve Zararlıları

Bu konularda salon çamının pek sorunu olmaz. Ama yanlış bakım, güneşten ve havadar ortamdan mahrum etmek ve yanlış toprak kullanmak büyük zarar verecektir. Kapalı ve havasız ortamlarda yapraklarda mantar hastalıkla genelde olur (kırmızımsı pas gibi). Yukarıdaki bilgilere göre gerekenleri yapar ve dikkatli olursanız hiçbir sorunla karşılaşmazsınız.

Kaynaklar

Araucaria heterophylla – http://floridata.com
Araucaria heterophylla – conifers.org

Yazar: Erdal Yüksel

Kategori: Ağaçlar

Etiketler: | |

'Salon çamı, Araucaria heterophylla' hakkında sorular, açıklamalar

  1. Çınar, Köyceğiz dedi ki:

    Köyceğiz biliyorsunuz sıcak bir memleket. Gece 10C derecenin altına muhtemelen hiç inmedi saksı değişiminden sonra. Ben daha önce 2 çam (limon selvisi) öldürdüm, daha doğrusu yaşatamadım evde oldukları için. Türü farklı biliyorum ama yine de evde yaşatamama korkumdan balkon ya da terasta tuttum bunu hep, içeride hiç olmadı. Yine de soğuğu hisseder ve çürür mü? Havalar iyice ısınana kadar sulamayı rutinden daha fazla azaltmalı mıyım?
    ***
    Ben oranın soğuğuna dayanamaz demiyorum. Zamansız kökleri rahatsız etmişsiniz. Daha kötüsü kökleri eski topraktan arındırmışsınız. Daha daha kötüsü yaralı köklere bitki besini… Hepsine tuz ekme gibi daha daha daha kötüsü toprağın soğukluğu bu hataların kötü etkilerini kat kat arttırır. Bunu demek istedim. Yoksa ben de biliyorum salon çamı oradan biraz daha fazla soğuk yerlerin kışlarına da dayanıklıdır. Sulama sıklığı konusunda bence bir değişiklik yapmayın. Ayrıca bozulmalar devam ederse ama eğer kurumalar tepeden aşağı, uçlaran geriye doğru devam ederse şanslısınız demektir. O takdirde dipten kesin. Havalar biraz ısındığında hızlıca yeni dallar uzatır. Eğer bozulmalar aşağıdan yukarı hızla yol izlerse umut yok demektir.

  2. Nurdan, İstanbul dedi ki:

    Saksı değişimi yaparken üstte bulunan uzayan kısım kırıldı. Ne yapmalıyım?
    ***
    Tepeye yakın yan dallardan en güçlüsünü ana gövdeye sabitlayeceğiniz bir sopa ile bağlayarak dik yukarı yönlendirin. Bu dal kırdığınız tepe ana dalın yerine onun gibi lider dal olacaktır.

  3. İstanbul, Hakan dedi ki:

    Merhaba. Salon çamım sürekli enine doğru büyüyor gövdesi kalınlaşıyor. Boyunun daha fazla uzaması sağlanabilir mi? Saksısını değiştirerek bunu sağlayabilir miyim?
    ***
    Ana gövdenin merkez tepe dalı varsa fazla uzayan alt yan dalları biraz budayıp kısaltın. Güç tepede yoğunlaşsın. Tepe kısmı yok ise en üstten bir dalı lider dal olacak şekilde bir sopa yardımıyla yukarı yönlendirip bağlayın. Yine alt uzun dallara kısaltma budaması yapın.

  4. Şule, Tekirdağ dedi ki:

    Benim de 5 senedir çok özenle baktığım çamım var. Bundan bir hafta önce toprağını değiştirdim ve 2 gün sonra yaprakları resmen çubuk gibi olup kurudular. Çıkartıp yeniden köküne baktım kökündeki ince kökler kahverengi olmuş. Çok kötü durumda ağacım. Çok üzülüyorum. O kadar sağlıklı büyüyordu ki nerede hata yaptım bilmiyorum. Ne yapmam lazım nasıl geri kurtarabilirim? Lütfen yardım edin..
    ***
    Hatanız şudur: Toprak değiştirirken kökleri eski topraktan fazlaca arındırmak. Yeni toprak güvenli bir yapıda ise yapraklar pörsür. Tekrar canlanması en az 10 gün, duruma göre bir iki ayı bulabilir. Bu sırada birçok yaprakları kurur. Sonunda sağlığına kavuşur. Ama eğer toprak iyi besleyici özellikte ise veya gübrelemişseniz o arındırılmış kökler yeni toprakta hemen yanar ve çürür. Bu sebeple maalesef bitkiler genelde kurtarılamaz. Özellikle de geç kalındığı takdirde kurtarma bazı türlerde imkansızdır. Şimdi eğer kurtarılabilecek durumda olduğunu düşünüyorsanız şunları yapın:
    1- Acilen o topraktan çıkarın ve köklerini makasla keserek kısaltın ve yıkayın. Köklendirme toprağı hazırlayana kadar suda bekletin.
    2- Köklendirme toprağı hazırlayın. Sayfası: Köklendirme toprağı hazırlama
    3- Salon çamınızı köklendirme toprağı ile küçük bir saksıya dikin. Saksı köklerin zor sığacağı küçüklükte olmalı. Güzelce sulayın. Dışarıda açık havada direkt güneş almayacağı bir yerde en az 6 hafta tutun. En az 6 hafta veya daha fazla (yeni yapraklanmalar başlayana kadar) bekleyeceksiniz.
    4- Canlanmaya başlayan bitkinizi geçici saksısından toprağın ve köklerin hiç dağılmayacağı şekilde kalıp gibi çıkarın ve esas saksısına yeni toprak ilavesiyle dikin. Yeni toprak ise, eğer sürekli evde yetiştirecekseniz 3 ölçü torf toprak + 1 ölçü ponza taşı karışımı olmalıdır.
    5- Bütün bunları halledince hemen eve almayın. 15-20 gün dışarıda bakımını yapın. Sonra eve alın.

  5. Özge, Sığacık dedi ki:

    Bahçemizde rüzgarı az alan bir yerde boyu 2.5 metreyi bulan bir arakoryamız var. Bu sene birden kurumaya başladı. Yaprakları pıtır pıtır dökülüyor. Ağaç sarardı resmen. Denize yakınız. Kökü tuzlu suya ulaşmış ondandır dediler. Ağacımı kurtarabilecek bir öneriniz var mı?
    ***
    Arokarya zaten tam deniz kenarı ve tuzlu sudan etkilenmiş toprakların bitkisidir. Kökü tuzlu suya uzanmış diye kim demişse başka türlerle karıştırıyor. Veya sizin ağacınız arokarya değil başka bir türdür. Aniden kurumaya başlamışsa sebep başkadır. Genelde kurtarmak mümkün değildir. Bilmiyorum ama belki o dal veya ana gövde bir şekilde hastalık kapmıştır. Birtakım bitki bitleri virüs bulaştırmış olabilir. Dipten kesin. Köklerle ilgili bir sorun yoksa dipten birkaç filiz verir ve hızlıca yeni dallar uzar.

  6. Özge, Sığacık dedi ki:

    Yanıtınız için teşekkürler. Ağacımız Arokarya, ona eminiz. Ancak bahçemizde çok sayıda kırmızı renkli bitki biti var. Onlardan nasıl kurtulabiliriz?
    ***
    Kırmızı renkte olarak benim bildiğim sadece kırmızı örümcek adı verilen tarım zararlısı var. Didim’de bol bol bulunduğuna göre orada da vardır. Bahçenizdekiler ondan ise her ilaç etki etmez. Çünkü bambaşka yaratıklardır (akar veya diğer adıyla mayt tipi parazitlerden). Şurada iki ilaç adı verdim: https://azbitki.com/bitler#btb ama önemli olan şey ilacın markası değil özelliğidir. Sizin oradaki zirai mücadele ilaçları satan yere etkili bir ilaç sorun. Ayrıca ağacın üzerini, dalların dış kabuklarını iyice inceleyin. Koşnil ve benzeri parazitler varsa onlar ağaçlar için çok daha fazla tehlikelidir. Ve tekrarlamam gerekirse: Eğer ağacınızın dalları tamamen kurumuşsa dipten kesmelisiniz. Arokaryalar bu tip budamaya iyi cevap verir (dip kısım ve kökler sağlıklı ise).

  7. Meryem, Konya dedi ki:

    Çamım gayet güzel gelişirken bir yıldır alt dallarını kuruttu. Üstte iki kat dal kaldı. Altlarından dallanması için ne yapabilirim? Herhangi bir vitamin mi kullanmayalım?
    ***
    Ev ortamlarına uygun değil. Sürekli hava akımları ister. Güneş ister. Tam pencere kenarında tutun. Bitki besini anlattığım şartlar kesinlikle sağlanmadıkça fayda etmez. Şartlar uygunsa ayda bir defa genel amaçlı bitki besini vermeniz iyi olur.

  8. Selda, Ankara dedi ki:

    Merhaba,160 cm uzunluğunda 6 yıllık salon çamımı eğrildiği için geçtiğimiz Kasım ayında yönünü değiştirip eni geniş bir kumaş kordela ile duvara biraz da gergin şekilde bağladım. Aynı haftalarda kedimiz de çamın toprağına birkaç defa çişini yaptı. Çamı kediden korumak için salonun kapısını birkaç ay kapalı tuttuk, arada pencereleri açarak havalandırdık(bence yetersiz kaldı). Şu an sadece tepe kısmında canlılık var. Diğer tüm dalları kurudu gibi çünkü yeşilliği kalmadı. Mart ayında içeriği %15 Azot, %7 Fosfor, %7 Potasyum, % 0,8 Magnezyum Oksit, % 2,5 Kükürt trioksit + mikroelementler olan bir katı bitki besininden 1 avuç kadar köküne yaydım. Üzerine biraz toprak ekleyip saksının toprağını sıkıştırdım ve suladım. Ama hiç fayda etmedi. Sanırım tek yeşil kalan tepe bölgesi de gidici gibi. Çok üzülüyorum, ne yapmalıyım, tepe bölgesini kesip çimlendirmeye mi çalışayım?
    ***
    Kedi defalarca işemişse siz de birkaç ay boyunca defalarca toprak yıkama sulaması yapmalıydınız. Eğer yapmadıysanız onun çok kötü zararı olmuştur. Ayrıca katı bitki besini o şekilde vermek bitkiyi fena halde zehirler. Şimdiye kadar kesinlikle ömesi gerekirdi. Ölmediyse tuzlu toprak uyumlusu bir bitki olduğundan dolayıdır. Ama çok fena zarar gördüğü anlattıklarınızdan belli. Dediğiniz gibi şimdi tepe kısmı da gidicidir. Derhal toprak değiştirin. Bunu yaparken köklerin tümünü eski topraktan arındırmayın. 3 ölçü sadece yapılı bir torf toprak + 1 ölçü ponza taşı karışımı yapmalısınız. Yeni toprakta ilk sulamaları 2 ay boyunca toprak yıkama sulaması tarzında yapın. 2 ay geçince bitki besini vermeye başlayın. Ama o usulde değil. Suya karıştırılan genel amaçlı bitki besininden ayda bir defa vermelisiniz. Suya karıştırma oranını şişe üzerinde tavsiye edildiği gibi yapın. Veya elinizdeki katı bitki besininden kullanmak isterseniz 1 litre su içinde yarım çay kaşığı kadar miktarı eritin ve ayda bir defa onunla sulayın.

  9. Asya dedi ki:

    Salon çamımın alt dalları sararmaya başladı. Dokunduğunda elime geliyorlar. Dalların koptuğu yerden beyaz bir sakız akıyor. Neden sararmış olabilir? O dalları budamam mı gerekir?
    ***
    Ne zamandır sizde, nasıl bir yerde tutuyorsunuz yazmamışsınız. Ev içinde tutuyorsanız hiç uygun değil. Sebep budur. Güneş ve rüzgar ister.

  10. Asya, İstanbul dedi ki:

    Yaklaşık 2 ay oldu alalı. Evin içinde duruyor. Söylediğiniz gibi balkona çıkaracağım ancak kışın tekrar evin içine almalıyım değil mi?
    ***
    O halde durum çok daha kötü. Hemen dışarı koyun. Kışın içeri almasanız daha iyi. Sadece don olayı olduğu günlerde geçici olarak evde en serin yerde birkaç gün misafir edin.

  11. Fatih, Ankara dedi ki:

    İki hafta önce saksı boyu hariç 60cm olan salon çamı aldım. Saksısını değiştirirken toprağını da değiştirdim. Sonra dik dalları uçlarından aşağı doğru eğilmeye başladı. Ayrıca dallarının bazı yerlerinde mercimek büyüklüğünde hatta bazısı daha büyük kahverengi topaklar oluşmaya başladı. Bu topaklanmaların bir zararı olur mu? Şu an cam kenarında duruyor ve tül perdenin arkasından ikindi gibi güneş almaya başlıyor. Haftada 2 defada suluyorum. Bugün Sprey solucan gübresi alıp bir iki fıs toprağına sıkıp az su verdim kendine gelsin diye. Bitkimin eski güzel haline dönmesi ve ölmemesi için ne yapmalıyım.
    ***
    Anlaşılan o ki köklerin çok büyük kısmının en uç emici hassas organları topraktan kopmuş. Bunun üstüne bir de ev içinde nefes alamıyor olması yüzünden hiçbir aktivitesi olamaz yani yeni kökler üretemez. Hızla çürür gider. En iyisi dışarıya açık havaya direkt güneş altına koyun (sabah güneş veya akşam güneşi olmalı). Bazı dalları belki kurur ama en azından bu sayede çürümenin durması ve yeni kökler vermesi ihtimali var. Toprakta kayda değer bir sulama olmadan sulamayın. Bir daha toprak değiştirme hataları yapmayın. Yazınızı kısattım ama şunu da söylemeliyim: Hindistan cevizinden yapılmış torf vesaire hiç birini toprak karışımlarında kullanmayın. Birkaç ay sonra kökleri çürütücü etki yapıyor. Sulamanız da tam öldürme sulaması. Toprak hiç mi hiç kurumadığı halde sulayıp durmak, üstelik sulamalarda az su kullanmak o toprağı tam anlamıyla zehir haline getirecektir. Bunun yanısıra bir de solucan gübresi toprağın zehir olma sürecini birkaç misli çabuklaştırır, hızlandırır. Şurayı okuyun: Yaygın ve öldürücü sulama hatası
    Topak dediğiniz şeyler mantar hastalığı. Açık hava, geceleri kupkuru olan bir yer, rüzgar ve direkt güneş ışınları bunun ilacıdır.

  12. Songül, Konya dedi ki:

    Yeni aldığım salon çamını ev içinde bakıyorum. Ne kadar surede bitki besini vermeliyim? Odayı nasıl nemlendirebilirim? 35cm büyüklüğünde. Haftada kaç kez sulamalıyım? Npk/10/52/10 sıvı gübre kullanayım mı? Hangi mevsimde büyüme gösterir?
    ***
    Bitki besini ayda bir defa fazlasıyla yeterli. Hatta dozajı az biraz düşük tutun. Bahsettiğiniz sıvı besin köklendirme ve tomurcuklandırma amaçlı. Bu türe uygun olmadığı gibi sanıyorum salon bitkileri için değildir. Yine de paketteki tarifleri okuyun. Salon bitkilerine özel olanlardan olması gerekir. Salon çamı genelde kış sonundan yaz başına kadar yeni gelişimlerde bulunur ama salonlarda eğer hava akımları ve güneş şartları uygun ise yılın çeşitli zamanlarda tekrar tekrar yeni gelişimler gösterebilir. Genelde salonlar hayatta tutabilmek çok zordur. Bu bitkiyi ben şahsen salon bitkilerinden kabul etmiyorum.

  13. Ayşe, Kıbrıs dedi ki:

    Bahçemde bulunan 30 yıllık, 2 katlı evin boyunu geçmiş arokaryam var. Düzenli suluyorum fakat bu yıl ilk kez koca koca dalları kurumaya başladı. Nedeni ne olabilir? Sıcaktan kaynaklı olabilir mi?
    ***
    Büyük bir ihtimalle şiddetli sıcak havanın haftalarca kesintisiz devam etmesi yüzündendir. Bu yıl belki de tarihte hiç olmadığı kadar “haftalarca kesintisiz” şiddetli sıcaklar yaşadık. Bu durum yani şiddetli sıcakta kesintisizlik bitkilerin metabolizmasını çok kötü etkiliyor.

  14. Ayşe, Kıbrıs dedi ki:

    Dışarıda saksıda baksam olur mu? Yoksa yazın sıcakta saksıda yanar mı?
    ***
    Türkiye’nin yaz aylarında en sıcak üç yerinden biri olan Aydın ilinin merkez ilçesinde balkon saksısında gayet güzel yetiştirenler biliyorum. Orada kışın bazen -5C derece soğuk olur. Yazın sürekli çok şiddetli sıcak olur. Ama hiç zarar görmüyor ve hızlıca büyüyorlar. Yaz kış sürekli tam açık havada.

  15. Sami, Denizli dedi ki:

    180cm civarında boyu ve eni oldukça geniş 7 yıllık arokaryam yeni taşıdığımız tek cepheli balkonda soğukta zarar görür mü? Nasıl koruyabilirim?
    ***
    Sizin oranın kış soğuklarına dayanır mı bilmiyorum. Ama iklim uygun olsa bile, eğer sıcak eve alışıksa aniden soğuk yere koymak ani şok etkisiyle öldürür. Bu tip hatalar sonucu bitkilerin ölmeleri çok yaygın.

  16. Ozan, İstanbul dedi ki:

    Kasım ayında evimize arokarya hediye geldi. Biraz da acemisi olduğumuzdan bir müddet toprağını çok kuru bıraktık, yine acemi hatası olarak sonrasında da çok sulama yaptık. Bu dönemde ağacın alttaki dallarının büyük bir kısmı sarardı ve kurudu. Şu an toprağının nemini kontrol ederek, bazen de dallarına fısfıslama yaparak devam ediyoruz. Üstteki iki dalı canlı ve diri biçimde, hatta uçlarından epey sürgün de verdi. Ancak alt dallar kısmen kurumuş, ölü gibi duruyor. Bu durumda doğrudan alttaki dalları kesmek mi gerekir yoksa akışına mı bırakmalı? Daha önce kuruyup düşen dallarını da saksıda toprak üzerinde biriktirdim. Baharla birlikte toprağını değiştirmeyi de düşünüyorum, hala seradan gelen toprağıyla duruyor zira. Bitki evde balkon kapısı önünde, sabahtan öğleye güneş alır vaziyette duruyor. Kışla birlikte balkon kapısı kapalıydı ancak baharla birlikte kapı açılacak, böylece esinti alacağını da düşünüyoruz.
    ***
    Üzerine su fısfıslamak çok büyük bir tehlike. Salon çamı kapalı ortamlarda dal ve yapraklarda oluşan mantar hastalıklarına çok elverişlidir. Eğer aldığınızdan beri su fısfıslıyorsanız dallar o yüzden kurumuştur. Bir daha asla yapmayın. Dalların kupkuru olduğundan eminseniz kesmenizde bir sakınca yok. Emin değilseniz balkon kapısını açık tutacağınız günler gelince dezenfekte ettiğiniz bir budama makası ile kesmeniz daha iyi olur. Kuru olmayan dalları şimdi keserseniz mutlaka hastalık oluşur. İlaçlar bile işe yaramaz.

  17. Uygar, Mersin dedi ki:

    Arakoryam alt dalları geçen sene kurudu ama en üst dalı 1,5 yıldır yeşil. Uzamıyor ve başka yere ektim gene değişmedi. Kurusa sökecem ama üstü yeşil kaldığı için sökmüyorum acaba canlanır mı diye.
    ***
    Sorunuzda ayrıntı vermediğinizden problemin ne olacağına dair en küçük bir fikrim yok. Saksıda mı bahçede mi, saksıda ise evde mi, nasıl bir ortamda olduğuna göre durum değişir. Ya kapalı yerde yerini hiç sevmemiştir ya da toprağı çok yanlıştır. Yukarıdaki bakım bilgilerini okuyun.

  18. Gizem, Çorlu dedi ki:

    6 aydir salonumda baktigim arokarya agacim var ve sagligi gayet iyi. Gecen hafta evime gelen misafirin cocugu agacimin tam tepe noktasini ucundan kirdi. Bir bakim videosunda izlemistim arokaryanin en tepe noktasi kirilirsa buyumesi tamamen durur diyordu. Sizce de dogru bir bilgi mi bu? Gözüm gibi bakip büyütmek icin onca emek veriyordum artik büyümesi durur mu?
    ***
    Salon çamını dipten kesseniz bile bir veya birkaç yeni sürgün çıkarıp o sayıda gövdelerle yükselmeye başlar. Tepesi kırılmışsa tepeye yakın olan yan dallardan en güçlüsünü kırmamaya çalışarak yukarı yönelik pozisyona getirin. Yani o dalı bir sopa parçası ve dalı kesmeyecek kalın iplerle bağlayın. Dümdüz dimdik olmuyorsa zorlamayın. Mümkün olduğu kadar yapın. üç ayda sonra sopayı, ipleri çözün.

  19. Özlem, Ankara dedi ki:

    Benim salon çamı kediler için toksik mi acaba? Net bir cevap bulamadığım için odaya koymak zorunda kaldım. Oysa ki salonumda sürekli yeni kat veriyordu.
    ***
    Bitkilerin yerini değiştirince hızlı bir şekilde bozuluyorlar. Köklerden başlayarak çürür giderler. Onun için sevdiği yerden bir metre bile öteye yerini değiştirmemeniz gerekir. Kedilere gelince, salon çamının öldürücü etkisi yok. Eğer yaprakları ısırıp yerlerse sadece kusma, karın ağrısı, belki yutak tahrişi ve ayrıca cilt tahrişi yapabilir. Gerçi bunlar da gayet ciddi zararlardan sayılır bence. Siz salon çamını hemen esas yerine geri taşıyın. Kedilerinizi bir şekilde eğitin. Onlar için kedi otu tohumu alabilirsiniz. Bazı petşoplarda satıyorlar. Saksıya ekince çimene benzer şekilde çabucak büyürler. Kediler ve köpekler baş ağrısı, mide bulantısı gibi rahatsızlıklarda ot yeme ihtiyacı duyuyor. Her an önlerinde sağlıklı yeşil ot bulunması şart. Yoksa evin süs bitkilerini yemeye çalışıp zehirlenirler.

  20. Ayse, İstanbul dedi ki:

    İlk defa arokarya aldım. Sağlıklı görünüyor ama yaprakları biraz seyrek gibi. Zamanla gürleşir mi?
    ***
    Bulunduğu yerin şartlarına göre ve ve bakıma göre her şey değişir. Bu sayfada nasıl şartlarda olması gerektiği ve ne gibi bakım istediği yazılı. Okuyup gerekenleri en iyi şekilde yapmanız lazım.

  21. Deniz, Erzurum dedi ki:

    1 yıldır baktığım bir salon çamı var. yeri hep aynı yerdedir. direkt güneş almaz ama bol ışık alır, suyunu toprağı kuruyunca veriyorum rüzgar da almıyor. sadece bir iki kere oğlum düşürdü ve iki alt dalı kırıldı. ondan sonra alttan kurumaya başladı. toprağını ve saksısını değiştirdim ama maalesef altlardan kurmaya devam ediyor. Çok da seviyorum lütfen yardım edin kurtaralım onu.
    ***
    Salon çamı aslında kapalı yerlere hiç uygun değil. Direkt güneş ve özellikle çok sık esinti şart. Sizinki tesadüfen birkaç ay sağlıklı kalmış olabilir ama hepsi o kadar. Bahsettiğiniz ev şartlarında sağlıklı kalması asla mümkün değil. Belki hem güneş alacağı hem de sık sık esinti alacağı bir pencere yanında hayata tutunabilir ama sizin ilinizin iklimi de sık sık pencere açmaya uygun değil. Belki sadece 2 aylık kısa yaz boyunca pencereyi sık sık açabilirsiniz. Üzülmeyin. Olmuyorsa olmuyordur ve yapacak bir şey yok. Dışarıda da tutamazsınız çünkü orada kış soğuklarına hiç dayanamaz.

  22. Feza, Kastamonu dedi ki:

    Arakorya üzerinde tüy gibi bir şeyler oluşuyor bunları alıyorum sebebi ne olabilir?
    ***
    Toprakta mı, dallarda mı, yapraklarda mı, ve nasıl tüy gibi? Toza mı benziyor? Pamuk benzeri mi? Bunları görmeden bir tahminde bulunmak zor. Belki mantar hastalığıdır, küf gibi şeylerdir, belki de yaprak bitleridir. Büyüteçle incelemelisiniz. Bulundurduğunuz yer bitkinin rahatça güneş ışınlarını uzun süreli alacağı bir pencere önü olmalıdır. Ve hava akımları da önemli. Bu sayede mantar hastalıkları olmaz. Ama bitlenme her durumda olabiliyor.

  23. Adile, Manisa dedi ki:

    Hediye gelen ağacımı daha önce de Antakya’da büyütmüştüm. Bakımını biliyorum diye düşündüm fakat çok sağlıklı yem yeşil gorünse de yeşil dal ve kolları dokundukça dökülmeye basladı. Dallara şu püskürtün dediler fakat engelleyemiyorum. Her gün iki üc en az nazende iki avuç dal topluyorum. Sizden ricam nasıl engellerim dökulmeyi? Bitki besinini sıvı olarak ayda bir veriyorum. Alt dallar çok cılız kaldı. Tekrar yeşillenir ve dolar mı çevresi. Ne yapmam gerekir?
    ***
    Adı salon çamı olsa da aslında açık havaya ve güneşe çok çok fazla aşırı derecede ihtiyacı var. Bazı evlerde şans eseri sağlıklı kalabiliyor ama genelde, gittiği evlerde birkaç ayda telef olur gider. Kapalı mekanlarda, havasız ortamlarda üzerine su püskürtmek daha fazla zarar verir. Önceki evde iyi bir gelişim gösterdiyse anlaşılan orada hava, esinti şartları iyiymiş. Evde havasız kuytu yerlerde tutmayın. Ya dışarıda tutun ya da evde sürekli uzun süre açık tutacağınız bir pencerenin hemen yanında tutun.

  24. Adile, Manisa dedi ki:

    Alt dallar çok cılız kaldı. Tekrar yeşillenir ve dolar mı çevresi? Ne yapmam gerekir? Tohum ya da yeni fide ikmeli miyim goruntüsünü kurtarmak adına?
    ***
    Tüm sorularınıza hayır. Bunun tohumunu fidesini zaten satmıyorlar. Hiçbir yerde bulamazsınız. Bulsanız da size salon çamı tohumu diye kim bilir ne tohumu verirler. Her yerde bu tip sahtekarlıklar ben bildim bile var ve şimdi internet ortamlarında bin kat artmış durumda. Alt kısımlardan filizlenip dallanması mümkün değil ama süper derecede uygun şartlarda “belki” olabilir. Yukarıdaki bilgileri okuyun.

  25. Çınar, Köyceğiz dedi ki:

    2 yıl önce de size çamlarımla ilgili sormuştum. O sorumla ilgili hiçbir maraz çıkmadı, gayet sağlıklı geliştiler. Bu kez sormak istediğim şu: Açık terastaydı bütün bitkilerim. Bir süredir hissedilen sıcaklığın 40’ın üzerine çıkmasıyla tüm saksılarımı alt balkonlara taşıdım. En azından güneşin saatlerce direkt gelmesinden korunuyorlar. Ancak salon çamlarımın alt dallarının kimi yerlerinde kısmi ya da tüm yaprak şeklinde sararmalar başladı. Terasta güneşe çok fazla maruz kaldıkkarından duruma göre her gün suluyordum. 2 haftadır, balkona aldığımdan beri daha az ihtiyacı olduğu için daha az suluyordum. Sararan kısımları alıyorum ancak sanırım devam ediyor alttan kısmi sararmaya. Diğer kısımlar capcanlı, üstten büyümeye de devam ediyor. Biri 1m diğeri 80cm civarı. Küçük olan 19-21,büyük de 21-23cm ebadında toprak saksıdalar. Şimdi, sorum şu:hala terasta aldıkları ısı ve sulama rejiminin etkisiyle sararıyorlar ve geçecek mi? (Bu arada 3-4 gündür neredeyse alev esiyor. Bundan korumanın yolu ancak içeriye almak ama doğru olacağı sanmıyorum.) Geçen sene her ikisi de biraz daha küçük saksıdalardı ve sararma olmuştu yine bir miktar. Saksı değiştirirken özellikle küçük olanın saksısında neredeyse hiç toprak kalmamış, sakının dibine koyduğum taşı kökler adeta içine almış sarmalamıştı. Saksıları biraz büyütünce sararma durmuştu diye hatırlıyorum. Önce söylediğim nedenle değilse, yine saksıları küçük geldiği için sararıyor olabilirler mi? Üstten kök görünmüyor ama geçen sene de görünmüyordu. Umarım durumu net bir şekilde anlayabilmişimdir. Son olarak, bir defa tesadüfen konuştuğum bir çiçekçi büyüdükçe dallarda kahverengileşme, dökülme olur, korkmayın bu büyümenin işareti demişti. Bunun aslı var mıdır? Cevabınız için şimdiden teşekkürler.
    ***
    Aslında öyle bir oraya bir buraya yer değişimleri açık havada bile iyi değil. Bitkiler bundan hoşlanmıyor. Yer değişikliği yapacağınıza terasınızın tepesine sera tülü gerdirin. Güneş filtrelenir ve bitkilerde aşırı ısınmalar söz konusu olmaz. Ama anlattıklarınıza göre sanıyorum hiçbir problem yok. Böylesi şiddetli sıcak ve güçlü rüzgarlar bir araya gelince, en eski/yaşlı yapraklar belki birkaç ay daha dayanacakken aniden bozulup dökülebilir. Hiç önemli değil. Yapraklar yıllarca ömürlü değil çünkü. ayrıca çam benzeri türlerde bitkinin boyu uzadıkça en alt dallarda kendiliğinden cansızlaşma, zamanla tamamen kuruma olabiliyor. Bunu biraz da yetiştiği yerin şartları ve türün özellikleri belirler. Biraz uygunsuz şartlarda alt kısımlar daha çabuk bozulurken en elverişli şartlarda alt kısımlar da çok uzun yıllar boyunca sağlam ve canlı kalabilir. Ama genelde, birkaç tür müstesna, en alt kısım yan dallar kurur. Doğal özellikleri böyle. sulamalara gelince, toprak üst yüzeyi bir günde kuruduğu halde alt-iç kısımlar bir hayli ıslak kalabiliyor. Buna göre her gün sulamak gerekmez. Veya birkaç santim toprağa eşeleyip kontrol edersiniz. Oralar da kupkuru hale gelmişse sulama gerekiyor demektir.
    Size esas tavsiyem bitkilerin yerini değiştirmeyin. Terasınıza güneş fitreleyici sera tülü gerdirin. Saksıda olunca her türlü çöl kaktüsleri için bile şart bir ihtiyaç. Özellikle saksılar ve topraklar aşırı ısınmadan korunmalıdır. Sadece bir güneş filtreleyici sera tülü ile her şey hallolur.

  26. RY-Ankara dedi ki:

    Bir hafta önce aldığım salon çamım gayet sağlıklı. Toprak ve saksı değişimi yapmadım henüz. İncelerken iğnelerin üzerinde çok küçük kahverengi sert noktalar ve bazı iğnelerin üzerinde de beyaz, pulumsu ve kozaya benzer 1-2 milimlik şeyler gördüm. Bunların ikisi de cımbızla alıp ezdiğimde içinden sıvı çıkmayan veya canlılık belirtisi göstermeyen şeyler gibi geldi bana. Araştırdım ama hiçbir şeye benzetemedim. Acaba bir hastalık veya zararlı mıdır? Yardımınız olursa çok sevinirim. Kendisini kapalı balkona almayı düşünüyorum. Güney cephe ve sabahtan akşama kadar güneşli. Gerekirse güneşten de koruyabilirim. Hava sirkülasyonu var. İyi geleceğini düşünüyorum. Kışın belirli bir sıcaklığa düştüğünde de içeri alabilirim diye düşündüm. Sizce bu şartlarda Ankara da onu sağlıklı tutabilir miyim?
    ***
    Belki herhangi çarpma vesaire etkilerle çok küçük yaralanmalar neticesinde bir miktar öz su sızmış, donup kalmış olabilir. Belki de böcek kalıntılarıdır. Hastalık olacağını sanmıyorum. Diğer anlattıklarınıza göre nasıl sağlıklı tutacağınızı anlamışsınız. Kapalı ve havasız yerlerde tutmamalısınız. Kapalı ve fazlaca ısınan yerlerde zaten yaz boyunca fena halde bozulur. Ama sürekli hava akımları oluyorsa zarar görmez. Ankara’da zaten geceler biraz serin olur. Havadarlık da sağlarsanız kapalı balkonda sanıyorum zarar görmeyecektir. Eğer bulunduğu yerde ısı birikimi olmuyorsa ve saksısı güneşten pişmiyorsa güneşin zararı yok (gerçi hazirandan eylüle kadar güneşi biraz filtrelemek iyi olur). Çok şiddetli sıcak memleketlerde açıklık parklarda bütün gün güneş altında yetişebilen bir süs ağacıdır. Güneşten köşe bucak kaçırırsanız iyi olmaz. En önemli şey hava akımlarıdır. Bütün bunlara karşı dikkatli olmak gerekiyor.


Sorunuzu / Yorumunuzu Aşağıya Yazabilirsiniz.

Lütfen sorunuzu konu ile ilgili sayfaya yazmaya gayret edin.

Sorunuzu/Yorumunuzu yazın:

Sorunuz cevabımla birlikte 1 saat veya en geç 24 saat içinde burada görünür olacaktır. Lütfen ara sıra kontrol edin. Hiç görünmüyorsa akıllı telefonunuzda önbellek temizliği yapmalısınız.