Krasula tarzı fotosentez

Buna aslında krasula tarzı asit metabolizması (crassulacean acid metabolism) denir. Sukulent, orkide ve kaktüs türlerinin hepsinde, birçok epifit türlerinde, sis ormanı bitkilerinin çoğunda ve bazı yüksek dağ bitkilerinde görülür.

Krasula tarzı metabolizma bitkilerin farklı bir fotosentez yapma özelliğidir

Krasula tarzı fotosentez özelliğine sahip bitkiler geceden geceye nefes alır ve oksijen salar. Fakat birçokları sıcak ve havasız odalarda bunu başaramıyor ve ölüm sürecine giriyorlar. Gündüz güneş ya da kuvvetli aydınlık ve yeterli ısı, gece ise esinti ya da en azından biraz serinlik gerekiyor.

Derin, çok yönlü ve çok ayrıntılı bir mesele. Hem kısa hem herkesin anlayabileceği tarzda yazmaya çalıştım. Aşağıdaki bilgiler sayesinde bitkilerinizden krasula tarzı fotosentez özelliğine sahip olanları daha sağlıklı yetiştirebilirsiniz. Birkaç püf noktasını çok iyi anlamış olursunuz. Ayrıca bu türlerin gece karbondioksit salmadığını, bilakis gündüz oluşturduğu oksijeni gece salıp onun yerine havadan karbondioksit aldıklarını öğreneceksiniz. Bu özelliğin paşa kılıcında olduğu söylentisi yaygındır ama daha birçok türde de aynı özellik var.

Stomata açısından fotosentezde fark

Bitkiler stomata adı verilen hücreleri sayesinde nefes alır. Stomata yapraklardaki ve taze dalların yeşil kabuğundaki dış doku hücreleridir. Nefes almada, gaz alışverişi yapmada ve terlemeyle su kaybetmede stomatalar iş görür. Krasula tarzı fotosentez özelliğine sahip bitkilerde (orkide türlerinde, kaktüs türlerinde ve pekçok sukulent türlerde) stomatalar çoğu zaman kapalıdır. Genelde gece serin ve karanlık saatlerde açılırlar. Sebebi bünyedeki su kaybını en aza indirmektir. İşte farklılık burada.

Yani diğer bitkilerden fazla farklı değil. Yukarıda açıklandığı gibi bu türler genel olarak sıcak ve güçlü aydınlık gündüz saatlerinde stomatalarını sıkı sıkıya kapalı tutup nefes bile almazlar. Nefes alma yani gaz alış-verişi gece boyu sürer. Fotosentez aslında tüm gün devam ediyor. Sadece gaz alışverişi ve terlemeyle su kaybediş geceden geceye olmaktadır.

Bazı türlerde, özellikle epifit türlerin çoğunda (örneğin orkideler ve bromelyadlar) geceleri fazla sıcak olursa stomatanın açılması mümkün olmaz. Sonuçta fotosentez yavaşlar (tamamıyla durabilir), bitki uyku dönemine (dinlenme dönemine) girer. Yani bitkide artık hiçbir gelişim olmaz. Phalaenopsis orkideleri genellikle yaz sıcaklarında geceleri kapalı ve sıcak odalarda iseler dinlenmeyi tercih ederler. Kışında oda esintisiz ve sıcak ise yine gelimezler. Krasula, Aloe ve Bromeliad türlerinin pekçoğunda da gecelerin fazla sıcak olması gelişimi durdurabiliyor.

Hangi türler neye ne kadar dayanıklı?

Krasula metobolizmasına sahip bitkilerin bazıları bu özelliklerinden dolayı aşırı sıcakta susuz kalmaya müthiş dayanıklı oluyor. Ama hepsi değil. Bazıları sadece soğuk kuraklığa dayanıklıdır. Bazıları hiçbir kuraklığa dayanıklı değildir. Sadece birkaç günlük susuzluğa iyi dayanırlar. Bitkilerin evrimlerinde bazı türlerde bazı özellikler aynı şekilde gelişmiş olsalar da bazı özellikler çok farklı gelişmiştir. Bir yağmur ormanı Phalaenonpsis orkidesinde de bir sıcak çöl kaktüsünde de aynı metabolizma özelliği var ama aynı coğrafyalara uyum sağlamaları asla mümkün olamaz. Yani bir çöl kaktüsü bir yağmur ormanı ortamına, bir sis ormanı epifitik orkidesi de bir çöl ortamına uyum sağlayamaz. Oysa ikisi de krasula tarzı fotosentez özelliğine sahiptir. Kısaca, her türün neye ne kadar dayanıklı olduğu farklıdır. Yetiştirdiğiniz bitkilerin özelliklerini tek tek araştırıp öğrenmelisiniz.

Dayanıklılıkları farklı olsa da ortak özellikleri geceden geceye nefes almalarıdır.

Krasula tarzı metabolizmanın görünen etkileri

Çarpıcı bir örnek siklamenlerden vermek istiyorum. Gerçi siklamenlerde krasula metabolizması söz konusu değil. Ancak konun anlaşılmasına çok iyi ışık tutuyor. Süs siklamenlerinin aynı bir çeşidinin “yaz aylarında” Antalyada yaz boyunca uyuması, Ankara’da aktif gelişip yaz ortasında çiçek açması böyle açıklanabilir. Yani stomatanın Antalyada sıcakta devamlı kapalı, Ankarada gece serinlerinin sayesinde açık olmasıyla. Siklamenlerin doğasında zaten yaz dinlenmesi var ama süs siklamenleri biraz farklı hareket ediyor. Bütün mesele serin esintileri günün çoğu vaktinde almalarına bağlı.

Bizim süs bitkilerimize yapabileceğimiz yardımlar

Yazın gelişmesi gereken bitkilerinizden krasula tarzı fotosentez özellikli olanları varsa bu türlerinizin yaz boyunca gelişimlerinin sekteye uğramasını istemiyorsanız geceleri esintiler almalarını sağlayın. Daha da serinlemeleri için geceleri üstlerine 40dakika arayla serin su fısfıslayın. Böylece stomataları açılır ve gündüz oluşturdukları oksijen dışarı çıkar. Gece boyunca havadan karbondioksit alır depolarlar. Gündüzleyin fotosentez çalışmalarına devam ederler. Her gün böyle devam ederlerse hızla büyürler.

Sıcak ama ne kadar sıcak? Genelde 20C dereden daha sıcak gecelerde, ama ortamda hiç esinti, hava hareketleri yoksa stomatalar açılmaz.

Bunlardan epifitik olanlara ise fazla sıcak günlerde geceleri esintiyle beraber su fısfıslamak kesinlikle gerekiyor. Bahar ve sonbahar serinlerinde bile sıcaklık 16C dereceden aşağı düşmedikçe Bromeliadlar gibi sis ormanı türlerinin üstlerine su fısfıslamalısınız.

Dikkat: Esinti yoksa geceleri su fısfıslamak mantar hastalıkları türemesine sebep olur. Buna karşı çok dikkatli olun. Yaz sıcaklarında külleme benzeri, bahar serinlerinde mildiyö benzeri hastalıklar peyda olabilir. Esintiyi vantilatörle (fan ile) sağlayabilirsiniz.

Fazla da zorlamayın. Yetiştirdiğiniz bitkilerinizin haklarında ayrıntılı bilgiler araştırın öğrenin. Yazın dinlenmeleri gerekenleri bırakın yazın dinlensinler.

Yazar: Erdal Yüksel

Kategori: Botani

Etiketler: |

'Krasula tarzı fotosentez' hakkında sorular, açıklamalar

  1. İbrahim, İstanbul dedi ki:

    Yazınızı dikkatle takip ettim. Sormak istediğim soru biraz detaylıca olacak fakat bu mekanizmaya sahip olduğunu düşündüğüm haworthialardan bir koleksiyon oluşturma çabam var. Sıkça verilen yanlış bilgilerin aksine, yazın dormancy/dinlenme ve kış aylarında aktif dönemlerini yaşadıklarını biliyorum. Yazın gün boyu güneş ışığı alan bir konumda dışı yalnızca %70 gölgeleme kumaşı ile kaplı olan bir kafeste ve gece gündüz açık havada tutmayı hedefliyorum. Fakat aktif oldukları dönemde aynı konumda aynı ışık şartlarında fakat yapının dış kısmı hava almayacak şekilde naylonla kaplı olacak ve içeride hava akımının sağlanması için vantilatörler çalıştıracağım. Bu durumda sıcaklığı stabilize edebildiğimi varsayarsak geceleri seranın içine karbondioksit vermemin büyüme ve gelişme açısından herhangi bir faydası yahut zararı olur mu? Tamamen bu mekanizmadan ve haworthiaların yavaş büyümesinden dolayı böyle bir fikre kapıldım.
    ***
    Yazın dinlenmeleri, kışın aktif gelişim halde olmaları her yerde aynı olmaz. Zaten aynı cinsin türleri arasında bile ana vatanlarının özelliklerine göre bir hayli farklar oluyor. Kışın fazla soğukta gelişemezler. Yazın ise fazla yüksek gece ısısı olan yerlerde sadece yavaşlarlar. Tamamen durmaları yüksek dağ bitkilerinde olabilir. Yazın gelişimin fazla yavaşlaması veya tamamen durması genellikle gece ısısının fazla yüksek olması ve bulundukları yerin esintisiz olması durumundadır. Genelde gece en düşük ısı 23C derece ve daha sıcak ise bu kötü bir faktördür. Sizin kafes ve karbondioksit fikrinizi doğru bulmadım. En iyisi tam açık havada tutun ve yazın çok sıcak günlerde gece saatlerinde üzerlerine soğuk su fısfıslayın. Açık hava etkisiyle su hızla buharlaşıp giderken bitkilerinin ısısını da alır götürür ve bu sayede stomatalar açılır. Bitki gayet rahat bir şekilde içeride biriken gazları dışarı salar. Terlemesini yapar. Gereken gaz alışverişlerini yapar. Böylece gelişimleri durmaz. Hem acele etmeyin. Didim’de yaz aylarında gece ısısı genelde 26C dereceden daha fazla sıcak kaldığı halde sukulentlerim (gasteria, aloe, echeveria, stapelia vesaire cinslerin çeşitli türleri) yıldan yıla o kadar çoğalıyor ki azaltmak için ya fazlalıkları dışarıda çöp konteynırının yanına koyarım (isteyenler alsın diye) ya da doğrayıp çürüntü gübresi kovasına doldururum. İstanbul’da ise yaz aylarında gece ısısı sürekli o kadar yüksek kalmaz. Sayılı birkaç günde olur. Siz de sadece o günlerde geceleri üzerlerine soğuk su serpiştirirsiniz. Önemli olan tam açık havada olmaları. Amacınız ticaret amacıyla üretim yapmak ise soğutmalı sera sistemine ihtiyacınız var. Değilse, dediğim gibi acele etmeyin. Oluruna bırakın. Hem yavaş büyümüyorlar, bize öyle geliyor. Ayrıca yıl içinde birkaç ay dinlenmeleri lazım. Doğal ihtiyaçları.

  2. Sezen, İzmir dedi ki:

    Merhaba, o kadar güzel açıklamalar yapıyorsunuz ki benimle alakası olmamasına rağmen her şeyi okumaya başladım. Hemen kullanacağım bilgiler de aldım, bitkilerle ilgili genel bi anlayış da oluşmaya başladı. Her soruya da cevap vermişsiniz gibi görünüyor. Kapsamlı site ve özeniniz için teşekkürler. Geziniyorum sık sık :)
    ***
    Bunları duyduğuma sevindim. ben de size teşekkür ederim. Evet genelde her soruya cevap veriyorum.


Sorunuzu / Yorumunuzu Aşağıya Yazabilirsiniz.

Lütfen sorunuzu konu ile ilgili sayfaya yazmaya gayret edin.

Ön Adınızı ve şehrinizi yazın:

Sorunuzu/Yorumunuzu yazın: